Ekmek 4 liraya koşuyor. Bazı istisna basımlar ve yayınevleri haricinde çok da kızmamak lazım.
Bide şu var, biz kitap sektörüyle yakından alakalıyız biz yayınevlerine kızıyoruz. Diğer alanlarda da durum böyle. Mesela ben konsol oyuncusuyum. Aylardır oyun fiyatları ile alakalı forumlarda da bizim konuştuğumuz konuların aynısı konuşuluyor. Maalesef ülkenin her sektörü, her alanı bu şekilde. Yine söylüyorum tabi bazı yayınevleri bu durumu abartıyor.
9 Beğeni
Ben de bugün bu kitabı kitapçıda inceledim. Şaka gibi bir etiket fiyatı.
Aynı yazarın 232 sayfa ve daha kaliteli kağıda baskı Eskisi Gibi kitabının etiket fiyatı 60 liraydı.
Bu 160 sayfa ve daha kötü bir baskı. İkisini yan yana karşılaştırdım. 120 lira etiket basmışlar. Maalesef çizgi roman fiyatları başa çıkılabilir seviyeyi geçti çoktan.
Ayrıca bugün fark edip önce sevindiğim sonra kızdığım bir çizgi roman haberi daha vereyim.
Yabancı Yayınlarından çıkma Adam Manfried’ın devam kitabı çıkmış. İkisi de aynı sayfa. Adam Manfried 39tl iken Günün Kahramanı Manfried 60 lira etiket ile çıkmış! Ve bu çizgi roman kitap boyutlarında 2. hamur baskı bir çizgi roman. 1. kitap Temmuz 2021, 2. kitap Kasım 2021 baskı. Fiyat artışı %50!
4 Beğeni
Kendi adıma söyleyeyim, 15 yıldır çıkan fümetti ve frankofonların %90’ını satın aldım. Batman ve yan serilerine sahibim, hemen her bağımsız çizgi romanı aldım, bu saatten sonra benim için mevcut fiyatlarla vazgeçilmez bir kitap yok. Limitli HC basımları almıyorum mesela 1 senedir. Bu yayınevini suçlamak da değil. Hiçbir zaman yayınevlerini okur düşmanı olarak görmedim ama şuna inanıyorum; bir kitabın yayımlanması ancak okur için fahiş olan bir fiyata mümkünse yayımlama.
1 Beğeni
Ben bu fahiş, aracı ve fırsatçı laflarını sevmiyorum. Nasıl iyi forumdaşların gözüne Türkçe imla hataları ve de da lar takılıyorsa benim de gözüme bu kelimeler çok takılıyor. Sizlik bir durum yok kusura bakmayın ama belirtmeden duramıyorum 
Bu kelimeler son yıllarda bize kendinden başka herkesin suçlu ve namussuz olduğu bir partinin armağanıdır. Hızla dilimize yerleşiyor.
Benim bir yayinevim yok bu işlerle de alakam yok ama yayın evi sitemi olsa olsa “maliyeti ne olursa olsun basın” şeklinde olmalı.
Bir mala yüksek fiyat istemek de fahiş değildir. Zira talebi artarsa veya arzı düşükse (limitli yayın) fiyatı artar bu normaldir. Fahiş olması için satıcının sizin mecbur olduğunuzu bilmesi ve kendisinin buna dayanarak maliyet ve kar ötesi bir para ile vermesi lazım.
Bu dediğinize fahiş değil “gabin” diyoruz. Gabin aktif bir faillik içeriyor. Fahiş ise daha nesnel bir tanım. Dediğim gibi, amacım suçlamak değil, bir sitem olarak değerlendirilebilir belki ve ziyadesiyle üzüntü içeriyor.
2 Beğeni
Bu dediğimden fazlasına gabin diyorsunuz. Gabin sözleşme için geçerlidir, yükümlülükler arasında illa para olması gerekmez. Eşi hukukçu olan biri olarak bu konudan galip çıkamam, zira zamanında yeterince tartışma tecrübem var siz olaylara normal vatandaştan çok daha farklı bakıyorsunuz. Muhtemelen konu piyasadaki fiyat da bir sözleşmedir diye önüme gelir
Ama Gabin - Fahiş veya adı X olsun burada karşı taraf olan yayıncıların bahsettiğimiz anlamda bir uygulaması yok ( İllaki fahiş uygulama yapan firmalar da vardır o ayrı ama ben sürekli üreticilerin kötü gösterilmesinden sıkıldım. )
Kitap alırken sözleşme yapıyoruz ya işte 
Amacım tartışmak falan değil, dediğim gibi ziyadesiyle müellimim…
2 Beğeni
Az önce 10 tane kitap alayım dedim Amazondan…
Son durum…
2230 TL
2230 TL ne kadar kitap alırım diye düşünüyorum ama bunlardan da vazgeçemiyorum…
Nadir Kitap’ta 56TL’ye satılıyor An Echo of Things to Come. Zorunlu olarak artık 2. ele yönelmek zorundayız…
2 Beğeni
Kitap fiyatları: Yükselen ben değilim alçalan duvarlar.
5 Beğeni
Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk bu konuyla ilgili "Pandemi ile birlikte üretim maliyetlerinde ciddi artış söz konusu. Yılbaşından itibaren %60’a yakın fiyat artışlarıyla karşılaştık. Kitap kağıdında %55 ile %60 arasında bir artış söz konusu” ifadelerini kullandı.
Birinci hamur kağıdında zam %120’yi aşmış durumda
Kırmızı Kedi Yayınevi Halkla İlişkiler Müdürü Masum Gök, Odatv’ye yaptığı açıklamada “Belli gramajdaki kağıtların tedarikinde yaşanan sıkıntı Türkiye’ye özgü bir durum değil, Avrupa’da da yaşanıyor. Bu durumun kalıcı olacağını düşünmüyorum, yakın bir zamanda çözülür” dedi.
“Yayıncılık dünyasını esas tehdit eden durum dövizdeki durdurulamaz artış” diyen Gök açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Birçok sektörde olduğu gibi kağıt sektöründe de dışa bağımlı bir ülke olduğumuz için döviz kurunda yukarıya doğru bir hareketlilik bizi ciddi anlamda olumsuz etkiliyor.
Kuşe kağıtlar ve kapak kağıtların tonu, geçen yılın başında 750 dolar civarındayken şu anda bin 500 dolara çıktı. Diğer kağıt türlerinde de durum buna yakın. Yayınevlerinin son bir yılda matbaa giderleri yüzde 40 artmış durumda. Bastığı kitap aynı, hatta daha az ama matbaa giderlerinde büyük bir artış var. Bunun nedeni dolardaki artış. Yayıncılık dünyası döviz kuruna bağlı olarak giderlerinde yaşanan ciddi artışı tam olarak okurlara yansıtmadı. Ancak bugünden sonra yayınevleri de yayımladıkları kitapların etiket fiyatlarına bu olumsuz tabloyu maalesef yansıtmak durumunda kalacaklar. Süreç kitabın lüks tüketim malzemesi haline dönüşmesine doğru gidiyor.
Şule Yayınları ise “Kağıtçılarda kağıt yok. Ne olacağı belli değil. Üretim yakında durabilir. Yayıncılar artık satmaktan mı satmamaktan mı yana. Kağıt sıkıntısı devam ederse birkaç ayda kitap basılamayacak duruma gelecek. Bu konuda belirsizlik hakim” dedi.
Odatv’ye konuşan Yeditepe Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karagüllüoğlu da “Dünya genelinde kağıt fiyatlarında USD bazında yaşanan anormal bir artış ve bunun yanı sıra kurdaki bu dalgalanmalarla beraber kağıt fiyatları ciddi oranda artmaktadır. Matbaa üretim maliyetlerinin artması da kitap fiyatlarına zam olarak yansıyacaktır. Bundan ötürü kitap çeşitliliğinde bir düşüş bekliyoruz. Önümüzdeki Ocak, Şubat ve Mart aylarında da kağıt ithalatında sorun çıkacağını öngörmekle birlikte bu ürün çeşitliğindeki düşüş daha da sert olacaktır.
3 Beğeni
Bu gidişle kapanan yayınevlerini görmeye başlarız.
2 Beğeni
Çok üzdü bu. Bende bu yayınevinden 3 tane kitap var. Kitaplar gerçekten içerik olarak çok iyiler.
1 Beğeni
Kağıt sıkıntısı malesef kitap basılamaması anlamına gelmiyor. Keşke öyle olsaydı. Nitelikli kitapların yani kısmen az satan kitapların basılamaması anlamına geliyor.
Aile ve mahalle baskısı yüzünden yaşamak istediği hayatı yaşayamayan muhafazakar genç kadınların fantezilerinin kağıda dökülmüş halleri satıp yayınevine kar getirdiği için bu tip kitaplar basılmaya devam ederken, nitelikli ve kaliteli yazarların kitaplarını basan yayınevleri 10 kitap yayınlayacağına 1 tane yayınlayabiliyor. Özellikle Çağdaş Türk Edebiyatı çerçevesindeb bakarsak, iş tam olarak aşağıdaki manzaraya dönüşüyor.
Bu hiç kitap basılmamasından çok çok daha kötü ve düzeltilmesi nesiller sürecek bir durum.
24 Beğeni
Kesinlikle katılıyorum. Bu yokluk ve zamanda basılan bazı kitaplara bakıyor ve hayret ediyorum. Bunların cidden okur kesiminde karşılığı var mı diye düşünüyorum. Yayınevi bu riski bu ekonomiyle nasıl alabilir diyorum ve aklıma tek seçenek geliyor. Yazar parayı basıp maliyeti kendi yükleniyor. Başka bir çözümü yok gibi.
4 Beğeni
Bu kitaplar nasıl satıyor onu merak ediyorum ben. Sahaflarda falan 5 TL sepetinde satılıyor bu kağıt parçaları.
@erdo Bir kısmı öle yapıyor, bir kısmı hali hazırda wattped’den populer olduğu için yayınevleri kendileri karşılayıp basıyor. Türkiye’de tarihi roman ya da polisiye yazmıyorsa normal bir yazarın tutması çok zor zaten.
2 Beğeni
Bu gibi kitaplar genellikle wattpad çıkışlı oluyor ve durum hiç de sandığınız gibi değil. Yayınevleri peşlerinden koşuyor yazarların. Belli bir okur kitleleri, etkili sosyal medya hesapları var, yayınevleri için risksiz kazanç olarak görülüyorlar.
Diğer yazarlar için de dediğiniz çok doğru. İnsanlar kendi kitaplarının basım maliyetini karşılamak zorunda kalıyor çoğu kez. Ne acı değil mi?
9 Beğeni