Camptain Comic
Prehistoric
Dune 2
Red Alert 1
Dominion
Medievil diyorum. Sir Daniel Fortesque
Midtown Madness da güzeldi. Chicago’nun altını üstüne getiriyorduk ve yarışları kazanmaya çalışıyorduk ama çoğu zaman bitiş çizgisine tek parça ulaşamıyorduk.
Açıkçası öyle çok bir oyun geçmişim yok Dragon Age serisini bitirdim şimdi de Skyrim oynamaya çalışıyorum ama Dragon Age Origins’de 10 yıl geçmesine rağmen hala oynanabilen oyunlardan.
Başta grafikler yüzünden seriye 2’den başlamıştım sonra hikayeden bir şey anlamayınca human noble hikayesiyle 2 haftada bitirmiştim aradan bir kaç ay geçince mage olarak tekrar oynadım bir kere bile sıkılmadım. Grafikler yer yer kötü ama o atmosfer, grey warden olmanin verdiği gaz, müzikler, ilginç karakterler insanı oyuna bağlıyor.
Oyunda en çok sevdiğim şey verilen seçimler cidden oyunu etkiliyor yoldaşlarınızı satıp güç için elinizi kana bulamak ya da idealleri olan bir kahraman olmak oyuncunun elinde. Diğer karakterler körlemesine Warden’ı takip etmiyorlar yapılanları onaylamadıklarında tepki gösteriyor hatta tamamen çekip gidiyorlar. Oyun tamamen dövüş yeteneklerine bağlı değil Landsmeet’i kazanmak için hitabet yeteneği ve bazı görevleri tamamlamış olmak Ferelden soylularının önceden desteğini kazanmak gerekiyor. Öteki karakterlerin hepsi birbirinden ilginç. En önemlisi kahramanın kaderini belirlemek oyuncunun elinde mutlu son dayatılmıyor.
Ayrıca üç oyundan ne Hawke ne de Inquisitor’u Warden kadar umursamadım.
Day of the Tentacle ve Full Throttle da bu listeye eklenmeli.
Aklıma gelmişken, 2008 çıkışlı olup aslında pek de eski olmasa da, Spore zamanın eskitmediği ve eskitemeyeceği oyunlardan biridir.
Bence bu oyun çocuklara ders olarak konulması gereken bir oyun. Evrim’i anlatılabilecek en güzel dilden anlatıyor.
Ayrıca bir üst kademeye atladığımız bir sahne geçişinde 2001: A Space Odyssey göndermesi bile mevcut.
Crysis 1
Rome total war 1
CoD MW 1-2-3
Efsane ya
Beni şimdiye kadar Dragon Age Origins kadar içine çeken oyun olmadı. Günümüzde rpg’ler ileri gideceğine geri gitti.
Ff8 tabii, bad boy Squall’ım be.
Ah ah zamanında yıllarımı Airrivals ve Dota 2’ye vermiştim. Sonra bir anda bilgisayar bağımlılığından kurtuldum ve hiçbir şey eskisi gibi olmadı :d
Evde bilgisayarım yok. İnternet cafelerde kapandı. Oyun oynayamıyorum.
Bu durum beni de sıkıyor.
Airrivals mı? Ne gereksiz ama zevkli oyundu ya
Öyle deme hocam 3 yılımı verdim en az :d
Airrivals mı?! Ah anılar… Ben de yaklaşık 2 yıl oynamıştım. Uçak olmak harika hissettiriyordu. Çok zevkliydi ama o kadar da gereksiz değildi ya
O "Amstrad " olayı var ya…
Çok şanslı çocuktum, babamın vardı. Satıpta eve bi buzdolabı birde çamaşır makinası almıştı…
Hey gidi…
Bana Amstrad CPC464 alındığında ilkokuldaydım, 86-87 olabilir, bilgisayarın gelmesini 4-5 ay beklemiştim. Çok güzel anılarım var Amstrad ile Amstrad dergisi içinde basic ile yapılmış oyunların kodları olurdu, günlerce onları yazar, kasetlere kayıt ederdim.
Bunlarda oyunmu be diyor insan…
Disket disket Dune 2 oynardım…
Street Rod vardı… Tüm araba parçalarını söküp takardım…
Captain Comic ve bir Volfied vadı ki anam anam . Babam otobüsü , uçağı kaçırırdı o oyun yüzünden.
EDİT: GOAL 3 DE UNUTAMAM. MUZ VURUŞU İÇİN PARMAKLARIM KOPARDI ATERİDE
Bir arkadaşım da commodore vardı, onların oyunları biz Amstradcılara göre daha çok ve daha çeşitliydi, tam hatırlamıyorum belki de komşuda ki kaz daha cazip geliyordu. O oyunları hatırlayamadım şimdi, ben de çeşitli spor oyunlarının olduğu California Games diye bir oyun ve metin tabanlı futbol menajerliği tarzı bir oyun vardı, bunları çok oynardım diye hatırlıyorum.
Ama 90’larda PC’ye terfi edince Dos oyunlarıyla çok başka bir aşamaya sıçramış gibi olmuştum.