Martin Mystere - 30’lu Yıllar
Mystere’nin Java, Angie, Diana ve Orloff ile ilk kez karşılaştığı bir sayı çizilmiş; içinde dönemine uygun biçimde King Kong, Dick Tracy, Dr. Cyclops (40’lar), Some Like It Hot (50’ler) ve ilki 30’larda çekilen The Maltese Falcon göndermeleri var. Heykelin tarihçesi de varmış, onu eklemek isterim.
Mystere hayranlarını ihya edebilir, ben “almalı mıyım” soruma olumlu yanıt bulamadım.
Bugün Ligeia ve Usher Malikânesi’nin Çöküşü’nü okudum. Abi Poe okurken, o anki paragrafı anlıyor ve duyguyu alıyorum, yaşıyorum; fakat öykünün sonunda “Ben ne okudum lan?” diyorum, sanki hiçbir şey anlamamış vaziyette, ancak benle kalan bir dehşet, heyecan ve ürperti duygusu başka -bunları yaşıyorum.
Martin Mystere - Stradivari’nin Yeteneği
Aşağıdaki karelerle yine bilgi sunmak dışında, iyi bir fikri sıradan bir X-Files bölümü gibi heba eden bir sayı olmuş Stradivari. Elle sürülen karışımın deriyi fazlaca sertleştirdiği (Ben Grimm bunu beğendi) “taş adam” efsanesini merkezine alan, özgün karışımı yapan adam olarak Stradivari’yi yan öyküye alan ve lanetine ışık tutan macera, geçtiğimiz sayılardan birinde okuduğumuz “neden maceraların bazıları şahane bazıları sıradan oluyor?” sorusuna verdikleri “her ay bir sayı yazmak” yorgunluğunun sonucu adeta. Çizgidiyarı’nda taranmadığı için elimdeki fasikülden çekip koyuyorum. Kaç Stradivarius kemanının bugüne kaldığı, dolaşımda olduğu gibi bilgiler lezzetli. Paganini elbette anılmakta.
Bari kendimden bir şeyler ekleyeyim.
Oscar Wilde - Dorian Gray’ in Portresi bitti.
Bir insanın ruhsal dönüşümünü veya çöküşünü anlatması açısından çok güzeldi. Tabii ki şu asilzadelerimize her seferinde olduğu gibi yine ifrit oldum orası ayrı bir konu.
Ayrıca okurken bir şeyleri kaçırmadıysam eğer kitabı hazırlayanların lordumuzun adına bir türlü karar veremediklerine şahit oldum. Lord Henry mi Harry mi yoksa Herry mi? 
+
Dylan Dog - Dylan Dog Hikayesi
Dylan Dog - Başka Zamanın Kardeşleri
The X-Files tadında fumetti okumalarında Mystere’nin şehir efsanelerine ara verip, Kabuslar Dedektifi Dylan Dog’a yönelmek istedim. E-kitap olarak göz atmışlığım olsa da, elimde fasikülle yaptığım ilk okumaydı.
İlk kitapta, Dylan’ın bitirdiği maket geminin (Tenten’e selam) bilinçatında neyi sakladığını ilmek ilmek çözüyoruz. Anne ve babası ile karşılaşırken biz de geçmişine ışık tutuyoruz. Korsanlar, zombiler, 666 yıl sürgün çekilen ara bölgeler, tam da dizinin formatından beklenen detaylarla beslenmiş, keyifli bir girizgahtı.
Diğer macerada ise, kobay olarak kullanılan insansılar ve toplu bir histeri yaratan halüsinatif tarih öncesi hayvanlar ve neredeyse tüm sayılarda bizi bekleyen bir romans var. Elbette Groucho’nun one-liner’ları da cabası.
Her iki sayı için puanım aynı.
Ooooo n’aptin ya, nefis gorunuyorlar 
iyi gunlerde oku. Omurluk yatirim yapmissin 
İlk sayfada Garbo var 
Taksitler yeni bitti sayılır ama değdi, muhteşem çizgileri ve içerikleri var, tarih, mitoliji, din, sanat ve sosyal yaşama dair ne varsa içinde gizem, gerilim, korku, macera ne ararsan var. Bunları okumak farklı evrenlerde bir sürü hayat yaşamak gibi olacak. Tek gereken şey, rahat bir koltuk ya da kanepe veya balkon keyfi… bir dizi veya film izlemekten çok farklı…
Sağ olasın dostum kolombre, sayende fümettileri kütüphanem yapılana dek içinde saklayacağım kolilerinden çıkarıp tekrar göz atmam gerektiğini hatırlattığın için…
Kesinlikle oyle, bambaska dunyalara kapi aciyor, hayal gucunu genisletiyor, sinirlardan azat ediyor. Vesile olduysam ne mutlu. Saglikla okumak nasip olsun, sana da bana da.
55 sayfalık bu bölüm de bitti. Kitap yarılandı. Komutanlarımız kaybettikleri ya da kaybetmek üzere oldukları çarpışmalarda hızlı karar alma yeteneklerini sergilediler, neden büyük komutan olduklarını bizlere hatırlattılar. İskender’in neredeyse kaybedeceği savaşta Memnon’un ölmesi ile talihin yüzüne gülerek şanslı çıktığını öğrenmek de önemli bir kazanım oldu. Sezar ile Pompeius’un savaşında karşı tarafın Roma dizisindeki kadar üstünkörü geçilmemesi de güzeldi. Hakeza Kartaca’nın ve Hannibal’ın kardeşinin kendisi kadar basiretli olmayışını tekrar görmek de (Barbarians Rising). Bu aralar 2-3 kitap okuduktan sonra uyku bastırıyor olmasa devam edecektim ancak algı kapıları kapandığı vakit ara vermek lazım. Sırada “Savaş” bölümü var. Sindirerek okumak üzere, merakla bekliyorum.
Not: Hannibal’ın rakibini unutmuşuz, yakıp yıkarak geri çekilme yöntemini askeri literatüre kazandıran Fabius, saldırı politikası güden Roma’da ve dahi kendi ordusunda sevilmediği için “aradan çekilir” ve Hannibal’ın da talihi yeniden açılır.
Dylan Dog - Yabancı
Yatılı okul konseptini oldum olası sevmişimdir. Hem yazılı hem görsel sanatta güzel hikayeler vermiştir bizlere. İşin içine ekibin neden orada olduğu gizemi ve “yukarılardan gelen” bir işaret de girince, "sıradan bir hikaye nasıl bir solukta okunur"un cevabını vermiş Bonelli Ailesi. Tam X-Files’a yaraşır bir bölüm. Groucho bile ciddiydi, öyle diyeyim.
Atmosferden ötürü 4 verirdim ama, bahsettiğim tipte diziler için “filler” bölüm olmaktan öteye gidemezdi, o yüzden yine 3. Bu seride (Groucho yetmezmiş gibi) tarihi/kültürel referans beklentim olmadığı için elemeye de gerek duymuyorum, 3/3 devam ediyoruz.
Evet konular farklı. Evet farklı bir yazım tarzı ve hayalgücü var. Ama benim için pek etkileyici değildi. Fazla aksiyonlu ve ters köşeli bir şeyler bulacağınızı düşünerek okumaya başlamamanızı öneririm.
6/10
NOT: Yine yanlış bilgilenmediysem bu isimlendirmeler bilinçliymiş. Bilmemek değil öğrenmemek ayıptır.
Dylan Dog - Uykudaki Bilinç
İlk araştırdığım dönemde ChatGPT’nin “aman abi alma, bu çok vasat bir sayı” diye defalarca uyarmasına karşın, kapağı nedeniyle edinmiştim bu macerayı. Gerçekten de bayık çıktı:) Konseptiyle uyumlu olduğu için saklarım herhalde. Ya da ilk okunacak sayı bu olursa, okuyan kimse, bir tık yukarı puanlayacaktır eminim. Aha da benim puan:
Şu da ChatGPT’ye benim cevabım olsun:
Dylan Dog - Fobi
Fobi sahibi bir dolu insan, onlara deneysel tedavi uygulayan bir bilimadamı. Kişi çokluğu nedeniyle bir tık daha yüksek puanlıyorum. Groucho’nun yediği flörtöz tokat efsaneydi. Kitabın en kötü yanı kapağı bu arada, söylemeden geçmemek lazım. Çokluk demişken, işbu nedenle “and then there were none” tadı aldım. Belki koku alma duyum gibi tat alma duyum da kaybolmuştur. Belki hiç olmamıştır. Belki şehre bir film gelir…
Dylan Dog - Küçük Ölüm
Stranger Thingsvari bir deneyden canlı kurtulan bir denek, önceki maceralarda gözüken bir “kardeşini” bulmak için yollara düşer. Onun annesi de Dylan’ın eski flörtlerinden biridir, yeni okur için bu bilinmeyen geçmiş hoş bir detay değil elbette. Byron kuklasının öncesini görmek isterdim mesela. Ortadan dalmış gibi hissettiriyor ancak bağımsız bir öykü. Zaten -şimdilik- bu seride Mystere’deki gibi sonraki fasiküle sarkan bir macera olmadı. Artı puan.
Dylan Dog - Noel Babayı Kim Öldürdü
Başlık absürd duruyor, çeviriye de bakmadım ancak “Noel Baba kimleri öldürüyor” şeklinde atılsa daha açık olurmuş. Michael Myers gibi kendi intikamı için yollara düşen Berserker, kar fırtınasında Dylan Dog’un mahsur kaldığı hana yakın kasabayı hedef alır. Yıllar önce yaşananlar nihayet açığa çıkacak ve düğüm çözülecektir. Atmosferin önemli olduğu bir macera olmuş, kar kış filmlerini sevenler daha çok sevecektir.
Kitap, birbirinden farklı ve uzak yerlerde kendilerine guru, bilge ve peygamber diyen, farklı zamanlarda doğmuş, tarihte iz bırakmış, binlerce ve milyonlarca insanları kandırmış, zenginliğin tadına bakmış, işkence yapmış ve zaman zaman da insanlığa ufak da olsa faydası dokunan kişileri(hepsi değil) anlatıyor.
Genel anlamda okuması ilginç ve bilgilendirici bir eser. Yazarın anlatımı da gayet iyi. Fakat bir süre sonra aynı şeyleri tekrar tekrar okuyormuşuz hissi oluşuyor. Bunun için bölüm bölüm okuyarak ve zamana yayarak bitirilmeli.
7/10
