Evet Dure’nin mantığı o, yani heyecanlanma sebebi de o basilikada. Ama aslında olan bence başka bir şey var (yukarda yazmıştım) ve bu bölüm bize bir tüyo (tabii Armaghast olayı da paralel şekilde öyle). Valla ikinciyi okumadan bunları sanırım bilemeyeceğiz. Umarım bir an önce çıkar ikinci de. @Everfever
Mümkün, göreceğiz…
Çevirmeni çevirmeyi başarabilirse çıkacak. O konudaki baskıları @Everfever 'a yapmayınız…
Evet mümkün gibi bence de. Tüm gezegenlerin birbirine bağlı olma durumu da bununla açıklanabilir gibi. Belki de Çekirdek Nihai Bilinç’i sonunda oluşturmayı başardı ve Nihai Bilinç ile alakalı çoğu şey. Bu çok mümkün gibi geliyor bana.
@YaprakOnur 'un da dediği gibi Dure Hristiyanlık’ın kesin kanıtını bulduğunu düşünürken keşfettiği şeyin tam anlamının farkında değil. Bunu ileriki bölümlerde detaylar ortaya çıktıkça farkedecek bence okuyanlar da. Çok önemli ayrıntılar. Sizler irdeleyene kadar ben anlık şöyle bir düşünsem de çok da üzerinde durmadığımı farkettim. Yavaş yavaş şekilleniyor şimdi kafamdakiler…
Evet Çekirdek gelecekte böyle bir şeyi başarmış olabilir ve geçmişe müdehale ederek birbirine bağlı dünyalarda bunları ortaya çıkarıyor olabilir. Bana da mümkün göründü.
Ya da -ki kitapta olasılığından bahsedilen teorilerden biri de bu- hepsi Dengesizlerin gazabından kurtulmayı başarabilen az sayıdaki insanın eseri…
Aslında bu da baya mantıklı, o az sayıdaki insan özellikle Hristiyansa, geriye dönük tüm bunları yapmış olabilir. Shrike tarikatı da aslında Hristiyanlığın yozlaşmış bir kolunun geçmişteki yansıması olabilir. Baya teori geliyor düşündükçe aklıma. Çok kaliteli kitap gerçekten.
İkinci bölüm bitti. Gerçekten başlangıcı ve sonuyla olaylar bambaşka yerlere gitti. İlk bölümde gizemli bir tarikat gibi görünen Shrike’ların aslında galaktik bir savaş çıkarmak istediklerini öğrendik (tabi bu Kassad’ın çıkarımı). Tabi hacılardan bir veya birkaçının de öleceğini öğrendik, acaba kim, içlerinde olduklarından şüphelendikleri Gaspçı ajanı mı? Bu arada Gaspçılar fizyolojik olarak değişmişler, aynı zamanda yerçekimli ortamda da rahat hareket edemiyorlar. Bu durumda içlerindeki ajan Gaspçı fizyolojisine sahip olan birisi değil, satın alınmış (ya da taraf değiştirmiş) bir insan olsa gerek?
Kassad’ın hikayesindeki Müslümanlık referansları, ilk bölümdeki Hristiyan referansları, henüz okumadığımız ama Yahudi gezginde göreceğimizi tahmin ettiğim Yahudi referansları ile anlıyoruz ki dinler hakkında inanılmaz bilgi birikimi var Simmons’ın ve bu bilgileri yüzümüze tokat gibi vurmaktan da hiç çekince duymuyor. Resmen kum torbası gibi hissediyorum kendimi ama mutlu bir kum torbası.
Moneta’nın Shrike çıkacağını hiç ama hiç tahmin etmemiştim. Sanırım bu sayede simülasyonda fark edilmedi. Acaba onlar (Shrike’lar) bu şekilde mi çoğalıyorlar? Daha önce defalarca seviştiler, neden şimdi Hyperion’da gerçek kimliğini gösterdi onu da ileride anlarız sanırım.
Şimdi sırada en merak ettiğim karakter olan Şair var. Bakalım o neden başlamış alkole. Okumaya devam!
@Okuryorum O konuda her türlü baskıyı gereken mercilere → @YaprakOnur yapabilirsiniz. Tüm forum bu konuda baskı yapabilir.
Konuya ortasından dalayım ben de.
Sözlüğü çok beğendim. Özellikle en başta olması beni ayrıca sevindirdi. Kitabın en arkasında olan ve sürekli en sona baktıran ve yanlışlıkla kitabın sonunu okumanıza sebep olan sözlüklerden nefret ederim. Sözlük konusunda tek şikayetim kelimelerin kalın punto olmaması sanırım. Eğer kalın punto olsaydı kelimelere bir göz atıp kitaba başlayabilmek daha kolay olurdu. İlk etapta kelimelere bakacağım derken biraz fazlasını da okudum ama keyfim kaçmadı.
Özellikle bazı kelimelerin seçimi çok hoşuma gitti. Amacını güzelce anlatıyordu.
İlk otuz sayfanın okuyucu için zor bir giriş olduğunu düşünüyorum. Bütün değişik tanımları neredeyse barındıran insanı damdan düşürüp “N’oluyoruz yahu?” dedirten bir giriş.
İncelemesini ben yapacağım için didikliyorum efendiler. En ufak hatanızda kurbağalarımı da alıp kapınıza dayanacağım.
@YaprakOnur hanımcığım ben yarım seri okumam. Hyperion için bir istisna yapmış olsam da ikinci kitabı o kadar çok beklemem mümkün değil. Size tez vakitte bitirme büyülerimden bir avuç gönderiyorum. Lütfen ben ilk kitabı unutmadan ikincisini çeviriniz ve @Everfever beyciğim lütfen hızlıca düzeltilerini yapıp baskıya gönderiniz.
Not: Yalnız kapak cildi hak ediyormuş. Şöyle dokulu, kabartılı, fış fışlı (nasıl diye sormayın) bir cilt muhteşem olurmuş.
Shrike Zaman Mezarları’nın etrafına kısılı ve yavaş yavaş serbest kalıyor gezegen içerisinde ama hala neden Kassad’ı seçtiği veya o simülasyona girebildiğini bilmiyoruz. Ben onu merak ediyorum. Herhalde Moneta’nın dediği gibi geçmiş ve gelecekle alakalı bir durum. Orada Kassad geleceği de görüyor ya herhalde o sayede bir temas oluştu aralarında.
Bir de Shrike’lar dediğiniz tarikat herhalde değil mi? Onlar düz insan değiller mi ben mi karıştırdım? Bir de aklıma şu geliyor, ilerleyen bölümlerde de göreceksiniz bu tarikat bir sürü şeyi de biliyor aslında. Acaba olayları ne? Shrike’ın heykellerini falan da yapmışlar demek ki neye benzediğini falan da biliyorlar direkt olarak. Belli ki inancın ötesinde bir durum da var.
İlk karşılaştıklarında senin geçmişinde benim geleceğimde gibi bir şey söylüyordu Moneta.
Umarım bunu ben atlamışımdır da ikinci bölüm sonrasına ait spoiler değildir.
Bir ihtimal de zamana hükmetmeleri sayesinde alternatif gelecekleri görüp Kassad’ı en iyi ihtimal olarak görerek seçmeleri.
Shrike dediklerim dikenli yaratıklar, kapaktaki eleman mesela. Shrike tarikatı ise onlara tapan insanlar, hac iznini tarikat veriyor.
Dure de gördü Shrike’ı, bir şekilde kaçabilseydi resimlerini yapabilirdi diye düşünüyorum ama genel olarak tarikatın olayı ne bilmiyorum ben de. Asal sayıda hacı seçmeleri, hacılar arasından da belirli kişileri seçmeleri çok olağan işler değil.
Shrike serbest mi kaldı veya o kadar yayıldı mı gibi ifadeler vardı ilk 2 bölümde ondan yola çıkarak söyledim. Shrike ise benim anladığım bir tane var. Çoğul olduklarını neden düşünüyorsunuz? Bir de ben Moneta’nın Shrike olmadığından da şüpheleniyorum.
Hem Kassad’ın gördüğü Shrike var, hem de Moneta var. Bir de Dure’nin katedralde (bazilika mıydı?) gördüğü Shrike var ama bu Shrike ile Kassad’ın gördüğü aynı olabilir.
Tabi tek de olabilir, tapınanlar tek tanrılı dine tapınıyor olabilir. Yukarıda yazdığım benim yorumum. Diğer okuyanlar ne düşünüyor acaba?
Aslında haklı olabilirsiniz. Belli mi olur belki de öyledir ya da aynı Shrike zaman ve mekanı bükebildiği, bildiğimiz fizik kurallarına aykırı davranışlar gösterebildiği gibi aynı anda birkaç yerde bulunabiliyordur.
Sağ olun Kemal bey, kurtların önüne attınız beni! Şaka bir yana haklısınız ondan gıkım çıkamıyor…
Ama bence @YaprakOnur 'a baskı yapmayalım da onu forumcana bir gaza getirelim… Daha çok işe yarar…
Didikleyiniz efenim. Bence hem Simmons, hem ben, hem @Everfever yeterince didikledik dolayısıyla kurbağalarınız bizi korkutamaz. İncelemenizi de merak içinde bekliyorum!
Shrike’ı ben çoğul olarak hiç düşünmedim. Moneta bence Shrike’ın bir yansıması sadece, ondan ayrı bir varlık değil. Ha tabii, olabilir de… Ne olduğuna dair herhangi bir bilgimiz yok.
Tabii bir de bu var… Fizik kanunlarına göre hareket etmiyor Shrike.
Bildiğimiz kadarıyla haç yolculuğu defalarca yapılmış ve Shrike her hacı grubundan bir kişiyi hayatta bırakıp onun dileğini gerçekleştiriyor. En azından efsane o yönde, neye benzediğini buradan bilebileceklerini düşünüyorum.
Bu arada şimdi fark ettim (spoiler üçüncü bölüm hakkında) Şairler Şehri’nden hayatta kalabilen de tek kişi var. Silenus… Belki de bunu Silenus’un aslında haç yolculuğunu tamamladığı ve seçilen kişi olduğu şeklinde yorumlayabiliriz. Öyleyse bu onun ikinci haç yolculuğu, bu ne anlama gelir onu bilemedim ama…
Çok yavaş okuduğum için üçüncü bölümü anca bitirebildim.
Şair’in kelimeler üzerinden yaptığı çıkarımlar çok kaliteliydi. Bu sefer dini değil edebi referanslar gördük, çoğunu tanımadığım için bu referanslar cehalet zırhımdan tink tink ederek sekti. Bu isimleri tanıyanlar benden daha fazla zevk almıştım, eminim.
Şair’in dizeleri ile Shrike arasında nasıl bir bağlantı var? Şair yazarak mı olayları gerçekleştiriyor? Bir sürü ölüm, bir sürü gizem. Okudukça kafa daha çok karışıyor.
Bu arada ben de Shrike’ın tek olduğuna kanaat getirdim, önceki bölümlerde muallak idi ama bu bölüm netleşti.
Bir de Hüzünlü Kral Billy aşırı iyi bir karakter değil mi ya?
Şair olayı cidden ilginç. Mesela neden hepsini öldürüyor da onu öldürmüyor? Şiirlerine göre mi öldürüyor? Shrike belli ki gerçekten ‘‘seçiyor’’ birilerini. Seçme kısmı da biraz ilginç bir durum tabii onu ileriki bölümlere geldiğinizde tartışırız.
Bu arada sanırım benim bölüm beğeni sıralamam şöyle: 6>5>4=3=2>1.
Aslında benim bir teorim var şair olayı da dahil olmak üzere ama abi senin okuman bitince söyleyeyim onu.
Bölüm 3 Spoiler.
Bende üçüncü bölümü yeni bitirdim. Üst yorumlara hitaben ben Shrike’ın tek olduğunu düşünüyorum. Moneta ile ilgili kafamda şüphe bulutu oluştu tam olarak ne olduğunu bende çözemedim. Hüzünlü Kral Billy’i çok sevdim hatta şairin onun hakkındaki düşüncelerine ve ona karşı yaptığı saygısızlıklara çok üzüldüm. Bakalım 4. bölüm nasıl olacak?