Ya da kum torbası olarak da kullanılmış, sanki fiyatları çok ucuzmuş gibi birde para verip böyle bir şeyle karşılaşınca insan parasıyla rezil olduğuna daha çok kızıyor 
Renkli çizimler bir tık gönlümü aldı gibi ama berbat işçilik gerçekten.
Arkabahçe’de 240 TL’ye satılıyor. Ben Süper Kahraman işlerinden pek anlamadığımdan konusu nedir vs bilemiyorum 
Belki birinin işine yarar.
Kaba bir ifade kullanmak istemiyorum ama sanırım birçok yayınevi okura saygı duymuyor. Yani zaten kitabı düşük fiyata satmıyorsun, bari kaliteden ödün verme. Okura, ödediği paranın hakkını ver hiç olmazsa. Bu “çok daha fazla kazanayım” zihniyeti toplumun önemli bir kısmına hâkim olmuş durumda.
@smartestidiot evet, renkli çizimler güzel. Ama özellikle cilt baştan savma yapılmış.
Yıllardır birlikte çalıştığın güzel insanlara patron terörü uygula, hepsini mesai bitene kadar çalıştır sonra da bir e-posayla ücretsiz izne çıkart. Ondan sonra da işlerin aynı kalitede olacağını düşünerek kendini kandırıp cebini doldurmayı düşle. 
Bizim ailede hep bir deri-suni deri tartışması vardır. İki kitap arasında bariz böyle bir fark var. Haddinden fazla yumuşak kaplama kullanmışlar bu yüzden baskılar da taşmış gibi olmuş. Her kumaşa aynı tutkal iş yapmaz. Bunun da örneği bu görseller olmuş. Bu tarz kumaş (kaplama) uzun süreli düşünüldüğünde sahte deri gibi uzun süre durunca dökülme, soyulma yapmaya başlar. En ufak bir şeyde aşınır gider. Tırnağın çarpsa iz kalır. Vursan göçer. İlkini beğenmedim diye almamıştım. İyi ki almamışım. Gittikçe kalite düşünce sofra beziyle kaplayıp satarlar. Özel baskı adı altında olan bir şey zaten pahalı olacaktır. Bari ona göre üretilsin.
Keşke sofra bezi ile ciltleseler. Bu ciltler yerine sofra bezi ile ciltlenmişler tercihim olurdu.
Şu fena olmazdı.
Konudan ayrı olarak kumaş Kastamonu taş baskı işine benziyor. 
Benim çocukluğumun sofra bezlerinden.
Aaaaa, aynısı var bende inanır mısın? 
Eşim falanca yerden filanca sebeple almıştı. 
Kim bilir nerede? 
Bizde de olması lazım bulmaya çalışacağım. 
Aynı sofra bezi olanlar tarikatı mı kursak?
Geçen gün bianette editörlerle ilgili bir haber vardı. Söylediğiniz gibi çalışma koşulları çok ama çok kötü. Çalışanlara saygı duymuyorlar, mesleğe saygı duymuyorlar ve okuyucuya hiç saygı duymuyorlar. Konuştukları editörlerden alıntılıyorum.
“ Çıkan ürünün nitelikli olup olmaması çok beklenmiyor, zaten okurun nitelikli olduğu düşünülmüyor.”
Amazon
Benlik bir şey görmedim ama 5-10 civarı kitap alacak arkadaşlar için ek sepet indirimi ile uyguna denk gelebilir belki.
Ben ilk kitabı birinci baskı almıştım, sayfa eksikti falan, öyle kalsın demiştim hatıra olsun. Değiştirmedim. Hem firmaya pozitif ayrımcılık yaptım kendimce. Üstelik elimde karton kapak da vardı bu kitap. Buna rağmen aldım.
Ama görüyorum ki yine benim yaptığım destekleyici okurlık değil enayilikmiş.
Hediye çeki sadece mağazada geçerlidir diyor ama sitede de çalışıyor. Kargo bedava kodu ile beraber kullanabiliyor.
Benimkisi birebir aynısı ama bulamam… 
@BiblofilYouTube maalesef öyle oluyor. Canımı sıkan şeyler bunlar. Ben Epsilon ve alt yayınevlerini tercih etmiyorum.
@sirano okumuştum bunu ve haklılar da. Ne diyebiliriz ki? Okuyucu önce kendisini tartacak sonra çevresine de bunu bulaştıracak. Eğer çürük meyve alan olursa çürük meyve de satılması normal. Azınlıkların “Bunlar çürük,” demesinin bir anlamı yok. Bizler kardeşlerimizi, çocuklarımızı bilinçli yetiştireceğiz ki gelecekte vasıfsız okuyucular olmasın. Zaman isteyen bir durum bu.