Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Yüzeysel İnceleme)

Lem’den ‘acaba uzaya gidip 100 yıl sonra Dünya’ya geri dönsem ne olurdu’ sorusuna cevap verilmiş ortalamanın bir tık üstü bir kitap okudum. Bu bir tık üstü demek benim beğeni zevkimin unsurlarını oluşturan malzemeleri karşılayamaması demek. Bunun dışında Lem’in gelecek hakkında birçok şeye değinmesini ve bazı tahminlerinin gelecekte karşımıza çıkma olasılığı eğlendiriciydi.

Kitabı çok fazla beğenmemenin sebebi ise kitabın neredeyse tamamında karakter üzerinden yeni dünya düzeninin tanıtılması. Yani pek bir kurguluk durum ya da gizem ve şaşırtma anlamında bir şey yok. Yine de daha sakin bir metin okumak isteyen ve bu soruya cevap arayan her okur benden daha çok sevecektir. :slight_smile:

6/10

18 Beğeni

51ZCBwkp6IL.SY466

Andre Gide - Dar Kapı :closed_book::closed_book::closed_book::closed_book::closed_book:

Pastoral Senfoni’yi ne kadar sevmediysem bu kitabı o kadar sevdim. Reading slump denen okuma tembelliğinden okuru kurtaracak akıcılıkta olması bile yeterli övgüyken, çokça yazıldığı gibi, aşk üzerine yazılmış en güzel eserlerden biri olma titrini de taşıyor eser: Mektuplaşılan çağı yaşamamış okurun kitaba burun kıvırması normal, lakin mektup örneğinde olduğu gibi, duygularını ve düşüncelerini tüm keskinliğiyle YAZARAK ifade edebilen okuyucular bilhassa hazza ve edebi coşkunluğa varacaklardır. Soru şu: Birbirine uzak mesafede iki aşık sürekli yazışarak yaşanmamış mutlulukları tüketebilir mi veya gelecek günlerin çıtasını daha yukarı koyabilir mi? Bu konu başka meselelerde de gündeme gelmiştir: Olmamış bir işi önceden duyurmanın onun heyecanını törpüleyip tatminini önceden sağlaması gibi. Bizde de gözden uzak olanın gönülden ırak olması gibi deyişler hep bu mesele üzerine yorulmuştur. Öyle güzel satırları var ki kitabın, “kendini gerçekleştirmek” mefhumunu iki kişinin birlikte aldığı yolda o kadar güzel betimliyor ki, paylaşıp da büyüsünü bozmak istemiyorum. İş Bankası özelinde, en güzel kapak tercihinin yapıldığını belirtmeliyim. Bir de kendi yazarlarımıza çokça ilham verdiği söylenen yazarın bu kitabının bana hemen Çalıkuşu’nu anımsattığını not düşmem gerek. Hem romantik hem realist kesime, günlük ve mektup formuna bayılan okura hitap eden bu leziz klasiği gönül rahatlığıyla herkese öneriyorum.

12 Beğeni

51S107ZW2lL.SX342_SY445

Albert Camus - Düşüş :closed_book::closed_book::closed_book::closed_book:

Düşüş, Camus’un -Yabancı’nın hemen önünde- övgüleri en çok alan, son kurgu eseri. Kitap, baş kahramanının ağzından monologlarla anlatısını sürdürürken, Camus “vazgeçmişlik” hissini bu sefer gündelik ilişkilere yansıtır ve dahi hepimizin takmak zorunda bırakıldığımız maskelerin, katıldığımız maskeli baloların, teatral oyunların ardında bu formülize edilmiş yapaylıkların yer bulduğunu ileri sürer. Kölelik (dominasyon), flörtleşme ve cinsellik, dostluklar ve içtenlik ölçüsü, hapishane ve tüm özlük haklarının teslimi, yine konu edinen temalardır. Elbette ego ve doyumu çatısı altında. Köprüden nehre atlayan bir kızın çığlıklarına karşılık verip vermemek arasında bocaladığı (ve kararını bu olayı da diğer her şey gibi unutmaktan yana kullandığı) an gözümüzün önüne George Costanza gibi modern kara mizah karakterlerinin gelmesi herhalde görüşlerinin bugün bile kabul gördüğünün basit bir göstergesidir. Yabancı, Cesur Yeni Dünya ise, Düşüş de Cesur Yeni Dünyayı Ziyaret’tir; yazarın okurunu felsefi sorgulamalarla baş başa bırakırken, çoklukla uyuşacağı fikirlerini paylaşması her zaman bulunur bir nimet olmasa gerek.

10 Beğeni

61efv1s74UL.SY466

Italo Calvino - Marcovaldo Ya Da Kentte Mevsimler :closed_book::closed_book::closed_book:

Marcovaldo’nun, tefrika misali, ailesiyle başrolde olduğu, beşer döngüden dörder mevsimlik yirmi hikaye Rekin Teksoy’un lezzetli Türkçesinin de etkisiyle sarıyor bizleri. İlk öyküdeki mantarlardan zehirli tavşanlara, Noel hediyesi alan zengin çocuktan ışıklı panolara, kimi zaman gülümseten kimi zamansa ağzı kulaklara vardıran kasabası, vasıfsız işçi Marcovaldo’su ile Homer Simpson tadı veren Kentte Mevsimler, Calvino ile tanışmak isteyen okurlar için de biçilmiş kaftan.

11 Beğeni

Barış Müstecaplıoğlu - Korkak ve Canavar bitti.

Bir çok eserde betimlemelerin çokluğundan şikayet eden ben bu kitapta betimlemelerin azlığından şikayet ediyorum. İsimlendirmeler kötü denebilir ama belki bir mantığı vardır. Hikayesi akıcı ve heyecanlı. Bu da kitabın tüm eksikliklerini kapatan unsur. Dili sade ve okuyanı sıkmıyor. Memleketin ilk fantastik kurgu eseri. Yüksek fantaziymiş. Yazarın da ilk fantastik eseri olduğu düşünülürse çok iyi kotarılmış. Tabiii ki diğer fantastik eserlerden etkilenilmiş ve hatta bazı basmakalıp yerleri de var. Fakat sonuçta çok güzel bir yerli fantastik eser. Kitap bir macerayı başlatıp bitirmiş. İsterseniz serinin diğer kitaplarını da okuyabilirsiniz ya da bu yeter de diyebilirsiniz.

:star: :star: :star: :star:

17 Beğeni

IMAGES OF ISLAM, 1453-1600: TURKS IN GERMANY AND CENTRAL EUROPE

Kitap aslında oldukça spesifik bir konu üzerine; 1453-1600 yılları arasında, Kutsal Roma İmparatorluğun’da basılmış, tahta baskı ve matbaa yayınlarında Türklerin ve Osmanlı’nın resmedilişini inceliyor.

Kitap, bu çizimleri temalarına göre ayırıp işlemiş:

  1. Osmanlı-Habsburg savaşları temelinde askeri konulu çizimler

  2. Bazen İncil’deki sahneleri süsleyen, bazen de Katolikler ve Reformcular arasındaki propaganda savaşında karşı tarafın işbirlikçisi olarak çizilen Türkler

  3. Osmanlı’ya seyahat eden sanatçı ve Avrupalı diplomatların çizimleri

  4. Avrupa kostüm kitapları, tiyatro oyunları ve seremonilerde Osmanlı kıyafetleri

Kısa ve ilginç bir kitap, ama yazılışı çok amatörce. Makale ödevindeki kelime hedefine ulaşmaya çalışan öğrenci edasıyla aşırı gereksiz kelime ve cümle tekrarı var. Kastettiğim uzun betimlemeler veya süslü dil değil. Bazen 10 kelimelik bir cümle okuyorsunuz ve aslında cümle size hiçbir şey anlatmıyor.

13 Beğeni

David Hume - İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma

Kaplan! Kaplan!

Dün bitirdim. Bence bir başyapıt. Kitap hakkında hiçbir bilgim olmadan başladım. Arka kapak yazısınıda okumadım. O yüzden üzerimdeki etkisi çok daha fazla oldu. Şu an için Top 10 BKK arasında. Sıralama yapsam şöyle olur.

  1. İşkencecinin Gölgesi
  2. Maymunlar Gezegeni
  3. Vakıf
  4. Çocukluğun Sonu(3 ile yer değiştirebilir)
  5. Dune 2
  6. Kaplan! Kaplan!

Son 4 için bir şey yazmıyorum. Çünkü yazacak kadar çok beğendiğim kitap henüz yok. Cesur yu dünyayı filan okudum ama ilk 10’a yazmam. Belki Yenilmezi yazardım ama onun spoiler yemiştim sonu hakkında. Yoksa kesin ilk 10’da olurdu.

16 Beğeni

Merhaba, İşkenceci’nin Gölgesi kitabının konusunu ve yorumlarını okuyunca çok merak ettim ve almayı düşünüyorum ama bir şey sormak istedim. Çevirisinin iyi olmadığını söyleyenler vardı, doğru mu acaba? İthaki’den başka basımı da yoktur sanırım

2 Beğeni

Yoko Ogawa - Profesör ve Hizmetçi

Bir otomobil kazası sonrası hafızası 80 dakikada bir sıfırlanan ve aynı Elveda Lenin!'deki gibi kaza öncesi tarihte takılıp kalan bir matematik profesörünün evine gündelikçi olarak gönderilen kadın ve oğlu ile yaşlı adamın dingin ve sıcak öyküsüne eşlik eden basit matematik bilgilerinden ve beyzboldan sıkılmayacaksanız, güzel bir kitap. Minimal, bağımsız filmler gibi. Yeterli ilgiyi görmediği için tekrar basılmadığını sanıyorum, işbu halde “underrated” kalmış kitaplardan biri sayılabilir.

E-Kitap olarak masa başında okuduğum için puanlama yapmayacağım.

9 Beğeni

Ben Yeni Güneş Serisini okudum çevirilerinde herhangi bir sıkıntı yok çok rahat okunuyor ve evet başka yayınevinden baskısı yok çünkü telifli eser.

2 Beğeni

Çeviride ben bir sıkıntı görmedim. Ancak kitabın dili biraz farklı. Daha edebi bir dil.

2 Beğeni

anladım teşekkür ederim

2 Beğeni

Halil İnalcık - Devlet-i Aliyye 3. Cilt: Köprülüler Devri bitti.

Merkezi otorite yeniden sağlanıyor, mali krizler başlıyor, iç sorunlar dışarıyı dış sorunlar içeriyi etkiliyor, isyanlar çıkıyor, rüşvet almış başını gidiyor, eşkiyalar milleti soyuyor, sistem bozuluyor, Koçi Bey gibi bürokratlar padişahlara nasihatlar sunuyor , bol bol savaşılıyor ve en sonunda Karlofça ile Avrupa diyor ki biz bunları yenebiliriz. Yeniyorlar da.
Batı’ daki Sauron’ un uşaklarıyla cebelleşip ısrarla Orası Orası dersen, Doğu’ da güçlenen SauRus’ a dikkat etmezsen işte böyle olur.

Kitap çok iyi. Tarihi sıkılmadan okuyorsunuz. En güzel taraflarından birisi de aynı olayı/savaşı savaşılan ülklerin kaynaklarından da vermesi. Ayrıca ülkedeki bozulmalara değinen ıslahat layihaları da tek tek verilmiş. Özetle güzel. Osmanlı Tarihi severler için mutlaka alınıp okunası bir kaynak. İki cildim daha kaldı.

:star: :star: :star: :star: :star:

12 Beğeni

Tekinsiz Kadınlar

Bu antoloji tekinsiz/tehlikeli kadınları anlatma iddiasını taşıyor. Ama özellikle erkek yazarların yazdığı kadın karakterlerin çoğunun tekinsizliklerinin tek kaynağı güzellik ya da cinsel cazibe. Bu noktada çoğu öyküde malesef hayal gücü göremedim. Sokaktan herhangi birini çevirseniz herhalde o da tehlikeli kadın deyince aklına çekici kadınların geldiğini söylerdi. İnsan böyle bir çalışmada daha fantastik, daha gerilim yaratan karakterler bekliyor.

Mesela öykülerin birinde bazı kadınların doğaüstü güçleri var. Ama girmeleri gereken bir toplantıya güzellikleriyle güvenlik görevlisi erkekleri baştan çıkararak giriyorlar. Kalan her kısımda büyü var ama nedense içeri girerken büyü kullanmak yerine topuklu ayakkabı ve kısa elbise giymeyi tercih etmişler. Haksızlık etmek istemem ama açıkçası bu öykünün fantastik seven okurlarla biraz dalga geçtiğini düşünüyorum.

George R. R. Martin’in öyküsünün House of the Dragon dizisinin novella hali olduğunu da ekleyeyim.

Özetle her öykü antolojisi gibi içinde iyi öyküler de var kötü öyküler de. Okunabilir, ama fazla beklentiye girmek hata olur.

@DragonRebornRand umarım yazdıklarım size bir fikir verebilmiştir.

18 Beğeni

Daha bir beklenti içerisindeydim bu kitap için. İncelemeniz için çok teşekkür ediyorum, elinize sağlık :pray:

2 Beğeni

Aziz nesin anilari
1920lerde 30larda istanbulun halini cok net goruyorsunuz

2 Beğeni

Öykülerde İstanbul

ÖYKÜLERDE İSTANBUL - AHMET BOZKURT

Kitabı bitirdim. Kitap bir öykü antolojisi. Baskı olarak çok güzel. Kutulu ve 2 ciltten oluşan bez ciltli bir kitap. İçerik olarak sayfaların kalitesi, çizimler de hoşuma gitti. Öykü olarak sevdiğim öykülerde oldu, eh işte dediğim öykülerde oldu ama genel olarak sevdiğimi söyleyebilirim. ‘‘2.500 eder mi?’’ derseniz göreceli biraz. İçinde 100 farklı yazara ait 100 öykü var. Bu da telif ücreti demek. Bu yüzden illa alın ya da almayın diyemiyorum.

Puan: 9/10

Herkese keyifli akşamlar ve okumalar dilerim :coffee:

13 Beğeni

Dan Ve Ölüler

DAN VE ÖLÜLER - THOMAS TAYLOR

Taylor’dan okuduğum 2.seri kitabı olacak. İlk serisi olan Tuhaf Deniz Kasabası serisini severek okumuştum. Bu yeni serinin ilk kitabını da severek okudum ama sayfa sayısı az biraz hayal kırıklığı oldu hemen bitirdim kitabı :joy: 3.kitap daha çıkmadı ama İstanbul’da geçecekmiş sanıyorum. Kaç serilik bir kitap olacak bilmiyorum ama kafa dağıtmak, biraz pozitif olabilmek adına bu tarz kitapları okumayı da seviyorum.

Puan: 9/10

Herkese keyifli akşamlar ve okumalar dilerim :coffee:

16 Beğeni

51Rjl7b2p1L.SY466

Nathan Ballingrud - Cehennem Atlası

Böylesi öykü kitaplarına çok üzülüyorum: İçlerindeki tek öykü çok iyi olmakla beraber, kitabın kalanında bir ikinci öykü daha beğenemediğiniz için elinizden çıkarmak zorunda olduklarınıza. Samanta Schweblin’de de böyle olmuştu. Burada hemen bizi karşılayan ve kitaba adını veren ilk öykü, belki 20 sayfa, gerçekten lezzetli, yeni ve keyifli. Fakat kalanında, Samanta’nın Haneke hayranlığını dışa vurduğu rahatsızlık verme isteği gibi, iğrençlikten ve küfürlerden başka bir şey göremedim. 90 sayfalık son öyküyü de bitirmedim, son sayfasında Atlas’a gönderme vardı. Bu sayede hayıflanmama da gerek kalmadı: Bu bir bütündü ve ben bu bütünü sevemedim. Olur da bir Karanlık Kitaplık antolojisi hazırlanır ve ilk öykü orada yer alırsa, kendisini seve seve ağırlarım. O güne dek, f u later.

15 Beğeni