Mevcut Fi̇yatlara İnat Ki̇tap Almayanlar Kulübü

Ben alabilirim bazılarını :blush:

Daha o kadar öfkelenmedim, hep aklımın bir kenarında. :smiley: Kafam atarsa haber ederim.

Ben de kendi çapımda sıfır almamış olayım bari. Bir yerden başlamak lazım :frowning:

1 Beğeni

Daha pınarı boykot edememişken sıra yayınevlerine mi geldi haha

Biz her fiyata eyvallah dersek. Sonumuz iyi değil. Kaptırmayalım kendimizi. Gerekirse takas yoluyla gerekirse kütüphaneler aracılığıyla okumalıyız. Sonuçta bu kitapların bu fiyatlara gelmesi onların değil bizim vurdumduymazlığımızdan kaynaklanıyor.

1 Beğeni

Yeniden gözden geçirildi falan dedikleri için yenisi daha iyi olur dedim ama o da bir alternatif tabi düşüneceğim. Teşekkürler.

Açıkçası katılımın olacağını zannetmiyorum. Diyelim katılım çokça oldu, herkes ya alımı azalttı veya kesti.

Başka bir başlıkta okuma üzerine anket vardı, her ne kadar doğruyu az oranda yansıttığını düşünsem de, o ankete göre insanların çoğu kitabevlerinden ve d&r gibi mağazalardan alıyor. İnternet alışverişini geçtim, büyük bir oranda kitle d&r dan etiket fiyatıyla kitap alıyor. Bunu benim aklım almıyor gerçekten. Gördüğüm en kültürlü bilinçsizlik olabilir bu.

Biz alımı keselim (mini mini bir topluluk olarak) ama bunun getirisi, etkisi olacak mı? Hiç zannetmiyorum. En azından büyük ölçüde; sorumluların “ayaklarını denk alması” mesajını alacağı ölçüde bir etkisinin olacağını zannetmiyorum.

Öte yandan, daha bir hafta önce, hem kendime hem de anneme söz verdim. Ayda 2 kitap alacağıma dair. Black Fridayde çokça kitap aldığım için evde yığıntı oluştu. Bunun yanında okuma kültürüm değişegeldiği için de yeni kitaplar almam gerekiyordu ki bu hunharca “alımın” sonunun gelmeyeceğini kavramış bulundum. Sınır koymazsam bu gidiş kötüye doğruydu, sınır koydum.

Neden 2? Nedeni yok. Şuradan doğdu ki aldığım bursun ay sonuna kadar ne kadarını artırabilirsem artan parayla kitap alacağım diye karar vermiştim. Bu, hem diğer lüzumsuz şeylere ( abur cubur ve bir sürü zararlı, obezleştirici güzellikler :frowning: ) para harcamamın önüne set çekecek, hem de kitap alımımı bir nizama koyacak. Hesabım, her ay 50₺ artırmak yönünde. Zam gelse dahi “Olsun, ben hep 50₺lik kitap alırım zaten” diyebileceğim. :slight_smile:

Yukarıda yazıldığı gibi bazı kitapları uzun süre beklediğimiz oluyor. Bazı kitapların da tükenmesinden korkuyoruz haklı olarak. Bu yüzden, başlığın ve “eylemin” yumuşatılmasını ve herkesin, kendi kişisel sınırını belirlemesini, mesajında “ben ayda şu kadardan fazla kitap almayacağım” diye belirtmesini öneriyorum. Bu, hem katılımı arttırır hem de daha uygulanabilir bir eylem olur diye düşünüyorum.

4 Beğeni

Bence insanlar kitap alışverişini hastalık olmaktan çıkarıp okuyabildiği kadar kitap alsa zaten dolaylı yoldan bir tepki gösterilmiş olur.

5 Beğeni

Söylediklerinize katılıyorum. Tamamen alımı kesmek bir ay olur iki ay olur üç ay olur. İnsan tutamaz kendini ve çok sevdiği bir yazarın kitabı çıkar ve alır. Dahası bence en önemlisi bazı kitapların tükenme korkusuyla alınması. Ben Robert Howard’ı 12 sene beklemişim. Sonunda bireysel bir çabayla hem de çıktılar. Fiyatları pahalı bana göre. İlk iki Conan kitabını aldım. Pahalı diye diğerlerini almayayım mi? Ya tükenir ve bir daha basılmazlarsa! O bakımdan herkes gücü yettiğince ama kontrollü ve indirimlerden alsın. Ki fiyatlardan şikayetçi olanların çoğu da öyle yapıyor. Kaldıki dediğiniz gibi D&R , Nezih gibi yerlerde etiket fiyatından alan insanlar bizden çok daha fazla. Nasıl alıyorlar ya da fiyatları hiç mi sorgulamıyorlar anlayamasam da benim önerim elden geldiğince özellikle bu forumdaki son alışverişiniz başlığını takip etmemek, elden geldiğince bağımsız kitapların olduğu serileri takip etmemek sadece seride hoşa gideni, ilgi çekeni almak, bulunabiliyorsa temiz ve uygun ikinci el almak vs. Ama bunlar da bir yere kadar etkili. Türkiye genelinde tam etiket fiyatından kitap alanlar dahil bir protesto, almama kampanyası yapılsa belki işe yarar. Ama bu şekilde ancak kendi alımlarımızı biraz dengeleri, törpüleriz. Bu demek değildirki sesimizi çıkarmayalım, zamları eleştirmeyelim. Sonuna kadar, her mecrada eleştirelim.

1 Beğeni

Bunu da başaramayacağımıza göre. Başka alternatifler yönelmeliyiz. Bence en güzel alternatif kütüphaneler. Kitap okumasamda benim olsun hastalığımızdan kurtulmamız lazım. Ben de bu hastalıktan çekiyorum. Evimde 2000 civarı kitap var ve sadece 700 civarı okunmuştur. Ben sözümü verdim ve tutacağım arkadaşlar. En azından tek bir birey de olsam şeytana ve kapitalizme bir taş atmış olurum. Hiç olmaz sa kendim dışında başkaları içinde bir şey yapmış olurum. Kütüphanelerde yüzbin lerce kitap var. Önemli olan okumaksa bence mantıklısı bu. Ama tabii milleti zorlamıyoruz ve haddimiz de olamaz.

2 Beğeni

Yani maşallah. Sizin cidden bir süre kitap almamanız yani bir iki yıl kitap almamanız iyi olur. 1300 okunmamış kitap nedir. :slight_smile: Benim toplasan 100 kitap vardır okunmamış.

6 Beğeni

Fiyatlar bir kısmı kailte diğer kısmı. Tamam kağıt sıkıntısı var ama kaliteyi yarıya indirip fiyattan % 20 indiriyorlar. Yine % 30 kardalar. Şimdi fiyatlar düşsün diye kampanya yapılacak. Fiyatlar düşecek ama zamlanmış olacak kimse fark etmeyecek. Bu bir döngü ne başı var ne sonu. Durum tamamen tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamaış durumu olacak. Daha sonra kitapçı kitapçı zamanımda almadığımız kitabı arayacağız. Nasıl yapalım derseniz, benim önerim işini iyi yapmayan beğenmediğiniz yayınevinden kitap almayı bırakın. Benim listemde iki yayınevi var şu anda. Sadece karaborsaya düşme ihtimali yüksek ve takip ettiğim seriler hariç onların yeni çıkardığı her kitaptan uzak duruyorum. Daha önce de söyledim. İstediğimiz her kitabı okuyacak kadar ömrümüz yok. Böyle şeylerle uğraşmaktan ziyade yönümüzü başka bir yöne çevirelim.

1 Beğeni

beni de yazın listeye. hani ben işletmeden anlamam ama merak ettiğim bir şey var. Kağıt fiyatlarından ötürü ağlayıp duruyorlar. Peki büyük yayınevleri birleşip ortaklaşa kağıt fabrikası kursalar nasıl olurdu? Bu yayınevi dediğimiz cemaatler içinde bankalar mevcut.

O kadar kolay olduğunu zannetmiyorum, Kağıt için öncelikle selülöz üretmek gerekiyor galiba. Fabrika kurmadan önce hammadde veya o üretilecek şeyin bileşenlerinin üretilmesi gerekiyor.

hocam zaten 1 senelik proje olmasına gerek yok. evet dediğiniz gibi selülöz lazım. onun için en pratik bitki nedir, nerede ekilmesi uygundur o düşünülür. hammadde bir süre gerekirse dışardan alınır. bilemiyorum ne kadar doğru ama hali hazırda var olan SEKA isimli kağıt fabrikalarının kapatıldığını okudum. milletten tepki gelmeyeceğini bildikleri için kimse elini taşın altına koymadan fahiş fiyatlardan satma derdinde. bir ara derinlemesine araştıracağım bakalım neler çıkacak altından.

1 Beğeni

Cevaplarınıza konularınıza bir şey demiyorum ama sizi daha önce de uyardım. Lütfen flood yapmayın. Az önce iki konuya baktım ve ikisinde de flood yapmışsınız. Lütfen düzenle seçeneğini kullanın. Bu sizin ikinci uyarınızdır.

Üretmek bizim kimyamıza ters. Yerli ve milli olsun yeter. :joy:

İnanın farkında değilim. Bilerek yapılmış bir şey değil.

1 Beğeni

Halihazırda ülkemizde kâğıt fabrikaları var ama bu da kâğıt fiyatlarının firlamasina engel olmuyor çünkü hammadde (selüloz) ithal.

Biz üretemez miyiz? Hem evet hem de hayır. Ağaç ve dolayısıyla selüloz yetiştirmek dünyanın en zor işi değil ama bunu endüstriyel seviyede yapmak zor. Geniş duzluklerde devasa ormanlara ihtiyacımız var. Mesela Konya ovasında tarım yapmaktan vazgeçip binbir masrafla tarım arazisini orman arazisine cevirirsek bir daha kâğıt fiyatları kolay kolay uçmaz. Buğdayın fiyatı nereye çıkar ama onu bilemem.

Karadeniz ormanları olmaz mı? O kadar dağlık ve dik ormanlar endüstriyel seviyede verimli olmaz. Makinelerin oraya girip ağaçlari kesip fabrikaya taşıması, selulozun Kanada veya İsvec’ten gelmesinden daha maliyetli olur.

Netekim, dünyada endüstriyel seviyede kâğıt ve selüloz işiyle uğraşan ülkelere baktığımızda iki şablon görüyoruz: 1-Brezilya: Amazon ormanlarının duzlugune girip işi bitiriyor. 2-Rusya, İskandinav ülkeleri, Kanada. Soğuk duzluklerdeki ormanlar sürdürülebilir ormancılık için biçilmiş kaftan. Tarımsal düzlükler de ormancılık için ziyan edilmiyor.

Mesele biraz da coğrafi yani.

5 Beğeni

hmm. bilgilendirme için teşekkürler. belki kenevir bu işte bir kurtarıcı olabilir. kim bilir.