Psikosomatik (Yunanca): Psikolojik kökenli fiziksel hastalıklar.
Apotropaik (Yunanca): Kötülüğü uzaklaştırdığına inanılan nesneler
Suyuk (Türkçe): Organizmanın kan, lenf vb. sıvı bölümü (biyoloji).
8 Beğeni
Kirmen :
1. (isim , halk ağzında) : Elde yün eğirmeye yarayan tahtadan yapılmış araç.
4 Beğeni
Palindrom (Yunanca): Tersten okunuşu da aynı olan cümle, sözcük ve sayılar.
5 Beğeni
İşmar etmek (veya geçmek) :
1. el, göz veya baş ile işaret etmek:
" Yanındaki başka tarafa baktı, işmar geçti diye haraza da hazır." - Sermet Muhtar Alus
6 Beğeni
Mesel (Arapça mes̱el) :
1. (isim, eskimiş) Örnek alınacak söz:
" Büyükannemin sık sık kullandığı bir mesel belleğimde beliriyor." - Haldun Taner
2. (isim, eskimiş) Atasözü.
3. (isim, eskimiş) Eğitici hikâye veya masal.
6 Beğeni
İstihza ( Arapça istihzāʾ) :
1. (isim , eskimiş,) : Gizli veya kinayeli bir biçimde alay:
" Sivri burnu, korkunç bir istihza ile şimdi bana doğru uzamıştı." - Yusuf Ziya Ortaç
5 Beğeni
Pavyon
(Fransızca pavillon)
1. (isim) Bir kuruluşun, bir kurumun, bir bahçe içindeki yapılarından her biri:
" Gölün karşı yanında kalan büyük pavyonların gölgeleri, gittikçe kendilerine doğru uzanıyordu." - Necati Cumalı
2. (isim) Bir fuarda ürünleri bağımsız sergileme yeri.
3. (isim) Geceleri geç vakte kadar açık, içkili eğlence yeri.
6 Beğeni
İhya etmek :
1. canlandırmak:
" Bin türlü giriftliklerle akıp giden bugünkü ahval ve şeraiti yarın ihya etmek kabil midir?" - Hüseyin Cahit Yalçın
2. mutluluğa kavuşturmak.
3. bayındır bir duruma getirmek.
5 Beğeni
Teksif (teksi:fi, Arapça teks̱īf) :
1. (isim , eskimiş) : Yoğunlaştırma, sıklaştırma, koyulaştırma.
3 Beğeni
Müeyyide (Arapça muʾeyyide ) :
1. (isim, hukuk): Yaptırım
5 Beğeni
Madde 22, sayfa 77.
Devim duygun: Görülen ya da işitilen şeylerden ziyade devinen görüntüleri zihninde açık seçik tutabilen kimse.
3 Beğeni
Canhıraş : Bir sıfat olan canhıraş sözcüğü, “acı acı” ikilemesinde görüldüğü gibi ayrıca; “yürek paralayan” ve “tüyler ürpertecek kadar korkunç” olanı anlatmak için kullanıyor. Farsça kökenli olan bu sözcük, hüzün hissi yaratacak durumların dile dökülmesinde yardımcı oluyor.
5 Beğeni
Müeyyide (Arapça muʾeyyide) :
1. ( isim , hukuk): Yaptırım.
2 Beğeni
Tazim (ta:zi:mi, Arapça taʿẓīm) :
1. (isim ,eskimiş,) : Saygı gösterme, ululama.
2 Beğeni
İltimas
(iltima:sı), Arapça iltimās
1. (isim) Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma:
" Onun için buraya kabul edilişimde bir iltimas seziyordum, buysa beni yerin dibine geçiriyordu." - Orhan Kemal
2. (isim, mecaz) Birine herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma:
" Şimdi bir de tavsiyeden iltimastan bahsediyorlar." - Nazım Hikmet
3 Beğeni
İmtizaç, -cı [(imtiza:cı), Arapça imtizāc] :
1. (isim, eskimiş) Karışabilme.
2. (isim, eskimiş) Birbirini tutma, uyum sağlama, uygunluk.
3. (isim, eskimiş) İyi geçinme, uyuşma.
4. (isim, eskimiş) Kaynaşma:
" Her şeyden evvel kendisinde tefekkürle hissin yüksek bir imtizacı fark ediliyordu." - Asaf Halet Çelebi
3 Beğeni
Sakil [(saki:l), Arapça s̱aḳīl] :
1. (sıfat, eskimiş): Ağır.
2. (sıfat, eskimiş): Sıkıntı veren, sıkıntılı.
3. (sıfat, eskimiş): Çirkin, kaba, uyumsuz.
4. (isim, eskimiş müzik): Türk müziğinde bir usul.
3 Beğeni
Meskûn: Yurt edinilmiş (yer).
‘‘Bay Chen, evrende büyük ihtimalle trilyonlarca meskûn gezegen var ve o gezegenlerin milyarlarcasında zeki yaşam biçimlerinin yanı sıra son derece gelişmiş teknolojiler olabilir.’’
-İşte Tanrılar, ISAAC ASIMOV
7 Beğeni
Haslet: Kişinin yaradılışından gelen özelliği, yaradılış, huy.
Ah, bu insan yüzleri! Her şeyimizi bağladığımız, durmadan yanıldığımız, istediğimiz kadar bol hasletler, adilikler, iyilikler, kötülükler, delilikler, akıllılıklar, sevdalar yüklediğimiz insan yüzleri! Yanılsak da zararı yok! Bu yüze olmazsa ötekisine yükleriz saydıklarımızı. Yanılmamız muayyen bir insan içindir, insanlar için değil.
Sayfa 10 - Son Kuşlar - Sait Faik Abasıyanık
4 Beğeni
Müşahede etmek :
1. Gözlemlemek:
" Burada, bir hakikati beraber müşahede etmeliyiz." - Atatürk
3 Beğeni