Hangi Mangayı Okuyorsunuz?

[Karahayalci]

Bu konunun eksikliğini çok hissediyorum şuan ve açayım dedim. Okumakta olduğumuz mangada kafamıza takılan yer, anlık düşüncelerimizi yazabiliriz.

Bana bu konuyu açtıran mangaya gelelim.

Goblin Slayer

2018 sonbahar sezonunda animesi başladığında ilk bölümünü izlemiştim. Karanlık bir havası vardı ve geçtiği zaman ortaçağ gibiydi. Anime böyleyse manga kim bilir nasıldır diye mangadan devam etmeye karar vermiştim bugün okumaya başlayabildim.

Bu arada Goblin Slayer’ı şiddetle öneririm, ana karakterini çok sevdim özellikle.

Mangaya gelecek olursak, olaylar hızlı ilerliyor. Şuanlık izlenimim sadece goblin öldürmekle kalmayacak, ileride şeytan, ejderha bilimum fantastik varlıklar da öldürülecek gibi. Şeytanlarla savaş gibi bir konular var. Ana karakter goblinlere çok takıntılı olduğu için adı Goblin Slayer ve sadece goblinleri öldürmekte ısrarcı.

Elf ve cüce maceracı var. Elf maceracı 2000 yaşında falan ama çok ergen tavırları var. Acayip sinirimi bozdu şu karakter. Çocuksu davranışlarına birşey demiyorum ama bu kadar yaşlı karakterler yeri gelince olgun davranabilmeli, Goblinlerin koku duyusunun aşırı gelişkin olduğunu bile bizim insan karakterden öğrendi şuan.

[Pardus]

Yakın zamanda iki ciltlik All You Need Is Kill mangasını okudum. Çok güzeldi. Bundan sonra ya One Punch Man’ e ya da Bleach’ e devam edeceğim kaldığım yerden. Bir ay birini diğer ay ötekisi diye devam ederim herhalde.

[Kotununiyisi]

Ningen shikkaku - Junji Ito
Gene Junji Ito neler çıkarmış diye aranırken buldum ve çok sevdim. Osomu dazai’nin aynı adlı kitabından uyarlanmış. Junji Ito sevenler sever ama hikaye biraz yüzeyselleştirilmiş gibi geldi. Asıl kitabı da alıp okumak lazım.

Jojo’s Bizarre Adventure Part 8: jojolion
Galiba Jojo’nun son bölümü olacak. Son iki bölümle birlikte özellikle karakterlerle çok iyi bir iş başarıldığını düşünüyorum. Umarım bu seriye de güzel bir son olur bu bölüm.

Boruto: Naruto Next Generations
Naruto sevenler bence hiç bulaşmasın. Kötü yani diyecek bir şey yok.

İnuyashiki
Daha bugün bitirdim. Aynı Gantz gibi beni hayal kırıklığına uğrattı. Çok fazla beklentiye girmemek lazım.

Onun dışında One piece ve Berserk’i Türkçe okumaya inat ettiğim için baya yavaş ilerliyorum.

[Lezek]

Güncel olarak uzun yıllardır Berserk ve One Piece’i takip ediyorum.

[Tamarix]

En son çok tatlı bir manga okudum. Kanlı, vahşetli, vampirli, savaşlı, şovalyeli mangalardan sonra hafif geldi.
School life comedy mangaları okumak çok zevkli oluyor. Her seferinde “Vay arkadaş, Japon okullarında neler neler oluyor, üstüne bir de insan gibi bakıyorlar okula, birçok farklı festival gerçekleştiriyorlar!” diye düşünüyorum.

Tonari no Kaibutsu-kun (My Little Monster)
Bir kızımız var, ders çalışma delisi stres atıyor çalışarak. Hayali annesi gibi bir iş kadını olup bir an önce para kazanmak. İki kuyruk saçlı donuk kızımız sürekli okuyor.
Bir oğlumuz var okul düşmanı gibi gözüküyor ama aslında insanların davranışlarından çekiniyor çünkü kendisi hayli saldırgan. Neyse efenim bunların hayatları bir şekilde çakışıyor.

Diğer klişe okul hikayelerinden farklı olarak hayatlarını sıkmadan ve gelecek kararlarını değiştirmeden de hayatların kurulabileceğini gösteriyor. Çizimler çok başarılı bu arada.

Birkaç güldüğüm ekran görüntüsü koyuyorum.

[Tamarix]

The Girl From the Other Side

Tür: Dram - doğaüstü olaylar, gizem.

Shiva adında bir kız çocuğu, öğretmeni olarak bildiği farklı bir tür canlıyla beraber yaşamaktadır. Ancak evin dışına çıkması ve öğretmenine dokunması yasaktır çünkü etrafta bir lanet vardır ve lanetli bir kişiye dokunan herkes sonsuza kadar o değişik canlı türüne dönüşmektedir. Shiva teyzesinin geleceğini ve onu alacağını düşünerek günlerine devam ederken aslında öyle olmayacağı anlaşılır.

Daha 3’üncü bölümdeyim ama çok ilginç bir mangaya benziyor. O çocuk neden orada, teyzesine ne oldu? Öğretmen neden yalan söylüyor?

Hikayemiz bunun üzerine bağlı sanırsam.
Işık Tanrısı Karanlık Tanrısı’nı, mutluluğu çalıp entrikalar döndürdüğü için cezalandırıyor, elindeki her şeyi alıp onu bir canavara dönüştürüyor. Buna çok öfkelenen Karanlık Tanrısı cezasını bir lanete dönüştürüp tüm insanlığa yayıyor. Bunun üzerine Işık Tanrısı onu sürgün ediyor ve topraklarındakileri korumak için duvar örüyor.

[kittysmew]

İlk izleyip beğendiğim animelerden biri olan Ouran Koukou Host Club’ın mangasına başladım. Anime’deki sahneleri hatırlayıp hatırlayıp gülüyorum. İzlemediyseniz veya okumadıysanız da kesinlikle öneririm! Hatta sizlerle şu ekran görüntüsünü de paylaşayım:

Konusundan da bahsedecek olursam eğer:

Haruhi Fujioka, soylu ve zengin öğrencilerin gittiği seçkin bir akademi olan Ouran Lisesinde okuyan, herhangi bir ünvanı veya rütbesi olmayan burslu bir öğrencidir. Ders çalışmak için kendine sakin bir yer bulmaya çalışan Haruhi, yanlışlıkla "Konuk Kulübü"ne ait olan müzik odasına girer. Konuk Kulübü kendi deyimleri ile bol zamanı olan güzel bayanlara konuksever bir hizmet vermeye çalışan, bol zamanı olan konuksever yakışıklı erkeklerden oluşan bir kulüptür. Yanlış yere geldiğini anlayan Haruhi, kendini Konuk Kulübünden uzaklaştırmaya çalışırken, kazara 8 milyon yen değerindeki bir vazoyu kırar. Haruhi’nin vazonun parasını karşılayamayacağını bilen kulüp üyeleri, Haruhi’yi borcunu ödemek için Konuk Kulübünde çalışan bir “oğlan” olmaya zorlarlar. Neyse ki Haruhi, kız olmasına rağmen iknâ edici bir erkeksi görünüme sahiptir ve kızlara karşı olan doğal neşeli tavrı onu diğer Konuk Kulübü üyeleri kadar popüler yapar, böylece borcunu ödemeye çalışan Haruhi Fujioka resmi olarak “Konuk Kulübü” üyesi olur.

[Pardus]

2 ciltlik All You Need Is Kill bitti. Bleach 6’ yı aldım, okuyacağım.

[Tamarix]

The Promised Neverland

Tür: Bilim kurgu, gizem, doğaüstü olaylar, shounen, dram

Yıl 2045. Baş karakterlerimiz Emma, Norman ve Ray dahil olmak üzere 12 yaşından küçük 37 çocuk, Grace Field House adlı bir yetimhanede anneleri olarak gördükleri ve aynı zamanda öğretmenleri olan Isabella adlı bir kadınla yaşamaktadır. Yaşadıkları yer kafes misali kapalıdır ve etrafı duvarla kaplıdır. Ormanın derinliklerinde kalan demirlikleri aşmaları da yasaklanmıştır.
Çocuklar 12 yaşına gelmeden yeni ailelerine kavuşurlar ve diğerlerinden ayrılırlar. Daha doğrusu onlara böyle söylenir. Ta ki Emma ve Norman bir gece gizlice dışarı çıkıp bir kamyonetteki tanıdıklarını görene kadar.

Heyecanlı bir manga, şu an altıncı bölümdeyim. Toplam 133 bölüm var ve devam ediyormuş.
Norman en sevdiğim karakter olacak büyük ihtimalle. Sevdiğini var gücüyle destekleyen insanları seviyorum, okumayı da bir başka buluyorum.

Not: Keşke manga okuma etkinlikleri yapsak forumda, güzel olmaz mıydı?

[Karahayalci]

Ben 100lere kadar geldim, yer yer sıkıcılaşiyor ama yine de çok güzel bir manga, gerilimi sonuna kadar veriyor.

50lerden beri güncel okuyorum, birkaç aydır güncel devam edemiyor olmak canımı sıkıyor Normanla ilgili ilginç olaylar var

[Tamarix]

Forumdan birinin okumasına çok sevindim! Duvara yazıyormuşum gibi hissetmiştim
Norman ile ilgili gelişmeleri okumak için pek heyecanlıyım efenim. Şu şeytan dedikleri canlılar ne peşinde merak ediyorum. Büyük ihtimalle başka evler de var ve çocuklar birbirileriyle iletişime geçip isyan başlatacaklar.

[Tamarix]

@Tamarix

A233ACF0-58AD-414E-AEA2-1A68599A8C27.jpeg878×1278 1.6 MB

Güncelleme: Vol. 6 Bölüm 50’yi okudum en son. Takip ettiğim bir sayfada yurt dışında en çok satan 2’nci manga olduğunu gördüm. Şimdilik 13-14 ciltten oluşuyor, basılabilecek bir sayı. Keşke ülkemizde de Türkçe olarak görebilsek. Akılçelen’e ya da Gereklişeyler’e mail atmayı düşünüyorum ancak Brandon Sanderson kitaplarının sorunu derken Akılçelen basar mı bilemedim Gereklişeyler’i deneyeceğim.
Okuyalım, okutturalım.

[Usune (UwU)]

En son Please Don’t Bully Me, Nagatoro’yu okudum. Yani güzel bir manga. Seneryosu ve çizimleri güzel. Sıradan bir Okul ve ecchi mangası. Ana karakter olan çocuk çok tatlı yaw.

[Sedi (Sedi Çoban)]

“Shingeki no Kyojin” severek okuduğum bir manga.

[Kehribar]

Yakında final sınavım var ve notlarım da hiç iyi durumda değil. Sene boyunca yattım. Eğer bu sınavda ve bütünlemede başarısız olursam sınıfta kalacağım.

Anlayacağınız baya stresliyim. Karnıma ağrılar falan giriyor korkudan. Bir süre hastalandım bu nedenle geçen hafta boyunca. Ne ders çalışabildim ne de yerimden kalkabildim. Perişan oldum.

Bu süreçte benim için tüketmesi en kolay olan şeyden bol bol yedim bitirdim. MANGALAR!!! Mangalar ülkemizde ulaşılabilir olmadığı için Manga Rock Definitive uygulamasıyla telefondan okuyorum. (Hayır, reklam değil ne yazık ki. Keşke üç beş kuruş ateşleyen olsa.) Çok güzel şeyler keşfettim. Bir kaçını sizinle paylaşmak isterim.

To Your Eternity
İçlerinden en beğendiğim buydu. Bu maratonumda bir günlük hayatı sorgulama molası vermeme sebep oldu.

Anakarakterin kendi bedeni ya da belli bir cismi yok. Ama cansız olan her şeye dönüşebiliyor. İnsanlığı anlama macerasında bir kimlik kazanıyor. Ölümsüzlüğü yüzünden zaman akıp gittikçe geçmişin arkadaşlıklarını arkada bırakıyor (?) ve yenilerini kuruyor. Geride kalanların her birinden bir ödüncü yanında taşıyor. Bedenlerini!

Chainsaw Man

Fire Punch’ın yazarından yine alışılmışın dışında, yine vahşi bir shounen. Başarılı

Skeleton Solider Couldn’t Protect The Dungeon

Genelde webtoon okumam ama bu seferki sayesinde biraz diğerlerinde de kayboldum. Özellikle de isekai (paralel evren) türünde. Bu konuda webtoon camiası sanırım içerik denizine dönmüş. Ayrıca söylemeliyim So I am a Spider, So What? mangasıyla arasında çok benzerlik var. Bunu seven onu, onu seven bunu sevecektir.

Kendini canlandıran necromancer ı kurtaramayan ve ardından öldürülen bir iskeleti izliyoruz. Nedir ne değildir bilmiyoruz ama bu iskelet her öldüğünde tekrar başa dönüyör. Onun için değerli kişileri korumak istiyor. Ama o bir iskelet, hani şu oyunlarda en kolay kestiklerimiz. Allahım çok yaratıcı değil mi?

Witch Hat Atelier

Yaratıcılık demişken burada çok yeni şeyler var. Sonunda farklı bir büyü sistemi ki ben gerçekten özlemişim böyle kafaya yatan şeyleri.

Cadılık tarihi değişmiş ve yasak sihir tekrar hakimiyeti ele almak istiyor. Eski pointed hatler yenilerinin (abartmayalım, sadece siperleri yok) yerine göz dikmiş.
“Büyü sadece insanlar daha mutlu olabilsinler diye var” düşünceleriyle eğitilen sihire hayran yeni bir cadının hikayesini okuyoruz.

Aşağıdakiler de diğer okuduklarım. Onları diğerlerinden kötü oldukları için değil laf uzamasın diye sadece adlarını yazarak bırakıyorum. Hepsine göz atmanızı öneririm, hatta mümkünse okuyun

The Flowers of Evil
Cross Account
Machida-kun no Sekai
Summer Time Render
Hyakumanjou Labyrinth
Miracle App Store
They Say I Was Born a King’s Daughter

[muaet (muhammettopcu.com)]

Şu an severek takip ettiğim Kingdom ve One Piece var. Webtoon kanadında ise Tower of God’u okuyorum.

Çıkmaları yılan hikayesine dönmüş Vagabond, Berserk ve The Breaker 3 de bir ümit kenarda bekliyor, ayda bir kontrol ediyoruz efendim Bir de dönem dönem baştan bitirdiğim Slam Dunk’ı da şöyle sona iliştireyim.

[Tilqi_Gin ((Eski Nick İBow) Emre)]

Toriko okuyan yok mu? Worldbuilding ve dövüşler konusunda çoğu shounene fark atar Toriko. Yazar kısa kesmeseydi\dergi zorlamasaydı One Piece gibi bir manga olacaktı ama tabi One Piece gibi okuyucu neyi sever diye yazılan değil de kendi üslubunda ısrar eden bir seri olduğu için gene One Piece kadar satmayacaktı ama olsun. Özellikle ilk kısım olarak geçen insan dünyası bölümleri sağlamdır, Gurme dünyasına girince bir bocalar manga ama o bölümler de güzeldir. Kısacası tavsiye olunur.

[theApostleofFalconia]

Berserk’i bitirdim, şuan Claymore okuyorum, daha sonra Tokyo Gûl’ü okumayı planlıyorum.

[ilo_kygn (ilhan)]

Önceki yıllarda çok fazla boş zamanım vardı bu yüzden biten sayısını hatırlayamayacağım birçok manga okudum ve animesini izledim. Ama şimdi o kadar zaman yok ve okuma sayım da düştü, bu yüzden bitenleri değil de, devam eden bazı mangaları okuyorum.

1- One Piece Yaklaşık 13 yıldır hiç bıkmadan, her hafta okuyorum bunu. Manga dünyasında efsaneler arasına çok uzun zaman önce girdi.
Luffy isimli bir gencin Korsan Kral olma çabası hakkında. Bu hafta 948. bölüm yayınlandı.

2- Goblin Slayer çizimleri ve ilerleyişi çok güzel. Başlarında biraz japonlara özgü +18 bazı sahneler var ama ileriki bölümlerde bu kalkıyor. Taht Oyunları gibi.
Adı artık herkes tarafından Goblin Slayer olarak bilinen karakterimizin goblinler tarafından gözü önünde daha çocukken çok sevdiği ablasının öldürülmesi üzerine tüm goblinlere karşı muazzam bir kin duyuyor. Hayattaki tek hedefi tüm goblinleri öldürmek.
Konu basit gelebilir ama gerçekten harika bir manga.

3- One Punch Man Efsaneler arasına girecek bir manga. Bununla ilgili sitede bazı sayfalar var. Oradan daha çok bilgi alınabilir.
Manga dünyasına gelmiş en güçlü karakterlerden biri olan Saitama’nın hikayesi. Manga farklı özellikte güçler, kahramanlar, canavarlar ve bunların savaşları hakkında. Çizim kalitesi çok yüksek ve anlatımı da çok iyi.

4- Shingeki no Kiyojin Sanırım tüm manga severlerin okuduğu bir manga. Hayranı da çok. Ama bi türlü kanım kaynamadı bu mangaya. Kötü demiyorum, sadece yukarıda belirttiklerim gibi yeni bölümünü sabırsızlıkla beklediklerimden biri değil.

5- Baby Steps Tenis üzerine bir manga.
Sınıfında ve okulunda derslerinde en başarılı olan Maruo Eiichirou’nun 15 yaşında tenis ile tanışması ve bu yolda derslerinde yaptığı gibi tuttuğu notlar ile normal bir tenisçiden daha hızlı ilerlermesi hakkında bir Manga. Senelerdir severek okuduklarımdan biri.

[theApostleofFalconia]

Claymore bugün bitti. Muhteşem ötesi bir mangaydı, cıvık anime/manga esprilerinin zerresi yoktu, gayet ciddi, hüzünlü, trajedik, konusu nispeten derin, heyecan yaptırma usulleri çok güzel kullanılmış, ilk sayılarda çizimlee pek iyi olmasa da daha sonra muhteşemleşiyor. Özellikle Claymore savaşçılarının çizimleri sizi sanal karakterlere aşık edebilir Çok daha fazla yazmak isterdim hakkında, zira şuana dek okuduğum en güzel mangaydı ama ne yazsam spoiler olur. Kısacası okuyun okutturun!

Ek:
Claymore’un animesine bakmayın bile! Claymore, Berserk vb yapımlar İngilizce’de niş diye tabir edilen küçük bir kitleye hitap eder manga okuyucuları arasında, bu yüzden One Piece, Naruto vb saf shounen yapımların satış rakamlarında yanına bile yaklaşamazlar, dolayısıyla animeleri küçük bütçelerle, kötü çizimlerle, özetin özetinin özeti şeklinde çekilir, TV’de yayınlandığı için berbat derecede sansüre uğrarlar.
Mesela Komutan Miria Claymore mangasında kendine aşık edecek derecede güzel çizilmişken, animede hilkat garibesi şeklinde çizilmiş, 155 sayılık ve sayılarının sayfa sayısı bayağı bir çok olan(haftalık mangalara kıyaslarsak neredeyse 300 sayı sayabiliriz) bu mangaya yapılan anime topu topu 27 bölüm üstelik yetişmediğinden sanırım finali uydurmuşlar animede, manganın gerçek finaliyle alakasız. Genel kitlenin takip ettiği mangaların animelerinde tabi böyle bir sorun olmuyor.
Komutan Miria’nın Mangadaki resmi:

Animedeki hilkat garibesi çizimi: