Animenin mangayla yakın bitmesi bizzat uyarlama komitesinin aldığı bir karardı. Hatta sırf bu yüzden yeni sezonu Wit yapmıyor, Wit kendi programına uyduramadı çünkü. Manganın bitmesine de çok az kaldı, 5-6 bölüm civarı. Gene sezon arası verilebilir geçen sefer ki gibi.
Mangakanın yeni röportaj, %5 kaldı geriye diyor.
Yani animeyi bekleyebilirsin.
Baya varmış. İlk önce animesini izlediğim için öyle düşündüm sanırım. Ama hâlâ animesinin de çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Umarım 2. sezonu 26 bölüm yaparlar.
Yakusoku no Neverland mangası 181. Bölümde bitti. Son bölümün ne olacağı aşağı yukarı belliydi ama yine de gözyaşları içinde okudum. Bir serinin daha sonuna geldik…
Demiştim bitti sonunda. Aslında 181 sayıya genel olarak baktığımda her sayının ilk 2 sayfasının bir önceki sayının farklı açılardan çizilmiş hali olması dışında aşırı sinir edwn birşey yok bu mangada beni. Finali her ne kadar mutlu sonla bitse de biraz duygulandırmayı başardı ama biraz daha karanlık bitmesini isterdim. Bana paralel evrenden bir sürü çocuk geldi. İleride işlerimize ortak olacak çocuklar deseler istemem mesela. Bunu görmek isterdim. Sokakta boynunda damga ılduğunu görwn bir vatandaş. Bu herifler de nerden çıktı. Bunlar yüzünden üstümüze yük bindi, devlet vergi koydu dese. Belki laf atsa. Daha gerçekçi bir son olurdu benim için ama seri başından beri Emma’nın pozitifliği izerinden gittiği için çok da umrumda olmadı. Bittiğine sevindim. Başladığıma da pişman değilim.
Bir yandan da Dorohedoro okuyorum. 49. sayıdayım an itibariyle. İlk 10 sayının çizimleri çok karmaşık ama sonra hem mangakanın stiline alışıyorsun hem de çizimler netleşiyor. Evreni muhtemelen herkesin düşündüğü ama böyle saçmalık olmaz dediği cinsten ama mangaka bunu yedirmiş hikayeye. Çok ilginç gidiyor gerçekten. Herkese tavsiye ederim.
Buna katılıyorum. Manga biraz uzatmış olsa da 181 değil 171’de biterdi belki. O yüzden çok takılmadım. Bence güzeldi. Benim derdim keşke daha çok seinen olsaydı. Keşke daha fazla ölüm olsaydı. Emma biraz daha gerçekçi diyaloglar kursaydı. Ray ve Norman’ın diyalogları daha derin olsaydı…
Benim de takılmamın sebebi bazı bölümleri art arda (tdk’ye göre bu kelime böyle ama ardarda daha doğru geliyor bana) okumam olabilir ama fazla yine de. 20 yerine 18 saufa çıkarsalardı da böyle yapmasalardı diyorum. Belki ciltlerde düzenlemişlerdir bölümleri gerçi.
Seinen bir seri olsa da ben aynı şeyleri belki biraz daha kanlı göreceğimizi düşünüyorum. Bu manga yazarı kadar derin ve yazar istese veya yazabilse daha derin diyologlar görürdük.
Gerçi Dai Dark da shounen olarak geçiyor ama baş rolümüz insanların beynine baltayla vurup iskeletletlerini çıkarıyor. Mangakanın otoritesiyle de alakalı bir durum.
Kaguyasama’nın animesini beklemekten sıkıldık, mangasına başlayalım dedik. O da bitti şimdi de yeni chapter’in yolunu böyle gözlüyoruz. My hero ile One Punch da aynı şekilde.
Dead Dead Demon’s Dededededestruction okuyorum. Harika bir isim değil mi sizce de?
Inio Asano’yu Oyasumi Punpun ile tanımıştım ve hayran olmuştum. Punpun en en sevdiğim mangadır. Sonrasında Solanin, Downfall, A Girl on the Shore adlı eserlerini de okudum. Solanin aralarında en çok beğendiğimdi fakat A Girl on the Shore’la resmen hüsrana uğramıştım. Şimdi tekrar bir Asano eseri okumanın zevkini ve hüznünü aynı anda yaşıyorum.
Dead Dead Demon’s muhteşem bir manga. Hikaye, üç sene önce üzerinde devasa bir uzay gemisi beliren Tokyo şehrinde, iki liseli genç kızın bu olağanüstü durumda gayet olağan seyreden hayatını anlatıyor. Uzay gemisi oldukça zararsız olmasına rağmen devlet tarafından düşman olarak ilan ediliyor ve kimi zaman şehrin ulu orta yerinde tek taraflı bir kıyım yaşanıyor. Böyle bir yerde Kadode ve Ontan’ın günlük hayatlarına devam etmesini, arkadaşlarıyla eğlenmesini, Kadode’nin öğretmenine karşı tek taraflı ilgisini, Ontan’ın uzaylılara olan merakını ve devlete duyduğu tiksintiyi, saatlerce bilgisayar oyunlarında yaptıkları savaş stratejilerini okuyoruz. Gayet sıradan liseli gençlerin yaptığı şeyler aslında. Zaten manganın derdi böyle bir dünyada bile büyüme sancılarını, insan ilişkilerini anlatmak ki konu bu olunca Asano’dan daha gerçekçi ve etkileyici mangaka bulmak zor. Karakterler ve aralarındaki ilişkiler o kadar iyi aktarılıyor ki her karakter resmen sayfalardan çıkıp can buluyor. Ontan ve abisi müthiş karakterler. Her konuştuklarında gülmekten kendimi alamıyorum. Diyaloglar inanılmaz dinamik ve eğlenceli.
Tabi bunun bir Asano mangası olduğunu göz önünde bulundurun ve kızların bu günlük yaşantısının tepe taklak olup, manganın ciddi bir ton değiştirmesi kaçınılmaz olsun. 50-60 arası chapterlarda açıklanan şeyler hakkında ne düşünürsünüz bilmem, çoğu kişinin sevmeyeceği bir durum oluyor aslında. Spoiler vermeden nasıl anlatılır bilmiyorum. Fakat bu durum aslında ilk chapterlardan itibaren ipucu edildiği için bence çok da beklenmedik değildi ve baş karakterimiz Kadode’nin hikayesini müthiş gizemli hale getirdi. Şu an manga finale doğru gidiyor ve her şey tepe taklak olmak üzere. Gerçekten Asano acı çekmelerden zevk alıyor diye düşünmeden edemiyorum.
Neyse fazla uzattım, ben ÇOK severek okuyorum. Hem eğlenceli hem gizemli hem de karanlık bir manga, herkese tavsiye.
edit: manga için yapılmış bir teaser var, koyuyorum aşağıya.
Kafa dağıtmak için okuyayım dedim. İlk cildi bitirdim. Hep aynı olay çerçevesi içinde dönüyor gibi. Zaten hocalarını öldürmeye çalışıyorlar, ne aynı olay çerçevesi diyebilirsiniz ama 180 bölüm daha ne anlatacaklar merak ettim. Beğendim mi, beğenmedim mi? Ona da karar veremedim. Japonların hayal gücünün ne denli değişik olduğuna şaşırdım. Kırk yıl düşünsen aklına böyle bir konu gelmez. Düşünmeyi bırak ; rüyanda bile göremezsin Diğer ciltlerlerini okumayacağım sanırım. Ama okuyabilirim de. Kararsızım
Yani ben Suikast Sınıfı’nın bir tek animesini bitirdim, aklımda kalan ilk sezonun çoğunlukla eğlencelik geçtiği asıl mevzunun ikinci sezonda işlendiğiydi. Uyarlama yaparken mangayı ne kadar değiştirdiler bilmem. Ama siz animeyi izleyin yine de
Billy Bat mangakasını bilmiyordum ama çizimleri tanıdık gelince baktım ve favori mangalarımdan olan 20th Century Boys ve Pluto’nun mangakası olduğunu öğrendim! Okumadıysanız şiddetle ben de bu mangaları öneriyorum. Ayrıca Monster da aynı kişinin elinden çıkmış. Ne zamandır okumayı veya izlemeyi planlıyordum. Billy Bat ya da Monster’a yakın zamanda başlayacağım!
One Punch Man okuyorum. Ya ben bunu nasıl kaçırmışım nasıl nasıl? Muhteşem gidiyor. Uzun zamandır bu kadar iyi parodi okumamıştım. Hem kendi türünün tüm klişelerini kullanıyor hem de bunu gülmekten yerlere yatacağınız bir şekilde yapıyor. Karakterler şahane, Saitama-sensei bir yana King Engine, Sweet Mask, Puri Puri Prisoner, Sonic, Mumen Rider, Metal Bat, Fubuki… Yani say say bitmez hepsi inanılmaz keyifli. Dövüşlere diyecek bir şey yok, çizimler god level zaten. Soluksuz okuyorum çok iyi. Şu an Garou vs Silver Fang bölümündeyim, bitmek üzere ama bitmesiiin