Çevbir şöyle güzel bir kılavuz paylaşmış, bence bir hayli işe yarar:
Üstteki Witcher alıntısındaki küfürleri garipseyenler çok tuhafıma gitti, yazmadan edemedim. Buluttan nem kapmak dedikleri bu olsa gerek. Türkiye’de doğup büyümüş ve o küfürleri kullanmamış bir tane insan evladı var mıdır acaba?
Türkiye’de doğup büyümüş insan evladı kullanır. Ama bir Witcher veya Witcher evreninden bir karakter bunu kullanmaz. Tuhaf olan bunu anlayamamış olmak.
Şimdi öyle bakınca Witcher evreninde olanlar Türkçe de konuşmuyor.
Bence kültür çevirisinde işin en zor kısımları deyim, atasözleri, argo çevirileri. Orijinal dilde ya da kitabın çevrildiği dil olan Almanca da kelime nedir bilmiyorum, farazi konuşuyorum ama çevirmenlerin sözcük çevirisi yerine anlam karşılaması tercihlerini doğru buluyorum.
Bu bakış açınızı doğru bulmuyor ve size katılmıyorum. Tabi ki Türkçe konuşmuyorlar, bunu zaten biliyoruz. Çevirmen, çevirdiği metni olabildiğince eserin özünden ayrılmadan yapmalı. Aksi takdirde bana göre bir kültür karmaşası yaşanıyor. Tabi bu konu bazı kimseler için önemli olmayabiliyor. Ama benim dışımda da pek çok kişi bu durumu tuhaf buluyor. Bana göre çeviri işinde en önemli şey, çevirmenin çeviriyi yaptığı dile olan hakimiyeti kadar Türkçeye olan hakimiyetidir. Bana göre olabildiğince eserin konusunun işlendiği kültür çerçevesine uygun çeviri yapılmalı. Bu tabi ki bazı hususları çevirirken mümkün olmayabilir. Bunu kabul ediyorum. Ama “olabildiğince” diyorum. Savunulan fikre göre çevirmenin, Witcher bir hana girdiği zaman “Selamün Aleyküm” demesini de normal karşılamak gerekiyor o zaman. Çünkü Türkiye’de büyüyüp yetişmiş her insan evladı bunu kullanır öyle değil mi?
Tamam kabul ediyorum, merhaba da Türkçe değil ama bu iki kullanımdan Merhaba tercih edilir ve edilmelidir.
Basit bir örnek ama ne demek istediğimi açıklamama yardımcı oluyor sanırım. Aynı şekilde, ölünün yakınlarına “Allah rahmet etsin” demez bu evrene ait bir karakter. Çok üzgünüm, üzüntülerimi sunarım vs gibi kullanımlar tercih edilmelidir bence.
Tekrar etme gereği duyuyorum, olabildiğince eserin işlendiği kültüre ait çeviriler yerinde olacaktır. Yine tekrar edeyim, bunlar benim düşüncelerim. Çevirmen tabi ki benim veya bizlerin bu düşüncelerini dikkate almak zorunda değil. Buna uygun çeviri yapmak zorunda da değil. E o zaman da bu eleştiriler yapılır, yaparım. Benim de böyle bir hakkım var. Dediğim gibi kimi insanlar takılmaz, okur geçer. Ama benim gözüme batıyor.
Atasözü, deyim vb durumları zaten “olabildiğince” dediğim bölümün dışında tutuyorum. Bazı durumlarda elbette dediğiniz anlam karşılaması tercihi yapılabilir. Buna sözüm yok. Ancak bunların dışında kalan çeviriler için metin dışına çıkılması bana göre doğru değil.
Umarım meramımı anlatabilmişimdir.
Anadilden bakmak gerekiyor bana kalırsa. Almanca da ingilizce de anadilinden çeviri. Türkçe ise Almancadan. Bu bile kekremsi olmasına sebep oluyor bana kalırsa. Ilk iki kitapta çevirileri beğendiysem de bazı kullanımlar gerçekten sırıtıyor. Mesela Ehvenişer yerine kötünün iyisi de yazabilirlerdi ama o kelimeyi bulmaları da orijinal ve güzel olmuş. Ama bazen abi ne diyosun sen ya dediğim de oldu. Hatta en son forumda bir tartışması döndükten sonra bana sen gerizekalı olduğun için anlamıyorsun muamelesi yapanlar bile çıkmıştı. Foruma eskisi kadar girmeme sebeplerimden biri de bu zaten.
Anadilden google çeviri ile bakılabilir, ben 3 dilden bakarak okumuştum. Küfürler sansürlü bu almancada yapılan sansürün Türkçeye çevrilmesinden sanırım çünkü ingilizce de gayet net küfürler anadilinde de benzer küfürler var. Böyle büyük bir serinin anadilden çevrilmemesi ayrı üzücü zaten ama ilk kitapta önsözde bir miktar hak verebiliyoruz. Türkçe hariç neredeyse çoğu dilde Witcher yerine karşılık gelen kelime kullanmışlar mesela. Şimdi birileri bik bik yok witcher daha iyi falan der yine, Witcher yazarın verdigi orijinal isim değil. İngilizcesi. Orijinali wiju gibi bir şey. Ama bizde Efsunger gibi karşılık da bulunmusken kullanılmamış.
bik bik bik olarak görmezsen @mit 'in şöyle bir mesajı vardı. Oyunlarda efsunger olarak çevirisi çok beğenilmemişti.
Bazen yabancı dilde kullanılan isim karaktere yapışıp kalıyor, öyle zamanlarda yerelleştirme için karşılığının kullanılması uyumsuz geliyor bana. İlla yerelleştirme isteyenleri de anlıyorum ama katılmıyorum sadece.
Witcher 3 oyununda Roach Kızılgöz olarak çevrilmişti. Yapımcılar illa yerelleştirme yapılsın dendiği için stüdyo böyle çevirdi diye okumuştum ama sonuç kötü.
Bazı şeyler hiç çevrilmemeli yada sadece okunuş olarak çevrilmeli bence. Altta belirtirsin o kelimenin ne anlama geldiğini. Zaten fiilin falan çevrisi düzgünse çevrilmemiş tek kelime cümlenin anlamını değiştirmiyor.
Yabancı dilde yapılan kelime oyunlarını dilimize çevrilirken çoğu zaman çevirmenin insafına kalıyor. İyi işler de ortaya çıkıyor ama genellikle anlam bozuluyor. Benim hoşuma giden dediğin gibi orijinal halde bırakıp dipnot olarak açıklanması.
O.ç. ile itoğluit aynı mı şimdi?? Ne ilgisi var? Bence hiç tartışmayı gerektirmeyecek kadar açıkmış. Whore’s son. Çok açık. İtoğluit ile alakası yok.
Ayrıca @Ozgur’ün dediği gibi Ehvenişer yerine kötünün iyisi denmesinin daha uygun olduğunu ben de daha önce yazmıştım.
Almancadan çevrildiği için itoğluit doğru çeviri ama.
Hangi kültürümüze daha önce nerden girmiş gerçekten, ilk 2 oyunla mı girmiş?
Almanca bilmiyorum. Ama İngilizce metne göre doğru çeviri değil. Yanlış çevirmiş demek istemiyorum çünkü çevirmenin bunun o.ç. anlamına geldiğini bilmemesine imkan yok. Sadece böyle tercih etmiş diyebiliriz ama o da doğru olmamış tabi.
Şimdi kimi insanlar bunun okumaya engel olmadığını söyleyebilir. Doğrudur tek başına engel değil. Ama görünen o ki bu yanlış tercihler birden fazla.
Hocam itoğluitin Almancada direkt bir karşılığı var mı? Belki direkt karşılığı yoktur diye bu yola başvurulmuş olabilir. Türkçedeki her küfürün veya hakaretin Almancada veya İngilizcede direkt bir karşılığı olmayabilir.
Sizin önerilerinize kıyasla çevirmenin kullanımı daha hoş duruyor. Ayrıca Witcher romanları, (belki Polonya haricinde) bütün dünyada bilgisayar oyunlarından sonra tanınıp okunmaya başlanmıştır. Witcher kelimesini Türkçeleştirmek okurları güldürmekten başka bir sonuç vermeyecektir.
Hunde veya Huren ne anlama geliyor? İt mi yoksa or… mu?
@Abraxas anladım. Ama tabi ikisi aynı şey değil. Ya Almancadan İngilizceye çeviride bir hata var veya İngilizceden Türkçeye çeviride. Tabi bu arada yukarıda sizin belirttiğiniz çeviri de çok doğru değilmiş.
Daha önce de dediğim gibi, çeviri yanlışları bazı kimseleri hiç ilgilendirmez, okur geçer. Neredeyse kitabın yarısı yanlış çevrilse umurunda olmaz bu tür insanların. Bu başlıkta konuşulan konular bunlar. İlgini çekmiyorsa girmezsin başlığa, öyle değil mi?