Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Yüzeysel İnceleme)

Aydın Usta - Sorularla Selçuklu Tarihi (neredeyse) bitti.

Selçukluların kurduğu beş farklı devletin yapıp ettiklerinin sorulan sorularla kısa kısa açıklandığı bir kitap. Ortaya çıkışları, fetihleri, iç çekişmeleri, haçlılarla mücadeleleri vb. konularla ilgili açıklamalar var. Bir iki sayfayı geçmiyor. Tarih severlerin kütüphanesinde bulunsun. :slight_smile:

ANCAK

1- Kitapta sık diyebileceğim kadar fazla basım hatası var(Ekim 2020 basımı).
2- İçindekiler bölümü yok.
3- Ayrıca ‘‘direkt’’ değil ‘‘doğrudan’’ , ‘‘reaksiyon’’ değil ‘‘tepki’’. (Takılıyorum istemeden) :smiley:

7 Beğeni

Sonuçta bilim adamı bu doğruyu söylüyor. Bilim yalan söylemez gibi iddialı lafları insanın ağzına tıkan güzel bir kitap. Sahtekârlığın, hırsın, şan ve şöhret uğruna yapılacakların alanının olmadığının en büyük ispatı işte karşınızda.

Yazarın anlatımı ve konuları uzatarak sündürmemesi kitaba bağlanmanızı kolaylaştırıyor. Ele alınan bilimsel olayların yelpazesi çok geniş. Bunun da sahtekârlığı olur mu be demeyin oluyormuş. :joy: Ben oldukça zevk aldığımdan yazarın iki kitabını daha aldım.

Herkese tavsiye ederim.

8/10

22 Beğeni

Bağlılık Serisi : Son İmparatoks

image

Heyecanlı, akıcı ve aşırı keyfili olan bağlılık serisi, zekice yazılmış olan Son İmparatoks ile artık sona eriyor. Serinin tamamlanmasıyla da John Scalzi, müthiş eğlenceli ve en yakın arkadaşımızla sohbet ediyormuşuz havasına sahip samimi kalemiyle Asimov’un, Le Guin’nin ve Brandon Sanderson’nın bulunduğu “ne yazdıysa okunur” kategorisine giriş yapıyor.

Herkese iyi okumalar dilerim.

12 Beğeni

Notos Dergi 100. sayı bitti.

Önceki sayılardan seçme yazıların bulunduğu bir sayı. Bir iki öykü dışında tüm öyküleri severek okudum. Denemelerin tamamı güzeldi. Sadece söyleşiler ilgimi çekmedi. İçlerinden sadece Ursula K. Le Guin ve Milan Kundera söyleşilerini okudum.

:star: :star: :star:

9 Beğeni

J.R.R. Tolkien - Hobbit
Sonunda büyük hikayeye başladım. Yıllarca hiçbir filmini izlemeden dayandım ancak iyi ki beklemişim. Tolkien aslında bir çocuk öyküsü, ancak çok naif, çok derinlikli bir öykü. Fantastik edebiyatta çok fazla bir okuma geçmişim yok ama orta dünya hakikaten övüldüğü kadar güzel. Kitabı okurken sürekli elim arkadaki haritaya gitti. Orta dünyaya adım atarken hikaye sizi oldukça sürüklüyor. Fazla söze gerek yok, fantastik edebiyata merak saran herkesin okuması gereken bir yazar Tolkien, Hobbit ise o dünyaya giriş kapısı.
9/10

Süleyman Tekir- İttihatçılık Doğuş
İttihat ve Terakki Cemiyeti , Türk Kurtuluşunun temellerinin atılmasında en önemli unsurlardan birisidir. İmparatorluk ölürken, devlet ve milletin üzerindeki matem havasını dağıtmış, adeta ölen bir millete can vererek sonrasındaki Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet için bir ruh oluşturmuştur.
İttihatçılık üzerine yazılan çoğu kitap fazla akademik ve tarihçilere yönelik olduğu için okurken insanı sıkar ve odağı kaybettirir. Süleyman Tekir tam da normal vatandaş için, Türk kurtuluşunun temellerinin nasıl atıldığını, imkansızlıklar içindeki Türk genç ve aydınlarının nasıl örgütlenerek bir vatan bilinci oluşturduğunu anlatıyor. Gencecik Türk vatanseverlerinin baskı ortamında, jurnalcilerin heryerden saraya haber uçurduğu bir ortamda, beş parasız bir durumda nasıl mücadele ettiklerini anlatıyor.
Yıllarca baskı idaresinde yaşayan bu gençlerin, saraya nasıl kafa tuttuklarını, ferman padişahınsa dağlar bizimdir anlayışıyla dağlara çıkıp saraya diz çöktürmelerini çok güzel aktarıyor. Kitap belki biraz daha uzun tutulabilirdi ama yazar “Doğuş” adıyla bize devam kitaplarının geleceğini müjdeliyor gibi.
8/10

Vatan sevgisiyle kendilerini feda eden, Talat gibi öldürüleceğini bile bile memleket için gözlerini bir an bile kırpmayanlara selam olsun.
8 ayrı karakter, hepsi birbirinden cesur, hepsi birbirinden fedakar.
Ne zaman umutsuzluğa düşsem kendilerini düşünürüm.

18 Beğeni

IMG_1463

Angelina ile Angelus / Andor Szilagyi

İki perdelik ve sadece iki karakterden oluşan bir piyes. Kitap hakkında yapacağım herhangi bir yorum birazcık spoiler olabilir, o yüzden piyes okumayı seviyorsanız ve genç aşıklar ilginizi çekerse okuyabilirsiniz.
Birazcık spoiler olacak kısmı da piyesin daha başında anladığımız bir şey aslında. İki karakter var ama bu karakterler sürekli birbirlerinin daha yaşlı ya da daha genç versiyonları ile diyalog halinde. Mesela kadın karakter ilk gençlik yıllarındayken erkek karakter yaşlı bir amca olabiliyor. Okurken sevdiğim insanlarla olan iletişimimi düşündürttü bana. Acaba şu anki yaşımdan daha yaşlı olacağım bir vakitte sevdiğim insanların şu anki halleriyle konuşabilsem neler olurdu? Ya da tam tersi? Kitap bu anlattıklarımdan daha fazlası gibi ama yazılış şeklinden dolayı tekrar okursam belki başka detaylar keşfederim diye düşünüyorum.

15 Beğeni

Isaac Asimov - Vakıf Kurulurken bitti.

Vakıf’ ın kurulumuna giden yolu anlatıyor kitap. Heyecanlıydı. Sonuyla şaşırttı. Kaldı tek kitap. :slight_smile:

:star: :star: :star:

13 Beğeni

Algernon Blackwood - Wendigo bitti.

Algernon abimizin okuduğum ikinci kitabı. İlki Söğütler’ di. Karşılaştırınca Söğütler daha ürperticiydi diyebilirim ama yine de yer yer tüylerinizi ürpetmeyi başarıyor.

Kampa falan gidecekseniz öncesinde bu abimizin kitaplarından okumayın. :smiley:

:star: :star: :star:

18 Beğeni

Deliliğe Övgü ---- Her Farabi okuduğumda Erasmus’a bir dönerim.

Sıfır Noktasında Kadın — Bitirir miyim emin değilim. Daha başındayım ama sanki ne olacağı şimdiden çok belli gibi. Hep aynı olaylar, o gizemli, güzel, anlatılmaya değer fahişe işte. :face_exhaling:

Var Mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun ---- yarım kalmıştı şimdi devam ediyorum. Tabi Farabi’nin F’sini anlatamayacak kadar yüzeysel ama beğendim zira nokta atışı yerler var. Bitireyim madem. :thinking:

Kumların Kadını – Kobe Abe’nin kitabı. Kütüphaneden kitap iade ederken elimi attım bu geldi. İnanın bu yazarın okunmaya değer bir tarafı var mı bilmiyorum, Kanguru defteri vardı bunun onu okumuştum. Saçmalama dozajı aşırı yüksek bir yazar. Tek iyi yanı kıyamet kopsa yanında bunu okuyabilirsin, o kadar basit bir anlatım, dil.

Tembellikten yazarların adını ve resim ekleyemedim. Olsun o kadar :yawning_face:

bu arada Çürümenin Kitabını bitiremedim. az az okuyordum, ekonomi yine psikolojimi bozdu, dönemedim. Zor okunan bir kitap. :face_with_peeking_eye:

10 Beğeni

Yukarıda @Pardus adlı arkadaşın Notus paylaşımını görünce ben ce Post öykü dergisi hakkında birkaç şey yazayım istedim. Bayadır bilirim, takip ederdim.
wi_256

Yukarıdaki resim sadece örnek için, o sayı için konuşmuyorum, genel olarak takip ediyordum geçtiğimiz yıla kadar. Sonunda kalitesini epey düşürdü. Seçtiği yazarlar, çok yeni kimsenin adını duymadığı kesimden. Olabilir tabi… Ama şöyle bir baktığında öykü kalitesi de epey düştü. Vasat anlatımlı öyküleri sanki çok iyimiş gibi ele aldı. İşin tuhafı editörünün bu öyküler, çok titiz süreçlerden geçerek seçiliyor söylemi var. Pek titiz işlemiyor artık sanırım.

En son çoluk çocuk 18-20 yaşındaki yazarları! yayınlamaya başladı. Normalde dünya çapında tanınan yazarlardan çeviriler falan olurdu. Birkaç tane de Türk yazar ama bilinen isimler. Ya da en azından birkaç çalışması olmuş isimler. Çok önermiyorum dergi olarak. Buna para vereceğim Doğu Edebiyatı diye bir dergi var, ücretsiz, baya akademisyenler falan öykülerine yer veriyorlar. En son Yemenli bir yazarın aforizmalarını okumuştum bu dergilerin eski bir sayısında. Kaliteli ve kesinlikle Post gibi dergileri katlayacak nitelikte. Bir yerde ücretsiz böyle bir kaliteli çalışmalar var, bir yerde vasat şeyler okumak için para vermek var. Bilemedim…

6 Beğeni

image

Çok fazla karaktere boğulmuş ve içerisine politika girmiş polisiyeleri maalesef sevmiyorum. Bu kitapta da bundan bolca var. Bu kimdi acaba diye düşünürken hooop ortaya başka yeni bir karakter düşüyor. Sonra o karakter belki 80 sayfa sonra filan tekrar karşınıza çıktığında bu kimdi diyorsunuz.
Dediğim gibi benim açımdan politik ve devlet meselelerinin bulaşması kitabı bitirene kadar beni zorladı. Umarım Rankin’in kalan kitapları aynı kıvamda değildir.

14 Beğeni

Şu an Ziya Osman Saba’nın hikâyelerini içeren bir kitabı okuyorum : Mesut insanlar fotoğrafhanesi. Kendi hayatından anıları hikâyeleştirerek anlatıyor. Tarancı’nın Ziya’ya mektuplarından sonra alıp okumam farz olmuştu :slight_smile: Şimdilik çok severek okuyorum diyemem (Bir bölümünde İstanbul’dan bahsediyor uzun uzun, maalesef uzağım oralara) ama Baudelaire’i hatmetmiş olmanın getirdiği o varoluş biçimi (buruktur) hikâyelerine yansımış gibi görünüyor. Baudelaire’i sevdiğim gibi onu da, o “oluş” u seviyorum yazısında.

Bir de boyumdan büyük bir işe girişerek derslerde karşılaştığım Leibniz’in Monadolojisine başlamıştım, kısacık bir kitapçık, Leibniz’in monadlarla (kapısı ve penceresi olmayan !) ilgili görüşlerini maddeler halinde yazdığı bir eser. Anlat deseniz anlatamam ~ öyle işte. Daha fazla çaba ve araştırma gerektiriyor, müsait bir zamanda dönüş yapacağım.

11 Beğeni

Stephen Graham Jones - Melezler

Yazım yılının 2016 olduğunu öğrenince ve yazarı da pek tanımadığımdan “Acaba gençlik edebiyatı romanı mı?” diye tırstığım doğrudur, fakat Stephen Graham Jones’un Melezler isimli bu romanı (Orjinal Adı: Mongrels) beklediğimin aksine oldukça edebi bir kurtadam romanı çıktı. Dayısı Libby ve amcası Darren ile çekirdek kurtadam ailesinin bir üyesi olan genç başkahramanımızın gözünden, günümüzde (muhtemelen 80-90’lar) yaşayan bir kurtadam ailesinin göçlerle ve toplumdan dışlanmışlıkla dolu hikayesine tanık oluyoruz. Çocuk yaşlardaki kahramanımız bir kurtadama dönüşeceği anı beklerken bir yandan da ailesinin yaşadığı zorluklara, haliyle kurtadamların gündelik yaşamına dair vakalara tanıklık etmektedir.

Özellikle ana kahramanın ergenlik sürecine ustalıkla yedirilmiş kurtadama dönüşme beklentisi gerçekten de kitabın en kuvvetli yönü. Lakin çevirisi o kadar kötü ki, ilk yüz sayfada hikayeye dahil olmakta epey zorlandım. Kendi dilinden bir kez daha okumayı düşünüyorum ilerde.

Kurtadamların bilindik özelliklerine benzer eserlerde pek denk gelemeyeceğiniz iyi düşünülmüş pek çok eklemeler ve sürprizlerle dolu, gerçekten de günümüzde kurtadamlar gerçek olsaydı böyle şeyler yaşanırdı dedirten bir hikaye, standart dışı bir iş olmuş. Bir kurtadam romanı okuyayım derseniz bir gün, tavsiye edilir.

17 Beğeni

Yaşar Kemal - İnce Memed 3 bitti.

Epik desten kaldığı yerden hiçbir güzelliğinde değişiklik olmadan devam ediyor.

:star: :star: :star:

13 Beğeni

500 Yıllık Bilimsel Aldatmacalar kitabıyla beğenimi kazanan Gerald’ın Şeytanın Genel Tarihi kitabı da benden tam puan aldı.

Şeytan ve onun tarihsel yolculuğu hakkında 500 sayfalık dolu dolu bir kitap. Eski uygarlıklar ve onların dini inançlarında Şeytan’ın yer alıp almadığını sorgulayan eserde yazar bunun yanı sıra bahsi geçen inanış ve uygarlık hakkında da bilgi vermekten kaçınmıyor. Bu da kitabı çok daha iyi yapıyor.

Benim okurken en çok meraklandığım kısım Yunanların anlatıldığı sayfalardı. Roma, Amerika, İsrail, Mezopotamya ve daha borçok uygarlık varken Türkler hakkında bir şeyin olmaması üzdü. Yine de tarafsızlığı ve araştırmacı kimliğiyle Gerald Messadie daha çok okumak istediğim yazarlar arasına girdi.

Aslında Şeytan yok ama bizler kendi içimizde Şeytanız.

10/10

17 Beğeni


DÜNYANIN ÖTESİNDEKİ ORMAN
Ana karakterimiz mevcut sorunlarından bunalıp maceraya atılmaya karar veriyor.
Başlığı çok ilgimi çektiği için almak istemiştim, okurken en sıkıldığım eser oldu. Spoiler vermek istemiyorum ama zaten spoiler verilecek de çok bir tarafı yok. Hikayede ilgi çekici hiçbir şey olmamasıyla birlikte ilgi çekici gibi gözüken şeylerde de ana karakterimiz olmuyor, başkalarından dinliyoruz. Biz ne okuyoruz derseniz: (spoiler) ana karakterimizin sevgililer edinip sevgilileriyle geçirdiği tatili okuyoruz, sonra tatil bitiyor ve hikaye bitiyor.

15 Beğeni

Bu serinin adı çok uygun gerçekten. İki kitap okudum seriden ve o kadar ilgimi çekmedi ki anlat deseniz bir kelime bile söyleyemem her iki kitap için de. Phantastes ve Dünyanın Ötesindeki Orman bahsettiğim kitaplar.

3 Beğeni

İlk 150 sayfa meraklandırıp nereye gidiyor dedirtse de bir çiçeğin peşine düştükleri andan itibaren kitap benim için inanılmaz derecede anlamsızlaştı. Bilimkurgu diyemeyeceğim bu yüzden. Seriye de devam edeceğimi hiç sanmıyorum.

5/10

15 Beğeni

Ne süründün be arkadaş elimde. Ömrümü yedi bitmek için. Konusunda da özel birşey yoktu. Neyse ki bitti…
İnceleme malesef bu kadar…

17 Beğeni

Keşke seriye bilimkurgu yerine fantastik beklentisiyle başlasaymışsınız. Seri temelinde bilimkurgu olsa dahi yazarın yarattığı evren o denli alışılagelmedik, ana karakter de bir o kadar cahil ki kitabın aslında bir bilimkurgu olduğu ancak son kitapta tam anlamıyla anlaşılabiliyor.

3 Beğeni