Katılıyorum. Sanırım önceden Malazan’ı sevmiyordu fakat şimdi biraz daha ılımlı yaklaşıyor. Bir de, WoT hakkındaki görüşlerimi daha önce sizinle paylaşmıştım. Galiba Daniel’in genel olarak bi Hero’s Journey mevzusuna özel bir sevgisi var. Hobbit ve Lotr serilerini de çok seviyor, HP hayranlığı da var sanırım. The Dark Tower serisini de bayağı seviyordu. Evrenin köşelerini sürekli görmek, karakterle birlikte yolculuk etme olayları galiba onu daha çok çekiyor. Ben WoT serisinde, daha doğrusu ilk kitapta fazlaca Lotr özentiliği gördüğüm için devam etmeme kararı almıştım; Daniel objektif olsaydı kötü yönlerine de değinirdi. Sevdiği kitaplarda kötü yönlerine kısacık değinirken iyi yönlerini diziyor da diziyor. Zaten kendisi de fanlık yaptığı serileri belirttiği için bir nevi yorumlarıma güvenmemekte haklısınız algısını da yaratmış oluyor.
Tüyap Kitap Fuarı, 2021 kitap fuarı tarihlerini ilerleyen günlerde duyuracağını söyledi. Ne dersiniz fuar olur mu?
Hocam, booktuber’ların geneli populist. Övgülerindeki samimiyeti yergilerde bulamıyoruz. Bunun nedenleri var tabi: Bazı fandom’lar inanılmaz fanatik oluyorlar, WoT da Malazan da öyle. YA’ya değinmiyorum bile. Bir de çok tek sesliler. Mesela Daniel’ın kitabını her bir booktuber yorumladı, birini izleseniz hepsini izlemiş gibi olursunuz. Tabi yapıcı eleştiri arıyor olsam Youtube bakacağım son yer olur o ayrı konu 
. Daniel alternatiflerinden iyi yine de. Fantastik booktuberlık açısından konuşuyorum tabi ki, bilim-kurgu booktuberlığı konusunda kimse '‘Media Death Cult’'ün eline su dökemez 
.
Maalesef haklısınız. Yayınladığı kitabın eleştirilerini de sırf çevresi geniş olduğu için izlemedim. Yergiler sırf söylenmek için söylenmiş ufak tefek eleştirilerden ibarettir kesin. Fantastik booktuber tayfasından kimse kolay kolay Greene karşı ters düşme cesaretini gösteremez diye düşünüyorum.
Kanalın adını pek Youtube takip etmediğimden dolayı ilk defa duydum. Takibe alayım.
Mayıs-Haziran (?) diye beklediğimiz Malazan çıkış tarihi bir de oluyormuş Eylül. 
O benim de dikkatimi çekti. 
Network genişleyince ve fan art da artınca daha çok kişiye ulaşır oldu. Hatta son 1 yılda bir sürü Malazan odaklı Youtube kanalı açıldı. Bu bile bir gösterge. Ciddi bir fandom oluşuyor (ki çok geç kaldı).
Bir ara Malazan’a karşı da negatif düşünceleri vardı, hatta @HamdemitAbi yazmıştı, hayranları istemese okumazdı bile. Ama sonradan görüşleri değişti, Erikson’la röportaj yaptı. Yani şu anki görüşleri, 1 yıl öncesinden çok farklıdır.
Sevgilisinin kanalına “Daniel senleyken de durduk yere WoT konusu açıyor mu?” gibi yorumlar yazıyor insanlar.
Hah, aynısını yazmışız. 
Aynen öyle, başta sıkıla sıkıla okuyordu, eleştirdiği şeyleri hayretle dinliyordum. Sonradan değişti fikirleri, hatta yukarıda güzel bir videosu var ve çok da samimi gelmişti bana.
Ben çok tecrübeli değilim fuarlar konusunda ama Tüyap sanırım yıl sonuna doğru yapar yaparsa, eğer ilan edilirse de İthaki’nin Tüyap’ı beklemesi olası olacaktır.
Yine taşı gediğine koymuşsun hocam. Eğer ben hayalim olan kanalı açabilirsem söz objektif olacağım.
Kasım bile olabilir hatta 2022’ye de sarkabilir böyle giderse.
Doğru diyorsunuz. Yani aslında bu konuda yayınevi çok sorumlu tutulmamalı. Piyasa bilgim olmadan direkt kendi mantığımla mantıklı olan fuar içerisinde çıkartılması olur diye düşünüyorum. Yarınımız belli değil ne de olsa. Sadece yayınevlerine özgü bir durum değil. 2022’ye uzarsa ben seriyi bitirmeye yaklaşırım bence. Bakalım…
Yazın gelmesini planlıyoruz 
Dün bir başlıkta daha konuşuluyordu. Genel kanı bunun Malazanla alakalı olmasının pek muhtemel gözükmediği şeklindeydi hocam.
Malazan fuar için planlanıyordu. Reklam ve tanıtım için. Fakat bu gidişle fuar olmayacağı belli. İlk iki kitap hazırsa daha erken basılabilir aslında. Yazı neden bekliyorlar ki? Yazın bu seriye ivme kazandıracak ne olabilir? Bu seri zaten kendi reklamını yapar. Kaldı ki bir senedir bekliyor insanlar. Yarım kalanlar var. Üstelik şimdi başka serilere başladılar… Bakın Alfa Robin Hobb’u salgında bastı. Satmadı mı? Reklamı zayıf mı kaldı? Sosyal medyayı etkin bir şekilde kullandılar. Satışlardan da memnun görünüyorlar. Yakında Pardayanlar serisine başlayacaklar. Sonra Epsilon mesela, Lanetli Krallar serisine başladı. Yani reklam ve salgın bahane olmamalı. Para mı yok? İstek mi yok? Bu kadar talep varken. Yayın programı değiştirilebilir. İthaki, okurlara biraz kulak vermeli. Biraz güvenmeli.
Malazan’ı siz okumuş muydunuz hatırlamıyorum ama Malazan benim tahminimce herkes tarafından okumaya tahammül edilebilecek bir seri değil. Biraz da bunun etkisi var gibi. İyi bir strateji ile gelmezlerse devam ettiremezlermiş gibi düşünüyor olabilirler. Kadim Kanunlar, Lightbringer, Dune, Dresden, İlk İmparatorluğun Efsaneleri gibi yarım kalmış, 1-2 senede bir devamı gelen veya uzun süre sonra tamamlanan serilere bakınca da sanıyorum üstteki belirttiğim sebepten basmıyorlar. Benim aklım ermiyor, sektörü de bilmediğim için diğer değişkenlerle ilgili yorum yapamıyorum ama keşke bassalar bir an önce. Bana sanki ne kadar erken o kadar iyi gibi geliyor. Sosyal medya çağında fuarda ulaşacakları kitleye sosyal medyada da erişebilecek stratejiler kurmaları gerekiyor. Ekonomik belirsizliklerin pandemi sonrası kesileceği ne belli? Bu sefer de ekonomik kaygılar daha da açığa çıktığında devam edemiyoruz demezler umarım.
Örneğin, reddit’te okuduğum kadarıyla birçok yabancı ülkede serinin başları/ortalarında yayınevleri uzun süre ara vermiş veya basamamışlar seriyi. Fransa örneğini hatırlıyorum bu konuda. Sonradan seriyi devam ettirdiler mi bilmiyorum ama demek ki yabancı ülkelerde de sorun yaşıyorlar satmakta. Öte yandan, şöyle bir bakınca bizim yayın sektörünün birçok Avrupa ülkesinden daha üretken olduğunu da düşünüyorum ama tamamen varsayımsal. Yanılıyorumdur belki.
Yanılıyormuşum. (Kaynaklar güvenilir değiller ama fikir veriyor en azından.)
Şu an için mayıs-haziran gibi bir durum söz konusu ama keşke erkene çekseler. Hatta şu aralar tam sırası reklamı için bence. Şimdi başlasalar reklam yapmaya 2-3 haftaya da basmaya başlasalar olmaz mı dersiniz? Ben İthaki’nin sosyal medyasını güçlü buluyorum. Takip ettiğim kadarıyla bence altından kalkabilirler ama mücadeleyi tercih ederler mi, devamlılığını ne sıklıkla sağlayacakları gösterir sanırım.
Fuar yapılmaz ise (ki ben bu sene fuar alanındaki aktif kişi sayısı sabitlenecek şekilde yapacaklarını düşünüyorum) Malazan’ın ilk kitabı bu sene çıkar. Mafya sekreteri, kötü çocuk, yan evdeki psikopat mafya vs. okuyan, kitap arkasındaki tanıtım yazılarıyla ya da sağdan soldan çaldığı yorumlarla sözde inceleme yapan kişilere gönderilir. Onların bir kısmı da kitabın içinde birbirini emiklemekten zaman bulduğu ölçüde büyü yapan ergenler yoksa takipçilerine tavsiye etmezler. Böylece 2. kitap bir ihtimal 2023 gibi çıkar ve böyle kalır. Malazan’ın Türkiye’deki yolculuğu İthaki ile maksimum bu olur.
Yok. Ama bu duruma “takipçilere tavsiye edilmeyeceği” için maalesef mi desem yoksa bu tür karakterler olmadığı için çok şükür mü desem bilemedim.
Edit: @Bunn-Y üstteki yorumu beğenmiş. Gözlemlediğim kadarıyla Bunny genelde bu tür eleştirel yorumları beğeniyor. Görelim bakalım öyle mi olacak yoksa hepiniz ters köşe mi olacaksınız diye düşündüğüne yemin edebilirim ama ispatlayamam.
Bu bağlamda Zaman Çarkı’nın tamamlanmış olmasını nasıl açıklıyorsunuz merak ettim. İthaki ve sistem sizin düşündüğünüz gibi işliyorsa 15 kitabın basılmış olması oldukça “sıra dışı”.
Zaman çarkı dün tamamlanmadı. Hatırladığım kadarıyla 10 sene önce 2010’ların başlarıydı 20 sene önce Asimov’lar da tamamlanıyordu, Arthur C. Clarke’lar da… Yayınevi bünyesinde aynı insanlar bile çalışmıyordu büyük ihtimalle. Bu yüzden 10 sene 20 sene önce yapılıp bitmiş işler üzerinden bugün yayınevi goygoyu yapmak sadece okuyucunun zararına olur. Misal “Zamanında nası tamamladılar ama gördünüz mü?” kafasıyla günümüzde iş yaparsanız, 10-15 sene geçmesine rağmen hala Vakıf serisinin yolunu gözleyebilrisiniz Bu yüzden günümüze bakmak lazım, şu anda ne yapıyorlar diye. O zaman daha “sıra dışı” şeylerle karşılaşıyorsunuz. Bunun gibi…
Bu üslup ne size ne de sağlıklı iletişim kurmak isteyen hiç bir yetişkine yakışmıyor, kusura bakmayın.
Aslında malazan özelinde konuşursak bizim sandığımız kadar büyük bekleyiş yok. Biz geneli bilimkurgu ve fantastik edebiyat olan bir platformda toplandığımız için çok gibi gözüküyoruz Bu platformların dışına çıktığınızda o yılanlı kapakları olan genç yetişkin kitaplarının alıcı kitlesinin bizden daha kalabalık olduğu anlaşılıyor. En azından benim gözlemlerim bu yönde. Örneğin Hyperion’ın Türkçeye kazandırılması bence çok büyük olay ama bilimkurgu çevresinde sınırlı kalıyor. O yüzden yayınevleri geri plana atıyor, bunun üstüne düşmüyor. Pegasus’un instagram hesabına girerseniz 20 tane “Atomik Alışkanlıklar” kitabının paylaşımına karşılık sadece 3 adet Hyperion reklamı görürsünüz. Öte yandan iş etiğinin kayıp olmaması da çok önemli. Tıpkı Yaşlı Adamın Savaşında gördüğümüz üzere bitirmedikleri serinin kapaklarını değiştirmeleri rezaleti gibi.
Ben biraz farklı düşünüyorum. Malazan ülkemizde pek tanınmıyor. Belki çok büyük bir bekleyiş yok. Fakat emin olun büyük bir açlık var. Özellikle Taht Oyunları ve Rüzgarın Adı’ndan sonra büyük bir boşluk oluştu. İnsanlar döne döne Yüzüklerin Efendisi’ni izliyor. Malazan bu boşluğu doldurabilir. İyi bir tanıtımla bu aç kitle Malazan’a yönelir bence. Baya da konuşulur. Ha beğenir beğenmezler o ayrı konu. Genç yetişkin kitapları basılsın, kimse bir şey demiyor. Onların da okuru var. Yayınevi para kazanıyor. Ama Malazan gibiler de basılsın. Burası da boş kalmasın diyoruz. Hep Netflix işi olmasın ara sıra HBO da gelsin. Bizler de bir zamanlar genç yetişkin kitapları okuduk. Kötü kitaplar okuduk. Ama daha iyi kitaplar da vardı. Okuya okuya eler olduk, daha iyilerini bulduk. Malazan gibi, Hyperion gibi iyi kitaplar basılırsa onlar kendi okurunu da yetiştirir. Hep beraber vasatlıktan çıkmaya başlarız. Zamanla her şey daha iyi olur.