İş Bankası ile İthaki’nin 80 Günde Devri Alem (Seksen Günde Dünya Gezisi) kitaplarının aralarında 100 sayfa farkın olma sebebi nedir? Aradaki fark önemsenmeli midir?
Ebatları farklı.
Alfa Yayınlarından Kürkler Ülkesi’nin bandrolü alınmış.
Peşinden de şunlar basılacak galiba:
On Bes Yaşında Bir Kaptan
Jangada
Piyango Bileti
Üç Rus ve Üç Ingiliz’in Güney Afrika Serüvenleri
Bitirdim kitabı. Sıradan bir macera kitabından farksızdı. Jules Verne’ün kaleminin gücünü hissedeceğiniz bir kitap kesinlikle değil.
Kendi düşüncem, ben yazarın iki kitabını okudum (balonla 5 hafta ve 80günde devri alem) yazar da bir “kalem güçlüğü” hissedemedim açıkçası.
Sadece 2 kitapla Jules Verne ‘yi değerlendirmeniz in doğru olmadığını düşünüyorum.
Nasıl Tolkien fantastik edebiyatın önünü açan en önemli kalemlerin başında geliyorsa, Jules Verne’ de Bilimkurgu için öyle önemli öyle değerli bir kalemdir.
Bu sadece benim düşüncem değil birçok Bilim adamı, önemli yazar veya devlet büyüğününde ortak fikirdir.
J. Verne günümüz dünyasına bundan 150 sene önce kendi evinden açtığı pencereden bakabilmiştir.
Ve pek çok insanın hayal dünyasını zenginleştirmiş, oradanda geleceğin teknolojisi için ilham kaynağı, rehberi olmuştur.
Saygı duyarım düşüncelerinize. Ancak bunca okunacak kitap ve yazar varken ve hatta kitap fiyatları ile birlikte ekonomik durumlar bu kadar kötü duruma gelmişken yazarlara 2 hatta 1 kitaptan fazla değerlendirme imkanı vermem çok zor. İki kitabını okudum -ki görece olarak en ünlü kitapları idi, ama değerlendirmem ve düşüncelerim o şekildeydi. Hayat felsefem olarak başkaları çok beğeniyor diye yazarları gereğinden fazla değerlendirmeye ve okumaya kendimi zorlayamıyorum.
Başta da söylediğim gibi düşüncelerinize saygı duyarım, bunlarda benim düşüncelerim…
Teşekkürler iyi forumlar.
En başta şunu ifade edeyim kendi görüşümü destekleme babında önemli edebiyatçılar veya diğer kişilerin Jules Verne hakkında ki düşüncesini söyledim. Yoksa tabi ki birey olarak istediğimizi okuma değerlendirme özgürlüğüne sahibiz. Sonuçta okuma zevki kişiden kişiye değişebilmekte.
Jules Verne ile ilgili değerlendirmenize katılmasam da bende fikirlerinize saygı duyuyorum.
İyi forumlar…
(gönderi yazarı tarafından silindi)
Denizler Altında Yirmi Bin Fersah - Kaptan Grant’ın Çocukları - Esrarlı Ada triloji bu şekilde mi?
Benim Verne’ü sevme nedenlerimden biriside bazen belgesel gibi bilgi veriyor. Mesela son okuduğum kitabında mormonlar ve Hintliler hakkında birçok bilgi edindim.
Jules Verne’den ne bekliyorsunuz, nasıl bir kalem kuvvetinden bahsediyorsunuz bilmiyorum ama kendisi 1828 yılında doğmuş birisi. Coğrafi keşiflerin tavan yaptığı, bilim kurgunun temellerinin atıldığı, sanayi devrinin içine doğmuş bir insan. Kitaplarının -okuduğum kadarıyla- çoğu keşifler ve kaşifler üzerine yazıldığı bir gerçek. Macera tabanlı ve dünyayı keşfetme üzerine kitaplar bunlar. Köleliğin olduğu dönemlerde ilginç gözlemleri bir yana dünya coğrafyasını da çok güzel yansıtıyor bence. Benzer dönem eserlerine de baktığımızda genelde macera kitaplarının hit yaptığı bir devir. Verne’nin -bana kalırsa- en kuvvetli yanı coğrafi ve bilimsel keşiflerle birlikte o dönemki toplum, siyaset incelemelerini kurgu olarak yalın bir dille aktarmasıdır. 19. yüzyılın edebiyat anlayışında bugün bizim anladığımız şekilde edebi kalemden bahsetmek bence mümkün değil.
Ben de fikirlerinize saygı duyuyorum. Yaklaşık 200 yıl önce yazılan eserlerden daha fazlasını bekleyebilirsiniz ve beklentiniz karşılanmamış olabilir. Kaptan Grant’ın Çocukları kitabında da beklediğiniz edebi kalemi bulamazsınız bana kalırsa. Jules Verne bir macera yazarı ve gezgindir. Edebiyat sonraki nesillerin üstüne koymasıyla gelişmiştir bana göre.
Bu başlığı ne zaman görsem “İş Kültür neden yok, dışladınız mı?” diye sorasım geliyor
Çünkü Jules Verne külliyatı yayınlayacağız demiyorlar. (Ama bence şömizlilerini alın, Jules Verne bir daha böyle baskıları kimbilir ne zaman görür.) Bunu ithaki yaptı şimdi de Alfa tamamlama uğraşında. İş Kültür aklına geldikçe yayınlıyor.
Sorunca diyorlar ama bu hızla 2033 gibi tamamlanır
Arkadaşlar, (şimdi ne yazsam bilemedim) her yazarı yada romanı yada ve benzeri işleri beğenmek zorunda değiliz değil mi? Yada o yazarı bilmem kaç bilim adamı önermiş falan filan o yazarı dünyadaki herkesin beğeneceğinin kanıtı olabilir mi? Ya da beğenmeyeni “cahil bu işten anlamayan” yapar mı? İki tane kitabını okudum ve bana hitap etmedi. Ekonomik durumlarımdan dolayı da külliyatını gereksiz masrafa girerek alıp bana hitap etmeydiğini düşündüğüm bir yazarı zorla kendime “hah bu kitapta inşallah beğenicem” diyerek zorlayamam da. Koleksiyonerde değilim.
Jules Verne seviyorsanız sevmeye devam edin arkadaşlar ama sevmeyenlere de biraz müsade edin yada fazla Jules verne ü olan varsa versin
Bu arada sinirle yazmadım sadece komik geliyor, “beğenmedim bana hitap etmiyor” diyen birine devamlı sanki hayatının hatasını yapmış yada bu işlerden anlayacak ve o değerlendirmeleri yapamayacak kapasitemiz varmış gibi yorum yapmak…
Ben kimsenin sizi cahil yerine koyduğunu düşünmüyorum. Size hitap etmemiş ki bu olabilir. Hepimiz eğer her yazarı sevseydik zaten fikir beyan etmeye gerek kalmazdı. Bana kalırsa herkes sizin yorumunuz sayesinde fikirlerini belirtti. Yarın başlığa bakacak kişiler için iki seçenek oluşmuş oldu.
- Sizin gibi düşünenler tercih etmeden tasarruf edecek.
- Diğerleri gibi düşünenler ona göre beklenti oluşturacak.
Bence gelecek nesiller için veya araştırma yapanlar için güzel bir kaynak oldu bu fikir alışverişi.
Ben hitap etmediğini nedenleri ile zaten ilk mesajımda açıklamıştım ancak mesajı her gören maşallah bir ikna çabasıyla altını doldurmaya üzerine de daha ileri gidip Verne ile ilgili bir ders niteliğinde dönemi anlatan yazılar yazmaya başladı ki bunları zaten biliyordum.(-her yazarda olduğu gibi, yazarı okumadan araştırıp öğrenmiştim) Bu kadar neden uzadı bu konu anlamış değilim.
Kimsenin benim yazdıklarımı okuyarak " aman bu arkadaş beğenmemiş bende okumayayım tasarruf edeyim" diyeceğini sanmıyorum ki böyle diyenin kendi öz saygısını kontrol ettirmesi lazım.
Yukarıda da belirttiğim gibi bunun bir bilgi alışverişi oldugunu düşünmüyorum.
Hani kitabını okudun acaba?