Forumda bu kitabı okumuş olan var mı acaba? 4. bölüme kadar geldim ancak ne okuduğuma dair hiçbir fikrim yok. Görece popüler olmasına rağmen türkçeye çevrilmemiş ama yine de sorayım dedim.
Geçen ay okudum. Kolay bir kitap değil, özellikle başlardaki Tyne dünyasında geçen kısımları. O ilk 100-150 sayfayı sıkıntıdan ölmeden atlatırsan biraz açılıyor.
High concept olması, bilim kurguya kazandırdığı yenilikçi fikirler sebebiyle günümüzde de baş üstünde tutulan bir eser. Benim etkileyen kısımları şunlar oldu: Samanyolu Galaksisi’nin "zone"lara bölünmüş olması (Dünya slow zone’da, Tyne dünyası low beyonda), her zone’da fiziksel yasaların farklı işleyişi, sadece Transcend’te var olabilen tanrısal güçteki AI’lar, kötücül Perversion, relay mekanizması, Tyne’ların hive-mind bir tür olarak insanların bireyselliğine ve teknolojik seviyelerine bakış açıları. Vinge teknolojik tekillik kavramını 1993’deki bir makalesinde ilk kez ortaya attığında kendi romanından ne kadar etkilenmiş olduğu anlaşılıyor.
Kısacası Tyneların ilkel ortaçağ yaşantıları, feodal çekişmeleri falan kitabın hacim olarak yarısını kaplıyor. Diğer yarısı da yukarıda saydıklarım. Tyne plotline’ı zerre kadar umrumda olmadı, ama öbür kısımlarını beğendiğim için katlandım.
Detaylı yorumunuz için teşekkürler. Yazdıktan sonra birkaç bölüm daha okudum. Açılmaya başladı gibi kitap.
Evet, zone of thought başta olmak üzere pek çok ilginç fikir var (USENET hariç, onu da 90’lara verelim.). Tynelar da çok rahatsız etmedi.Ancak uzay veletlerinin olduğu bölümler …
Mark Twain’in Alfa’dan çıkan Toplu Öyküler serisini alan, okuyan var mı? İş Kültür Seçme Öyküler basmıştı, bunu merak ediyorum.
Yanı sıra, Nuri Yıldırım’ın Oblomov, Zamanımızın Kahramanı ve Ölü Canlar çevirilerinin Sabri Gürses, Ülkü Tamer ve Mazlum Beyhan çevirileriyle kıyasını yapabilecek okurlar varsa buna da müteşekkir olurum.
Bu sorunuza yanıt geldi mi? Benim de merak ettiğim bir konudur bu.
Hayır yanıt alamadım. Her iki kitabıda aldım. Imge yayınevinden olanı okudum. Kelime hataları vardı. Ortalama bir çeviriydi. Alfa basımı duruyor daha, okumadım. Bölümler ve anlatım birbirinden farklı kitaplarda… Köylü İsyanı Balzac’ın ilk yazdığı kitaplardan… Diğeri sonraki dönemlerinden… iki kitabın ortak yanı toplumsal dönem eleştirisi ile Balzac’ın fikirlerini yansıtıyor olması… Kitaplar isim benzerliğini anımsatıyor.
Peki ‘Oda Yayınları’ Köylü İsyanı kitabına bakabildiniz mi ? Çevirisi hakkında izleniminiz var mı ?
Kitapların orijinal isimlerine Goodreads’ten baktınız mı?
- adım:
Les Chouans - Wikipedia 1829
Les Paysans — Wikipédia 1844
İnsanlık Komedyası 62 ve 67 numaralar. Zaten aynı olmadıkları görülüyor.
Yok bakmadım, çeviri hakkında herhangi bilgim yok.
Bu kitabı okuyan var mı .?
Karanlık kitaplıktaki kitaplara bakarken dikkatimi çekti .Biraz bakayım dedim ama dumura uğradım resmen .Bu nedir arkadaş .Zerre bir şey anlamadım ,anlayan varsa beni aydınlatabilir mi rica etsem .
Adam kendi kendine bir din uydurup kitap yazmış. Yabana atılacak biri değil kendisi çünkü bir sürü rock and roll grubunu etkilemiş. Tek grupları değil bir sürü kitleyi de. Sandman okurken bile denk gelmiştim. Genel kültür adına okunabilir diye düşünüyorum.
Ben hiç beğenmedim. Elbet beğeneni vardır. Çok kötüydü ve kafa şişiriyordu. O yüzden yarım bırakmıştım.
Cidden öyle, karanlık kitaplık serisi bozulmasa rafta bile tutmazdım.
Jimmy Page kendisine ait ne varsa silip süpürmekle kalmamış, şu evi de almıştır:
Yanı sıra, Crowley, bir Atatürk hayranı olmasından mütevellit, oğluna Ataturk adını koymuştur. Aleister Ataturk McAlpine olarak aratılabilir.
Kitaplarının okunması gerekmez ama okültizmin önemli bir sembolü olarak bilinmesinde fayda var.
Bu arada, asıl şarlatan La Vey denen Ozzy Osbourne torpillisi. Crowley daha saygın bir herif partiler dönse de o dönem ortamlarda. Bir Nicolas Flammel değil ama bir dönemi domine etmiş, okültizmle ilgilenilmesine ön ayak olmuş. Tıpkı Beatles’ı bir dönem etkileyen şarlatan Hintli Guru Maharishi gibi (George Harrison ilk uyanan olmuş 10 bölümlük Anthology belgeselinde aktarılana göre). Çok sevdiğimiz Axl Rose’un da sahnede Charles Manson şerefsizinin tişörtünü giydiğini hatırlatır, hepsinin köküne kibrit suyu sıkarım.
Loki’nin müjdesi ve Zemberekkuşu’nun Güncesi adlı kitapları okuyan arkadaşlar, çevirileri hakkındaki görüşleriniz neler? İyi mi? Kötü mü? Kötüyse okuma akışını rahatsız edecek seviyede mi? Daha önce çevirmenlerin başka bir çevirisini okudunuz mu? Eğer okuduysanız çevirmenler kaliteli mi?
Bu kitabı okuyan var mı? Amazon’da 19.90 TL ama kararsız kaldım. İlgimi çeker mi çekmez mi emin olamadım pek.
“Umberto Eco’nun 60’lı ve 80’li yıllar arasında kitle kültürü üzerine yazdığı makalelerden oluşan Ertelenmiş Kıyamet, kitle kültürüne tamamen karşı çıkanlarla (kıyametçiler), farkında olmaksızın bu kültüre hizmet edip onun bir parçası olan zamane entelektüellerinin (bütünleşmişler) yaklaşımlarını karşı karşıya getiriyor ve çizgi roman, televizyon, müzik gibi popüler kültürün bir parçası olan birçok öğeyi değerlendiriyor.”
Bu kitap benim de radarımdaydı bir ara. Konu ilgimi çekiyor gibi ama bir taraftan da okunacak o kadar kitap varken 400+ sayfa makale okur muyum diye düşünüyorum. Fiyat şuan çok cazipmiş. Alıp kenara atılır bence
Vurguladığınız kısım benim de asıl ilgimi çeken yerdi. Ama dediğiniz gibi okunacak onca kitap varken böyle bir makale derlemesini okuyabilir miyim bilemiyorum. Doğrusu kurgu dışı kitap alıp okumayı çok seviyorum. Dediğiniz gibi fiyatı uygun olduğu için alınabilir galiba. Teşekkürler.
Loki’nin Müjdesi’ni okudum. Çevirmeninden de daha önce Elf Diyarı Kralı’nın Kızı’nı okumuştum. Çeviri hakkında bir yetkinliğim yok ama rahatsız eden bir şeylere rastlamadım. Gayet iyiydi bence. Loki’nin Müjdesi de çok güzel bir kitap yalnız devam kitabını (Loki’nin Sözü) sakın almayın. Çok kötüydü. Loki’nin Müjdesi tek okunursa daha anlamlı bence. Hiçbir şey kaybetmezsiniz