COVID-19 Salgınının En Büyük Sebebi, Taşıyıcıların Neredeyse Hiçbirinin Fark Edilemiyor Olmaması Olabilir!
Science dergisinde yayımlanan 16 Mart tarihli bir makaleye göre SARS-CoV2 pozitif kişilerin çok küçük bir kısmı fark ediliyor olabilir. Çin, ABD ve İngiltere’den yedi araştırmacının künyesini taşıyan makaleye göre, fark edilmeyen vakalar virüsün küresel düzeyde hızlı yayılımını açıklıyor.
Araştırmacıların Çin’deki 375 şehir için 10 Ocak - 23 Ocak tarihleri arasındaki vaka sayıları, kitlesel hareketlilik, hastalığın kuluçka dönemi, bulaştırıcılık süresi gibi birçok parametreyi bir araya getirdikleri ve salgının yayılımıyla uyumlu çeşitli matematiksel modellerden ulaştıkları sonuçları klinik çalışmalardan elde edilen verilerle kıyaslayarak ulaştıkları sonuçlara göre, fark edilmeyen virüs taşıyıcıları, fark edilenlerden kat kat fazla. Öyle ki, gerçekte enfekte insanların ancak %14’ünün fark edilebildiği tahmin ediliyor.
Dediklerinize katılıyorum. Yazdıklarıma bakarak kimi arkadaşlar beni konuya duyarsız sanmış olabilir. Ama öyle değil. Bütün kurallara ailecek uyuyoruz. Evden çıktığımız yok. Hijyen had safhada…
Ama şu var ki belirsizliğin getirdiği korkuyu yaşamıyoruz. Televizyon izleyen bir aile olmadığımız için de pompalanan panikten nasibimizi almıyoruz.
Komşu ülkelerde bu virüs varken yetkililer bizde yok diyordu; tabi olmazdı, çünkü biz mübarek ülkeyiz, Avrupa bizi kıskanıyor … Ama ne zaman Avrupa’dan falan yardım geleceği tuttu, birden virüslü olduk, karantinalar başladı, vs. Aslında bazı bilginlerin dediği gibi biz bu hastalıkla çoktan tanıştık…
Yıllar önce bir televizyon programı. Bizimkiler fahişelerle pazarlık ediyorlar. Fahişeler dürüst, anlaştıktan sonra bizimkileri uyarıyorlar: “Bakın, bizde AIDS var!”
Bizimkilerin yanıtı: " Olsun, biz Türk’üz… Bize bir şey olmaz…"
Demek ki zihin hala aynı çalışıyor… Eski tas, eski hamam…
Bir bölümümüz gereksiz bir panik halinde… Bir bölümümüz vurdumduymazlığın doruğunda… Bir türlü ortasını bulamadık…
Yalan haber. İlk 50 bin kiti yapılan anlaşmalar sonucu deneme amaçlı ücretsiz gönderdiler. Geri kalanı da yapılan anlaşmalar sonucu 16 dolardan 4 dolara düşürüldü. Ayrıca haberin kaynağı yok. Bu haberi yayınlayan ilk medya kuruluşu da yine kaynak vermemişti. İnsanımız Atatürk kelimesini duyunca dibi düşüyor ama olayın gerçeği bu.
Çin Virüsü’nden sorumlu olan bu Çin Devleti şimdi de melek pozuna büründü sanki insanlara yardım ediyormuş gibi gözüküyor ama pislikten başka bir şey değiller. Eğer yapılan tüm uyarılara uysalardı bu hastalığın yayılımını %95’e kadar önleyebilirlerdi.
The research also found that if interventions in the country could have been conducted one week, two weeks, or three weeks earlier, cases could have been reduced by 66 percent, 86 percent and 95 percent respectively – significantly limiting the geographical spread of the disease
Kaynak Linki: https://www.southampton.ac.uk/news/2020/03/covid-19-china.page
Not: Atamız çok değerli bir şahsiyet fakat ismini kullanarak sizi kandırmalarına izin vermeyin. Hüsrana uğramayın sonra.
COVID-19 Koronavirüs Salgını İnsan Yapımı Değil ve Doğal Yollarla Evrimleşti!
Sahtebilimcilerin Tüm İddialarının Aksine, Evrimsel ve Genetik Analizler SARS-CoV-2’nin Kökeninin Doğa Olduğunu Ortaya Koyuyor!
SARS-CoV-2 ve ilişkili virüslerin halka açık genom dizilimleri üzerinde yapılan analiz, virüsün bir laboratuvarda üretildiğine veya başka bir şekilde tasarlandığına dair hiçbir kanıt bulamadı.
Bence abartılmasının nedeni duyarsız insanın toplumda çok olması. Bana bir şey olmaz mantığıyla hareket eden o kadar çok insan var ki maske takmam gerekmese bile maske takmak zorunda kalıyorum çünkü hem evde yaşlı insanlar var hem de şirkette bir sürü insanlar muhatap oluyorum. Kendi sağlığım bir yana birçok insanın da hayatını riske atmış olurum. Markette çalışanlar bile özen göstermiyor. Günde yüzlerce müşteriden para alıp para veriyorlar. İnsan bir eldiven takar.
Yaklaşık 11 gündür kızımla birlikte evdeyim. Dışarı çıkmıyoruz. Sadece ben arada karşımızdaki markete gidip geliyorum. Siteyi gün içinde telefondan biraz göz ucu ile takip edebiliyorum. Herkese sağlıklı günler dilerim
Daha fazladır ama hastalığı atlatmışlardır, nezle grip falan geçirdiklerini sanmışlardır. Bilindiği üzere hastalık yüzde 84 (ya da 86 idi) oranda bu biçimde geçiyor. Ama 65 yaş üstü için risk var.
Daha fazla dememin nedeni ise şu: Umreden ilk posta dönenlere karantina ve denetim uygulanmadı. Biliyorum çünkü çevremiz (ve köyler) bu kişilerle dolu.
Risk grubunda olmamamıza karşın ailecek bütün önerilen önlemlere uyuyoruz. Hastalık bize bulaşsa büyük olasılık ölmeyiz, atlatırız. Fakat başka insanları (özellikle risk altında olan yaşlıları) düşündüğümüz için yetkililerin dediklerine bağlı kalıyoruz.
Bugün 5300 test sonucunda 560 yeni vaka saptanmış. Malesef test yapılan her 10 kişiden 1’inde virüs çıkıyor. Nüfusa oranladığınızda çok korkunç bir rakam… Daha kötüsü önümüzde tüm dünyanın bakıp ibret aldığı, ders çıkardığı İtalya, Fransa, İspanya gibi ülkeler varken, bile bile, göz göre göre insanlar hala fabrikalarda, özel sektörde, kamuda günde 10 saat dipdibe çalışmak zorunda bırakılıyor. Feci bir durum.
Geçtiğimiz gün vaka sayısının artacağını yazmıştım, ki zaten pek çoğumuz bunu tahmin ediyoruz. Ne yazık ki daha da artacak. Yetkili kişilerce gerekli önlemlerin alınmasında geç kalınıyor.