Rıhtım Kamarası

Binbir gece masallarını okumaktayım, 16. geceye gelince ara vereyim ve hakkında yazılanlara bakayım dedim… demez olaydım :grinning:

1000Kitap uygulamasında bir okurun yukarıdaki görsel de görülen bir değerlendirmesi var. Profilinde öğretmen yazıyor ama bir öğretmenden bunları okuyacağımı zannetmiyorum galiba çok genç bir arkadaş ya da ironi mi yapmış, ne yapmış …

Neyse…ben pek anlamadım…

sahi kim kitap kalın olsun diye üç seriyi birleştirdiyse tez dudakları dikile zindana atıla :grinning:

5 Beğeni

O kadar çok cahil var ki! Sırf belli şeyleri başardılar diye ya da çok iyi kıvırıyorlar diye bir yerlere gelmiş öyle çok cahil insan var ki. Üniversiteyi hiç kitap okumadan bitirip bununla övünen insanlardan tut , kitap okuyorsun diye sana anormalmişsin gibi bakanlara kadar.

3 Beğeni

Dokuz kişi de beğenmiş… Bu yorumları ciddiye alan insanlar da var. Körler sağırlar birbirini ağırlar…

3 Beğeni

Böyle yorumları görünce cevap yazmak geliyor mu içinizden? :grimacing: Bi bana mı geliyo acaba :sweat_smile:

5 Beğeni

Yorumu yazan kişi hatun kişisiyse doğal karşılamak gerekiyor.

Düzenleme: Tahminim doğru çıktı.

2 Beğeni

Ne demek istedin sen şimdi? Seni yolarım. :joy: :triumph:

:crazy_face:

@gozdenur19 Bu kimselere yazmadan önce aklıma aşağıdaki cümleleri getiririm.

Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.
Mustafa Kemal Atatürk

Cahille girme münakaşaya. Ya sinirini zıplatır tavana ya da yazık olur adabına.”
Mevlana

Düşüncenin doğasında iletilmek vardır, yazılmak, konuşulmak, gerçekleştirilmek. Düşünce çimen gibidir, ışığı arar, kalabalıkları sever, melezlenmek için can atar, üzerine basıldıkça daha iyi büyür.
Ursula K. Le Guin

11 Beğeni

Bir kaç on saniye iç çatışma yaşıyorum ve genelde yazmıyorum, hakkında hiç bir şey bilmediği bir şey hakkında birisi ahkam kesiyorsa onu zaten ikna etme ihtimalim de yok, en iyisi o zahmete girmemek.

Bu arada 1000kitapdaki bilgilendirme yorumu sizin galiba.

3 Beğeni

Tutamadım kendimi :sweat_smile:. Sonra geri silecektim yorumu ama bu sefer de beğenen olduğu için ayıp olmasın diye silemedim :rofl:
Beğenen siz misiniz? :see_no_evil:

3 Beğeni

@AeroKnight-sama da gelmiş :relaxed:

4 Beğeni

Evet yorumu beğenen benim.
Aeroknight mesajında kim olduğunu bulduğunu yazınca, bakayım dedim Sizin yorumu gördüm…

3 Beğeni

Zopel Mağazalarında hayatınızı değiştirecek fırsatlar diyor. Eh, o kadar kredi çeksem tabi hayatım değişir… Bir de trafik, park, vergi, kasko, bakım, ışklar, yayalar, tümsekler vs. Hayatımın değişeceği kesin… Gece gece yükseldim yine. :joy:

Yoruldum… :sleeping:

5 Beğeni

Uykusuzluk bazen çıldırtıyor ablacım, olur böyle. :sweat_smile:

4 Beğeni

Carol Gömülmeden’i titizlikle çevirmişim. Yazarın kendi yarattığı evrene özgü nidalarına, küfürlerine, yer ve mekan isimlerine doğru karşılıkları bulmak için iki ay boyunca kendi zihnimi didiklediğim gibi bir de üstüne çevremdeki herkesi darlamışım. Kitabı tek bir imla hatası bile olmadan teslim etmişim. Kitap basılmış. Sonra bir grup bookstagram kitabı topluca okumaya karar vermişler. Kitaptaki seri katil Duman ile Kokuşma’nın isimlerini çevirmem ne büyük bir saçmalıkmış diye yorumlarda bulunmuşlar. Biri çevirmene özel adların çevrilmeyeceğini söylemeliymiş. Manyak bir katile kedi adı vermişim.

Yorumları önce okudum, şöyle bir baktım, sonra kapattım. Tek kelime etmedim kısacası. Kokuşma’nın da Duman’ın da yazarın isteğiyle çevrildiğinden, Yüzüklerin Efendisi’ndeki Gölgeyele’nin özel isimken neden illa Türkçeleştirilmesi gerektiğinden, yazarların sıklıkla başvurduğu düşünce, duygu ve durumları kişileştirme meselesinden, Duman’ın neden Smoke olarak kalamayacağından bahsetmedim.

Ama kalbim kırılıyor ya. Gerçekten kalbim kırılıyor.

Bir şekilde yazıp üstümden atmazsam kalp kırıklığıyla önümdeki işe odaklanamıyorum diye de kamaraya geldim:) Anlattım. Şimdi koşarak gidip, yatağa yüzükoyun atlayıp, Yeşilçam gözyaşlarıyla biraz ağlayacağım.

34 Beğeni

Bence de çevirmeniz doğru olmuş. Siz onlara bakmayın eleştirecek yer bulamamışlar o yüzden buna sarmışlar bu duruma sevinebilirsiniz. : )

3 Beğeni

Canım ablacım ya böyleleri çok var, işin acı yanı baya da takipçi kitleleri var. Ama canını sıkma sen :smiley:

4 Beğeni

Sanırım bu tip gerginliklerden kaçınabilmek için durumu izah eden küçük bir “Çevirmen Notu” düşülebilir. Buna izin veriliyor mu bilmiyorum. Siz canınızı sıkmayın. Bazen eleştirinin dozu kaçabiliyor. Doğru bir dille eleştirilseydi bu kadar üzmezlerdi sizi. İnsanlar eleştirmek ister. Kusursuz bir şey bulduklarında kusur sayılabilecek şeyler ararlar ve ilk buldukları eksiğe topla, tüfekle saldırırlar.

3 Beğeni

Dün rastgele benim için yeni bir yazar keşfettim. Safiye Erol.

Mehmet Berk Yaltırık’ın Yedi Kuleli Mansur’unu okumuş olmamdan mütevellit bende bir tarihi roman okuma isteği tekrar alevlendi. Nihal Atsız’ın kitapları da bu yönde özellikle Ruh Adam, Bozkurtlar ve Deli Kurt romanları ilgimi çekmesine rağmen Bir takım mevzular sebebiyle okuyup okumama konusunda kararsız kaldım ve bunun edebiyat olduğuna ve okumamanın büyük ihtimalle bana daha çok şey kaybettireceğini düşündüğümden okumaya karar verdim. Ancak Ötüken’den mi İrfan’dan mı almak gerektiği konusunda yine kararsız kaldım. Mehmet Berk Yaltırık’ın twitter hesabında yaptığı paylaşımda Bozkırın İsyanı romanını gördüm. Kutlu Altay Kocaova’nın yazdığı kitap kapak ve konusu itibariyle beni çekti. Yazarı araştırırken Bozkırın Savaşçısı diye bir ilk kitabı olduğunu gördüm ve kitabın kapağı ve ilk türk devletlerinin bir biri ile mücadelelerini kadın bir savaşçı üzerinden anlatması çok hoşuma gitti. Ve yazarı araştırmaya devam ederken bir röportajında en sevdiğiniz roman sorusuna Safiye Erol’un Ciğerdelen adlı eseri olduğunu belirtmiş. Bir diğer çok sevdiği roman olan Ruh Adam’da da bu eserin adı geçtiğini ve Safiye Erol’un edebi anlamda Nihal Atsız’ı bile etkilediği söylemiş. Allah Allah Safiye Erol kim derken döneminin çok bilinen ama benim hiç duymadığım bir yazar ile karşılaştım. Hatta 2001’den önce bilinirliği daha azmış ama Kubbealtı Neşriyatı sayesinde tekrar basılmış. 1902-1964 yılları arasında yaşamış bu yazarımızı yeni öğrendim. Belki de bileni çoktur ama ben yeni öğrenmişimdir. Her halükarda daha çok okura ulaşması dileğiyle.

Ayrıca Safiye Erol’u ve Kutlu Altay Kocaova’yı daha önce okumuş forumdaşlarım varsa görüşlerini merak ediyorum ve tarihi roman önerilerinizi bekliyorum.

4 Beğeni

Kadıköy’ün duvarlarında gördüm. Çok sevindim. Okumak nasip olur umarım. Ellerinize sağlık.

3 Beğeni

Hangi döneme daha çok ilgin var? Dönem kitabı mı okumak istiyorsun karışık mı? Kitap roman tarzında mı olsun, yani bir olay, hikaye olsun ve arka planda tarih mi olsun yoksa daha çok makale, deneme tarzında mı?

2 Beğeni

Roman, hikaye okumak istiyorum aslında. Arka planda tarih olsun. İslam öncesi Türk tarihi biraz daha öne çıkıyor sanırım ama Osmanlı ve Cumhuriyetin ilk yıllarında geçen eserlere açığım. Geçen sene Ahmet Ümit’in Elveda Güzel Vatanım kitabını okumuştum ve hayran kalmıştım mesela. Ondan öncesinde ortaokulda (2007 civarı ) yine Ateşten Gömlek’i (Halide Edip) okumaya çalışmıştım ama o yaşımda okuyamamıştım ve bu ben de ön yargıya neden oldu sanırım. Bu ön yargının yanlış olduğunu ve benim yaşımdan dolayı okuyamadığımı yeni yeni fark ediyorum açıkçası. Cumhuriyet dönemi dönemin yazarlarını önerebilirsiniz. Kısacası arkaplanı tarih kokan romanlar okumak istiyorum. Mutlaka gerçekçi olmasına da gerek yok. Bizden doğa üstü folklorik öğeler içeren eserler de olabilir.

2 Beğeni