Toplanıp CİMER’e yazalım. Bari KDV de gelsin de devletimiz de kazansın. yayınevlerinin haksız kazanç sağladığını düşünmekteyim artık.
Bir düzeltme yapayım. Basılı kitaplarda KDV yüzde 8’di. Bu üreticinin cebine girmez, devlete ödenir.
Bu konudan bağımsız bazı fatura kesenler, üreticiler, satıcılar vs. Yüzde 18 ödememek için bir üçkağıt yaparlar. Yüzde 8-10 ile fatura bulup, gider gösterirler vs. Ama zaten yüzde 8 için uğraşılmaz, bulacağında o kadardır.
Yahu kusura bakmayın arkadaşlar ama onlarca şey var, vergi olayı bunlardan biri, kaldıki satılan kitaptan KDV kalktı, kitabın hammadesi, üretimi vs hepsi duruyor. Bir tane bir şeyi alıp tüm olayı o imiş gibi analiz ediyorsunuz
KDV işi ülkede tam bir muamma. Güneş enerjisi işi yaparken teşvik belgemiz vardı, bu sayede KDV’siz panel alabiliyorduk. Ancak satıcı kabul etmiyordu çünkü o, KDV’yi devlete vermiyordu (üç kağıt dönüyordu). Ona göre kendisi KDV ödeyerek aldığı bir ürünü KDV’siz satınca zarar ediyordu. Resmiyette etmez (KDV zaten onun değil) ama resmiyet kimin umurunda?
Onlar zaten gider kalemi değil mi? Fiyatı kısaca özetlersek maliyet+ kar = son fiyatX KDV değil mi? Eğer işin içinde KDV olsa en azından 70 Tl’ye satmaz mıydı yayınevleri fiyat çok daha fazla şişmesin diye? Belki sadece ben böyle hissediyor olabilirim.
@isos81 Ben bir sahafla muhabbet ederken KDV kalktıktan sonra yayınevlerinin aynı oranda zam yaptıklarını söylemişti. Ben o zamanlar yoğun şekilde kitap takibi yapmadığım için anca onun yalancısıyım.
2018 basım bir kitabın arkasında 25 tl etiket fiyatı varmış üstüne 35 üstüne 47 lira yazmışlar en son. Kitabın etiket fiyatı 57 lira olmuş. Online siteden alıyor müşteri, kitap geliyor, %40 indirimle almış tabii. Durum şu: arkadaki ilk etiket fiyatından daha pahalıya indirimli alındı kitap. 3 yıldır depode muhtemelen. kötüleşmiş az da olsa.
Bunu anlayamıyorum ben mesela.
Teşekkürler İthaki…
*aradaki fiyatlar net doğru olmayabilir, bir süre önce aldı arkadaşım. 57 lira etiket olduğunu biliyorum ama.
Satıcısı kitapzen diye bir firma bunun. Satıcısı amazon turkiye olan bir kitap s deneyin bir de
Kara prizma ile brent weeks e bağlanmistim. İthaki sağolsun yüzde elli indirimli ikinci kitap 40 TL olunca almamaya yemin ettim. Bu kadar olmaz ilk kitabı herkese hediyelik gibi dağıtıp ikinciye bu fiyat olunca anlayışım kalmıyor.
Yüzde kırkbeş indirimle 9 kitap 230 lira. Sadece takip ettiğim mecbur kaldığım serileri bile alsam canım sıkılıyor. Yüzde elli falan da kurtarmaz artık bizi.
Arkadaşlar, İthaki’nin bu çılgınca zam yapma alışkanlığına dur demek için (Instagram hesabı olanlar) son paylaşımının (İlknokta indirim haberi) altında yorum olarak mağduriyetimizi belirtsek sizce faydası olmaz mı?
Ben birkaç günde bir yorum olarak yazıyorum zaten. Yine yazalım. Ama bir şeyler değişir mi, pek sanmıyorum. İthaki, okuyucusunu çok takmıyor 
Hani biraz fazla kişi olursak belki Altın Kitaplar’ın kapak değişikliği yapması gibi geri adım atarlar ya da artık fiyatlara zam yapmazlar diye. 
Kapak değişikliği başka bir olay. Zam yapmayı ertelemezler. Öyle çok kişi yazarsa işte diyecekleri şey hazır zaten. Bizler de okuyucuyu mağdur etmek istemeyiz ama şu şu sebeplerden zam yapmaya mecburuz diyeceklerdir. Yani pek değişen bir şey olmaz.
Sebeplerini öğrenmeyi isterim yine de. Çünkü aynı sayfa sayısına sahip kitapların (yeni baskı olmamalarına rağmen) zamlı fiyattan satılması saçmalıktan başka bir şey değil.
Kitabın fiyatı basıldığı günün maliyetine değil yeniden baskı yapma maliyetine göre belirleniyor. Ekonomisi Türkiye kadar dengesiz bir ülkede bastıktan sonra zam yapmasalar ilk baskıdan kazandıkları para ikinci baskıyı finanse etmeye yetmez. Ekonomi sabit gitse adamlar neden zam yapmaz. Asıl çakallık serilerin ilk kitaplarının ucuz aynı sayfa sayısındaki son kitapların pahalı olması. Bunun “İlk kitabı bir alsınlar beğenirlerse o kazık fiyata devam kitaplarını almak zorundalar zaten” dışında hiçbir mantıklı açıklaması yok. Bir de üstüne seri ilk kitaplarını indirimli aşırı ucuz fiyatlara satıyorlar. Forumda Kara Prizma’yı 10 liradan alanlar vardı. Devam kitabı 80 lira etiket fiyatıyla çıktı. Aşırı indirimleri saymasam bile ilk kitabın şu anki etiket fiyatı ile ikincinin etiket fiyatı arasında 25 lira var. Sayfa sayısı farkı ise sadece 80.
İthaki ve Pegasus’un kitaplarını hak ettikleri fiyattan alabilmek için Trendyol koleksiyonlarından elde ettiğimiz 25 TL indirimi beklememiz gerekecek anlaşılan. Pegasus’la eşit fiyatlardan satış yapmasına rağmen onun kadar kaliteli olmayan İthaki de bir durup düşünmeli bence.
Pegasus da bir dönem n11 üzerinden sık sık %50 indirim yapardı. Artık en fazla %40 görüyoruz. İthaki de sıklığını azalttı, fakat en azından arada bir görüyoruz.
Ben, Kara Prizma’yı bedavaya almıştım. Kidega’dan… 
Tahıl ve emtia fiyatlarını takip ediyor musunuz? Son 1 yıldaki yükseliş korkutucu. Bu Dolar bazındaki yükseliş bu arada. Sadece bizde değil global olarak enflasyon geliyor, geldi.
Geçen sene mısır ve kereste alsaydık iyiydi 
Bu ülke bize bir hayat borçlu.
ABD’de tüketici enflasyonu %4.2 oldu. Bugün de üretici enflasyonu açıklanacak. Enflasyonun yükselmesiyle devlet tahvilleri de yükselişe geçti. Ekonomistlerin geneli orta vadede ABD 10 yıllıklarının önce %2 sonra %3’e ulaşmasını bekliyor. Tahvil faizi enflasyonun gerisinde kalacak gibi ama yine de enflasyona yaklaşacaktır.
ABD faizleri arttıkça bizim gibi ülkelerin para birimleri değer kaybediyor ve MB üzerindeki faiz arttırma baskısı artıyor. Bizim için döviz kurunun yükselmesi enflasyon yani fiyatların artması demek, biliyorsunuz. Kuru düşürmek için MB faiz arttırırsa da durağanlığın artması, borçlu şirketlerin daha fazla zorlanması vs.
Türkiye için Üretici Fiyat Endeksi %35.17 ile korkutucu bir seviyede.

Ekleme: ABD yıllık ÜFE beklentinin üzerinde %6.2 geldi.




