Okuma Etkinliği - Seveneves (Neal Stephenson)

Bende ciddi olarak düşünmüştüm ama planın işe yaramayacağını sezdirmeye çalışmış olabilir gibi geldi.

1 Beğeni

Okyanuslar buharlaşmasalar bile denizaltı belirli aralıklarla yüzeye çıkıp besin takviyesi yapmadıktan sonra insanların kaç ay yaşama şansı var ki?

NS şimdilik sadece şu kadarına değindi.

“Well,” Ivy said, “he does have sole authority over a huge submarine designed to ride out global thermonuclear warfare. And when the United States ceases to exist, I guess there’ll be no one above him, chain-of-command-wise. What’s a commander to do?”

“But how would it work?”

“I think a lot depends,” Ivy said, “on whether the oceans boil dry. If I were him, I’d make for the Marianas Trench and keep my fingers crossed.”

2 Beğeni

Ben de okuyorum okuyorum hala yüzde 4’teyim. :laughing:

2 Beğeni

Gayet güzel başladı. Sizi yakalayabilirsem daha da güzel olucak. :sweat_smile:

3 Beğeni

Sen bu arada fizik çalıştın galiba? :joy:

Reyiz ilerleyen bölümlerde Newton fiziğinin yanında nükleer fizik, biyoloji ve genetik konularına da giriyor. Kitabı okurken üniversite 1. sınıfa gitmiş kadar oluyorsun. Çok iyi hizmet vallahi.

4 Beğeni

Yüzde 13’e geldim. Bilimsel olduğu kadar psikolojik etkileri de yavaş yavaş görmeye başladık gibi (Dinah mesela, hem en şanslı hem de en şanssız kişi olarak görüyor kendini). İlerleyen sayfalarda yok oluş psikolojisini derinlemesine inceliyor mu NS reyiz?

2 Beğeni

Uzaydaki kısıtlı kaynaklarla, gelecekteki belirsizliklerle ve ‘bolide impact’ riskiyle yaşamak zorunluluğunun yarattığı psikolojiyi ve anlaşmazlıkları bayağı şoke edici bir şekilde ele almış reyiz. Çok enteresan olaylar yaşanıyor Cloud Ark’ta, hiç beklemediğin yerlere kayıyor konu. Daha fazlasını söylemem.

4 Beğeni

Şu kitabı güzel bir çeviri ile ana dilimizde okuyamamak çok büyük eksiklik değil de nedir ya… :frowning:

4 Beğeni

Hakkıyla çevirecek kişiler var elbette, ama İthaki’yi falan salla abi, olmaz o iş o kafayla. Teknik çeviri de yapmış adam lazım. Dr. Sönmez Güven diyeceğim, çevirileri tartışmalı olsa da en azından bilim altyapısı sağlam. Belki altından o kalkabilirdi, ama artık çeviri yapmıyor galiba.

Onun dışında Domingo Yayınları gibi popüler bilim çevirisi yapanlar bu işe el atsa güzel sonuçlar çıkabilirdi.

4 Beğeni

Kahkaha attım. :joy: Böyle giderse çalışmam gerekecek zaten. :sweat_smile:

Bunu okumak güzel olur. Bir bk yazarı için karakter çözümlemeleri oldukça iyi geldi bana.

Teknik kısımları için el atsa yetkin biri mesela, kalanını da güzide bir çevirmen halletse, co-op bitirseler olur sanki.
Bolide impact yaşamazlarsa hatrım kalır. Altından nasıl kalkarlar merak ediyorum.

4 Beğeni

İthaki aklıma bile gelmedi. Ama illa ki iyi layıkıyla yapacak biri olurdu. Zorlamasa çok dert etmeyeceğim ama cidden zor geliyor bazı teknik kelimeleri anlaması. Türün yabancısı için çok daha zor gelecektir.

Keşke diyorum yine, keşke iyi bir çeviri ile okuyabilseydik. En azından benim aldığım zevk iki kat artardı. :slight_smile:

2 Beğeni

:joy: Tam tersi abi, teknik olmayan kısımları için başka biri el atmalı.

Bunu yazınca başka bir şey aklıma geldi. Hâlâ çevrilmemiş olmasının sebeplerinden biri de budur belki. İyi bir çeviriyle yayımlasan bile Türkiye’de hard sci-fi’a ilgi var mı? Hele böylesi ağır bir versiyonuna.

3 Beğeni

Ben biraz daha okuyayım önce o zaman :sweat_smile:
Alfa NS bastı ama dediğin gibi hard sci-fi fanı fazla yok bence de, basanı direkt zarar ettirir bu kitap, 200e yakın etiket fiyatıyla falan. Çevirmenine bile yazık olur.

2 Beğeni

Aslında genel olarak bilim kurguya ilgi var ama hard sci-fi olunca işler değişiyor olsa gerek. Bizim insanımız zorlayıcı, ekstra araştırma gerektiren şeyleri pek sevmiyor bana kalırsa. Bilim kurgu severler bile ilgi gösterir miydi emin değilim açıkçası. Yoksa NS reyizin çok daha uzun Barok Döngüsü üçlemesi ve birkaç kitabı daha çevrildi, yani bilinmeyen bir adam değil.

Tabii ben çok fazla bk okumadım, o yüzden türü ynalış yorumluyor olabilirim.

3 Beğeni

Gösterirlerdi de, okurların yüzde kaçı ilk 150 sayfada karşılaşacakları 15 sayfalık, aşırı detaylı bir yörünge mekaniği dersinden sağ çıkabilirdi ve kitabı okumaya devam etmek isterdi? :slight_smile:

Erikson reyiz diyor ya, Gardens of the Moon’un ilk çeyreği bir çıta. Orayı geçersen genelde devam ediyorsun. 7Eves’de bence bu çıta daha da yüksek.

Hadi kitabın başlarını geçtim; Part 2’nin sonlarında Ymri ve Cleft diye iki bölüm var. Tamamen yörünge mekaniğine ve asteroid mining’e ayrılmış eşşek gibi kesimler içeriyor. 50-60 sayfa civarı… Ben de zorlanarak (açıkçası sıkılarak da) okudum. Bir yandan da hikâyenin kalanını aşırı merak ettiğim için okutuyor da. Part 2 ama önceden de bahsettiğim gibi insan faktöründe yoğunlaşan, genel olarak çok leziz bir bölümdü. Part 3 yine mindfuck… İlginç kitap…:slight_smile:

Bunları göze alıp bu kitabı basacak yayınevine helal olsun.

2 Beğeni

Bitti. Tartıştığımız konuların hepsi açıklığa kavuştu. Gayet tatmin edici sonlandı, hemen hemen hiçbir soru yanıtsız kalmadı.

Kitabın 3. kısmı Hard Rain’in 5000 yıl sonrasında geçtiği için geriye dönüp yaşanılanlara baktığımda; insanların atlattıkları olayları, hayatta kalma mücadelelerini, zorluklar karşısında gösterdikleri dehayı, azmi ve cesareti düşündüğümde, roman beni epikliğiyle de etkiledi.

NS, romanı Blue Origin’de danışman fizikçi olarak çalışırken aklına gelen bir fikir üzerine 2006’da yazmaya başlamış. 8 sene üzerinde çalışmış. Tüm detaylarının üzerinde düşünüldüğü, konseptlerin sağlam temellere oturtulduğu zaten anlaşılıyor.

NS sevdiğim yazarlar arasına girdi. Anathem’i de okuyacağım bir ara, asıl onun için NS’in şaheseri deniyor.

3 Beğeni

Ben dün akşam okuyayım dedim ama 3 saat toplantı sonrasına denk geldiği için sızdım. :frowning:

Süper. İştahım kabardı. Sadece enerjim yok. :frowning:

Aslında bir ara Snow Crash’e de bakmak lazım. Hatta tarihi kurgu olan Barok Döngüsü de var aslında ama aşırı uzun bir seri.

Bu arada sormak istedim, kopuk kopuk okuduğum için bende iyice koptu. Tekla ile Dinah arasındaki olay ne, daha doğrusu Tekla’nın olayı ne? Neden sürekli dışarıda yaşamak zorunda, neden ölüm görevine gelmiş? Bende o kısım tamamen kopuk.

Hard Rain 10 bin yıl mı sürecekti? Bu durumda başlangıçtan 15 bin yıl sonrasına mı atlıyoruz?

2 Beğeni

Öhöm. Ecnebilerin dediği gibi, Laughing in Kerbal Space Program :roll_eyes:

Bu arada tartışmalarınızı okumak beni baya heycanlandırdı, çok merak ediyorum şuan kitabı🙄

1 Beğeni

Tekla, scout olarak, pioneer’lerin öncesinde gönderilen kozmonotlardan biri. Rusya tarafından köle gibi, günde 16 saat aralıksız çalışmaları için gönderiliyorlar. Çünkü Cloud Ark programı zamana karşı yarışıyor; pinoeer denilen altyapıdan sorumlu asıl personel gelip ISS’i Cloud Ark’a çevirmeye başlamadan önce ön hazırlıkları (docking portlar’ı falan kuruyorlardı galiba) inşa ediyorlar. Ayrıca ISS’in içinde yanlış hatırlamıyorsam scout’lar için yeterli alan, erzak, oksijen, CO2 soğurucu vesaire de yoktu. Yani dışarıda yaşamaları zorunlu gibiydi.

Ve Rusya için tamamen gözden çıkarılabilir elemanlar. Ölmeye gönderiliyorlar gibi bir şey. Tekla da LUK’daki bir arıza yüzünden ölümle yüz yüze geldiğinde Dinah bunu kabul etmiyor ve ona yardım ediyor. Olay o.

Doob 5-10 bin yıl süreceğini varsaymıştı. 15 bin yılı nerden çıkardın?

Bu soruların cevabı ileride veriliyor. Belirli sebeplerle Hard Rain 4000 yıl kadar sürüyor, ondan sonra atmosferde bir soğuma devresi başlıyor. Neler olduğunu söylemek istemiyorum, spoiler.

10 bin yıl Doob diyor.

Sen de Hard Rain’den sonra 5 bin yıl demişsin. Toplamda 15 bin yıl yapmaz mı? :smiley:

Hah, şimdi oldu. Thanx.