Bu işler biraz bence karışık işler bizim ülkemiz için konuşuyorum tabii.
Kimisi diyor ben sana 30-60-90 gün vadeli öderim çeviri ücretini. Ötekisi diyor nakit veririm bir kez veririm. Bir başkası diyor ben yüzde veririm. 6 ayda bir ben kaç sattıysam satıştan payını alırsın. Biri de diyor ki ben sana 10 bin adete dek x kadar öderim. Çok satarsa o zaman yine konuşuruz. Her şey çok karışık.
Yeni yeni çeviri yapanlar da ucuza yapıyor tabii. Piyasaya dahil olmanın bedeli var.
Elçi yanlış değilsem Orwell mi çevirmişti? Öyle hatırlıyorum. Genelde Elçi’nin programı dolu. Diskdünya ve diğer Delidolu kitaplarıyla tam kapasite çalışıyor. İsim yapan çevirmenlerin en az 3 senesi dolu ve planlı arkadaşlar. Yani bugün tarih alsanız 2025 için konuşursunuz.
telif hakkından bahsetmiyorum, çevirmenler arasında da sadece ülkemizde değil tüm dünyada A-B sınıfı çevirmen diye ayrım vardır-resmi olarak olmasa da- aynı oyuncular gibi ya da diğer tüm iş kollarında işini iyi yapan, işinde uzman olan kişiler gibi.
Uzman olan kişiler ile çalışabilmek için onlara , diğer işinde tecrübesiz-uzman olmayan kişilerden daha fazla ayrıcalık tanırsın. Henüz 1 kitap çevirmiş kişi ile 55 kitap çevirmiş kişiye aynı çalışma koşullarını sunamazsın
Sözleşmeye göre değişiyor. Genelde olması gereken her baskıya gittiğinde çevirmene telif ödemektir ama bazı sözleşmelerde tek baskı için biraz daha fazla ödeniyor, sonraki baskılarda çevirmene ücret ödenmiyor.
Bu konularda çevirmenin imzalayacağı sözleşme çok önemli. Dediğiniz gibi tarife tarzı bir şey olmasa da Çevbir’in tip sözleşmesinde standart şartlar yazıyor. Ücret olarak standartı 2000 baskı için %7 olarak belirlemişler. (Eski, yeni, acemi vs. fark etmez makul olarak belirlenen bu ama tabii isim yapmış çevirmenler daha da iyisini isteyebilir.) Çevirmenler bu sözleşmeden aşağı düşmemeye çalışmalı emeklerinin karşılığını almak için ama tabii çevirmenler konusunda her yayınevi aynı hassasiyeti göstermiyor. Özellikle acemileri düşük ücretler ve telifsiz sözleşmelerle bir nevi kandırıyorlar. Tip sözleşmeyi merak edenler için linki bırakıyorum:
Daha da artmadan bilimkurgu klasikleri setini alayım demiştim geçen hafta. Iyi ki almamışım. İşten çıkarılma durumum söz konusu olabilirmiş bunu öğrendim… Kitap fiyatları artar diye depolama yapmak isteyen arkadaşlara bir tavsiye, kimsenin yarını belli değil şu günlerde.
BKM’de eski fiyattan %50 ile 542,5 lira. 500 liraya 50 lira indirim uyguluyor. 492,5’a geliyor.
Almayı düşünenler varsa son fırsat olabilir.
Aklımda yokken, koyacak yerim de yokken fiyatlar bu şekilde yükselmeye devam ettiği için az önce aldım
Papara ile birlikte 477,5’a gelmiş oldu. Umarım hasarsız yollar BKM. Bir 10 sene sonra belki okurum
Aşağı yukarı etiket fiyatı tanesinin 72.33 lira. Bunu %50 yapınca 36.16’ya geliyormuş. Çok değilmiş ama bir anda etiket fiyatını 1.085.00 olarak görünce ister istemez çeyrek altın etkisi yapıyor
Kırmızı Kedi Yayınevi’nin sahibi Haluk Hepkon Fransa merkezli haber ajansı Agence France Presse’e (AFP) kitap fiyatları hakkında konuştu.
AFP, artan döviz kuruyla birlikte Türkiye’deki enflasyonun kitap fiyatları üzerindeki etkisini araştırdı. Türk kitap endüstrisinin neredeyse tamamen kağıt ithalatına bağımlı olduğunu aktaran AFP Kırmızı Kedi Yayınevi’nin sahibi Haluk Hepkon’a mikrofon uzattı. Hepkon, Türkiye’deki ekonomik belirsizliğin insanları kitap almayı bir kenara bırakmaya zorlayacağından korktuğunu belirtti.
Haluk Hepkon, AFP’ye verdiği demeçte Türkiye’deki ekonomik belirsizliğin insanları temel ihtiyaç maddelerine öncelik vermeye ve kitap almayı bir kenara bırakmaya zorlayacağından korktuğunu aktardı. Hepkon, “Diyelim ki 30 liraya mal ettiğiniz bir kitap basıyorsunuz ve kitap iyi satıyor. Bir hafta sonra ikinci baskıya girerken kitabın maliyeti 35 liraya çıkıyor. Üçüncü veya dördüncü baskının kaça mal olacağını yalnızca Allah bilir.” ifadelerini kullandı.
“KÜLTÜR YİYECEK KADAR ÖNEMLİDİR”
Türkiye’deki yayınevlerinin gelecek yıl riskleri azaltmak için daha az kitap basacaklarını bildiren Hepkon “Kültür, yiyecek kadar önemlidir ve belki de ekonomik sıkıntıların üzerine eğilecek eğitimli insanlara şimdi daha çok ihtiyaç var” dedi.
Türkiye’nin, kağıdı stratejik bir varlık olarak görmemenin bedelini ödediğini söyleyen Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk kitap fiyatları konusunda şu ifadeleri kullandı:
“Covid-19 pandemisinin neden olduğu küresel tedarik zincirindeki kesintilerin kağıdın ham maddesinin fiyatını arttırması sektörün sorunlarına katkıda bulunuyor.”
19 liradan topladığım İrish Murdoch’lar 39 lira olmuş.
Steven Erikson - Yakınlaşmalar geçen hafta 34 liraya almıştım, bu hafta 59 lira olmuş.
Bunlar daha Ayrıntı Yayınlarına gelen ilk zamlar. Kitaplar yılbaşından sonra lüks tüketime girer. Çoğu yayınevi elindeki telifden de olur. Olan bize olur.
Mehmet Eroğlu kitaplarının ve aslında İletişim Yayınevi kitaplarının güncel fiyatlarını merak edenler İdefix ve Amazon fiyatlarını karşılaştırabilirler. 30 TL’lik kitap 41 TL olmuş misal. İdefix’te %35 indirime ek olarak 40/250 TL indirim ile sepet iyi ayarlanırsa eski fiyattan neredeyse %50 indirim oluyor.
Dolar 18 oldu diye zaten 20-25 olacak gibi zam yapıldı. Bir şekilde 10-13 bandına geriledi. Daha neyin zammı bu anlamıyorum. İçimden hepsini tek tek üşenmeden şikayet etmek gelmiyor değil. Kimin okuru kandırıp kandırmadığı ortaya çıksın istiyorum. Martı genç yetişkin basıyor ama başka yayınevleriyle ortak yazarları da var. Muadil genç yetişkin basanlar kağıda basıyor da Martı kil tablete mi basıyor?
Dolar geriledi ama malı alan kişi kur yüksekken aldıysa fiyatı düşürüp zararına satamaz. Bir süre böyle gider, sonra düşerse düşer ki dolar yine artmaya başladı. Bunu kötüye kullanan var mıdır? Vardır muhakkak ama fiyatlar kolay kolay da gerilemez. Bizde biliyorsun ki fiyatlar ya sabit kalır ya artar. Akaryakıt bile ha bire artıyor.