Kara Sahaf Borsası: Vahim Bir Kısır Döngü

Merhaba, ya bardağı 200 dolar olan kahve var. Daha önce bir youtube kanalında izlemiştim.
Karaborsa denilmesinde gerçekten kolleksiyon kitabı olmayan ancak bir kaç kişinin ihtiyaç duyduğu kitaplar ise yada sadece okumak isteyenleri varolan tek baskılı kitaplar ise
Yayınevlerinin kalıcılaşamayışı, yada illa en ucuza mal etme istekleri yüzünden, biz müşterilerin gereğince umursamayan yayın evlerinin güzel kitapların yeni baskılarını müşteri istek ve talebine göre yapmayışları yada müşterinin istek ve taleplerini doğru değerlendiremeyişleri sıkıntı. Çünkü bulunmadığı için yüksek fiyata satılan kitapların yeni baskıları yapıldığında eski baskılar dahi sahaflarda çok ucuza da satılıyorlar. Mesela, Cemil Meriç’in kitaplarının tamamı iletişim tarafından basılınca ilk baskı fiyatları eski kolleksiyon değeri fiyatının beşte onda birine kadar düştü.
Yayınevi isen tercüme eserlerde mütercimle anlaşamıyorsan yeni mütercim kiralarsın, yeniden çevirtirsin yada baktın rakip yayınevinin bastığı kitap güzel satılıyor sen de telifini alır çevirtirsin ama yapan yayınevi yok denilecek kadar az. Ancak kitap piyasasının müşteri kaybetmediğini geçen yıllarda kitap sayısı arttığı gibi kitapların tirajların 2binlerden20 binlere yüzbinlere kadar yükseldiği de bir gerçek.
Sahafiye piyasasını 30 yıldır takip ediyorum. Nadirden önce asgari ücret ile asgarinin birbuçuk katı kazanç arasında dolanan, ay sonunu getiremeyen, kütüphane düşürdükleri zaman eşten dosttan borç alan çok sahaf tanımıştım; daha fazla kazananlar ise başka liglerde oynayan sahaflardı. Ama nadirkitap’ın piyasaya girmesinden üzerinden onbeş yıl filan geçti ve tanıdığım sahaflar ayda onbeş yirmibeşbin TL kar etmek arasında dolanmaya başladılar. Adam zaten kazanıyor. 500liraya satabileceğini düşündüğü bir kitabı neden 20TL ye saysın ki? Zaten enflasyon var ve fiyatlar hiç güncellenmese 8-10 yıl içinde mutlaka bir müşterinin almak isteyeceği bir fiyat görecektir düşüncesindeler. Alıcı çıkıyor mu? Çok sahafa sorduğum için yanıtı da biliyorum: Şans meselesi ama iyi kitapsa yada zengin bir müşteri almak isterse evet. Bu fırsatçılık mı? bir çok sefer öyle ama adamlar o 20TL ye mecbur değiller ki şimdi 20 Tl kazanmaktansa gelecek üç yıl içinde 500Tl kazanayım düşüncesi de normal ama bana göre sorun sahaflar değil yayınevleri. Neden ve nasıl olur da talebi olan kitaplar yeniden basılmazlar? Örneğin Ayn Rand nasıl olur da sürekli olarak kitapçı raflarını süslemez bence bu yayınevlerinin de iyi kazanmaları ile açıklanabilir. Adamlar hizmet etmeyi değil sadece en az emekle kazanmayı düşünüyorlar olsa gerek.

1 Beğeni

Yorumlarınızı okuyanların çoğu “sahaf” olduğunuzu düşünecek ama ben böyle olmadığını varsaymak istiyorum. Zira sahaf olsanız ve güçlü savunma yapsanız şapka çıkarıp hak veririm. Lakin savunmanız zayıf, azizim. Bu savunmayı yapan sahaf olsa durumuna açıkçası üzülürdüm; çünkü görmemek başka görmek istememek bambaşkadır. Bu son sözlerim sert olduysa da özür dilerim. Samimi bir dille ve iyi niyetle yazdığımı varsayarsanız da sevinirim.

Verdiğiniz örnek üzerinden gideyim. Diyelim ki günğn birşnde yayınevleri toplandı ve “Bir site açalım,” dediler. Bu site dışında satış yapmayacaklar ve öyle binlerce değil 100 adet basıp 1000tl etiket fiyatı koyacaklar. Alan olur mu? Size göre evet; çünkü örneğinizde benzerini söylediniz…

Bana göre normal değil, azizim. Aramızdaki düşünce farkı da burada doğuyor. Esebiyatın elbette ticaret yönü (alım satım, çeviri, yeni basım…) vardır ama edebiyatı sadece ticaretle bakarsanız yanılırsınız. Çünkü bir arabayı 300 bin liraya alamadı diye bir tanıdığımıza üzülmeyiz ya da onun adına bu çok kötü oldu demeyiz. Ancak bir çocuğun, bir öğrencinin, bir memurun, bir işçinin 200 lira diye kitap alamamasına hepimizin üzülmesi gerekir. Edebiyat toplumun kalbidir ve bu kalbi üç kuruş için kırmamalıyız. Eğer çocuklarımıza iyi bir dünya bırakmak istiyorsak daha fazla kitap okuyan toplum sağlamalıyız. Yoksa mal mülk derdi özellikle kendi toplumumuzda bizi nereye kadar ileri götürdüğü aşikâr…

Önceki mesajda okurlara tavsiye vermiştiniz. İngilizce öğrenin ve kütüphaneden ödünç alın diye ama son mesajda da yayınevlerine tavsiye verşyorsunuz. Ben de önceki mesajda başlığın anlamını açıklamıştım. Şimdi de diyorum ki yayınevleri sorunları başkaaaaa sahaf sorunları bambaşkaaaa…

Nedeniyse basit, yayınevleri üretim alınında varlar. Bir ürünün ilk basımı, yeniden basımı, çeviri basımı diye diye gidiyor. Hangi sektörde olursa olsun üretim unsurlarını bilmiyorsak onları yargılamak garip kaçar. Mesela telif hakkı mı sorunlu, çevirmen mi değişmesi gerek, yazarın yeni kitabının kapağı mı çizilecek… Böyle böyle gidiyor. O yüzden dediklerinizde kısmen de haklı olsanız dahi yeri burası değil. Bu başlık altı değil ki ben de burada kitapların sayfa kalitesi ya da hamurundan bahsedersem veya kitap kapakların çeşitlerinden bahsedersem tuhaf kaçar. Sahaflarsa var olan bir ürünün değişimi alanında varlar…

Öte yandan dikkatimi çeken şey de okura tavsiye veya yayınevine tavsiye veriyorsunuz ama sahafa gelince adam ne yapsın durum bu bakış açınız. O yüzden başta sahaf sanılma ihtimalinizin yüksekliğinden bahsettim.

Neyse konuyu uzatmayacağım. Sahafları istediğiniz gibi haklı çıkarabilirsiniz. Ancak kitap piyasası 2 binlerden 20 bin satışları çıkmasının nedeni de ekonomiktir. Şöyle ki önceki yıllarda kitaplara ulaşmak zordu ve küçük kitapçılarla kırtasiyeler kitap satardı. Ve bu yerler kitabın etiket fiyatı üzerine daha yüksek değerde bir etiket daha yapıştırırlardı. 90lı yıllarda hem kitaba ulaşamıyordum hem de pahalı olduğu için alamıyordum. Okumak istiyordum ama alamıyordum. Şimdi çok daha ulaşılabilir ve uygun fiyata satılıyor. Hatta 2-3 yıl önce çok daha iyiydi.

Forumu biraz dolaşın ve son zamlarla insanların kitap alırken ne kadar zorlandığını görebilirsiniz. Mesela 2-3 yıl önceki mesajlara bakın alımda zorlananlar ne kadardı şimdi ne kadar karşılaştırınız. Yakın zamanda daha da büyük tehlike geliyor ki “sabit kitap fiyatı” diye o zaman ne internet ne de mağaza kğmseye göre uygun olmayacaktır. O zaman yüzbinleri değil gerçekte rüyamızda göremeyeceğiz. O zaman “NASIL OLSA ZENGİNİN BİRİ GELİP ALIR,” diye hem yayınevi hem sahaf bekleyedursunlar. OKURU MUMLA ARARLAR.

Biz de toplum olarak “OKURU” kaybedersek veya azaltırsak geleceğimiz riske sokarız. Gelecekte toplumsal olarak iyi bir konumda olmak istiyorsak yüzbinleri değil milyonların kitaba ulaşmasını sağlamalıyız. Sahafların anlamadığı bu… Sahaflar bugün 20 bin lira kazanma derdinde ama topluma katkı sağlayan büyük bir unsur sahaf ki bunu kendisi de göremiyor. Ben de en azından size gösteremiyorum. Sahafın üç kuruş kazancı arttı diye kurduğu sistemdeki yıkıcılığını gözler önünesermeye çalışıyorum ama olmuyor. Zira konu bir okura bir yayınevine çekiliyor.

Bu son mesajımdı. Sevgi ve saygıyla…

14 Beğeni

Nadir Kitap’a özel bir başlık var mı bilmiyorum ama, dün ne mesaj ne arama ne whatsapp yoluyla dönüş alabildiğim bir sahafı da gördükten sonra buradan iyice illallah dedim. Kargolarını da tek kitapta 16.5, çokluda 18.5’e çekmişler ve ücretsiz kargo limitleri de mevcut değil. Bu şımarıklık bu rekabet ortamında nereden geliyor anlamış değilim. Ticarette tüketiciye böyle davranıldığını sadece bizim ülkemizde görebiliriz sanıyorum. Tok satıcı kavramı bize özgü olsa gerek.

2 Beğeni

Nadir öyle bir konumda ki, her sektörde rekabet olması gereken dijital dünyada sanki hiç rakibi yokmuş gibi :joy: Bir gün muhabbetini sevdiğim bir sahafla konuşurken sahaf abi Nadir’e epey saydırmıştı. Arabirimlerinin eski ve yetersiz olmasına, sistem ve desteklerinin zayıf olmasına vs vs adam epey doluydu Nadir’e ama yine de kullanıyordu. Bir dönem bırakıp farklı bir online platformu da denemiş, online satışları aşırı düşmüş.

Yani site olarak Nadir kötü hizmeti sadece okur müşteriye değil, kitapçı dükkanlara da sunuyormuş onu anlamıştım :joy: Ama hem piyasayı belirlemesi hem de eski kitap satışının doğası gereği satışçı için de tek alternatife dönmüş. Eski kitap zaten her zaman müşteri aranan ve düzenli tüketilen bir ürün olmayınca kullanıcı en bildiği yere gidiyor. Yani Nadir’e. kitabı orada bulunca da alıyor, alternatiflere pek şans kalmıyor :smiley:

1 Beğeni

Kitantik diye Nadir’e benzer bir site var. Nadir’e alternatif olur belki.

2 Beğeni

Evet, hatta yıllardır var :smiley: Ben biliyorum, biz biliyoruz ama genel alıcı kitleye gelince anladığım kadarıyla nadire gir- kitabı bul - al geç şeklinde işliyor :joy: Kitapçı da pek vazgeçemiyor gibi nadirden bu nedenle.

2 Beğeni

Ben Nadir’de aramadan önce Google’dan bakınıyorum, Kitantik’te de genelde tükenmiş oluyor.

2 Beğeni

Ahlaksızlık, kepazelik, pespayelik paçamızdan akıyor yine.





11 Beğeni

Sahaflara niye kızıyorsunuz anlamadım, arz-talep meselesi, çok yüksekse fiyatları alan çıkmaz fiyatlar düşer bu kadar basit.

1 Beğeni

Katılmıyorum…
1-Ciddi kargolama maliyeti oluşuyor. Orada 9-10 dolarlık fiyatlar genelde İngiltere USA arası. Eşya cinsine göre ortalama 100-200 dolar arası kargo ve vergi ile hesaplayarak bakmak gerek
2-Serbest piyasa adam bu kadar edeceğini düşünüyor. Sizde daha ucaza bulan biliyorsunuz, e zorla satmıyor.
3-Burada eder biraz acil alıcıya yönelik. Asimovun türkçe yeni basımları varken ve ingilizce basımalarına dahi kolayca ulaşılabilirken kim ne yapsın 78 basımını? İki grup faydalanabilir koleksiyonerler ve çok çok acil o basıma sahip olması gerekenler. Bunun da bir bedeli var.

1 Beğeni

Hocalarım ben maalesef hiçbirinize katılmıyorum (ya da hepinize katılıyorum). Serbest piyasa tabi, istediği fiyata satabilir zaten kimse adamın dükkanını basıp satmasını falan engellemiyor.

Ama eleman bariz bir şekilde yurtdışından çok daha ucuza getirtebileceğinin farkında olmayan insanlara yüzde bir kaç bin civarında bir “bilgisizlik marjı” uyguluyor (enayi marjı da denebilir). Bunun da savunulacak hiç bir yanı yok bence. Bunu uygulayan sahaftan hayatta alışveriş yapmam mesela ben. Adam çünkü mesleği gereği benden fazla bilecek tabi, ve bu bilgi farkını da bu tarz marjlarla ödetiyor/ödetecek bana. Bence aynen böyle afişe edilmeli böyle yaklaşan yerler. :roll_eyes:

Ayrıca koleksiyon ürünü olsa ecnebiler bu kadar ucuza satmazdı, koleksiyonluk kitapta da nasıl bir aciliyet olabilir ben bunun “enayilik” değil de hız/koleksiyonerlik marjı olduğuna ikna olmadım açıkçası :roll_eyes:

bir ek daha: vaktiyle düzinelerce ikinci el kitabı yurtdışından getirtmiştim. Hiçbir şeye 20 dolar üstü kargo/masraf ödediğimi hatırlamıyorum. İngiltereyse 2-5 pound, ABD ise 10-20 dolar ödedim hep.

3 Beğeni
  1. Oluşmuyor.

  1. Serbest piyasa demek bir ürünü fahiş fiyattan listeledikten sonra satılmış gibi gösterip piyasayı canının istediği gibi manipüle etme özgürlüğü değildir.
  1. Koleksiyon ürünü olsa yurtdışında 1 dolara satılmaz.
10 Beğeni

Bu söylediklerine tek cevap. Medam paylaştığın gibi yap o zaman neden dertleniyorsun ki?
Adam öyle istemiş. Belki kendi dükkanında kitaba geçen kokunun o parayı edeceğini düşünüyor…

1 Beğeni

bunun tespiti varsa suç duyurusunda da bulunabilirsin. Bu duyuruları mahkeme eski fiyat + ceza şeklinde sonuçlandırıyor. En son bir avukat takım elbise indirim kampanyasını hilesini kazandı bu şekilde.

1 Beğeni

Bir siyasi partiyi eleştirmek için gidip parti kurmam, bir inancı eleştirmek için peygamberliğimi ilan etmem gerekmiyor. Burada benim ne yaptığımın bir önemi yok ki Dune falan bende mevcut. Alenen kepaze bir şekilde ikinci el kitap piyasasını manipüle edildiğini gördüğüm durumlarda bu kadar vurdumduymaz davranmak ilerde gelir yine beni bulur.

11 Beğeni

@Leningrad
Bu arada hatalı paylaştıysam özrü dilerim. ama biz Magic cartları yada Frp kitapları aldığımız zaman hiç bu fiyatlarda bir kargo görmedim. Kartlarda vergi de ekleniyor.

Hayır peygamber olmana gerek yok, eleştire de bilirsin ama ben her eleştiride sahtekarlık kelimesine katlanmıyorum. Adam o fiyat ettiğini düşünüyor.
(Son yazdığımı sildim ifşa etmeyelim arkadaşı)

1 Beğeni

Bunlar özel kargo şirketleri ile gönderdiği için pahalı. Satıcı ile konuşup oranın PTT’si olan Amerika’da ise USPS ile İngiltere’de ise Royal Mail ile göndermesini talep ederseniz 4$-6$ arası bir fiyat çıkar ortalama. Betterworldbooks gibi ikinci el kitap siteleri onu bile almıyor, ücretsiz gönderiyor.

Satıcı ne düşündüğü bir şeyi değiştirmiyor. Örneğin istanbuldaki tüm ev sahipleri aynı anda evlerinin 6 kat fazla edeceğini düşünmediler. Alenen şu veya bu nedenler ile yapılan bir bilinçli piyasa yükseltme ve sahtekarlık söz konusu. Sahaflarda da aynı şey geçerli.

5 Beğeni

Seni ve görüşlerini severim ama bu konuda aynı değiliz. Öfkeli baktığını düşünüyorum. Bu artışların hiç biri belli gruplar belli grupları kazıklasın diye olmuyor. Şunu da unutmayalım o sahafın doğalgazı 100 den 300 e çıktı. 100 liralık kitabı 300 e 400 e satmak başka şeylere fiyat koymak zorunda. Ev konusu da aynı. Bu devlet bu sistemi bozdukça insanlar da bununla ancak bu şekilde mücadele edebilir.

Bir senede sahtekarlıkla suçlanan grupların sayısı çok düşündürücü. Ev Sahibi, Marketçi, Kitapçı, Oyun satıcısı vs… Nedense herkes bu sene enayi söğüşlemeyi seçti. Ama değil işte… Al bu adamı as meydana sonuç değişmez. Çünkü ana sebep karaborsa yada adam söğüşleme değil burada.

Yine de görüş senin görüşün tabi… Yorduysam özür dilerim…

3 Beğeni

İşte her sahaf böyle değil. 1 dolarlık kitapları 1500 TL’den satmaya çalışmayan gayet orantılı şekilde fiyat artışları ile işini sürdüren bir sürü sahafa denk geliyorum. Onların doğalgazı elektriği daha mı az zamlandı? Deprem olduğunda taksicilerin taksimetreyi 100 TL’den açması veya battaniye fiyatlarının bir anda 10 katına çıkması gibi bilinçli yapılan bir pespayelik bu tip sahafların yaptığı. Tepki verdiğim ve verilmesi gereken şey bu.

9 Beğeni

Ben bu konuda söylediğiniz her kelimeye katılıyorum.

4 Beğeni