Adli tıpçının gözünden anlatılan polisiye kitap veya kitap serisi var mı önerebileceğiniz?
Bizzat adli tıpçının ağzından anlatılan polisiyelerden mi, yoksa bir anlatıcının, adli tıpçının maceralarını anlattığı polisiyelerden mi söz ediyorsunuz? İlki aklıma şu an gelmedi ama ikincisi için Simon Beckett’in David Hunter serisi ilk aklıma gelen oldu. Tavsiye ederim.
Ayrıca Tess Gerritsen’in Rizzoli-Isles serisinde Isles bir adli tıpçıdır. Ancak olaylar onun gözünden anlatılmıyor.
Bu seriyi ben de öneririm.
İki seriye de aşinayım ama yine de teşekkürler. Bizzat adli tıpçının gözünden anlatılan tarzda arıyorum. Olmadı biraz goodreadste falan dolanayım
@alper Hodri meydan!
Öyle bir kitap öner ki o kitabı okuyan, yazarının kulu kölesi olsun. Hadi bakalım.
Okurken insanın içinde olduğu ruh hali bile bir kitabı okurken çok etkili oluyor. O nedenle böyle öneri yapmak zor ama sevdiğim yazarların kitapları denilince ilk aklıma gelenlerden bir iki öneri yapabilirim.
- Issızlığın Ortasında ve Geç Kalmış Ölü - Mehmet Eroğlu
- Sevgili Arsız Ölüm - Latife Tekin
- Bir Gün Tek Başına - Vedat Türkali
- Kendisini artık pek sevmesek de Gölgesizler - Hasan Ali Toptaş
Eroğlu’nun Meraklı Adam serisini dinleyip beğenmiştim (gereksiz cinsellik kısımları hariç). Diğer kitapları yok ama bir tane öykü kitabı var, onu listeye ekledim.
Sevgili Arsız Ölüm var, listeye ekledim.
Bir Gün Tek Başına 24 saatmiş Listeye ekledim yine de.
Toptaş hiç yok, önceden var mıydı bilmiyorum. Belki skandaldan sonra Storytel’den kaldırmışlardır.
İlginç ama. Kemal Varol, Yaşar Kemal, ne bileyim en azından bi Tolstoy filan bekliyordum. Hiç beklemediğim yerden geldi öneriler. Biraz daha düşünürsen başka öneriler de gelir bence.
Bu arada, bu ve önceki öneriler için teşekkürler.
Hep aynı kitapları öneriyormuş gibi olmayayım diye bu kez bir değişiklik yaptım.
Yoksa genelde hep ilk sırayı Dağın Öte Yüzü üçlemesine veriyorum.
Yaşar Kemal’in zilyon tane kitabı var ama bu üçleme yok. Ağrıdağı Efsanesi’ni önermiş biri zamanında, listeye almışım. İnce Memed de 13 Ağustos’ta geliyor (onu okumuştum gerçi). Var mı Kemal’den başka önerin, şunu ölmeden mutlaka dinle diyeceğin?
Ben olsam Yaşar Kemal’den ne bulsam okurum.
Seri olmayan kitaplarından Binboğalar Efsanesi ve Teneke 'de çok beğendiğim kitaplarından.
Kitabı okuyan var mı? Tavsiye eder misiniz? Okuyan varsa birkaç cümle ile kitabı anlatabilir misiniz?
Bu kitap hakkında bilgisi olan var mı? Tuhaf bir kitap.
Benim içimi sıktığı için yarım bıraktım. Sanırım 3-4 kitaplık bir seri olacak bu. Konusu ise; tırpan adlı bir sınıf var ve biri kız biri erkek iki kişiyi tırpan yapmak için bir tırpan hocası seçiyor. Tırpanlar nüfusu kontrol altında tutmak için bazı olasılıklara göre insan seçip değişik şekillerde öldürüyorlar ve yasal bir şey bu. Bu biri kız biri erkek olan iki çocuktan birisi tırpan olacak diğeri ise elenecek. Aslında kendini okutur ama konu sırf ölüm olunca ruhuma daraltı bastı
Teşekkür ederim bu güzel anlatım için. Konusu dikkatimi çekti açıkçası. Anlattıklarınızdan sıkılmadan okuyabileceğim kanısındayım, umarım yanılmam. Listeme ekledim.
Büyük olasılıkla beğenirsiniz, anlatım sıkıcı değil ama ölüm konusu içimi çok sıktığı için yarım bıraktım. Yine de ileride şans veririm. Seriyi toplayacağım.
Araştırdım toplamda 4 kitapmış. Fakat bizde basılı 1. kitabı var sadece, umarım devamı gelir yarı yolda kalmayız.
Seri oldu mu o sorun var işte ama bence basarlar.
Bu yıl “Aşk Birdenbire” adlı bir roman çıktı. Yeditepe İstanbul tadında. Diziyi seven herkese bu romanı okumalarını tavsiye ediyorum. Fener Balat arasında evindeki terasta teleskopla gökyüzünü seyreden bir adamın hikayesi. Sadece adamın değil, bütün bir mahallenin hikayesi.
“Hayat yalnızca karşılıksız
sevgisine ikna olduklarını koynuna alır.”
Güçlü bir mottosu var ve aslında konu aşk değil. Hayat üzerine bir sorgulamaya girişmiş yazar. Birdenbire başlangıçların ve kopuşların istanbul ruhunu anlatıyor. Kitabın üslup ve akıcılığı da çok güzel ve derin. Özellikle girişine dikkat!
“Nerelisin?” diye sordu, "İstanbulluyum." dedim. “Kimse İstanbullu değildir, yalnızca aşk İstanbulludur.” dedi gülümseyerek. O an içime tatlı bir bahar güneşi gibi doğan o sıcacık gülümseme, bana İstanbul'u bir kez daha, bir kez daha sevdirdi. Yalnızca aşk İstanbulludur...
Bu cümleyi kulaklarımla değil, kalbimle işitmiştim sanki…
“Kimse istanbullu değildir, yalnız aşk istanbulludur.” diyor yazar. Bunun yanında romanda çok anlamlı replikler mevcut. instagram sayfasında bu repliklerden ara ara paylaşım görüyorum. popüler kültür bataklığına kurban edilmeyecek kadar kaliteli bir eser yazılmış. heba olmaması adına destek olmak için bu paylaşımı buraya bırakıyorum.
Kediler hakkında bilgi dolu ve eğlendirici bir kitap arayışındayım arkadaşlar. Tavsiyelerinize ihtiyacım var.