Büyük Defter üçlemesinin neden çarpıcı olduğu belli oldu o halde. Yaşamı boyunca zorluklar eşlik etmiş yazara, dediğiniz gibi yazmasaydı yaşaması mümkün olmazmış.
Seneler’i sevdiysem diğerlerini daha çok severim o zaman
Teşekkürler Uzun uzun açıklamalar yaptığınız yanıtınız için de ayrıca teşekkür ederim
Bu kez kahve yerine orman meyveli bitki çayı içiyorum. Siyah çayı hiç sevmem, bitki çaylarına bayılırım. Fakat asla kahve tutkumun önüne geçemezler. Tabii ki kahveyi sabah kalkar kalkmaz içtiğim için Venedik’te Ölüm’ü ayık bir kafayla bitirebildim. Sonra işlerimi halledip yine bir kitabın başında buldum kendimi. Thomas Bernhard öfkesiyle dikkatlerimi üzerine çekti. Bu aralar yazamıyorum, “okumak” iyi ki var. Yazarken çektiğim ızdırabı unutturuyor. Özellikle Bernhard’ın anlatıları derde deva.