Kitap Fiyatlarındaki Aşırı Yükseliş

Dünya"da en ucuz benzin bizde. :slight_smile: . Keşke maaslari"da çarpsan.Kitap olayi"da ayni .

6 Beğeni

Doğrusu şöyle; 1200 kitabın 200 tanesi çevremde bulunan ve kitapları çöpe atmayı tercih edenlerden evlat edindiklerim. 100 tanesi birbirinin farklı baskıları. 100 tanesi tamamlanamamış serilere ait kitaplar ve bunları okumayı düşünmüyorum bile. Geriye kalan 800 kitabın da yarısından fazlasını okumuşumdur. Bir de üniversitede okuduğum ama hatırlamadığım kütüphaneden aldığım veya arkadaşıma verdiklerim var. Bunları neredeyse hatırlamıyorum. Geriye kalanların yarısından fazlasını da okumuşumdur. İlk ve ortaokul zamanında bir dünya klasik okudum. Zorla okutulduğu için nefret ettiğim bir türe dönüştü. Bunları da hesaba hiç katmıyorum.

Yine de diyelim ki okumayan ve almayı tercih eden birisiyim bu bence kimseyi ilgilendirmez. Kitap giren ev güzel evdir. :blush: Bir rimele veya ruja 250 tl verilmesindense bir kitaba 1000 tl verilmesi bence daha iyidir fakat bu da tercih meselesi. Herkesin hayatına kimse karışamaz. :buyucu:

17 Beğeni

Siz de mazur görürseniz ben bir şey sormak istiyorum ve yanıtınızı gerçekten merak ediyorum:

0 veya 1200 kitap. Ne fark ediyor sizin açınızdan? Yani hiçbirini okumamış olsa ne olur hepsini okumuş olsa ne olur?

(Ben de benzer sayıda kitap var da merakım ondan)

Bu forum her geçen gün beni daha çok hayal kırıklığına uğratıyor.
Kitap okuyan insanların kavramları biraz daha geniş çerçeveden değerlendirebilmelerini ve daha saygılı olmalarını beklerdim.
Sürekli bir kısır döngüdeyiz sanki ;
-Kitaplığında kaç kitap var kaçını okudun !
-Hepsini okumadığın halde niye kitap almaya devam ediyorsun !
-Bir ayda nasıl bu kadar çok kitap okursun, inandırıcı gelmedi !
Liste daha uzar da sinirleniyorum biraz, o yüzden yeter şimdilik.
İnanın herkes kendisiyle ilgilense hepimiz daha mutlu oluruz.

21 Beğeni

Yok ben direk meraktan, konu ile bir sıkıntım yok. Konu ile tek bağlantım şu şekilde olabilir, kitaplığında binlerce kitap olup ancak 5’te birini okuyup daha sonra bunun ile algı çalısmaları yürüten bookruberlara gıcığım. Agape ile ya da onun gibilerle bir problemim yok, sadece kendisinin okuyup okumadığını, okumadiysa hangi psikoloji ile okumadığını merak ettim. @Agape’nin dediğine katılıyorum, ben de içki sigara kullanmayan biri olarak ev ekonomisini bozmadan alınan kitap, ay içerisine alınan lüzumsuz şeylerden değerlidir. Şanslıyım ki eşim de bu şekilde düşünüyor. Kendi açımdan aldığım ile okuduğum arasında en fazla 10 kitap oynuyor.

4 Beğeni

Daha önce ben de böyle düşünüyordum. Hatta “instagram kombincisi booktuberlar” gösteriş peşinde diye eleştiri yapmıştım bu forumda. Ama sonra biraz düşündüm ve şu sonuca vardım:

Türkiye’de kitap okuma oranı çok düşük. Bırakın kim ne yaparsa yapsın. İster alsın okusun, ister alsın gösteriş yapsın. Yeter ki kitap okuma oranı artsın. Sonuçta uyuşturucudan değil kitaplardan bahsediyoruz :slight_smile:

Diyelim ki benim tek amacım Instagram’a kitap koymak olsun. Bu uğurda da “kendi kazandığım param” ile alışveriş yapayım hatta o da olmasın, yayın evleri bana sponsor olsun, ben de bedavadan kitap alıp reklamlarını yapayım. Bunun kime ne zararı olabilir? Görebildiğim kadarıyla en az 2 faydası var:

  • Görüp özenip kitap alanlar sayesinde kitapların ülke genelinde yaygınlaşması
  • O sponsordan gelen kitapların eş dost tarafından ödünç alınıp okunması

Yani belki de bu açıdan bakmakta fayda var.

Bu arada size yanıt yazına suçluyor gibi düşünmeyin. Ortaya kendi gözlemimi yazıyorum.

4 Beğeni

Kedinin gönlünden de hep aslanlık geçermiş.

ABD’den daha güçlü bir ekonomi olsa onunla kıyaslardınız heralde. Biz kategori olarak gelişmemiş (Gelişmekte olan) ekonomiler arasındayız. ABD, AB ülkeler, Japonya gelişmiş ekonomiler ve kullandıkları paralar rezerv konumunda, bizimki gibi sadece kendileri tarafından kullanılmıyor.

Brezilya, Rusya, Güney Afrika gibi bizimle aynı kategoride olan ülkelerle kıyaslama yapmanızı tavsiye ederim. Dolara karşı gelişmemiş ülkelerin para birimlerinin değer kaybetmesi çok normal. Kendimizi çok üzmeye gerek yok kısacası. Kişisel olarak Dolar ve Euro kazanmadığınız sürece devamlı alım gücünüz dolar ve euro karşısında düşecek.

2 Beğeni

Olay alım gücümüzün dolar karşısında düşmesi mi sizce? Bu sadece basit bir örnek. Siz düşünüyor musunuz ki GERÇEK enflasyon oranına denk şekilde maaşınız artıyor? Alım gücü her alanda düşüyor hala "iyi tarafı"ndan bakabiliyorsanız tebrik ederim.

1 Beğeni

Elbette enflasyon oranında artmıyor. Zaten bu sene maaşın enflasyon oranında değer kaybediyor hali hazırda. Zam bir dahaki sene yapılıyor. Geçmişteki enflasyona göre yapılıyor yani, o yıl daha çok enflasyon olursa daha da zarardasın. Zaten açıklanan enflasyon ne kadar gerçek? Güvenen var mı rakamlara, bana en az 2-3 puan kırpılıyor gibi geliyor.

Burası böyle bir ülke dediğim gibi ya yurtdışına gitmenin bir yolunu bulun ya da yazılım gibi alanlara yönelip girişimcilik yapmaya çalışın yoksa zaten hep daha kötü olacak, kendi kaderinizi ülkenin kaderine bağlamamanızı öneririm bunu söylemek istiyorum.

2 Beğeni

“Kitap Fiyatlarındaki Aşırı Yükseliş” başlığına giriyorum, forumdaşların fikirlerini okumak için. Yine konuyla alakasız tartışmalar, senin seviyene inemem muhabbetleri… Neredeyse 2 senedir bu forumdayım. Her gün ilgimi çeken başlıkları takip ediyorum ve buraya belli bir zaman ayırıyorum. Karşıma çıkan tablolar gülünç. Edebiyat forumu burası, ego tatmin etme yeri değil. İlginç gerçekten. :slight_smile:

Kitap fiyatları gerçekten çok kötü bir seviyeye ulaştı. İş Bankası Kültür Yayınları hariç genelde almamaya çalışıyorum. Alternatifi yoksa mecburen başka yayınevinden alıyorum.

15 Beğeni

Peki sizce ne zaman “Kitap Kalitesindeki Aşırı Yükseliş” başlığını görürüz, bana bundan bahsedin… Alfa yayınları, hala google’dan kötü tercümelerine orjinal dilinden fazla para istiyor… İthaki zaten dağlara taşlara, “ne popülerse onu basayım, hemen basayım da basayım” kafasında… Epsilon iyi diyorduk, adamlar kitaptaki bölümü değiştirmiş(Kalite Ülkesi), ülkenin düzeniyle oynamış… Yani konuşmamız gereken, artan fiyatların bize bir dönüşü var mı, yok mu kısmı…

6 Beğeni

Cevap bariz şekilde belli değil mi? Örneğin; (akılçelen) sanderson kitaplarının ilk baskılarının kalitesi ortada (çok iyi) ama ondan sonra yeni edisyon baskıları herkesin elinde dağıldı,yazılar küçük vs.
Gel görki ilk baskı kalitesi sonrakinden çok daha iyiyken fiyatı daha uygundu.
Ne hikmetse kalite düşünce fiyat artıyor.
Yayınevleri en düşük maliyetle en yüksek fiyata satma derdinde olduğundan, kalite konusunda beklenti içinde olamıyorum malesef.

1 Beğeni

Ufak bir yanlış anlaşılmayı erkenden önleyeyim, bahsettiğim kağıt kalitesinden çok içerik kalitesi… Paragrafları atlanmamış, bölümleri/cümleleri değiştirilmemiş, düzgün bir Türkçe ile basılmış olması kalite…

Çok haklısınız. Sebepsiz yere gaza geldim. Zaten daha önce de başkasının paylaştığı kitapları görüp gaza gelmiş ve kitap almaya gitmiştim. Sanırım forum benim bünyeme pek iyi gelmiyor (ya da mental problemim var) :frowning:

Kitapların da suçu yok değil ama. Böyle bakıyorsun kapaklarına, arzu duyuyorsun onlara. Hele ki başkasının sahip olduğunu görünce hemen özeniyorsun. Sigara gibi, uyuşturucu gibi. Böyle alıp eline kapağını sevesin geliyor. Kütüphanene koyup karşısına geçtikten sonra kahveni yudumlarken yüzüne mutlu bir gülümsenin yayıldığını hayal ediyorsun. Haliyle insanın canı çekiyor, hemen gaza geliyor.

Yok yok, benim bu forumu bırakmam lazım. Öyle gaza gelip her hafta 250 tl kitap alamam ben. Sizler de almayın.

Konuya dönecek olursak, ben dün İş Bankası Kültür Kitabevi’ne gitmiştim. Bir süredir de fiyatları takip ediyorum. Dediğiniz gibi fiyat olarak hiç fena değiller. Kendi sitelerinde HAY klasikleri için excel var ve liste fiyatları da yer alıyor. Onun üzerinden de iyi bir indirimle alınabiliyor. Gerçi ciltli fiyatları çok uçuk ama karton kapaklılar bence hiç fena değil.

Hatta şöyle örnek vereyim. HAY klasikleri 370 civarı kitaptan oluşuyor. Hepsi toptan alınırsa 3bin, tek tek alınırsa da 3500 civarına geliyor. Yani yuvarlak hesap kitap başı 10 tl gibi bir fiyat oluyor. O kalite için fiyatlar çok uygun.

1 Beğeni

Konu ile ilgili müsteri kısmından bir tepki gelmedigi sürece basan istedigi şeyi istedigi zaman,istedigi paraya istedigi şekilde basmaya devam edecek.Topluluklara yön verenlerden bazıları(bookstagram vs) de bunlardla tepki vermedigi/veremedigi icinde bu böyle devam edice.Dün sizin bu dediklerinizi bir booktuber a sordum (ithaki faiş zamlari vs) bana aynen şu cevabi verdi “yayinci olmak zor onlarida anlayişla karşilamak lazim” tamam dolar artti tamam pandemi var eyvalla ee bunlardan önceside ayniydi arti olarsk hem fiyat faiş şekilde artiyor üzerine editörlük,kağıt kalitesi vs düşüyor üzerine okurlara inanilmaz derecede aldatici bilgilerle yok şunu yapıcaz yok şunu basıcaz diyerek kandirmalar.Hepsini toplayinca “ülkede okur sayisi az”, peki…

5 Beğeni

Şunu şuraya bırakayım. Şunları da ekleyeyim.

Konunun özeti budur arkadaşlar. Tartışmayı karşılıklı seviyesiz atışmalara çevirmeyelim lütfen. Gereksiz mesajlar silindi. @isos81, lütfen özel mesajlarını kontrol et.

İkincisi yazım kurallarına lütfen ama lütfen özen gösterelim. Bu sözüm de sana @yates232 :slight_smile:

7 Beğeni

Yayıncı olmak zor ise bizim yaşamımız imkansızlıkla paralel olsa gerek :smile:

Bu arada, tam cevap yazacak oluyorum, şu görüntü çıkıyor karşıma:
image
Daha yazmadan kontrol sistemi gelmiş foruma :rofl:

7 Beğeni

Yanıtlama! Yazma dedim sana! :rofl::rofl:

7 Beğeni

Ben bu konuda çok emin değilim. Akılçelen’e çok fazla tepki gösterildi mesela. Yayınevi kitapları 2’ye bölerek basacaktı, tepkilerden dolayı tek parça halinde bastı. Lakin hem punto küçüldü hem de kitap boyutu küçüldü. Okur olarak bizler yine memnun olmadık doğal olarak. Hiç tepki gösterilmeseydi ve yayınevi 2 parça halinde eski boyut ve puntoda bassaydı daha memnun olurdum kendi adıma, bu da işin kara komik kısmı sanırım.

Sadece 1-2 yayınevi değil hemen hemen tüm yayınevlerinin instagram postlarının altında tepki mesajları var, ama bir sonuç alınamıyor.

Evet tepki göstermek gerekiyor bence ve tepki gösterince bir şeylerin değilmesi gerekiyor. Bu bana da mantıklı geliyor ama nedense pratikte işlediğini göremiyoruz. Tepkiler haklı dahi olsa yerine ulaşmıyor zamanla da insanlar yeni duruma alışıyor tepki gösteren kişiler “hater” olarak görünmeye başlıyor.

1 Beğeni

Tepki bir ve ortak olmalı bence.Tepkinin bir kısmı bir konuya(sayfa adedi) öteki kismi başka konuya(yazi puntosu) oteki baska konuya(baskı kaltesi boyut vs) odaklı olursa, yayınevin de şöyle bir algı oluşuyor " biz herkesi memnun edemeyiz en iyisimi bildigimizi okuyalım".Akılçelen özelinde o günlerde instagramdan kendileri ile konuşmamda aynen bunu söylediler.Biz herkesi memnun edemeyiz…

1 Beğeni