Bu kitaba 7 puan verdiysen, ikinci ve üçüncü kitaba 10 verirsin diye düşünüyorum. En kötü 9.5. Umarım yanılmam.
Bende heralde bu kadar ilgi çekici karakterleri hiç bir fantastik kitapta görmemiş olabilirim ki asoiaf,lotr,kral katili,zaman çarkı okumuş bir insan olarak.(Ammanas,Kotilyon,Anomander Rake,Caladon brood,Onos T’oolan)İkinci kitabı 3. kitabı merak etmeyen cidden seriden hiç keyif almamıştır heralde bitmesin diye yavaş yavaş okuyorum.
İlk kitap film senaryosu şeklinde yazılmış. Yani aslında film senaryosunu kitaplaştırmış Erikson. Önsözde belirtilmişti aslında ama ya okumadınız ya da gözünüzden kaçtı. Sonraki kitaplar yazın olarak daha iyiler ama böyle detaylı bir açıklama ya da infodump beklemeyin. Erikson bilmeniz gerektiği kadarını anlatıp, geri kalanını sizin hayal gücünüze bırakır. Örneğin Kovanların ne olduğu 5. mi 6. kitapta mı ne açıklanıyor (belki de 7. kitap, emin değilim).
Yazarla ilgili kararınızı ikinci kitaptan sonra vermenizde fayda var. Serinin en zayıf kitabı maalesef birinci kitap. Yine önsözde yazarın kendisi de durumu belirtiyor.
Zaten Erikson da 8 yıl uğraşmış. Hatta Kanadalı olmasına rağmen ilk baskı İngiltere’de olmuş. Çoğu yayıncı da sizin gibi düşünmüş anlaşılan. Neyse ki bir yayıncı potansiyeli görmüş ki bu muhteşem şaheseri okuma şansımız olmuş.
Hocam sanırım, 2 sayfa boyunca bahsettiğimiz, övdüğümüz OP karakter yazsak gene ilginizi çekecek.
Olabilir bu arada OP karakter açlığı diyelim biz o zaman.
O zaman şöyle söyleyeyim, on beşinci bölüme bayılacaksınız. Az önce okudum, çok keyifliydi.
@nefarrias_bredd Hocam senin çizim referans verilmeden dolaşıyor nette. Keşke en azından foruma bir atıfta bulunulsaydı.
Bir de sanki ithaki hazırlamış gibi onu etiketlemiş.
Hahah, çok mesele yapmam zaten on dakikada falan hazırladım da bilseydim baş harfleri büyütmeye falan daha çok dikkat ederdim
En azından foruma link falan verseler iyi olurmuş tabi, kitaplar çıktıkça beraber överdik
Baş harfleri ben de sonradan gördüm. Neyse, amacına uygun oldu en azından.
En azından forum referans gösterilse takipçi diğer insanlar forumda oluşan Malazan komunitesini de görürlerdi. Forum okur kazanırken Malazan’ı hiç bilmeyenler forumdan daha iyi öğrenebilirlerdi.
Bu iki soruyu tam çözemedim, muhtemelen gelecekte daha detaylı açıklanıyordur ama ciddi bir spoiler olmayacaksa yanıtlar için şimdiden teşekkürler
1)Özel yöntemlerle öldürülmediği sürece tüm Tiste Andii’ler ölümden geri getirilebilir mi?
2)Ermiş ile Tanrı arasında tam olarak nasıl bir fark var? (Her Tanrı Ermiştir ama her Ermiş Tanrı değildir tarzı bir fark mı? )
Aslında düşününce House of Chains ve Midnight Tides arasına da noktalı çizgi çekilebilirmiş. Trull’dan ötürü. Neyse artık hocam🙄
Şu nereden sonra güzelleşiyor muhabbeti bana One Piece muhabbetlerini hatırlattı . One Piece için de x bölümden (animesi için) sonra güzelleşiyor geyiği vardı ve genellikle bu x 200 sayısından aşağı olmazdı.
-
Aslında çok spesifik şartlar sağlanmadıkça Tiste Andii’ler ölünce ölü kalıyorlar hocam.
-
Tanrılar Ermişlerin alt kümesi, farklarının tam olarak ne olduğu ileride açıklanıyor
Gerçekten bazı serileri sevmek için de önce o evreni ve karakterleri tanımak, onlara aşina olmak gerekiyor. Bir nevi yazarın zihnindeki dünyaya uyum sağlamak, yazar gibi düşünmek, yazar gibi hissetmek gibi.
Mesela ben bu hissi en fazla Gintama izlerken yaşamıştım; ilk bölümlerde olayları ve karakterleri salakça bulurken devamında seriye uyum sağladığım için seyrederken büyük zevk almıştım.
Doğru bazı serilerde bu durum vardır. Ama bunu çok uzun bir süreye yaymak bence zorlamaktır. One Piece’de takipçiyi seriye bağlayacak sağlam bir gizemin işlenmesini izletmek için 200 bölüm izletmek saçma, bence One Piece’in turnusolü Arlong Park arcdır ki 44. bölümde biter. Buraya kadar beğenmeyenin, ısınmayanın zorlamasına gerek yoktur. Çünkü baştan bu arcın sonuna kadar olan olaylar One Piece’in küçük bir timsalidir, diğer büyük gizemler de tabi ki önemli ama manga daha çok bu tür olaylar üzerinden ilerler sürekli. Sonra o tür gizemler ne zaman gelecek diye bekler durur 200 bölüm izleyen.
Keza Gintamada da ilk 50 bölümde seriye bağlayacak bir komedi sahnesine bağlanmak lazım, yoksa devam etmeye gerek yok aslında çok. Belki Benizakura arc bitimine kadar beklersin. Ama oradaki dövüşte de genel shounen mantığından farklı bir işleyiş hakim sürmesi beklentileri bozabilir. Ben mesela yemek masasında Death Note referansların olduğu bölümde çok gülüp tam bir devam kararı almıştım.
Zaman Çarkı 2. Kitapta asli hüviyetine kavuşur. Bu kitabın sonuna kadar beğenmeyenin devam etmeye zorlamasına gerek yoktur.
Bu vesileyle genelde gördüğüm bu garip durumu da böylece yazıya dökmüş bulundum. 200 bölüm izle ne demek ya ?
Burada da büyük ihtimalle 2. Kitap turnusol işlemi görür. Sonuçta yazar yazarlık dersleri almış vs. Ama Ay Bahçeleri kitabında bile yazarın bazı alametifarikaları kendini belli ediyor. 2. kitapta belki zayıf olduğu yerlerde gelişim olacak. Mantalite aynı kalacak. 3 4 veya 5ten sonra değişecek denmesi halinde gene yukarıda anlatmak istediğim duruma girer benim için.
Dramatis Personae’de Tattersail ve Nightchill sorceress, Hairlock mage olarak gözüküyorlar. Ancak Hairlock ana metinde bize ilk olarak wizard olarak tanıtılıyor. Reyiz biraz karıştırmış bunları.
İthaki’nin efsuncu ve büyücü ayrımı o bakımdan hoş bir tercih olmuş.
Fandom’da Tat ve Hairlock Mage, Nightchill ise High Mage geçiyor.
Son 1,5 yıldır sizler sayesinde özlemle bekler olduğum kitaba sonunda kavuşmuş bulunmaktayım.
Bana bu beklentiyi yaşatan ve ballandıra ballandıra anlatan bütün arkadaşlar teşekkürlerimi iletiyorum.
Bende kadim kanunlar serisini ağzımda salyalarla okuduktan sonra, “abi bu ne ki esas malazan görün” tarzı yorumlardan sonra edindim kitabı, muhtemelen ilk 3 kitap elime geçmeden girmek istemiyorum hikayeye. Bu tarz sayko fantastik yada hyperion gibi bilim kurgular sanırım yeni tarzım oldu. Soft hikayelerden gram keyif alamıyorum sanki hepsini daha önce okumuşum gibi geliyor.