Ünlü “The Kiss” eserinin sahibi Gustav Klimt’in şöyle bir tablosu varmış. Güzel bence.
Gustav Klimt - “portrait of sonja knips”
Ünlü “The Kiss” eserinin sahibi Gustav Klimt’in şöyle bir tablosu varmış. Güzel bence.
Gustav Klimt - “portrait of sonja knips”
Umberto arte okuyorum o yüzden daha bilinçli bakmaya çalışıyorum…venetian ldies de de kibir diz boyu…müzik dinliyorlar ama sonrası “kibir” yine…
“Umberto Arte ile Sanat” kitabını okuyorsunuz değil mi… E güzel şimdi… İyi okumalar…
Bu arada, ben Umberto Arte ismini ilk duyduğumda yabancı zannediyordum, İtalyan filan zannetmiştim. Meğer Ankara’da yaşayan bir Türk vatandaşıymış. Bu da enteresan…
Venetian ladies’i buraya atarken “kibir var mı acaba duruşlarında” diye dikkatle bakmıştım. Fakat açıkçası karar verememiştim! “Kadınlar genelde öyle duruyor işte, ressamın ekstra bir vurgusu yok” diye düşünmüştüm!
Scipione Simoni - “italian court with a young couple” (italienischer hof mit einem jungen paar, esel und hühnern) (1900)
The Enchanted Forest John Gilbert
“Kim bilir neler var içinde!” Elisabetta Sirani (Portia wounding her thigh)
İtalyan Barok ressam ve baskı sanatçısıydı. 27 yaşında hayatının ve sanatının en güzel çağında gitti bu diyardan. Depresyon dediler, ülser dediler ama hiçbiri onun acıyla boğulup gittiği gerçeğini düzeltmiyor bence… Bunu en iyi bu çalışmasında anlıyorum. Diğer odalarda soylu ailesi, diğerleri hayatlarına bir şekilde devam ederken o içindekileri susturabilmek adına mazoşist alışkanlıklara kapılmış. Sevgi yetersizliği ve sevginin “tanımı” çocukluk yıllarında doğru yansıtılmadığında ne yazık ki içimizden bir şeyler kopuyor ve kopanları bağlamaya çalışırken düğüm atıyoruz. EVET bu tablonun karşısında sabaha kadar durabilirim. Düşünecek daha çok şey var! Ha bu arada… 27 yıllık küçücük ömrüne bir sürü güzel eser sığdırdığı yetmiyormuş gibi bir de kadınlar için ilk sanat atölyesini de kurup gitmiş. Sana sonsuz kalp Elisabetta