Yeniden canlandırmak istediğimiz İngilizce okuma etkinliklerimizin ilki anketin kazananı Kings of Paradise oldu. Kitap grimdark türünde, yani karanlık temalar, şiddet ve gore içeriyor, umutsuzluk bolca mevcut. Yazım dili zorlayıcı değil ve akıcı.
Ruka, called a demon at birth, is a genius. Born malformed and ugly into the snow-covered wasteland of the Ascom, he was spared from death by his mother’s love. Now he is an outcast, consumed with hate for those who’ve wronged him. But to take his vengeance, he must first survive. Across a vast sea in the white-sand island paradise of Sri Kon, Kale is fourth and youngest son of the Sorcerer King. And at sixteen, Kale is a disappointment. As the first prince ever forced to serve with low-born marines, Kale must prove himself and become a man, or else lose all chance of a worthy future, and any hope to win the love of his life. Though they do not know it, both boys are on the cusp of discovery. Their worlds and lives are destined for greatness, or ruin.
But in a changing world where ash meets paradise, only one man can be king…
İlk satırlardan sonra çok daha normal ilerlemeye başladı kitap. Yazar vurucu bir giriş yapıp bizi ileride nelerin beklediğine dair küçük bir uyarı bırakmış. Ruka’nın çilesi erken başlamış şu hayatta.
Bence yazarın anlatımı gayet iyi, yani yeterli seviyede bırakmış edebi olarak ama pacing dedikleri anlatım hızının yavaşlığı ya da dengesizliği çok sıktı beni. Belki zorlamak gerek kitap kötü değil ama bazı karakterlerin gelişimi fazla yavaş geldi bana. Hikayeye katkısı olmayan ayrıntılar boldu ve Ruka’yı okuduktan sonra hikayeye adapte olmakta zorlandım. Bu tarz ağır anlatımları baştan seri olarak planlanan kitaplarda görüyorum. Tabii bu tamamen kişisel bir durum, yorumlarına falan bakınca gayet beğenilmiş kitap
Güzel tespit. Anlıyorum, pacingi ayarlamak hele ki ilk kitabını yazan bir yazar için zor oluyor sanırım genelde.
Beni de zorlayacak muhtemelen biraz, ama kitap seçilsin diye bu kadar lobi yaptığım için sonunu göreceğim.