Kral Katili’ni mi dövüyoruz, beni de yaz beni de.
3 Beğeni
Kral Katili’ni beğenmediğiniz için Yerdeniz Serisi’ni de beğenmeyeceğinizi düşünüyorum. Yerdeniz Serisi de fazla olayın olmadığı bir seri ama yazarın dilini çok sevdiğim için 6 kitabı peş peşe okumuştum.
Bu biraz abartı olmamış mı sanki. Bakın summonlarım Zaman Çarkçıları. 
3 Beğeni
Summon olmuşu var 
Ben Yerdeniz’i çok sevmiştim. Çok daha sağlam temelli bir külliyat. Hem yazım hem de hikayeler ilgi çekici. Ego diye bir şey yok.
1 Beğeni
Yapmayın ya ben Urusla hakkında çok övgü duymuştum. Alt metin filan varmış eserlerinde. Yerdeniz seriside bir büyüme eseriymiş. Karakterin yavaş yavaş büyümesi filan anlatılıyormuş.
1 Beğeni
Seri gerçekten de alt metni olan ve belli bir felsefesi olan bir seri ama kitaptan zevk alabilmek için belli bir zihin halinde olmak gerekiyor. Goodreads veya 1000Kitap üyesiyseniz ve profilinizin linkini atarsanız sevip sevmeyeceğiniz konusunda daha net bir cevap verebilirim. Bu haliyle kitabı bir kenara atacağınız izlenimi ediniyorum sizden.
Dediğiniz sitelere üye değilim. Yinede fantastik okuyup Ursula okumamak doğru gelmiyor. 1. Kitabını alip okurum beğenmezem devamının okumam. Zaten seri inceydi diye hatırlıyorum☺
2 Beğeni
Biri Zaman Çarkı mı dedi?
Dili güzel ve akıcı olsa da, hatta okurken eğlenceli gelse de daha sağlam temelli fantastik seriler okudum. Kvothe kadar abartılmış hiçbir baş karakter de görmedim.
Kanımca yazar Kvothe hakkındaki efsanelerin aslında küçücük olduğunu ve herkesin yapabileceği şeyler olduğunu anlatmaya çalışmış ama olmamış tabii ki. Ne yani, dünyada bir kişi bile mi Kvothe’un bildiklerini bilmiyor? Komik…
5 Beğeni
Bu tarz eser başlıklarının altında sadece ‘çok seviyorum, bayılıyorum, hiç sevmiyorum, çok boş, gereksiz’ gibi yorumlar yerine nedenleriyle birlikte bir eleştiri bekliyorum. Çünkü gerekçelendirilmeyen ifadedeler seri ya da karakterler hakkında fikir edindirmiyor. Tabiiki herkes ayrıntılı bir inceleme yazısı yazmak zorunda değil ama binlerce insanın okuyup sevdiği bir seri hakkında yorum yapılırken fikirleri destekleyeci ve herkesin anlayabileceği bir iki cümleyle ifade edilmesini tercih ederim. Çünkü diğer türlüsü sevenler ve sevmeyenler arasında çatışmaya ya da antipatiye neden oluyor.
Tekrar belirteyim bu fikirlerim eserlere yönelik açılan başlıklarla ilgili. Herhangi bir diğer başlıkta söylediklerimin tam tersini savunurdum belki ama bu tür başlıklar genelde eserlerle ilgili fikir edinmek isteyen insanların ziyaret ettiği yerler oluyor. Bu yüzden görüşlerimizi daha açıklayıcı ifade etme taraftarıyım.
4 Beğeni
abartı pek değil aslında.
Fantastik eserlerde epik olarak ayrı bi sınıfı düşünme taraftarıyım. O sınıfın 1 numarası da LOTR dir. Tabi herkese göre değişebilir bunlar. Ama saf fantastik olarak bakarsak evren olsun büyü kuralları olsun harita olsun Kralkatili çok başka bir yerde. .
Felurian ve Kvothe’nin konuşmalarının tamamının bir şiir oluşturduğunu biliyor muydunuz. Aslında Patrick kılı kırk yararak yazıyor kitapları. Bu kadar beklememizin bir sebebi de bu. Bu kadar mükemmeliyetçilik iyi değil.
Yll düğümleri hakkında ki teoriyi bilen varsa Partick beyin ne kadar usta bir yazar olduğunu anlayacaktır.
2 Beğeni
Bilmiyordum,ama eğer öyleyse taktirettim yazarı.
Patrick zeki bir yazar. Zaten üniversitede Makina mühendisliğini okuyormuş diye duydum. Ama zeki olamsi demek yazdığı kitabın iyi yoldugu yada abartilmadıgı analmına gelmez.
- kitabın neden geciktiği anlaşıldı… Şala bir yana yazarlık zekası olarak Pat ile GRRM i aynı kefeye koyarım.
Zekadan kastınız ne bilmiyorum ama, hani şu Brandon Sanderson’un derslerinde bahsettikleri Bahçivan kesime dahil yazarlar var ya, işte ben onlardan hazzetmiyorum Yazar bir köşede sıkışıp kalıyor, sonra okur olarak yıllarca bekliyoruz. Martin de sonunu bilmeden yazmaya başlayanlardan, hep derim, bence adam FRP zarına göre ilerletiyor kurguyu.
3 Beğeni
Bence Martinin sonu belli ama kurgunun karışıklığı kendini çok aştı. Birde gençlik enerjisi yok adamda. 30 sene önce başlamış seriye. 40larında ki enerji ile 70lerinde ki enerji çok başka olur.
Patrick de tıpkı George gibi çok fazla sembolizm, işaret ve ima kullanıyor kitaplarında. İkisinin de bu kadar yavaş yazmasının sebebi bu. Öykünün bitişi zaten zihinlerinde, sıradan bir anlatımla birkaç ayda yazabileceklerini düşünüyorum ama istisnasız her paragrafı, her diyaloğu ince eleyip sık dokuyorlar.
Şu an Kralkatili başlığında olduğumuz işin Rothfuss’u da katarak konuştum ama hiç kimse Martin’in yanına yaklaşamaz bu konuda. Geçenlerde Zaman Çarkı başlığında da buna benzer bir konuşma geçmişti. ZÇ’den 4 kitap okuduğum halde o derinliği görememiştim ama bunu 6-7 yıl önce okumuş olmama vererek bir kez daha şans vereceğim Jordan’a. Ve madem konu açıldı bir de Sanderson hakkındaki fikrimi belirterek bitireyim bu mesajı.
Hiç Brandon Sanderson okumadım ama birkaç ayda koca kitabı bitiren bir adamın kurgusunun Buz ve Ateşin Şarkısı kadar derin olduğuna kimse inandıramaz beni. Bu bir ön yargı mı? Evet. Ancak okuyarak kendim karar verebilirim ama içimde pek öyle bir umut yok. Ve ben dümdüz diyaloglarla dümdüz olayların gerçekleştiği fantastik eserleri pek sevmiyorum.
2 Beğeni
Bu forumda en fanatik Asoiaf taraftarlarından birisiyimdir ama Fırtınaışığıda bambaşka bir seri. Asoiafın avantajı artık sona yaklaşması ve yan kaynaklar ile beraber geçmişe dair kitap serisi kadar doküman, bilginin olması. Fakat Fırtınaışığı arşivide Cosmer evrenini de katarsak tamamlandığında muhtemelen en büyük kulliyatlardan birisi olacaktır. Bırak Zç 'yi bence önce Fırtınaışığı 2 kitabi oku. Zç kaçmıyor bir yere hahaha. 
1 Beğeni
Brandon sanderson okurken beklemeniz gereken şey özgün dünya ve son 100 sayfada tavan yapan aksiyondur. Fırtına serisi hariç tabi. O seriyi yazrken Brandon zç serisinin ve diğer serilerin eksiklerini iyi gözlemelyip yazmiş.
Ha bir de Cosmer evreninde ki diğer gezegenlere ufak göndermeler var. Stephen King kitaplari gibi. Mesela başka serideki bir karakteri başka bir kitapta görebiliyoruz.
Yaziyi daha da genisleteceğim.Simdi ufak bir isim var.