İthaki Yayınları Soru Hattı

Abartmayın o kadar. Türkçe okuma bilen herkes rahatça anlar. Sıradan, standart, her kitapta olabilecek hatalar işte.

4 Beğeni

Benim kendilerine güvenim kalmadı zaten. Kötü işin bahanesi olmaz. Benzer sorunlar Adalet kitabı, Kuzgunun Gölgesi, Zaman Çarkı ve daha birçok İthaki kitapları için geçerli. Fahrenheit 451’i düzelteceğiz dediler daha kötüsünü yaptılar. Poe’nun Bütün hikâyelerini kötü bir çeviri ile hâlâ satıyorlar. Biz kitabı bile 9 baski yaptıktan sonra düzeldi diyorlar. E ne yapalım düzgün bir kitap okumak için kitapların 10.baskilarini mı bekleyelim. Zaten serileri yavaş çıkarıyorsun üstüne birde kötü bir basımla okuyucuya sunuyorsun. Bundan sonra forever ikinci el.:upside_down_face:

6 Beğeni

Değiştirilmiş Karbon da dizisine yetişsin diye aceleyle, sadece kâr amacı güdülerek çevrildiğini düşünüyorum. Fahrenheit 451 de öyleydi. Tüm bunlar şaşırtmıyor beni ama şevkimi kırıyor.

7 Beğeni

Şair karakterin Hasan olmadığı bilgisi dahilinde şuradan anladığınızı özetler misiniz? Özellikle kimin ne yaptığını anlatın, yarın da orjinal metni yollayacağım. İsteyen herkes bu tahmin oyununa katılabilir: kim kaya ile kafa ezdi, kim kılıca samuray hamlesi yaptı, kim eline pala geçirdi… kişi alternatifleri: ellen, şair, hasan

3 cisim probleminden mi bu paragraf ? :thinking:

Ben mesajların hangi mesaja bağlı atıldığını çözemedim henüz(foruma bugün katılanlarda bugün), ama şimdi keşfettim o köşe ikonu… alıntı sizin cevabınızdan alakasızca, Bu Ölümsüz’den… orjinal metinden kopya çekmesin tahminde bulunacaklar…

1 Beğeni

Metis baskısı da böyle. Anlaşılan çeviri hiç gözden geçirilmemiş.:face_with_raised_eyebrow:

Bu ölümsüzün yeni baskılarına bir bakmak lazım aynı mı acaba? Güncelleme varsa ona sıra gelmeden eskisini elden çıkarıp yeniden devam edeyim.


Sağdaki altını kırmızı çizdiğim yerler çevirisi atlanmış kısımlar merak eden varsa.
Hadi yazım yanlışı kelime atlanması sık görülen şeyler her yayınevinde oluyor bir şekilde aklımızda tamamlıyoruz oraları da ciddi uzun bir kısım atlanmış burada nasıl farkedilmedi anlamıyorum. Kısa bir kitap halbuki, uzun olsa diyeceğim oku oku göz yorulur farketmezsin de.

Bir de şuna takıldım. Hadi Red Wig - Kızıl Peruk olmuş tamam yerelleştirme sayalım da. Karagee neden Karacı oluyor zaten yakın birbirine ikisi. Okumadım kitabı daha bu arada hikâyede mantıklıysa belki kabul edilir de yine de özel isim bırakılsaydı orijinal hâlinde diyor insan.

3 Beğeni

Pek cok baslikta denk geldigim su sikayete bir yanit vermem gerektigini dusunuyorum. Ingilizce birakilamaz arkadaslar. Birakilamaz. Lakaplar, betimlemeden ileri gelen isimler, yaratilmis isimler orijinal dilinde birakilamaz. Pek cogunuz Ingilizce bildiginiz icin Ingilizce lakaplari ve turetilmis kelimeleri anlayabiliyorsunuz. Peki ya Ingilizce bilmeyenler ne olacak? Benim Ingilizce bilmeyen annemin Red Wig diye okumasiyla Kizil Peruk diye okumasi ayni mi? Kitabin orijinal dili Japoncaysa mesela lakaplar AJSHSJABSJAHSJAH seklinde birakilsin da yerellestirilmesin mi? Cigdem Erkal Ayrikvadi’yi, Golgeyele’yi hangi mantikla cevirdiyse (ki gani gani ellerine saglik) bunlar da o mantikla cevrilmek zorundadir. Sizler gibi kitaplari yiyip yutan, hayatinin bir parcasi haline getirmis, nitelikli insanlar lutfen artik bu durumu anlasin.

Not: Gidip aynisini Epsilon basliginda yazmayayim; John Kar da dogru ceviridir.

22 Beğeni

Şuna sesli güldüm. :smiley:

2 Beğeni

Jon Snow’um Jon Kar olmasına karşı değilim çünkü John Snow duyduğum zaman diyorum ki demek ki John Kar diye çevirmişler aklıma yatıyor o şekilde. Ya da shadowfax-gölgeyele, bag end-çıkın çıkmazı olsun. Ama gelin görün ki bazen öyle karakter adı çevirileri görüyorum ki bizdeki, İngilizce orijinal hâlinin bir çevirisi gibi değil. Çevirmenin inisiyatifiyle bir kelime benzerliği ya da tam karşılığı olmayan ama bizdeki bir deyişe biraz benzerliği yüzünden o şekilde çevrilmiş. Benim şahsi isim çevirileri sıkıntım da burada başlıyor. Video oyunları sayesinden tanıştığım neredeyse her milletten bir sürü insan mevcut ve bu insanlar aşağı yukarı benimle aynı türde kitaplar okuyorlar. Diyelim ki biri bir kitaptan bahsediyor, şöyle oluyor, böyle oluyor, şunu yapıyor adam, bunu yapıyor adam diyor, diyorum ki ha tamam çok iyi kitaptı o başlıyoruz kitap hakkında konuşmaya. Ama bir isim bahsi geçtiği zaman ve bahsettiğim şekilde bizdeki isimlendirme bir çeviri isimlendirmesi gibi değilse bir anda düşüyorum boşluğa diyorum bu hangi karakter o kitaptaki. Bir takım boş soru-cevaplaşmalar sonucu ha bizdeki o böyleymiş diye jeton düşüyor bende. O yüzden kitabın çevrildiği farklı dillerdeki baskılardan okuyan insanlar ortak bir noktada buluşup aynı şeyi konuşamıyorsa bir sıkıntı var bence bu durumda.

En sorunlu ifadeniz bu. Yaniti da kendi icinde sakli. Farkli diller konusan insanlar ayni cumleden ayni tadi almak istiyor, karakterleri orijinal isimleriyle okumayi arzuluyorlarsa o halde kitabi orijinal dilinden okuyacaklar. Japonca ornegime geri donecegim. “AJSHAJAJAJSJ AJSHAKSJJAJA kapiyi acti,” yaziyor diyelim ceviride (Neden? Cunku diger dilleri konusan insanlarla ortak noktada bulusmak istiyorsunuz) boyle bir metin okumayi ister misiniz? Okuma zevkiniz ne olur? Hatta soyle yapalim: “AAJSHAJ AKDHAKSH kapiyi actiktan sonra karsisina TIIRNFIE KSJDJAOS ve ORNFIXJAOS SKDNWINDJ cikti.” Oysa bu “cevrildiginde”, “Mavi Gozlu Joe, kapiyi actiginda karsisina Kizil Peruk Ho ile Kivircik Yu cikti,” seklinde olacak. Hangisi daha anlasilir? Hangisi daha akici? Hangisini okudugunuzda karakterlerin fiziksel gorunumlerinden ileri gelen betimleyici lakaplari anliyorsunuz?

Kaldi ki yukaridaki diger argumanlariniz ise ceviri teoremleri basligi altinda farkli yaklasimlarla akademisyenler tarafindan yillardir incelenmektedir. Cevirinin ozunu olusturur.

Bu yapilan, hepimiz en nihayetinde bir binanin icinde oturuyoruz, binayi kullaniyoruz, bina parasini odedigimiz bir urun diye insaat muhendisine “perde duvar neymis ya, bos ver sen onu” demeye benziyor.

11 Beğeni

Hazır siz Dövmeli Adam kitabını okuyorken, orada gördüğüm bir sıkıntıyı dile getireyim.
Karakterlerin soyisimlerinin yaptıkları işlere göre verildiğini fark etmişsinizdir. Kağıt, taş, oduncu vs gibi. Her kitapta bu değişiyor. Bazen Paper, bazen Kağıt olarak görüyoruz. Can sıkıcı bir durum.
Düzenleme: Belki yeni baskılarda değiştirmişlerdir.

2 Beğeni

Simdi Ithaki basligi altinda Epsilon konusmayalim ama dikkat edecegim:) Henuz karsima cikmadi. Ama cikarsa yayinevine yazarim. (Ve mesela ben olsam tum o soyadlarini turkcelestirirdim.)

Burada ben bir ekleme yapacağım kendimce. Her çevirmen yeterince yetkin ve yaratıcı değil maalesef. Bunu İthaki’de de görüyorum. Bazı çevirmenlerle acilen çalışmayı bırakmalılar. İnsan okurken sanki birisine silah dayayıp çevirtmişler veya düzelti yaptırmışlar gibi hissediyor. Sadece İthaki de değil çoğu yayınevinde bu var. İşini severek yapan çevirmenin kalitesi ve yaratıcılığı ortada oluyor. Okuyucu da okurken keyif alıyor. İşini aynet buynet yapan kim olursa hoşlanmıyorum. Mantıklı olan ve her kesimden okuyucunun anlayacağı şekilde çevirilere ben karşı değilim. Bence olması gereken de bu. Herkese hitap etmeli. Önemli olan yazarın tarzının korunması.

Ek olarak yazım hatalarını filan geçiyorum ama anlamsız kelimeler topluluğu gibi olan cümleleri çözmeye çalışmak istemez bir okuyucu. Berrak bir şekilde olması lazım. Bir cümleyi dört kere okuyup “Ne demiş be bu?” diyorsam orada bir sorun aramaya başlarım.

9 Beğeni

İkna olmadım ama biraz araştırma yapıp Dumbledore’un Hollandaca Perkamentus olduğunu gördüm. James ismi de İncil’de geçtiği için İspanyollar her gördükleri yerde Santiago’ya çeviriyorlarmış. O yüzden bizdeki yine iyiymiş diyerek uzaklaşıyorum. :smile: Hangi ülke olursa olsun çevirmenden çevirmene değişiyor sanırım bu tutum.

Ocak 2019 baskısı yolladığım. Ve tek atlanan burası değil önceki mesajımda yazdığım gibi… şurada Dos Santos’un yaralanması da çıkarılmış

Bunların dışında boadil adıyla çevirilmiş yaratığın tanımında “kırk ayak uzunluğunda” kısmı orjinalde 40 feet, başka bir hayvan için “x metre uzunluğunda” kısmı orjinalde “3x feet”, başka bir yerde “8 adım yanıma düştü” kısmı orjinalde 8 feet… yani uzunluk ölçüsü olan feet kitap ilerledikçe farklı çevirilere sahip…

6 Beğeni

Sönmez Güven gibi güvenilir bir ismin en özensiz çevirilerinin Roger Zelazny’ye denk gelmesi talihsizliğini 1 yıl önce birçok başlıkta ben de dile getirmiştim. Bu Ölümsüz gibi Işık Tanrısı da felaket durumda. Keşke Roger Zelazny sadece Niran Elçi’nin eline bırakılsa Amber Yıllıkları’nda olduğu gibi.

Bu konu hiç hoşuma gitmedi. :expressionless:

4 Beğeni

@irbis 11 gündür hepsiburada üzerinden aldığım mabet - çiğdem erkal kitabının kargolanmasını bekliyorum. Kargomun neden verilmediğini soruğumda ayın 22 sinde ürünü kargolayacaklarını söylediler. Bu durum ithakiyle mi yoksa hepsiburada ile alakalı mı? Eğer hepsiburada ile alakalıysa iptal edip başka bir siteden alacağım. Teşekkürler