Yazmayı unutmuşum, kitabı bitirdikten sonra fikrim değişmedi Ay Bahçeleri’nde en sevdiğim karakter Kruppe oldu. Paran’a sempati duysam da fazla power up aldığı için çok sevmedim.
Spoiler içeriyor.
Yazmayı unutmuşum, kitabı bitirdikten sonra fikrim değişmedi Ay Bahçeleri’nde en sevdiğim karakter Kruppe oldu. Paran’a sempati duysam da fazla power up aldığı için çok sevmedim.
Spoiler içeriyor.
Haha arkadaş ne hafıza varmış sizde ya. Açtım bir daha okudum o diyalogu, güzelmiş. Zavallı iblis kardeş, senin emekçi hakkın ödenmez…
Kruppe’nin bu kadar sevilmesi şaşırtıcı. Kendinden 3. tekilde söz etmesi, daima salağa yatması, cinliği, sürekli aba altından sopa gösterecekmiş gibi hissetirmesi çok hoştu, kabul.
Ancak bana iki tane adam gibi adam seç deseler: Baruk reyizi politik zekâsı, kendine güveni ve Rake’le olan sohbetleri; Rallick Nom reyiziyse ağırbaşlı, no-nonsense mizacı yüzünden seçerdim.
Paran sanırım kitabın young adult kitleye hitap eden kahramanı. Bende pek bir tat bırakmadı.
Hocam her cümlenize ayrı yorum yapmak isterdim ama spoiler olur diye sessiz kalmak zorunda kaldım, heyhat.
Ama Paran’a ben de sonraki kitaplarda ısındım şahsen. Çoğu karakteri end-game’lerinde izliyoruz; ama Paran gözümüzün önünde büyüyor o açıdan hoşuma giden birisi.
İyi yaptın hocam, spoiler yemek istemem. Kruppe’den büyük işler bekliyorum. Hangi kitapta olur bilmem ama tanrı mertebesine falan erişecek diye bekliyorum. Hatta şimdiden öyle bile olabilir. Gizemi tam ayarında bırakılmış bir karakter ilk kitap için.
Paran konusunda dediklerinden şüphem yok, büyüyüp adam olacak, büyük işler başaracak o.
Çok taktığımdan değil ama kitapta en son okuduğum yer Paran ile ilgili malum bir bölümdü ve şu yazılan son 3 mesaj sürprizbozan oldu benim için .
Bu başlıkta spoiler vermiyoruz arkadaşlar. Spoiler konusunda oldukça hassasım, aşağıya spoiler’lı konuşabileceğiniz başlığı ekliyorum.
Bugün başlıyorum hayırlısı ile :)) çevirmen kalitesine kaç verirsiniz ?
Çevirinin kalitesine karar vermek için Türkçesini aslıyla ciddi bir şekilde karşılaştırmamız lazım. Bu işe girişmeye kimsenin yelteneceğini sanmıyorum. Yine de bugün birkaç paragrafı karşılaştırdık ve bu izlenimlerimize dayanarak diyebilirim ki yer yer hatalı, yer yer yazarın ifadelerini yanlış aktaran, üstünkörü bir iş çıkarmış gibi gözüküyor.
Cihan Karamancı gayet kaliteli, yetkin bir çevirmen ama yılda 10 kitap çevirince böyle olabiliyor…
100-150 sayfa kadar okudum, ilk büyülü kitabımdı, yani okumasam da olur kıvamında gidiyor, sanırım bana hitap etmeyecek, takas ederim belki
Aşağı yukarı kitabı yarıladım. Yazarın tarzını da hiç sevmedim. O kadar güzel konu bulunmuş, tanımaya fırsat bulsak karakterlerde iyi düşünülmüş gibi tanıyamadım henüz, neden kitap sahne sahne akmaya çabalıyor ? Sahneler kısa, o sahnedeki olay örgüsü ilgimi çekmeye başlamışken başka bir sahneye atlıyoruz. Başka bir sahnede tam karaktere ısınıp empati falan kuracağız az biraz hop! sahne gene değişti. Zaten kitaba başlar başlamaz karakter, kavram , mekan ve zaman ne varsa yazar üzerimize boşalttı.
Tecrübeli arkadaşlar yazarın bu üslubu ileride düzeliyor mu yoksa ben kitabı okumaya devam ettiğim müddetçe sayıp sövmeye devam mı edeceğim ? Bilgilendirirseniz sevinirim.
Ayrıca bu ilk kitabın basılması bana göre mucize sayılır. Hangi yayınevi ilk defa cesaret edip basmış tebrik ediyorum. Bizim yayınevlerimizin çevirip basmamasını da anlayışla karşılıyorum. Kurgu romanlara gönül vermişlerden başka kim sabredip okur ki bu ilk kitabı.
Serinin ilk kitabı fanlar tarafından en zayıf olarak görülüyor. Yazarın üslubunun da ikinci kitapla rayına oturduğunu söyleyebilirim. Ancak kitaplar devasa kalmaya devam edecek. Karakterleri kullanım şekli de pek değişmeyecek. Her fantastik severin seriyi okumasını istesem de Malazan pek sizlik değil gibi.
Fantastik kurguya gönül vermiş birisi olarak, öznel zevklerim dahilinde, özgün ve düzgün ne yazılmışsa okurum. Dolayısıyla bu kitabın teknik yazım ve hikaye kurgusunun niteliği bakımından zayıf olduğunu kabul etmekle beraber evren yaratımı ve okuyucuyu fantastikliğin içine dahil etme konusunda başarılı bir iş yaptığını düşünüyorum.
@HamdemitAbi Devam kitapları ne kadar iyileşiyor? Okuyucuya ilk kitaptan sonra “oh be gözüm gönlüm açıldı.” dedirtiyor mu?
İyileştiği kısım neresi?
Bu kitaba 7 puan verdiysen, ikinci ve üçüncü kitaba 10 verirsin diye düşünüyorum. En kötü 9.5. Umarım yanılmam.
Bende heralde bu kadar ilgi çekici karakterleri hiç bir fantastik kitapta görmemiş olabilirim ki asoiaf,lotr,kral katili,zaman çarkı okumuş bir insan olarak.(Ammanas,Kotilyon,Anomander Rake,Caladon brood,Onos T’oolan)İkinci kitabı 3. kitabı merak etmeyen cidden seriden hiç keyif almamıştır heralde bitmesin diye yavaş yavaş okuyorum.
İlk kitap film senaryosu şeklinde yazılmış. Yani aslında film senaryosunu kitaplaştırmış Erikson. Önsözde belirtilmişti aslında ama ya okumadınız ya da gözünüzden kaçtı. Sonraki kitaplar yazın olarak daha iyiler ama böyle detaylı bir açıklama ya da infodump beklemeyin. Erikson bilmeniz gerektiği kadarını anlatıp, geri kalanını sizin hayal gücünüze bırakır. Örneğin Kovanların ne olduğu 5. mi 6. kitapta mı ne açıklanıyor (belki de 7. kitap, emin değilim).
Yazarla ilgili kararınızı ikinci kitaptan sonra vermenizde fayda var. Serinin en zayıf kitabı maalesef birinci kitap. Yine önsözde yazarın kendisi de durumu belirtiyor.
Zaten Erikson da 8 yıl uğraşmış. Hatta Kanadalı olmasına rağmen ilk baskı İngiltere’de olmuş. Çoğu yayıncı da sizin gibi düşünmüş anlaşılan. Neyse ki bir yayıncı potansiyeli görmüş ki bu muhteşem şaheseri okuma şansımız olmuş.
Hocam sanırım, 2 sayfa boyunca bahsettiğimiz, övdüğümüz OP karakter yazsak gene ilginizi çekecek.
Olabilir bu arada OP karakter açlığı diyelim biz o zaman.
O zaman şöyle söyleyeyim, on beşinci bölüme bayılacaksınız. Az önce okudum, çok keyifliydi.
@nefarrias_bredd Hocam senin çizim referans verilmeden dolaşıyor nette. Keşke en azından foruma bir atıfta bulunulsaydı.
Bir de sanki ithaki hazırlamış gibi onu etiketlemiş.
Hahah, çok mesele yapmam zaten on dakikada falan hazırladım da bilseydim baş harfleri büyütmeye falan daha çok dikkat ederdim
En azından foruma link falan verseler iyi olurmuş tabi, kitaplar çıktıkça beraber överdik