Kitap Kapaklarında Sevilen ve Nefret Edilen Şeyler

Bilim kurgu eserlerin kendi içindeki kültürünü, farklılığını, kendine özgülüğünü, hayal gücünü göz ardı edip kapaklarının sevdiği diğer kitap kapakları gibi olmasını isteyen pek çok arkadaş seviyordur. Bence BK klasiklerinin kendi içinde bile en kötü kapakları Maymunlar Gezegeni ve Dune kapakları. :grinning:

Kapaklara çok fazla takılan biri değilim yıllar önce Belgariad serisini o berbat ötesi kapaklarına rağmen alıp zevkle okumuştum. Beni rahatsız eden şey kapağında gerçek insan kullanılan kitapları okurken ana karakteri kitaptaki tasvirlerinden çok kapaktaki haliyle düşünmem. Hayalgücümü kullanmama izin vermiyor böyle kapaklar. Hem Kuzgunun Gölgesi serisinde hem de Barut Büyücüsünü okurken aynı şeyleri yaşadım :frowning:

Bir diğer nefret ettiğim durumda şu. Sanki Nehir Tanrısı, Wilbur Smith adında bir kitap yazmış gibi. Üstüne üstlük gerçek kitapta “Wilbur Smith” aşağıdaki gibi sarı da değil, atlın görünümlü parlak olarak kapağın yarısına yazılmış. El insaf…

4 Beğeni

Ne yazikki bazi kitaplar kalitesiyle degil yazarin adiyla satmaya calisiyor

2 Beğeni

O kapağın tam da dediğiniz gibi kendine özgün ve kitabın ruhunu tam anlamıyla yansıtan bir kapak olduğunu düşünüyorum. Bizdekinin aksine diğer ülkelerde basılan kitapların kapağında o farklılığı göremedim.

İyi kapaktan anlamadığımızı kim söylemiş :obey:

1 Beğeni

Soldaki harika. Alamadığım için üzülmüşümdür hep.

Altın Kitapları malesef Stephen King’lerin hakkını veremiyor. Bu kadar büyük ve külliyatı geniş bir yazarın kapakları bu şekilde olmamalı. 80 ve 90’larda yaptıkları kapaklar bile daha ilgi çekici ve güzeldi.

1 Beğeni

@Netero sahaflar sağolsun ben kurma kız’ın eski kapaklı halini 10 tl deyince hemen aldım. Araştırıp gözünüzü açın:smiley:

Tebrik ederim. :smiley: Hiç denk gelmedi, özellikle araştırmak da aklıma gelmemişti açıkçası.

Kitabın kapağı kitap hakkında umursadığım en son şeydir. Buna rağmen daima sadelik ve minimalizimden yanayım. Cafcaflı, hareketli, aşırı renkli kapaklardan hoşlanmam. Film afişi ve model kullanılmasına ise tam anlamıyla illet olurum. Yazar adının kafam kadar olup eser adının karınca duası gibi yazılmasından, yazarın adıyla eserin pazarlanmaya çalışılmasından hoşlanmam.

Can yayınlarının eski tekdüze kapaklarını çok severdim bu yüzden, bilimkurgu klasiklerinin kapaklarına da aşık olmuştum.

Bir de çevirmen adının kapakta olması gerekir. Çevirmen olarak iç sayfalarda kaybolmaktan daha fazlasını hakediyorlar bana kalırsa.

5 Beğeni

sanırım yazılabilecek her şey yazılmış. Beni en çok rahatsız eden iki sıkıntı dan biri kapağın bütünlüğünü bozacak şekilde baskı sayısı ve bilmem ne ödüllü vs yazması. Diğeri ise özellikle klasiklerde yazarın fotoğrafını koyması. Örneğin bir bilim adamının romanı Mustafa İnan’ın biyografisi ama kapakta Oğuz Atay var. Bana sanki romanı değil de yazarı sattığı izlenimini yaratıyor. Gerçi yazarın ismini 50 punto ile yazıp kitap adını 10 punto ile yazmak da kitabı değil yazarı satmak.

Tutunamayanlar’da ise ilk baskı kapağı acayip hoşuma gitti ama kitabın ilk baskısı 1500 lira. Yine alacağım zamanı gelince kütüphaneye ekleyeceğim ama Ey iletişim yayınları duy beni :slight_smile:
Orjinal kapağı da bırakayım buraya.

Edit: En önemlisini unutmuşum. İllüstrasyon yerine manken veya modellerin bulunduğu kapaklar. Wattped ve kişisel gelişim kitaplarından bahsetmiyorum tabii. Onların içerikleri de çoğunlukla tırt olduğu için kitapla uyum gösteriyor. Genelde dizisi veya filmi çıkmış kitaplara da yapıştırıveriyorlar filmin posterini veya ana karakterin bir fotoğrafını. Yazarın resmini koymak ile bu bana az buçuk photoshop bilen bir stajyere şablonu verip yaptırıyorlar gibi geliyor.

Bir de kapaklara özenilmemesi çok canımı sıkıyor. Bu nedir Allah aşkına. İnsan hiç mi özenmez.

Çok benzer versiyonları İngilizce sürümlerinde de var. İllüstrasyonlar aynı olduğu için 14. kitabı karşılaştırmak daha doğru olacak diye düşünüyorum. Benzer düşünceyle hazırlanmış kapaklar ama fark ortada 2 buçuk sene önce okulun kütüphanesinden ödünç alarak okuyordum ama finallerden sonra uzun bir ara girince yarım kaldı Zaman Çarkı serisi. Çok da keyifliydi bir bahane bulsam da tekrar başlasam iyi olacak.

4 Beğeni

yakışıklı erkek güzel kız başta olmak üzere insan fotoğrafı kullanılan kapaklar -yazar fotoğrafları da dahil olmak üzere- bana hep itici gelmiştir

özellikle seri kitapların uyumlu olması da çok hoşuma gider --> tabi ki bilimkurgu klasikleri :grin:

3 Beğeni

Kesinlikle katılıyorum

Hepsini yanyana koyup gosterdigin icin tesekkurler. Zaman carki serisinin yeri cidden ayri, bence illustrasyonlu kapaklari da oldukca hos ama resimde farketttigim ilginc bir sey var.

Son 3 kitapta Sanderson’un adi her seferinde daha kucuk punto ile yazilmis

1 Beğeni

Brandon Sanderson kendi istemiştir diye düşünüyorum. Çoğu röportajında Robert Jordan’a nasıl hayran olduğundan ama bir türlü tanışmaya nail olamadığından bahsediyordu. Tevazudandır.

1 Beğeni

Son zamanlarda Can Yayınlarından Utku Lomlu’nun tasarımları çok hoşuma gidiyor. Yurtdışında da ödülleri olan bir tasarımcı. Merak edenler ve ilgililer Utku Lomlu’nun instagram hesabını inceleyebilir.

3 Beğeni

Ben dikkat etmemiştim açıkçası ona. Kitabın finali belli olduğu için Brendon Sanderson’un etkisi gidere azalıyor ondan öyle demek isterdim ama Gerçek düşüncem Altın Kitap umursamamış. 14 hatta yeni bahar ile birlikte 15. hiç bir yazı aynı hizada ve puntoda değil. En azından çevirilerde çok büyük bir sıkıntı olmadığını hatırlıyorum
Bu ingilizce yeni baskıdaki kapak tasarımları hepsini karşılaştırmak için.

2 Beğeni

Geceyarısı Kuleleri’nin kapak resmi beni hep etkiliyor yahu. Kapaktaki sahneyi öyle güzel betimlemişlerdi ki, zaten zihnimizde kanlı canlı yaşamıştık o anı.

2 Beğeni

Zaman carkını okumama vesile olan şeylerden birinin 11. ve 13 . Kitabın kapağı olduğunu soylesem bana inanirmisin.

1 Beğeni