Kitap güzel gidiyor, beğendim. Duiker, Coltaine, Icarium, Mappo ve Heboric gibi yeni karakterleri çok sevdim. Felisin’in sahnelerinde ise çok sıkılıyorum. Bazı olayları tasvir etmekte biraz zorluk çekiyorum, bunun dışında sevmediğim bir şey yok.
4 Beğeni
İlk iki kitaptaki ana karakter sıralamam (pov olan/olmayan dahil)
Kemancı / Mappo / Kruppe / Kotilyon / Dujek / Iskaral Pust / Coltaine = Duiker / Rake
Gerisi yeri geldikçe kah iyi kah kötü. Gerçekten hiç hoşuma gitmeyen tek karakter ise Mallick Rel oldu.
1 Beğeni
Benim 2. kitabı bitirmeme 150 sayfa kaldı. Sıralamamıza şaşırdım biraz. 
Benimki de 2. kitap için şu şekilde:
Kemancı > Kalam = Duiker
POV sıralamam bu şekilde. Karakter olarak ise en çok Kemancı, Duiker, Kalam, Coltaine, Apsalar, Heboric (neden bilmiyorum). Unuttuğum karakter varsa affola. Aklıma ilk bunlar geldi. 
Bir de çok sevilse de Mappo listede yok çünkü bana çok duygusal geliyor, pek empati kuramıyorum onunla anlamadım gitti. 
Benim ilk iki kitap itibariyle favori karakter sıralamam:
Tattersail (Limeyelken?) > Gesler > Kulp > Rake > Kalam > Fiddler > Tool > Apsalar > Duiker > Whiskeyjack olabilir. Yani aslında ilk üç kendi içinde yer değiştirebilirken geri kalanlar da kendi arasında karışık gibi. Apt ile Cotillion’u da dahil etmek istedim ama nereye yazsam bilemedim. Iskaral ve Kruppe de çok iyi karakterler ama ben güldürse de komik karakter sevmiyorum.
POV olarak favorim tabii ki Duiker. Sonra kimler vardı hatırlamıyorum ama ikinci sıraya da Kulp’ı koyarım. Gerisi aynı. Hepsini beğendim.
Tattersail’i çok merak ediyorum ama sıralamaya koyacak bir veri olmadığını düşündüm. Kruppe ve Pust komik görünen ama aslında aşırı zeki karakterler. Duiker pov +1. Whiskeyjack karakterine dair daha hiçbir şey görmediğimizi düşünüyorum keza Dujek içinde aynı şey söylenebilir. Mesela Icarium içinde benzer görüşteyim. Ganoes Paran’ı da atlamışım o da listeye girer. Tanrılardan ise Hood ve Krul merakımı cezbediyor.
Evet aslında genel olarak çoğunu detaylı tanıyamadık bence de. Pust ve Kruppe çok zekiler evet ama ben genel olarak edebiyatta ve sinemada muzip karakterlere ısınamıyorum, bana dair ne anlatıyor acaba bu, diye de düşünüp dururum hatta. 
Tattersail durumu da ilginç vallahi. Kendimle mi özleşleştirdim acaba diyeceğim ama yeterli veri de yok henüz dediğiniz gibi. Paran’a da aslında 3. kitapla beraber çok çok ısındım sıralamada çok üste de yazarım hatta ama onu burada konuşmak spoiler olacaktır.
Krul’ü unutmuşum bak evet ya. Çok ilginç karakter acayip yükseliyorum onla ilgili bölümlere.
Kruppe’ın ne derece önemli bir iş yaptığını şu anda anlamanız mümkün değil (ben de anlamamıştım).
Spoiler olacak mı emin değilim ama yine de etikete alayım. Dünyanın kaderini değiştiriyor aslına bakarsanız. Tüm gidişatı değiştiriyor. Ama bunu ikinci okumada (veya geçmişe dönüp bakınca) anlıyor insan.
Bununla birlikte ne ilk okumada, ne de bu okumamda Tattersail’a pek bir sempati duymadım ben. Karakter sıralaması da yapamıyorum, ister istemez serinin geneline dair düşüncelerim ağır basıyor karakter sıralaması yaparken.
2 Beğeni
Evet, içtima alıyoruz. Ne durumda son 150 sayfa, şimdiye bitmiş olmalı.
2 Beğeni
Ya çok üzülüyorum bitiremedim. Tatile gidiyoruz yoldayız, dün de hazırlık yaptık okuyamadım o yüzden. 
Biter bitmez konuyu baştan aşağı tarayıp yorumumu yapacağım, çok heyecanlıyım. 
2 Beğeni
Kazasız belasız gidersiniz inşallah. Şimdiden iyi tatiller. Telefonuna sahip çık. 
1 Beğeni
Hiç hatırlatma hiç. 
Çok teşekkürler. 
1 Beğeni
Benim bu kitapta - hatta seride - en beğendiğim karakter kesinlikle Duiker. Hepsi arasında en insancıl olan ve kendimle en fazla eşleştirebileceğim karakter bence. Köpekler zincirini baştan sona onun gözünden izlemenin ve hikayenin etrafında şekillenmesinin etkisi de var. Sonrasında Coltaine, Kalam ve Kemancı şekinde gidiyor. Kruppe, Iskaral Pust tarzı karakterleri pek sevmiyorum. Rake ve Icarium gibi karakterler de fazla imba gibi geliyor bana.
7 Beğeni
Ben de tam aksine Iskaral Puşt başkanı çok sevdim. Söylediği her şeye güldüm. Özellikle tazıların bunun aptal dansına sinirlenip Iskaral’ı yere serdikleri sahnede ben de yere düştüm.
6 Beğeni
Benim de en sevdiğim karakterlerden birisi Pust. Bu kadar yoğun bir atmosferde ara sıra nefes alıp yüzümüzü güldürdüğü için bence ekstra kıymetli ama sevmeyenleri de anlayabiliyorum.
Duiker Erikson’ın kitaptaki eşleniği (izdüşümü?) olabilir. Herhangi bir yerde denk gelmedim ama kendisini yansıttığını düşünüyorum.
Rica ediyorum Pust başkana Puşt yazmayalım.
Puşt’u her okuduğumda aklıma gelen:
4 Beğeni
Pust yazıyorum forumun algoritması puşt diye düzeltiyor.
3 Beğeni
Lütfen suçu robotik dostum Algoritma’ya atmayınız. Az önce sordum. Hayır dedi.
8 Beğeni
Ben normalde içinden konuştuğunu sanıp gizli planlarını açık etmesi ve karşısındakilerin ona şu şekilde 
bakmasına çok gülüyorum ama bu kitapta en çok güldüğüm yer sırayla Icarium, Crokus ve sonra birisinin daha boğazına yapışması ve bunun “Ah, yine mi” demesi idi. 
6 Beğeni
Yukarıda bir yerlerde benzer bir yorumum vardı benim de. Erikson’un, en kendinden kattığı karakter diye düşünüyorum Duiker’i.
1 Beğeni
Ya konu dışı olacak biraz ama bu ne güzel, ne naif bir üslup yahu.
Hödö hödö şeklinde bir uyarı yerine, bu tarz yaklaşım ile gönlümüzü feth ettiniz, teşekkür ederim, en azından kendi adıma.
2 Beğeni
Ben bilerek Puşt yazıyorum çünkü öyle :))
3 Beğeni