Evet onu izledim. Neil reyizi de izledim. Şu son sezonu da izleyeceğim en kısa sürede.
2 Beğeni
55’e geldim.
Şu gelecekten haber gelme harici her unsuru çok severek okuyorum. Uzay mekiği detayları, insanların psikolojik tepkileri, işte ne bileyim mavi çocuklar filan gayet keyifli. Yalnız şu anda mavi çocukları tehdit görenlerin önlem maddelerini okudum da, kanım dondu.
Bir tek şu Cruithne’deki portal içime henüz sinmedi. Onda da siz farklı şeyler söylediniz. Girip girip çıkıyor mu Firefly yoksa ilerledikçe farklı bir geleceğe mi zıplıyoruz? 
Bir de bu görüntüler ya da teknoloji, artık her ne ise, mantık olarak en son zıplanan zaman diliminden gelmiş olmalı, öyle değil mi? En son noktada olmalı ki ara noktalar da olmak üzere bizim zamana göre geleceği bildirsin. Diğer türlü falcılık gibi olurdu çünkü.
3 Beğeni
Girip çıkıyor, her girdiğinde daha da uzak bir geleceğe gidiyor.
O portalın ne olduğuna dair 65 70lerde bir bilgi veriliyor, detaylı bir açıklama olmasa da benim için biraz daha anlam kazandırmış ve zamanda atlama konseptini kabul edilebilir kılmıştı.
Teorik olarak heath deathi de aşmanın ve enerji sağlamanın bir yolunu bulmuş olan daha da ileriki bir gelecekteki varlıklar da hazırlamış olabilir o portalı.
Ya da Utku’nun bahsettiği zaman ile ilgili karmaşık olan kısımda farklı bir açıklama yapmış da olabilir yazar. (Misal paradokslar yüzünden değişen bir zaman çizelgesi bir savaşa ya da teknolojik bir atılımın gerçekleşmemesine yol açarak heath death hâlini gördüğümüz geleceği yaratmıştır? 
)
Okuyup göreceğiz. 
3 Beğeni
Evet, portalın mimarları en ileri gelecekteki downstreamers, yani artık neredeyse tanrı mertebesine erişmiş post-insanlar. Mavi çocukların yaratıcıları da onlar.
Amaçları kitabın sonunda anlaşılacak.
3 Beğeni
Time, megaverse müymüş? Bunu beklemiyordum işte. Megaverse kavramı bizim evrenin fiziksel kurallarını ihlal etmiyor mu? Bir de bu multiverse muhabbetlerinde en çok merak ettiğim şey, her evrenin kendi fizik kuralları olup olmadığı…
Aslında benim şöyle bir hipotezim var. Her bir evrenin Big Bang ile başladıını ve genişlemesi bittikten sonra kendi içerisinde sönümleneceğini (Big Crunch mıydı adı?) düşünüyorum. Şimdi bu cepte olsun.
Her Big Bang’de bazı parametreler olsun. Örneğin ışığın hızı gibi. Eğer bu parametreler BB’den BB’ye değişiyorsa her bir alternatif evrenin kendi kuralları olacaktır. Kimileri canlılık içerecek kimileri de tamamen kaotik olacaktır filan. Ancak bu parametreler sabitse, o zaman sonsuz olasılıkta ama aynı kurallara tabi evrenler oluşacaktır. Bu da bir nevi “Young Deneyi’ndeki” dalga fonksiyonuna benziyor.
Kişisel olarak içimden bir ses, evrenlerin kurallarının sabit olduğunu ancak “benim sen, senin de ben olduğumu” söylüyor. Umarım çok karışık anlatmamışımdır.
Bu arada 60’a geldim. Squid’lerin bizim ekibe su fışkırtması komikti. Yalnız o işi teknolojik olarak nasıl yaptılar ki? Plastik var sadece ellerinde. Anladığım kadarıyla da şu bahsi geçen sarı plaj topu da bunların seyahatlerini sağlayan plastik bir ortam (içinde deniz suyu olsa gerek). O’neill gelirken birisi havalanıp bunlara nasıl su sıktı acaba? Kafasını çıkartıp kendisi mi püskürttü acaba Squirtle gibi. 
Squirtle Water Gun
Bu kitabın teknolojik taraflarını anlayıp özümsemekte sorun yaşıyorum ama diğer her element süper.
Bu arada Emma’nın uzay gemisine son saniyede katılması da çok cheesy idi. Sanki otobüse biniyor.
Bunu bilmiyordum. Tahmin ediyorduk gerçi. Bakalım.
Heh. İnsanlar yani? Squidlerdir diye düşünüyordum bir ara. 
3 Beğeni
Megaverse sadece bizim evreni değil olası her evreni kapsadığı için bir kural ihlali yok, sorunu doğru anladıysam eğer.
Birkaç chapter sonra bunun cevabını okuyacaksın.
Buna dair de bir şeyler açıklanacak. Ama önceden de konuştuğumuz gibi bizim evrenimiz Big Crunch’la değil, heat death’le sonlanacak, kitapta da bu en son bilimsel fikir birliğine riayet ediliyor.
Hepsi doğru.
Ben mancınık falan gibi bir düzenek kurduklarını hayal etmiştim, pek takılmadım. Ama o evrimsel aşamada artık böyle şeylerde uzmanlaşmışlardı, bayağı bayağı bir üs inşa etmişlerdi Cruithne’de.
Bence de. O kısım daha önce bahsettiğim “zorlama” olaylardan biriydi. Bunun gibi daha çok kurgu açığı var. Baxter bir Erikson reyiz değil ne de olsa.
Squidler’in macerası çok farklı gelişecek, ben çok sevdim. En azından bunu güzel bağladı.
2 Beğeni
Evet, kalamarlar Trojan kuşağına doğru yola koyuldu ve bu işi teknolojik olarak nasıl başardılar hiçbir fikrim yok.
Plastik bir topun içinde, roket iticilerle birlikte yolculuk… Hani şu ilk Cruithne’ye giden gemi olsa anlayacağım da, bu şekildeyken biraz zorlama geliyor bana. Bir türlü zihnimde canlanmıyor.
Bir sorum da, bu arkadaşlar tuzlu suda yaşamıyor mu? Cruithne’de buldukları su tatlı su olsa gerek. Ayrıca gittikleri Trojan kuşağı da benzer şekilde. Bunlar nasıl hayatta kalıyor? Besinlerini (kendi kardeşleri hariç) nasıl elde ettiklerini de hatırlayamadım.
Acaba bilimsel kısmı eş geçip diğer zevk aldığım konulara mı odaklansam sadece.
2 Beğeni
Besinleri ile ilgili ben de pek detay hatırlamıyorum, şapşal kardeşlerini yemekten başka kaynak zor gibi.
Maden işlemeyi öğrettikleri gibi roketin yapımını da Malenfant ekibi öğretiyor. Motorları orada yapsalar absürt gelirdi bana ama gövdeyi yapmalarına çok şaşırmadım.
Tuzlu su olayını Dan çözmüştür baştan, kömür filtreleri için karbonu güneş ışınlarıyla yakmayı bile öğretmişti.
Bence es geçme, tartışacak konular çıkıyor, benim bilgi dağarcığım genişliyor. 
Kendi aralarında yaşadıkları hakkında detay veriyor mu yazar?
2 Beğeni
Besinleri su yosunu ve bunları yiyen mini karideslerdi; Cruithne’deki suyu kullanmaya başladıklarından itibaren bu iki besinin yeterli miktarda üremesini sağlayacak çapta bir ekosistem kurmuşlardı diye hatırlıyorum.
Tuzlu su olayına gelince, güzel soru. Ya nefes alma organlarının genetikleriyle oynanarak tatlı suda da yaşayabilmeleri sağlanmıştır, ya da Cruithne gibi asteroidlerde tuz, yani Na+ ve Cl- doğal mineraller olarak bulunuyor.
Google’da “salt in asteroids?” diye aratınca karşıma birçok tartışma çıktı. Sanırım asteroidlerde tuz bulunabiliyor.
Hatta:
Vermiyor, sadece akıbetlerini öğreniyoruz.
1 Beğeni
Su yosunu çok mantıklı. Hatta Malenfant ve ekibi O’neill ile yolculuk ederken, banyo yaptıkları suyu iyice temizlemeleri gerektiğini yoksa yosun oluşacağını söylemişti. Demek ki tatlı suda yosun kendiliğinden oluşuyor. Asteroit suyunda da benzer bir durum olabilir. Ama karides kalmamıştı sanki. Plankton olabilir mi diye düşündüm ama kalamarlar da sanırım plankton yemiyor.
Aklıma takıldıkça sorayım o zaman (yani her şeyi).
Bunu söylese süper olurmuş. Sonuçta zekayı manipüle eden Dan için bu iş çocuk oyuncağı olsa gerek.
65’e geldim. Super çocuklar artık kendilerini göstermeye başladı. Birbirleriyle de iletişim halindelermiş (şaşırtmadı). Yavaştan aydınlanıyor ortalık.
Harun sen kaçtasın? Utku’nun Moi serüvenini de merak ediyorum.
2 Beğeni
80e gelebildim, 3 gündür elimi süremediydim. Çok enteresan şeyler oluyor. Detay kaçırmamak ve gözümde iyice canladırabilmek için sindirerek okuyorum. O artifacti çok akıllıca kullanmış yazar.
2 Beğeni
Ben MoI’de % 37’ye geldim dostum, bölüm 11’in ortalarındayım. Capustan kendini Pannion Domin’le savaşa hazırlıyor, Hetan ablaya Maskeli Konsey’in binasının altındaki ataları olan Barghast cesetlerini kazıp çıkarma izni verdiler. Bauchelain ve Broach saykoları Capustan’da malikane satına aldılar; herkes can derdinde bunlar mal… Bir pislikler planlıyorlar.
Çok keyifli bir şekilde devam ediyor ama grip oldum, Kindle’ı kaldıracak gücüm yok, normal hızımdan çok daha yavaş okuyorum.
2 Beğeni
Geçmiş olsun dostum.
Manifold serisine devam da edelim bu sene içerisinde bence.
2 Beğeni
Çok geçmiş olsun. Aman dikkat.
Manifold a bence de devam etmeliyiz. Yavaş ama gayet keyifli gidiyor. Baxter manyağı acaba daha neler yazmıştır sonraki kitaplarda.
2 Beğeni
75e geldim ben de. Manyak şeyler oluyor.
Michael portale atladı. Ama zaten beklenen bir durumdu sanki. Diğer elemanlar da peşinden gitti. Bakalım ne olacak.
Cruithne’de kalan kalamarlar yeni gelen gemiye hemen savaş açtı. Ama çok şansları yoktu. Trojan e gidenler hariç kalamar kalmadı sanırım. Bu arada uzunca bir süre kalamar yiyemeyeceğim sanırım.
June Tybee gemiden Cruithne’ye geçerken yaşadığı şeyi aynen ben de yaşadım. Tüylerim diken diken oldu resmen. Yer çekimi neredeyse yok ve en ufak bir hatada sonsuz uzayda kaybolma riski var. Piyuvvv (ıslık sesi). Düşündükçe bir hoş oluyorum.
Manifold bölümü geldi. Bakalım burada neler olacak. Artık bazı yanıtlar için zaman geldi diye düşünüyorum.
1 Beğeni
Multiverse kısımları gelmeye başladı.
“The manifold?”
“The set of all possible universes. Probably one related to ours.”
“Related? How can universes be related? … Never mind.”
Cornelius turned blindly. “Damn it, I wish I could see. There’s no reason why this universe should be exactly like ours, Malenfant. Most universes will be short-lived, probably on the scale of the Planck time.”
“How can universes be different?”
“If they have different physical laws. Or if the constants that govern those laws are different …”
Aklımdakilere benzer şeyler. Çok merak ettim, hemen dönüyorum kitaba.
1 Beğeni
Senin tahminler bayağı isabetli çıktı. Kitap da bütün gücünü sonlara saklamış sanki
1 Beğeni
Evet ya, çok heyecanlı.
Phoenix universes, each one rebounding into another, which expands and collapses in turn. Each one destroyed so that the next one, its single progeny, can be born. And the laws of physics get shaken around every time we come out of a unified-force singularity.”
Heh, tam da bundan bahsediyordum. Yaşayacak parametreleri elde edene kadar Big Bang - Big Crunch sarmalında devam ediyor. Vay be, harika!
Tabii ben bunu bizim evrenimiz için düşünmüştüm. Multiverse olunca iş değişiyor (değişmiyor da, karmaşıklaşıyor). Kara delikler filan giriyor işin içine.
Neyse, heyecanla okumaya devam. Bu arada portale her giren farklı bir evrene mi gidiyor, zamanda ileri mi gidiyor belli değil. Kimin nereye gideceğine kim nasıl karar veriyor bu da net değil. Şu portal işini çözersek her şey daha netleşecek.
2 Beğeni
Malenfant, Emma ve Cornelius o portala her girişlerinde şimdiki evrenimizin öncesinde var olmuş olan evrenleri ziyaret ediyorlar.
Bunların hepsi kendi evrenimizdekilerden farklı fiziksel yasalarla doğdukları için nispeten çabuk ölüyorlar. Yaşama olanak veren parametrelere sahip bir evrenin oluşması, yani bizimkisi, belki de yüz binlerce kez zar atmayı gerektiriyor.
Portalların nasıl çalıştığına karar verenler elbette Downstreamers. Uzay-zamanı manipüle edecek seviyede varlıklar olduklarını unutmayın. Portalın kendisi mesela heat death sonunda halen çalışmaya devam ediyor, çünkü exotic matter gibi bir şeyden yapılmış. Normal proton/nötron bazlı bir madde değil. Evrende tek bir protonun bile kalmadığı heat death yaşamış gelecekte (10 üzeri 117 yıl) bile işliyor. Öyle bir teknoloji.
Daha ilerde müthiş olaylar yaşanacak, bakalım nasıl bulacaksınız.
2 Beğeni
92, bir terslik olmazsa bugün bitiririm. Konsepti çoğunlukla oturttum kafamda şimdilik, ama son kısım farklı olacak gibi hissediyorum.
Kitap son %25’te güzelden muazzama evrildi benim gözümde. 
PS: Bitirip topluca soracağım kafamdakileri.
1 Beğeni