Kralkatili Güncesi

@HamdemitAbi
Sanirim ben yazara cok kizginim. Belki ondan da biraz gicik olabilirim. Biz kitabi okuyup unuttuktan sonra hala laylaylom takiliyor. Unlenmesinin ustune bu kadar yatmasi dokunuyor acikcasi. Kvothe’ye bastan beri hic isinamamistim. goruslerimin de cogu kisisel. Surasi mutlaka boyledir dogrudur diyemem.

Bu arada “marry sue” terimini daha sonra kralkatili yorumlarina bakarken ogrendim, okurken bilmiyordum.

3 Beğeni

Yok artık, puanınız benimkinden yüksek :smiley:. İlginç oldu hakikaten.

@yafeshan Üçüncü kitabı yazmak yerine Twitch’te yayın açtığını görene kadar Pat’i ben de destekliyordum. Özellikle tek bir karakteri takip ettiğimiz bir hikayede o karaktere ısınamadıysanız gerçekten beğenme ihtimaliniz de zayıf. Tabi haklısınız, okumak çok kişsel bir eylem. Bazen bir kitabı ne kadar takdir etseniz de sevemezsiniz, bazen de tam tersi olur. Her seferinde eleştirisiniz ama okumaktan geri duramazsınız. Umarım okuma listenizdeki bir sonraki kitabı severek okursunuz.

1 Beğeni

Bakin orda da sorunlarim var. Son 6 aydir Malazana baslamaya calisiyorum. Hic yeri degil burasi ama ilk kitaba veremedim kendimi. Baska zaman konusuruz.

2 Beğeni

Ben ne olmadığına ya da neyin kötü olduğuna değil de farklı olarak ne olduğuna bakarım. Bence çok çok iyi bir seri. Bitip bitmemesi, devam edip etmemesi önemli değil. Okuduklarım beni fazlasıyla tatmin etti.

1 Beğeni

Bakın benim mesela Rothfuss’a çok pis sövmüşlüğüm vardır, 3. kitap çıktıktan sonra büyük ihtimalle herhangi bir seri bitirmeden adamın herhangi bir kitabına dokunmam bile ama bu okuduğum iki kitabın okuduğum en akıcı kitaplar olmasını, her sayfada kılı kırk yarılmış hissiyatı verdiği gerçeğini değiştirmiyor. Okuduğum en hızlı kitap Bilge Adamın Korkusudur. Lisede bütün kitabı dersler dahil, uykumdan biraz feragat ederek tam 2 günde okumuştum.
Hikayede bazı sıkıntılar yok mu? Var tabi. Mesela bazı şeyleri sanki sadece Kvothe düşünebiliyormuş hissiyatı gibi. Abenthy’nin eğitimi ile muhteşem bir hafıza kazanmışken ve bunu hikayeyi anlatırken bize gösterirken, hikaye içinde unutkanlıkların olması gibi. 10 yıl önceki olayı dünmüş gibi anlatıyorsun da 1 önceki günü nasıl unutabiliyorsun tarzı.
Meselaşu ceset ile yapılan bağ olayı bana biraz saçma gelmişti. Şöyle ki başka bir cesedin bağıyla bu kadar kusursuz bir bağ yaratılıp insanları ekarte edebiliyorsan, herhangi bir kanla bir insanın kanını bağlayıp çok rahat öldürebilirsiniz. Çok rahat olmasa da öldürebilirsiniz. Veya ölü birinin cesedi ile kendi öldürmüş olmasa ondan yararlanarak çok ciddi hasarlar verebilir.
Şöyle ki bu adamdaki üslup benim okuduğum diğer kitaplara hiç benzemiyor. Sanderson maalesef bu konuda hiç ama hiç iyi bir kıstas değil. Sanderson hızlı yazar ve çok yazar bunun da sonucunda maalesef edebi yönünde diğer fantastik eserlere o kadar da yaklaşamaz. Hikayesini anlatacak kadar edebi diyelim. Bunu kitaplarda da görebilirsiniz, belirli bölümler çok daha özenilmiş hissiyat verir. Hah bu Rothfuss kitaplarında uzatılmış hissetseniz de bütün kitap boyunca o özen hissi devam eder.
Bazıları o tarzdan hoşlanır, bazıları bu tarzdan. Ben iki tarzdan da hoşlanıyorum o yüzden, ne var bu kralkatili güncesinde diyen arkadaşlar kusura bakmasın hiç ama hiç aynı fikirde değilim. Bu seriyi her yıl bir kere hızlı bir tekrar ile okuyorsam, o zevki alıyorsam, daha ne olsun.

2 Beğeni

Yazılanları okurken kime hak vereceğimi şaşırdım.
Bence Kralkatili Güncesi’nin en keyifli okunduğu ( veya okunacağı zaman) bu türle ilgili kitaplarla yeni tanıştığınız zamandır. Hem kıyaslama yapamıyorsunuz hem de kitabın akıcılığı sayesinde fantastik kitaplara olan ilginiz artıyor.
Herkese iyi günler dilerim. Sağlıcakla kalın.

4 Beğeni

Rothfuss’a deli gibi gıcık olduğum iki nokta var. Biri tabii ki üçüncü kitabı çok uzun bir süredir bekletmesi. Diğeri ise Bilge Adamın Korkusu hakkında, daha kişisel bir şey.

Kvothe’un bindiği geminin batması ve sonrasında yaşadığı deniz maceralarını birkaç cümlede geçmek ne demek ya? Korsanlara ve deniz maceralarına bayıldığımdan bu ayrıca gözüme batmış olabilir. Ama zerre kadar ilgimi çekmeyen Ademre macerasından 80 sayfa (az bile söylüyorum) kısaltıp denizde yaşadıklarını anlatsa 10 kat daha etkileyici olurdu.

Aslında karakter tam anlamıyla kusursuz değil hani bir Drizztleri de biliyoruz, Raistlinleri de ancak sıkıntı olan şu ki bu karakterin evrende başına gelebilecek her bir şeyin altından kalkabilmesi için backstorysinde rastgele olayların gerçekleşmesi. Örnek olarak:

Bir olayla karşılaşıyor ve hemen diyiveriyor, “Ben kumpanyada büyüdüm bu bana çok kolay, Üniversitede bunları yaptım bu bana çok kolay.” Başka hiç kimsenin başaramayacağı bir çok şeyi bazı yerlerde seçilmiş kişi edasıyla başarması onu bu ‘Kusursuz Karakter’ tanımına yakınlaştırsa bile olay tam olarak öyle değil çünkü bu kusursuzluğun sergilendiği yerler Felurian’dan kurtulması ve Ademlere katılmak kısımları. Onun dışı bir çok şey karakterin backstorysi ile belirli bir mantık çerçevesine oturtulmaya çalışılmış ki bu da bir şeydir. Bir çok fantastik karakter denkleri ile aynı tarzda bir geçmişe sahip olmasına rağmen evrenleri içinde bir çok şey başarıyorlar.

Birde şunu belirteyim Kvothe bazı yerlerde fazlasıyla Ged’i andırıyor. Bu bazen baya sinir bozucu bir benzerlik olabiliyor.

Ancak serinin akıcılığı ve bir çok kısımda sağlanan mistik hava sayesinde seri kendini bütün her şeye rağmen okutuyor. Okurken bende büyük oranda zevk aldım ancak bazı yerlerde Kvothe’nin cebinde ki talent ve penileri hesaplarken kendimi bulmak kendime “Ben ne okuyorum?” sorusunu sormama neden oluyor.

3 Beğeni

Herif yazmış da kısaltmak için kesmiş galiba. Buralar neden kesilir ki? Bari Sanderson tarzı bunları yazmıştım da çıkardım tarzı bir yere koysa da onu okusak.

Bence Locke Lamora Kvothe’nin yanına yaklaşamaz :slight_smile:

1 Beğeni

Amazon’da 3.kitap için 20 Ağustos 2020 diye çıkış tarihi verilmiş. Hatta söylenene göre bir ara yanlışlıkla ön siparişe bile açılmış. Gerçekliği var mı acaba?

Aslı astarı yok gibi duruyor.

1 Beğeni

Her sene alışveriş siteleri böyle fuzuli tarihler girer, önsiparişlerin devam etmesi için.

2 Beğeni

1 Nisan şakası ile ön sipariş olayı hiçbir sene sekmez :slight_smile:

1 Beğeni

Rotfuss şu an napıyor acaba, neler düşünüyor, nasıl hissediyor, yazdı mı, yazıyor mu, bize kıskıs gülüyor mu? Birden merak ettim :smile:

Bu senede kitabın çıkmayacağını söylemiş bi yayınında sanırsam. Bence şuan göbeğini ovarken tv izliyor olabilir.

3 Beğeni

Kendisini korkunç baskı altında hissediyor bence. Sakalını sevdiğim yazacak inşallah. Ölmeden önce okuruz umarım. :sweat_smile:

2 Beğeni

En son “publish date belli mi” diyen birine “use your fucking heads” videosunu izlemiştim. Basım tarihi belli olsa bunu duyurmam mı diye kızmıştı :slight_smile:

Aramızda kalsın, Pat bu aralar çok gergin. :slightly_smiling_face: Strese girmiş, belli ki bir şeyleri yetiştirmeye çalışıyor. :expressionless:

3 Beğeni

Gereksiz yüklenilen serilerden olduğunu düşünüyorum. Kvothe mükemmel olmaya en uzak kişilerden biri bence. Biri bu “mükemmel karakter” lafını ortaya attı ve herkes aynı şeyi söylemeye başladı. Sürekli birilerinden dayak yemesi, yanlış bi kadına aşık olması, anne ve babasının olayları vs vs. Bu çocuğun neresi mükemmel tam olarak? Yani birkaç tane hareket de çekmeyecekse bir anlamı yok ana karakter olmasının.

5 Beğeni