Ödünç Kitap Verme Sorunsalı

Ben olsam sabah akşam söyler burnundan getirirdim. Hatta bi kere evine baskın yapmıştım :sweat_smile: Siz ne kibar insanlarsınız böyle. Bende çirkef çirkef çemkiriyorum millete :joy:

7 Beğeni

Öyle insanlara çemkirmek şart. Ne kadar kibar olursan o kadar çok ihmal ediyorlar. Biz kibar davrandığımız için önemsemiyoruz bazen ama diğerleri saygısızlığından önemsemiyor.

6 Beğeni

Çok gaza geldim, bi yanına uğrayacağım şimdi, bakalım ne diyecek :grimacing:

6 Beğeni

Habersiz bırakmayın buraları. :smiley: :smiley:

1 Beğeni

Ne kıymetli kitabın varmış falan demesinde:slightly_smiling_face:

2 Beğeni

Çocukken satın aldığım ilk kitaplardan birini arkadaşıma ödünç vermiştim, bir süre sonra geri istedim ama getirmedi. Bir daha da göremedim kendisini, arada kitabım şu an ne yapıyordur acaba diye düşünüp dertleniyorum.

3 Beğeni

Yaklaşık 2 yıl önce bir arkadaşıma verdiğim kitap daha geri gelmedi. Birkaç kez kendisine sorduğumda daha bitirmediğini söylemişti. Artık sormamaya karar verdim :smiley:

Bir insan nasıl 2 yılda yaklaşık 350 sayfalık kitabı bitiremez diye kendi kendimi yiyecek duruma geldiğim olmuştur :smiley:

4 Beğeni

Okumadığından veya başına bir iş geldiğinden olabilir. Baskısı vardır umarım. :smiley:

2 Beğeni

Bak oku hepsini, sonrada ödünç kitap ver. Yersen. Valla ben vermem artık. Kardeşimin eşine 3 ay önce Peregrini’nin 3 kitabını verdim her hafta bir hafta içinde okuyup getirecekler. Daha onlardan alamıyorum başkasına hiç vermem.

2 Beğeni

Baskısı vardı şükürler olsun ki mağazalardan tekrar kitabı edinebildim. Ancak şöyle bir karar aldım bundan sonra ödünç kitap kolay kolay vermem. Zaten koleksiyon mahiyetindeki kitapları asla vermem ancak giden kitap ya geri gelmiyor ya da verdiğim kişi daha okumadım deyip sürekli oyalıyor.

2 Beğeni

Gittim, biraz sohbet muhabbet derken “tüfek, mikrop ve çelik’in yazarının “çöküş” diye bir kitabı çıktı gördün mü” dedim. “Evet gördüm, senin kitabı da getirecem, unutuyorum” dedi. “Ben de artık umudu kesmiştim, tekrar sipariş verecektim” dedim, güldü, “getirecem” dedi :grimacing:

Bakalım gelecek mi? :rofl:

15 Beğeni

Kibarlığınızdan direkt soramayıp muhabbet arasında söylediniz yani :slight_smile: Gerçi ben de olsam öyle yapardım herhalde. “Çöküş” ile gizli bir mesaj vermenizden korkmuş da olabilir tabii. “Kitabımın üstüne iyi çöktün haa…” minvalinde. İyi taktikmiş :stuck_out_tongue:

14 Beğeni

Bilinçaltına işleyebilmişmiyim göreceğiz :sweat_smile:

2 Beğeni

Ya bundan sonra ödünç kitap vermiyoruz diye bi karar alırsanız ben de uyarım.
İsteyen olursa derim yani arkadaşlarla bi karar aldık vermiyoruz diye. Atarım topu @Agape nin @mit in üzerine.
Artık benden kitap istemesinler yani, istemeyin lütfen.
Umarım burayı okuyorlardır.

8 Beğeni

Ahahah subliminal istemek harikaymış :smiley:

2 Beğeni

2015 yazında kitaplığımdan; Uğultulu Tepeler, Faust ve Aynı Yıldızın Altında adice uçurulmuştu. Kimin aldığını da bilmediğimden uzun süre bu üç apayrı kitabı kim alır diye bayağı kafa patlatmıştım. Ödünç kitap zaten vermem ama bu bile terbiyesiz akrabalara engel olamamıştı maalesef. O günden beri eve tanımadığım birisi gelince kapımı kilitliyorum :roll_eyes: gidenler geri gelmedi ama en çok bu üzüyor.

4 Beğeni

İnce memed okumaya başlamıştım. İlk kitabı iş yerinde okuyordum. Arkadaşın biri okuduysan bana versene okuyayım dedi. Verdim. Kaç ay sonra geri getirdi ama getirmese de olurmuş. Kitaptan soğudum. :confused:

Üniversitedeyken küçük bir kitaplığım vardı. Okul bitti evden ayrılıyoruz. İlk kıyafetlerimi götürmüştüm. Kitapları sonra diplomayı alırken götürürüm dedim. O arada eve birileri yerleşmiş. Gittiğimde kitaplarım yoktu. Daha doğrusu işlerine gelmeyen kitaplar vardı. Diğerlerini iç etmişler. Sorduğumda onları çöpe attık dediler ama yalan söylüyorlardı. Tabi bu benim epey zaman sonra aklıma geldi. :confused:

5 Beğeni

Arkadaşa bi kaç Murakami kitabı vermistim. Geçen hafta yılı dolunca istedim o da getirdi, tertemizdi ama insan bi posete koyar en azından ya hu. Neyse arkadasla beraber markete girdik kasiyer kız “oo Murakami” falan diye muhabbete girdi… Marketten çıktığımda kitapları hiç tanımadığım birine ödünç vermis bulunuyordum. :sob::sob:

7 Beğeni

İçim daraldı bir anda. Başkasının malına nasıl konabiliyor bu millet ya? :thinking:

Ödünç vermiyorum ve bunu da yüzüne söylüyorum. Arkadaşlarım da benimle uğraşır genelde eve gelince ama istemezler. Çok değer verdiklerime veririm ama geri istemem. Al senin olsun derim çünkü bu muhabbetten dolayı aramızda soğuk rüzgarlar olsun istemem. Yine de üniversiteden beri hâlâ görüştüğüm bir arkadaşım var. Kendi evi gibi alır, okur ve getirip aynı temizlikte yerine koyardı. O da alırdı kitap sonra bana verirdi. Böyle itinalı olanlardan da esirgemem asla. Efendi olsunlar canımı yesinler. Yine de 3 kitap için kimsenin kalbini kırmam illa ısrarla istiyorsa. (Tabi eğer kendisine başka davranışları yüzünden uyuz olmuşsam mutlaka geri alırım. :roll_eyes:) Ödünç vermek yerine kişiye vermek daha kolayıma gidiyor çünkü kafamda yer işgal etmiyor. Bir de mesela baskısı olmayan ve olması çok imkansız bir kitapsa onu veremeyeceğimi çünkü baskısının olmadığını ve 500-600 tl olduğunu söylüyorum. :sweat_smile: Gözleri korkunca almıyorlar. Sonuçta son 7 senedir kimse bir şey istemedi. Sadece kayınvalidem alır arada bir okuyunca geri bırakır. O da binde bir ama onun da kalbini kırmam vermezse ki bir şey olursa mizacı çok kibar bir kadın olduğundan fazlasıyla yerine koyar. Benden kat be kat fazla üzülür.

Sanırım bu yazdıklarımdan sonra şu sonuca vardım: Adamına göre davranıyorum. Eh, ne ekersen onu biçersin. Sonuçta benim önem verdiğim şeye benim kadar titizlenmiyor ve saygı duymuyorsa ben neden kendimi parçalıyorum ki? Bizi hep bu umarsız insanlar tüketti…

8 Beğeni

Olayın özeti… :wink:

12 Beğeni