Beklentim orta halliydi. Hatta ilk sahneden sonra değişik şeyler de bekledim. Yaklaşık 170’e kadar da bu merakım devam etti ama sonrası tam bir karmaşa. Son kitaba kadar da böyle devam edecekse devam etmem çok zor gerçekten.
Beğenmediğinize üzüldüm ama Wolfe’un herkese göre olmadığı da bir gerçek. Yine de yazarı orjinal dilinde okumuş olarak çok rahatlıkla diyebilirim ki, “prose” da denilen düzyazı kalitesi, edebi dil ve kalem anlamında spekülatif kurgu alanında okuduğum en iyi birkaç yazardan birisi.
İlk kitabın özellikle loncada geçen ilk kısmından -zalimlik üzerine inşa edilmiş bir ortamda yetiştirilen birisinin gözünden empati ve merhamete dair şahane bir metin- öylesine etkilenmiştim ki uzun süre aklımdan çıkmadı. Severian’ın güvenilmez anlatıcı olduğunu veya serinin bilimkurgu yönünü fark ettiğinizde ve tekrar okumaya niyetlendiğinizde artık bambaşka bir gözle okumanız da cabası.
Ben sırf bu sebeplerden, bu kitabı okurlara önermiyorum pek. Yazar olmak isteyenlere öneriyorum. Bu hayal ve kalem gücünün onda biriyle pekala bir roman yazabilir bence herhangi birisi.
Okudukça evrene daha fazla aşina olunduğu için karmaşa, son kitaba doğru azalarak devam ediyor.
Yazarın kesinlikle yalın bir anlatımı yok, kitabı anlayabilmek için dikkat vererek okumak gerekiyor.
@iskenderc 'in yazdıklarına tek konu haricinde katılıyorum. Katılmadığım konu şu: Ben bu seriyi herkese öneriyorum, çünkü eşini benzerini bulmak zor.
Edebi yönü ve bahsettiğiniz kısımları ben de çok sevdim ama kalan bölüm beni olumsuz anlamda çok etkiledi. O yüzden beğenmedim. Teşekkür ederim yorumunuz için.
Her sayfasıyla şahane bir kitaptı. Richard Dawkins’in eşsiz anlatımına bir de görseller eşlik edince insan kitap hiç bitmesin istiyor ama okudukça da okunuyor işte.
Gerçeğin Büyüsü, masallara, söylencelere ve sahtekârlıklara savaş açmış bir kitap. Yazar Dawkins, bölüm bölüm önce basit inanışlara daha sonra da neyin gerçek olduğuna değiniyor. Uzay, hayat nasıl başladı?, güneş, gökkuşağı ve deprem gibi daha birçok konuyu 15+(bana göre) herkesin anlayabileceği bir şekilde anlatmış açıkçası. Bazı yerlerde de bilgisinin yetmediğini ve bazı konuları da anlamadığını cesurca söylemesi yazara olan hayranlığımı daha da artırdı.
Kısacası tam bir yazarı okumaya başlangıç kitabı olmuş. Herkesin kitaplığında olmayı hak ediyor. Tavsiye ederim.
10/10
Kitap okuyabilmek için de belirli bir huzur ve mutluluğa ihtiyacım oluyormuş onu anladım. İşsizliğin vermiş olduğu buhrandan kitap okuyamayınca, biraz çizgi roman okuyayım diyerek Alfa Yayınlarından çıkan Sherlock Holmes çizgi romanlarını okuyup bitirdim.
Çizgi romanları şekil yönünden inceleyecek olursam, her bir kitabın çizeri farklı olduğu çizim kalitesinde farklar var ama genel olarak ortalama üstü çizimler mevcut.
Tabii ki her kitapta Holmes’un suratının değişmesi biraz sinir bozucu.
Alfa’nın her kitabında gelenekselleşen yazım yanlışları tabii ki bu seride de bolca mevcut
İçerik olarak ise umduğumu bulamadım. Çünkü Sherlock Holmes çizgi romana Sherlock Holmes gibi değil süper kahraman gibi aktarılmış. Holmes’un hikayelerinde yeri geldiğinde yumruklar baş role geçer ama hikayelerin asıl teması akıl yürütme ve tümevarımdır. Benim okuduğum Sherlock hikayelerinde baş karakterin kıvrak zekasıyla ipuçlarından yola çıkarak tümevarım yöntemiyle katilin bulunması teması vardı. Ancak bu kitaplarda çok fazla yumruk ve silah var.
İçerik olarak diğer garip gelen taraf ise hikayelerin teması fazla doğaüstü geldi bana.
Nekronomikon ve Moriarty Günlüklerinde çok fazla doğaüstü olaylar, boyutlar ve ölümsüzlük işleniyor. Suç Dolu Sokaklar ve Sherlock Holmes Cemiyeti kitaplarında ise yine fantastik bilimsel deneyler yer alıyor.
Yani polisiyenin babası olarak ünlenen bir eserin çizgi romanında saf bir polisiye yok.
Merak edip baktım, Alfa’nın bastığı ve bende olmayan 2 kitap var. Zaman Yolcuları ve Londra Vampirleri. Yine biri fantastik diğeri bilimkurgu diyebileceğimiz 2 eser çıkmış
Sonuç olarak Alfa’dan çıkan Sherlock Çizgi romanları arada kalmış eserler. Benim gibi Sherlock sevgisiyle bu kitapları alacaksınız hayal kırıklığına uğrarsınız. Ancak sıkı bir çizgi roman severseniz sizi tatmin edecektir.
Çok değişik bir okuma deneyimi oldu benim için. Şöyle ki ;
Samuraylar kitabını alıyorsanız diğer kitaba gerek yok. Samuraylar kitabını da samuraylar için alıyorsanız almayın. Çünkü 205 sayfanın ancak 50-60 sayfası samuraylar ile ilgili kalanı Japon tarihi ile ilgili. Genel olarak bakıldığında “kısa Japonya tarihi” ni almaya gerek olduğunu düşünmüyorum. Çevirisi vs si buna değmeyeceğini düşünüyorum.
İki verimsiz kitaptan sonra kafam Japon tarihi konusunda ambele olmuş vaziyette. Toparlamam için bir süre sonra başka bir kitap ile bir daha deneyeceğim.
Bilimkurgu ve bilimsel kitaplar arası geçişte Agatha okumak gerçekten çok iyi geliyor.
Okuduğuma pişman olmadığım güzel bir kitaptı. Yine ve yine katili tahmin edemedim. Etsem bile neden o sorusuna cevap veremeyeceğim çok belli.
7/10
Bildiğim kadarıyla Ruth Benedict - Krizantem ve Kılıç (İş Bankası) bu alanda önerilerin başında gelen kitaplardan biri. Bir de yabancı diliniz varsa eğer (telif hakkı ortadan kalktığı için internette pdf formatını bulabilirsiniz, sanıyorum) Lafcadio Hearn - Glimpses Of An Unfamiliar Japan kitabı da işinizi görecektir. İkinci kitap yazarının kişisel deneyimlerinden yola çıkıyor daha çok.
İkisini de okumaya fırsatım henüz olmadı ama aklımın hep bir köşesinde öylece duruyorlar.
Teşekkürederim tavsiyeler için. Hepsini inceleyeceğim.
DUNE - FRANK HERBERT
Kitabı bitirdim. Başlarda biraz ağır ilerlese de sonradan açıldı ve hem entrika olarak hem aksiyon kısımları olarak çok hoşuma gitti. Bilimkurgu deniyor ama bazı yönlerden fantastik olan kısımlarıda var. Bence bilimkurgu ağırlıklı evet ama rahip analar, bene gesseritler vs biraz fantastikte buldum açıkçası. Kısacası benim çok hoşuma gitti ve hemen ikinci kitaba geçiyorum Okumanızı tavsiye ederim
Herkese keyifli günler ve kitaplı günler dilerim
Ben bu kitabı askerde 1 haftada okudum galiba o kadar iyiydi kitap.
Bir 100-150 sayfa kadar ağır gitti ama sonradan su gibi aktı. 9 gün falan sürdü okumam ama iş güç olmasa 2-3 günde bitirirdim. Umarım serinin devamı da böyledir.
Benim merak ettiğim Dune Hanedanlık üçlemesi nasıl? Okuyan var mı? Ona göre listeme onları da ekleyip okuyacağım.
Hocam merhaba
Hanedanlık Üçlemesi’ni okumadım ama Butleryan Cihadı’nı kapağına tav olup okudum.
Bu kitaptan edindiğim tecrübe ile Hanedanlık Üçlemesi’ni tavsiye etmiyorum. Yazarlık yeteneği de genetik yolla sonraki nesillere geçmiyormuş.
Merhaba hocam. Yorumun benim için çok kıymetli. Kitap fiyatları da malum pahalı. Hem o yüzden hem de okumaya çalışarak vakit kaybetmemek adına rıhtımda sizin gibi arkadaşların yorumlarına çok önem veriyorum. Zaten bu Butleryan Cihadı yabancı okurlarda pek beğenmemiş, öyle okumuştum burada. Bu vesile ile diğer serileri almayı düşünmüyorum o zaman. Orijinal seriyi okuyup noktalamak en iyisi olacak gibi.
Aslında sadece kapağını değil konusunu da beğenmiştim. Kötü yapay zeka hep ilgimi çekmiştir.
Yetenekli bir yazar tarafından işlense süper bir eser olabilirmiş.
Beğenmediğim noktalarına gelince okumaya başlar başlamaz insanda bu bir genç erişkin romanı izlenimi bırakıyor. Anlatım öyle tekdüze ve sığ ki kendinizi sınıfta ders dinliyormuş gibi hissediyorsunuz. Sürekli bir şeyleri izah ediyor.
Karakterler gelişigüzel işlenmiş ve hiçbir derinliği yok. Kadın ve erkek baş karakterler arasında yer yer pembe dizi tadında olaylar yaşanıyor.
Sonuçta ben beğenmedim ama yine de siz bilirsiniz.
GODS & GODDESSES OF ANCIENT CHINA
Kitabın ilk yarısı Konfüçyüsçülük ve Daoizm’in temel prensiplerini anlatırken, ikinci yarısı ise belli başlı Çin tanrılarını kısaca açıklıyor. Fazla detaylı değil, bir sözlük veya referans kitabı niteliğinde.
Tam anlamıyla tüyler diken diken okudum kitabı. Bir çok film ve dizide görüyoruz atom bombası atılma sahneleri vs ama ben ilk defa sonrasında neler yaşandı birinci ağızdan okuma fırsatı buldum. Herkese, özellikle Oppenheimer’ı seyredenlere şiddetle öneririm.
5/5
Yaşar Kemal - İnce Memed 4 bitti.
Nihayet seri bitti. İnce Memed’ in doğumundan itibaren bütün hikayesini aşama aşama okumuş olduk. Çok güzel okunası bir seri. Kesinlikle sizi sıkmıyor. Hüzünlü, isyankar, yer yer fantastik bir anlatı. Boşuna klasik değil.
Toplam: