Konu tarih olunca hep heyecanlanıyorum
Aklımdan şu an bir sürü kitap ismi geçiyor ama aşırı yükleme yapmayım . Önce benim için tarih deyince akan suların durduğu bir seriden bahsedeceğim.
Mustafa Necati Sepetçioğlu. Çoğu kimse bilmez, bu yaşıma kadar bu seriyi bilen duyan iki elin parmakları kadar az insan tanıdım ama beni tarihe aşık eden insandır. Dünki Türkiye serisi 12 kitaptan oluşuyor.
1-3: Selçuklu Sultanı Alparslanın çocukluğu ile başlıyor, Anadolu Selçuklu Sultanı Kılıçarslan ile bitiyor.
4-6: Osmanlı Devletinin ilk kuruluş zamanları, Osman ve Orhan Beyler zamanı
7-9: Şeyh Bedreddin-Timur-Bayezid üçlemesi
10-12: Fetih dönemi
Bir incele istersen, eğer seversen bunlar dışında başka kitaplar da öneririm. Ben bu seriyi bir kaç senede bir açar kurcalarım, tekrar tekrar okumaktan nedense hep zevk alırım Ama sana hitap eder mi bilemem tabii. Umarım beğenirsin
Hacmiyle gözümü korkutmakla birlikte ilgimi çekti. İleride okuyacaklarım listesine attım. Merak ettiğim bir konu da olaylar dönemin yöneticileri padişahlarının gözünden mi anlatılıyor yoksa dönemde yaşamış alelade bir kurgu kişi üzerinden mi? Kitaplar ile ilgili 2 satır bilgi var sadece baktığım yerlerde.
Bugüne kadar hiç duymadığım bir yazardı ve bayağı üretken bir yazarmış. Ve Çanakkale, Bugünki Türkiye ve Sabır Ağacı da ilginç duruyor. Kitapları görünce orta okulda tanışsaydım keşke bu yazarla dedim. Beni bu yazarla tanıştırdığınız için teşekkürler ayrıca başka önerilerinizi de beklerim.
Nihal Atsız’da okuduysanız. Ruh Adam, Bozkurtlar ve Deli Kurt için hangi yayın evinden alınmalı ve Ötüken ile İrfan arasında fark var mı?
Ben ilk kez orta okulda tanışmıştım ama tamamını ancak lise de bitirebildim. Üçerli seriler şeklinde okuyabilirsiniz, dizi 12 kitaptan oluşsa da her üçlü kendi arasinda bağımsız. Kitap tamamen tek kişinin gözünden anlatılmıyor. Bir çok kahramanı var, kısım kısım hepsini dahil ediyor. Bazı sayfaları padişahın gözünden dinlerken diğerini bir hocanın, diğerini bir askerin… vs.
Deli Kurt’u seneler önce İrfan yayınlarından okumuştum ama dil konusunda yorum yapabilecek kadar hatırlamıyorum. Okurken rahatsız eden birşey olmamıştı.
Deli Kurt da dahil diğer kitapları Ötüken’den okudum, bir iki imla hatası, devrik olduğunu düşündüğüm cümleler vardı ama genel anlamda sıkıntı yaşamadım.
Babama gidiş-dönüş uçak bileti aldım 13 Şubat için fakat gelin görün ki dönüş biletini tam dört kez kontrol etmeme rağmen 13 Mart tarihine almışım. Akşam uçağında da yer yokmuş. Kaldı adam Urfa’da hahahaha.
Yorgunluğun dikkatsizliğe etkileri diyerek sıyrıldım.
Peki benim yüzlerce kez kontrol etmeme rağmen ve aylar öncesi almışken Atatürk Havalimanına gidecekken Sabiha’ya gitmem. O günden beri dikkatsizliğim bir gram düzelmedi oysaki.
İmamhatipler çoğalarak artar İnşaallah bu memleketin geleceği için bunlara ihtiyacımız var. Yoksa konuşurken araya nasıl 3-5 Arapça kelime sığdırıp insanları hipnoz edeceğiz?
1:02’deki ablamızdan allah razı olsun çok güzel konuşmuş.
Şaka maka Aslı Dağlı ile Kitapfelek konusu açayım mı? (isimde ikimizin fikrini birleştirdim Ama benim Nihat Hatipoğlu esprim güme gitmesin)
Burada bu eğlence/yarışma kaybolacak Sonradan dahil olan arkadaşlar da kaçırmamış olurz hem. Konuyu takip etme seçeneğiyle haberdar olabilirler. (Çünkü üzüldüm ben sonradan gelenlere)
Evde bazı eski bazı kitaplarımda böyle kahverengi lekeler dikkatimi çekti. Kitapların iç kapak sayfasında biraz var gibi ama iç sayfalarında hiç bir leke yok. Bunlar hakkında bilgisi olan var mı?
Rutubet ya da küf diyebilirim. Havasız kalmışlar. Kitaplığa dayanan yüzlerinde bir nemlenme oluşmuş ve bunlar da kitaplarda leke yapmış. Bu olmasın diye 6 ayda bir kitapları raflardan alıp sayfalarını havalandırıyorum.