Ayrıksı aslında Türkiye’nin en ihtiyaç duyduğu sektörlerden birine el attı bence yayımcılık anlamında ki o da polisiye odaklı bir yayınevi olmak ve özellikle 70-80 lerde doğan kesim polisiye hastasıdır genelde.Mesela benim annem 76’lı kadın John Grisham hastası özellikle ama malum yayınevinde olunca kitapların hakları alınamıyor pek.Bakalım anneme şu Ayrıksıdan birkaç şey alayım tatsın bakalım.
Ayrıksı’nın da Michael Connelly romanları basması çok iyi oldu. Connelly gerçekten de polisiyenin en önemli isimlerinden biri.
Ben kitabın kapağını beğenmedim. Aslında çok kötü sayılmaz ama daha iyisi olabilirdi. Nemesis’in kapakları polisiyenin ruhunu daha iyi yansıtan kapaklar bence. Bir diğer sıkıntı da muhtemelen kitabın boyutlarıyla alakalı olacak. Çünkü tahminimce Nemesis’e göre bir tık kısa basacak Ayrıksı. Kitaplar yan yana kötü duracak. Ama her şeye rağmen kitapların yeni baskılarını edinmek güzel.
Güneşin Karanlığında, Michael Connelly’nin filme de aktarılan bir eseri. Başrolde Matthew McConaughey oynamıştı.
Dediğim gibi kötü değil, ancak daha iyi olabilirdi. Ben Ayrıksı’nın kapak tasarımlarını çok iyi bulmuyorum. Bir ara da genel bir yönelim vardı; çoğu yayınevi polisiye kapakları beyaz basıyordu. Sanırım maliyeti daha az olduğu için. Onları da pek sevmezdim mesela.
Ben tam tersine kapağı oldukça beğendim. Tek sıkıntı bence firma logosunun kullanımı. Beyaz şerit çekip siyah logo kullanmak yerine aynı yerde mevcut siyah zeminde logo beyaz olarak kullanılsa daha iyi olurdu diye düşünüyorum.
Pek polisiye okuduğum söylenemez. Polisiye romanın Dostoyevski’si ibaresi sizce doğru mu?
Size komik bir şey diyeyim İtalyada böyle polisiye gerilim romanlarına “i libri gialli” deniliyor genelde ki bu da "Sarı Kitaplar " demek ve hani bilmem kaç yıldır kapaklar sarı basılıyor onların genelde de.
Ayrıksı Kitap kitapların sırtlarına mutlaka seri ismini yazıyor. Bu seride de Haller olarak almışlar. Seri 6 kitap. İkinci kitap sırtı da A ile başlayacaktır.
Hocam yabancı basımlardan bağımsız olarak bakarsak kapak fena sayılmaz. Hatta iyi bile diyebiliriz. Ben de zaten kötü değil, ama daha iyisi olabilir demiştim. Ancak yabancı basımlara baktığımız zaman genelde aşağıda eklediğim tarzda kapaklar yapılmış. Ve türe daha uygun kapaklar bence. Logo konusunda size hak veriyorum.
Polisiyenin Dostoyevski’si konusuna gelince, ben tabii ki böyle bir tabir kullanamam. Haddim değil yani. Ancak çok polisiye okuyan biri olarak diyebilirim ki Connelly çok iyi. Bana göre en iyisi.
Sonuç olarak Ayrıksı, polisiye kitap kapaklarında kendine göre bir tarz belirlemiş. Buna tabii ki saygı duyarım. En azından çizimler kötü değil. Daha kötü çizen çizerler gördüm. Connelly kitapları da bu tarzda basılacak.