Aynalar Cehennemi
Kitabı son öyküden başlayıp başa doğru okudum. Bence siz de öyle yapın. İlk iki öykünün vuruculuğu diğerlerine göre daha fazla. Öncelikle yazar Japonca telaffuzu Edgar Allen Poe mahlasıyla yazıyor ve bunu başarıyor da. Öykülerin bazıları sıradan gelebilir. İlk Poe öykülerinde benzer durumu yaşamıştım okurken ve sonra tiryakisi olmuştum. Burada ilk 3 öykü hariç tiryakilik bir durum olmasa da 12 öykü kendisini gayet güzel okutuyor.
Sıralamayı beğeni sırasına göre yaptım.
İçindekiler:
-İnsan Koltuk, öykünün iskeleti Zweig’in Bir Kadının Yaşamından 24 Saat aslında. Mektupla başlıyor ve mektupla bitiyor. Kurgusu çok güzeldi.
-Aynalar Cehhenemi, P-L ayarında güzel bir öykü. Lovecraft gibi aklınız almaz anlatsam, ben de anlatamam cümlesi de geçiyor hatta.
-Mars Kanalları, adından anlaşılamayacağı gibi bk öyküsü değil ama çok güzel bir öykü.
-Kumaş Resimle Birlikte Yolculuk Eden Adam
-Kırmızı Oda, bu okuduğum 3. Kırmızı Oda öyküsü. Daha önce Agatha ve Wells’ten okumuştum. Bu da iyiydi. 99’un Katili teması oldukça yaygın sanırım Japonlarda. Bu arada ben de 99’un Katiliyim. Kitabı okurken 99 tane sinek katlettim.
-Psikolojik Test, polisiye türdeki tek öykü.
-Zehirli Ot
-O-sei Sahnede
-Parmaklar, tek klişe öykü.
-Yüzük
-İki Sakat
-Monogram, öyküyü okurken Poe’nun Küçük Fransız Neden Eli Askıda Dolaşıyor? öyküsünü anımsadım. Benzer kurguda denebilir.