Bakalım bu kitapta kim(ler) yitip gidecek…
Ben de seni bekledim, yazmayınca dedim iş yine başa düştü.
Bi inceleme mi gelecekti? Sanki aylar öncesinden öyle bir şeyler hatırlıyorum.
Bakalım bu kitapta kim(ler) yitip gidecek…
Ben de seni bekledim, yazmayınca dedim iş yine başa düştü.
Bi inceleme mi gelecekti? Sanki aylar öncesinden öyle bir şeyler hatırlıyorum.
Hahaha hocam yalan yok bir iki kere niyetlendim sonra dedim ki “milleti yarı yolda bırakıp kendime sövdürürüm falan şimdi hiç gerek yok”. Yine size kalmış oldu kusura bakmayın.
Sanırım bu sıralar biraz meşgulsünüz siz de?
Çok moralsiz bu ara… Takas peşinde koşuyor @isos81
Dragon of deceitten sonra yazarım inş inceleme
Est. hocam, eskisi gibi özet çıkartabilir miyim bilmiyorum ama etkinlik işi kolay. Birlikte hallederiz.
Evet, maalesef var yine bir karmaşa. 2023’e kadar bazı şeyleri rayına oturtmak istiyorum, o yüzden de garip bir telaşe var. İlginç olan, ortada bir şey de yok. Bakalım nasıl olacak…
Kolay gelsin hocam, istediğiniz gibi oturtabilirsiniz inşallah.
Valla bu arada 2023 de bütün teknoloji sektörü için oldukça… heyecanlı diyelim, bir yıl olacağa benziyor hocam. Bakalım neler olacak, Allah sonumuzu hayretsin.
Quick Ben ismi yeni nesil Cartoon Network komedi çizgi dizisi ana karakteri gibi değil mi?
Ben de ilk kitabin 7’de 4’luk kismini bitirdim. Su ana kadar keyif aldim. Pale kisimlari biraz hızlı geldi I Ay Tohumu savaşı dışında karakterler anlatılari da hızlıydı. Misal Tattersail’in sevgilisine daha empati dahi kuramadan, Tattersail’i korken ölmesi ve ölmesi sonucu Tattersail’in üzüntüsü, öfkesi vs hiç ama hiç geçmedi. Bir de olay üzerine intikam falan almak istiyor (amaç ediniyor).
Tattersail, Hairlock, Dujek ve Baş Büyücü’nun olduğu konuşma da baya hızlıydı. Aylarca mücadele ettikleri kişilerin Rake ve Brood olduğunu falan o an anlıyor ve hakikatlerini öğreniyorlar (Calot’un aklına aniden siir geliyor falan). Bunun gibi birkaç sey bana hızlı geldi. Darujhistan o açıdan iyi bir nefeslenme alanı oldu. Hikaye yavaşladı, karakterler ve kisiler daha yavaş servis edilmeye hikayeler daha oturmaya başladı.
O değilde Paran ve Golgetaht’ın konuşması tam Diskdunya’lik andı . Orası da biraz seri için basit kaldığını düşünüyorum. I ,onun dışında elestirecegim pek bir şey yok.
Yazarın yazım stili çokça hoşuma gitti. Özellikle kendimce perde sistemi dediğim ( tiyatrodaki gibi), bölüm içindeki pov değişimleri hikayeyi cok dinamik tutuyor.
Özellikle her karakterin de hikayesi ilginç olmadığı için ( Simtal, Murillio vs) bu iyi bir şey.
Su ana kadar ekleyeceğim bir sey yok. 3. Kitabın da okuma etkinliğine yetismeye çalışacağım.
3.kitabı da geldiğine göre Malazan’a başlamanın vakti geldi benim için. Daha serinin basılacağı bile söylenmeden önce yapılan yorumları takip ediyordum. Ama okumuş olanlar arasından(özellikle de Türkçe baskılarla ilerleyenler arasından) çok kısa bir yorum alabilir miyim? Nasıl gitti şu ana kadar? Çok fazla karakterin olduğunu biliyorum. Bu okumaya başlamadan önce korkmam gereken bir şey mi? Seri müthiş bir odak mı istiyor? Karakter bolluğu ve evrenin genişliği kitabın akıcılığını(akıcı ise) sekteye uğratıyor mu sizce?
Seri odaklanma istiyor evet. Okumaya başladıktan sonra yandan çok vakit alacak başka hobileri ertelemeyi öneririm ben. Yeni dizi sezonları izlemeye girişme gibi ya da oyun oynayanlar için oynamayı kenara bırakma vs gibi Boş vaktin büyük kısmını verip okuma süresini fazla uzatmadan çoğu detayı yakalayıp unutmayarak daha fazla zevk alınabilir diye düşünüyorum.
Seri okurken dikkat istiyor ama içine öyle bir alıyor ki okurken dikkat kesiliniyor zaten. Karakter çok ama zamanla okurken kim kimdir iyice oturuyor zaten. Birinci kitap da olayların direkt içinde buluyorsunuz, bence en çok birinci kitap zorlar sizi de.
@Vordue @MelihAntepli sağolun arkadaşlar. Bu sene çok teorik ders aldım ve makale okumaları çok. Oyun, dizi vs derdim olmasa da yeterli vakti ayıramam diye korkuyorum. Ama içine alıyorsa her türlü gider heralde
bundan sonraki kitaplar için takvim verilecek mi acaba :)
Hele hele, çıkacağını garantiledi de tarih verirler mi diye soruyor . Şu an hiç bırakacaklar izlenimi yok ama belli mi olur?
Ben tarihten ziyade çeviri durumlarını merak ediyorum. İlk kitap basılmadan önce ilk ikisinin çevirisi hazır üçüncüsü devam ediyor diye bilgi gelmişti. Baskı takvimi de ondan sonra gelmişti hatta. Elde hazır çeviriler ile bile takvim kaymıştı yani, sonrakilerin çevirisi başlamadıysa daha çok bekleriz diye bir korku var içimdde ufaktan .
Bir yıl içinde 3 kitap çıkartıp sözlerini tuttukları için takvim gelebilir. Neden olmasın.
Takvime uymak parayla mı, neden vermesinler ki?
1 yıl içinde söz verdikleri kitapları cikartsinlar yeter. Yoksa “10 eyluldu ama 10 kasım da bastılar” falan önemi yok.
Önemli olan söz verdikleri yil içerisinde basmaları ki geçen takvim de gördük. Söz verdikleri birçok kitabi basmadilar.
İthaki kamuoyu manipülasyonuna baya alıştığı için yüksek ihtimal yine takvim yapacak. Hype yaratıp yine sozlerinin bir çoğunu tutmayacak.
İçlerinde az da olsa düzgün bir etik anlayış varsa o takvimi hiç yapmasinlar ( bu seneki gibi olacaksa tabii)
Mesajımda da belirttiğim gibi bir yıl içinde 3 kitap gelecek şeklinde takvim açıklayabilirler.
Forumda Buzun Anıları (Ciltli) satın alan varsa eline ulaşan var mı ?
Hem ciltli hem ciltsiz olandan aldım. Her ikisi de dün elime ulaştı.