Ben de geldim.
Paylaşılan yeni çeviri hiç fena değil ilk sayfa itibariyle. Altlara doğru arabanın arızalarını sayarken bir tanesi çevrilmeden atlanmış, bazıları da tam olmamış gibi ama fazlasıyla yeterli diyebilirim. Ben İngilizcesinden okuyacağım gibi duruyor, ileriki sayfalardan paylaşan omursa naçizane kıyaslarım.
Ben kitabı bitirdim, (Tahtaya kalkmak için parmak kaldıran çocuklar gbi olmadı umarım?) Görmek devam kitabı mı? Onu da okuyacak mıyız? Yani Görmek kitabını okumak bize Körlük romanını değerlendirirken bir fikir verir mi anlamında sormuştum…Ya da kabaca bu iki kitap tek bir romanın iki ana bölümü müdür
Görmek kitabı devam kitabı ama kitabın sonlarına doğru bağlanıyor, Körlük kitabına etkisi pek olmaz gibi hocam değerlendirirken. Daha fazla detay vermeyeyim ne olur ne olmaz Valla Körlük etkinliğinde kitabı seven en az 2 ve üzeri kişi olursa ve Görmek etkinliği de yapalım denilirse bana uyar, hemen yaparız
Yapalım yapmasına da Körlük, farklı tarzı nedeniyle özellikle ilk başlarda çok yordu. Hele herkes bitirsin de ondan sonra konuşalım derim.
Ben henüz başlarındayım ama Görmek etkinliğine de katılmak isterim olursa. @azizhayri ’nin dediği gibi herkes bir okusun, belki bir ay sonra yapabiliriz. Güzel olur
Ben 200.sayfanın başlarındayım daha. İşten dolayı yavaş okuyabiliyorum. Evet etkinlik için bir gün kararlaştırır o güne başlarız, sıkıntı yok
Spoiler (okumayın) - 179. sayfa
Ahlaksızlar koğuşu değerli eşyalardan sonra diğer koğuşta bulunan kadınları istediler bu sefer. Herkes iptal oldu ama daha ahlaksızların teklifine cevap vermeden kendi koğuşlarının erkeklerinin yataklarına girip çıkıyor bir kadın. Doktor da kendi karısını bırakıp o genç kızın yatağına atladı. Ve karısı bunu problem haline getirmedi bile. 179. Sayfadayım, sonrasında neler olacak bilmiyorum ama çok sinir oldum. Tabii yazar bir yere kapatılan kör insanların nasıl hayvanlaştığını çarpıcı bir şekilde yansıttığı için sinirim geçti şu an yazarken ilk vücut bakımının yetersizliğinden başladı ve tuvalet sorunu eklendi, sonra açlık, tabii cinsellik de olacaktı bu karmaşanın içinde. Müthiş bir eser gerçekten.
Ahlaki değerler kayboluyor. Bence yazar bunu başarılı şekilde anlatıyor.
Umarım çoğunluk sever de bir de Görmek etkinliği yaparız
Ahlaksızlığın ve vahşetin boyutu insanı çileden çıkartıyor cidden, insanların kötü tarafını olağanüstü bir anlatımla belleğimize kazıyor.
Naptınız? Etkinlik bugün başladı, artık yorumlarınızı belirtebilirsiniz
Ben daha kitabı alamadım. Muhtemelen bir iki güne sipariş geçerim. Gelince de okumaya başlarım.
Spoiler - 247. sayfa
Koyu renk gözlüklü kızın ailesinin evini bulduklarında aynı apartmanda oturan yaşlı kadın beni baya ürküttü mutfağında çiğ et falan gördü ya doktorun karısı, insan eti yiyor sandım. Ve onlara tuzak kuracak ve öldürecek diye düşündüm. Cadı gibi tasvir edilmişti zaten. Böyle düşünmem normal geldi bana
Neyse, arka bahçesindeki tavuk ve tavşanları yiyormuş aslında
Körlük biraz daha uzarsa o dediğin de olabilir
Neyse ki uzamadı, herkes görmeye başladı ve bitti Görmek’te neler oluyor acaba?
O kimsenin oy kullanmak için sandığa gitmemesiyle ya da geçersiz oy atmasıyla başlıyor. Oradan devam edip, Körlük kitabına bağlanıyor. Onu da seveceğini düşünüyorum
Sürpriz bozan yok ama yine de ne olur ne olmaz diyerek kapattım
Witcher’ın son kitabını okuyordum, bugüne bitirir Körlüğe başlarım dedim ama misafirlerim geldi Zaten Witcherı da beğenmedim daha yarısında falanım.
Cumartesi başlarım diye ümit ediyorum, bakalım.
Körlük ile ilgili podcast dinliyorum:
Konuk Fuat Sevimay üstelik. Kitabı bitirdikten sonra üzerine bir şeyler okumak, dinlemek ya da izlemek çok iyi oluyor. Henüz yarısındayım, şu ana kadar güzel şeylerden bahsettiler. Yazarın hayatından da bilmediğim birçok şey öğrendim Spoiler var, okuduktan sonra dinlemenizi tavsiye ederim.
Biraz daha zorla hocam, en geç ikinci kitapla mutlaka bağlar seni kendine.
@MelihAntepli Ben de bu hafta başlıyorum.
Sanırım kimse ilk taşı atmayacak. O yüzden ben atayım bakalım.
Öncelikle kitap bana göre bir roman değildi. Romanmış gibi düşünürsem anlatım şeklinden dolayı sınıfta kalır. Bir makale olarak düşünürsem oldukça başarılı diyebilirim. Tercihim böyle bir kitabın kör olamayan kadının bakış açısından, onun sesiyle yani anlatıcı olarak hikayeyi aktarması olurdu. Bence daha vurucu bir eser olurdu. En azından roman demekte güçlük çekmezdim.
İçerik bakımından bakacak olursak insanlığın ne kadar da ince iplere bağlı olduğunu güzel incelemiş. Ben taciz kısmını az bile buldum. Bizim toplumda şoku atlattıktan sonra çoğu kişi nasılsa görünmüyor diye daha da azıtırdı tabii açlık vurana kadar.
Kitabın konuya girişi ve bitiş kısmı makale niteliğini daha da çok yansıtıyor aslında. Belli bir sebep olmaksızın hasta olup sonra da aynı şekilde son bulmasını ben zayıf buldum. Daha sağlam temellere otursaydı ve bulaşma şekli daha farklı olsaydı daha iyi olurmuş. Bu şekilde biraz geçiştirilmiş gibi geldi. Önemli olan bu noktalar değil de insanlığın irdelenmesi gibi bir hava var ki bu da roman ise eh, makale ise doğru yaklaşım diyorum.
Yazarın noktalama işaretleriyle olan tarzının çeviride önemsizleştiğini düşünüyorum çünkü yazar anladığım kadarıyla kelime seçimlerini ve duraklarını sesli okuyuşta bir desen oluşturacak şekilde yazmış. Belki sadece bu bile eserde negatiflik yaratıyor olabilir.
İnsanlığın yozlaşmaya ne kadar meyilli olduğunu ve ahlakın kırılganlığını çok güzel işlemiş. Bunu incelerken de oldukça şeffaf ve cesur davranmış. Güçlü ve güçsüz dengesini, güçsüzlerin korkaklığını, eğitimli ve eğitimsiz farkını, vicdan, merhamet, acımasızlık ve kadının ataerk dünyasındaki yerini işleyişini sevdim.
Roman okuyormuş gibi hissetmedim. Bir belgesel veya bilimsel çalışma olarak algıladım. Aşırı mükemmel miydi, hayır. Yazardan okuduğum ikinci kitaptı ve bana göre ortalamaydı. Daha çarpıcı eserler okudum. Post-apokaliptik çoğu eserde bir bütün olarak olmasa da benzer konular işlenir.
Gören gözün gücü para, kör gözün gücü silahtır.