Baştan söyliyim Yayınevlerini savunmumak gibi bir amacım yok fakat Ocak 2018’de dolar 3.7 TL’ymiş, şu an 7 TL.
Boğaziçi ekonomi öğretim üyesi Anıl Aba’nın yazısından alıntıdır.
Yayınevi, kalitesine göre kâğıdı toptancıdan satın alıp matbaadan kitabı çıkarır. Üzerine, diyelim, 20 lira satış fiyatı yazar. Ama dağıtımcıya (Prefix [yine Turkuvaz’ın], Emek/Arasta, Derya, Mikyas vb.) kitabı genelde yüzde 50’den, yani 10 liradan verir. Buradan yayınevine kalan, personel ve ofis giderleri hariç, kitap başı 3-4 liradır. Dağıtımcı şirket, 10 liradan kitapları alıp üzerine birkaç lira kâr (mark-up) koyarak perakendeciye teslim eder. Aslında burada dağıtımcının kâr gerektiren anlamlı bir hizmeti yok. Hatta bu basit işi bizzat devlet/belediyeler üstlense kitaplar yüzde 20 ucuzlar. Neyse… Perakendeci de, diyelim, 12 liraya dağıtımcıdan aldığı kitapları, satış fiyatı olan 20 liradan, mesela, yüzde 25 indirimle 15 liraya sitesinden satmaya başlar. İcabında değişen talebe, stok durumuna ve nakit ihtiyacına göre indirimi sezonluk kampanyalarla yüzde 40’a kadar çıkarırlar.
Yukarıdaki hesaba göre dolar iki katına çıkmasına rağmen yayınevi kendi için 8.5 TL ek fiyat artışı yapmış oluyor. Giyimden, gıda sektörüne kadar %95’lere varan oranda dışa (yani dolara) bağlı her sektörün yapmak zorunda olduğu bir zam oranı malesef. Bazı yayınevleri zam yapmamak için kaliteyi düşürürken bazıları daha çok kar etmek, krizi fırsata çevirmek için için hem zam yapıp hem kaliteyi düşürebiliyor. Sıkıntı burada başlıyor.
Benim tek derdim arkasında çok büyük şirket, banka vs. olan veya çok fazla satan yayınevlerinin okuru hiç düşünmeden böyle fahiş zamlar yapması. Dolar zaten uçmuş, ülkede kağıt fabrikası yok, yayımcılıkta dışa bağımlıyız, hemen hemen her şeyin fiyatı nasıl uçmuş. Aksini düşünüp eleştirmek yanlış zaten. Ama sizin de yazdığınız üzere krizi fırsata çevirenleri görmek benim sinirlerimi oynatıyor.
Hem öğrenci olduğumdan artık alışverişlerime harçlığımı yetiştirememeye başladığım için, hem de elimde birkaç ay rahat yetecek kadar kitabım olduğundan kitap orucuna girmeyi planlıyordum. Gerçekten iyi indirim olursa ancak o zaman alırım diye söz vermiştim kendime fakat doların şu anki seyri işleri herkes için karıştırdı sanırım.
Benim harçlığım aynı, kalan her şeye zam geliyor. Alım gücüm iyice düşmeden şu orucu bozmalıyım sanırım
Bunca saçmalığın arasında bi de kitap fiyatlarına kafa yoralım. Bi keyfimiz vardı onunda içine… attılar. Kitap fiyat artışına karşı hedge yapa yapa evde koyacak yer kalmadı. Okuma konusuna hiç girmiyorum. Bu durumdan aslında kitap satanlar da zararlı çıkıyor yakında kitap satışları da düşmeye başlar. %60 indirimden aşağısı kesmez artık.
Kitap okuyan insanların bir çoğunun bu artışa yeterli tepkiyi gösterdiğini düşünmüyorum. Hala daha gelen zamlara “kütüphanelerde bedava oradan okuyun” diyen insanlar oldukça fazla. Tamam okuyalım da, alım gücü düşüyor onu ne yapacağız?
Ya da evimizde kütüphane oluşturmak istemek, çocuğumuza ya da başka birisine bu kitapları bırakmak istemek çok mu abes? Okuduğum her kitap benim elimde olsun istiyorum. En sevmediğim kitaplar da buna dahil. Bugün okumayı bıraktığım türler için bile geçerli.
Kütüphanem ve kitaplarım benim için bir deneyimi temsil ediyor. Kitap okumayı bu kadar kişisel bir eylem olarak görmeyenler için kütüphaneler müthiş bir seçenek olabilir ama konumuz bu değil ki. Bir sebepten kitapları satın almak isteyen ama pahalı bulan insana “git kütüphaneden oku, bedava.” demek gerçekten çok anlamsız.
Oyunlar pahalı deyince korsan indirin diyenler gibi neredeyse…
Evet, çok haklısınız. Yer sıkıntısı olmasa ben de kötü bulduğum kitapları bile tutma tarafındayım. Kişinin kütüphanesi, kişinin iç dünyasını en iyi somut yansımalarından biri. Buna sahip olmayı istemek, rahatça sahip olacağı bir ekonomi içinde yaşamayı istemek suç olmamalı.
Oyun konusunda da insanlarla çok tartıştım. Sonra da oyun firmaları niye türkiyeyi görmüyor diyorlar, acaba neden?
Daha önce 7.5 sınırını işaret etmiştim. Çok yaklaştık. Belki zam 7.75 hatta 8 liraya kadar bekletilir ama ne kadar geç olursa gelecek zam da o kadar büyük olur.
Toplu alım planı olanlara çok beklememelerini öneririm.
Ülkemizde orjinal dilde pek kitap okunmadığı için yayınevlerinin bu baskıların fiyatlarıyla karşılaştırma yapmasını beklemiyorum. Bu ekonomide hiçbir zammı absürt karşılayamıyorum.