İlk kitabım. Allah belasını vermiş ama hala çok seviyorum. Çoğunu unuttum hâlbuki. Yüzü siyahlandıkça silgi ile silerdim beyazlatmak için iki günde bir. Vay be.
İkinci el bi kitap siparişi vermiştim. Kargolarken içine 1 tane 3ü birarada 1 tane farklı bir kitap 1 tane kalem ve bir tane renkli not kağıdı yollamış yollayan arkadaş. Kargoyu daha yeni açtım. Inanılmaz mutlu etti açınca Iyi insanlar hala var yahu.
Haksızlık haksızlık haksızlık.
Oradan da İzmir’e bir avm’ye gelse keşke. Şahsen ben İzmir kitap fuarına gelmesini istemem. O izdiham da olmaz yani
Hocam yaşın belli oldu bak ilk kitabın 68. Baskı Olasılıksız’mış. Forum dedektifleri olarak hemen çözelim diyeceğim ama bu pek gizli bir bilgi olmayabilir tabi ki
Aklıma takıldı, Rıhtım’ın bu seneki şenliklerini ben mi kaçırdım yoksa olmadı mı?
Şenlik mi oluyor?
Tılsımlı kitap
Şenlik mi oluyordu önceden hiç duymadık. Varsa öyle bir şey katılalım hemen.
Şenlik derken, Rıhtımın her yıl şubat ayında kutladığı bilmemkaçıncı yıl şenliklerinden bahsediyordum. Özel haberler, röportajlar, yazılar, dosyalar vs oluyordu. Bu sene pek öyle bir durum olmadı sanki, dikkatimi çekti söyleyeyim dedim.
Yorumlar muazzam iyi ya.
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi çok güzel olmuş.
Yeni gündemimiz bu çocuk oldu. Düşünceleriniz?
Bu yaştaki bir çocuk nasıl oldu da felsefeye merak sardı, nasıl olur da sıkılmadan bu kitapları okuyor şaşkınlık içerisindeyim açıkçası. Bilgisinin vermiş olduğu özgüven konuşma şekline hareketlerine yansımış. Büyümüş de küçülmüş diyeceğim ama bu küçük çocuk bilmişliği de değil ki. Ben kendi adıma çok etkilendim. Ama diğer yandan da yaşıtları ile uyum sorunu yaşayıp yaşamadığını düşünüyorum. Yüksek ihtimalle yaşıyordur. Umarım bu onun hayatı için psikolojisi için olumsuz bir etki yaratmaz.
Bilgisi ve özgüveni bir kenara, şahsen böyle çocukları sevmiyorum. Bence insanlar ilgileriyle bu çocuklara zarar veriyor. Sonra garip garip karakterler olup çıkıyorlar. Zaten zırt pırt kenardan köşeden “Özel Çocuk” çıkarıyorlar. O da çok rahatsız edici.
Ben çocuğun kıyafetine gözündeki sürmeye falan takıldım. Sanki mandıra filozofu izlemiş de ilham almış çocukcağız.
Yalnız ne olursa olsun ilginç yine de. Bir yanım gurur duydu, bir yanım acıdı çocuğa falan… Çok kararsızım çok.
Aslında eskiden en iyi eserlerini veren insanlar bayağı genç yaşta bu eserleri vermişler. Bu insanların 10 yaşında tıpkı bu genç arkadaşımız gibi bilgili, meraklı olduğu düşünülebilir. Tabi günümüzde bu durum değişti. 10 yaşında bir çocuk oyun oynar, cin ali okur diye düşünüyoruz. Ben çocuğu takdir ettim. Bu yaşta olayın farkına varabilip kendini geliştirmeye başladığı için. Belki de ileride önemli bir yazar, düşünür vs. olabilir.
Ama o insanlar genç yaşlarında büyük sosyal ya da ailevi kaoslar yaşıyorlar genelde. Bir bakıma erken yaşta “feleğin çemberinden geçiyorlar.” ne bileyim aileden kayıplar, yoksulluk, bir dünya savaşı ortasında kendini bulma çabası vs vs. Şimdi çocuk Marmara Park D&R da böyle gezince biraz tuhaf oluyor felsefe konuşması.
Çocuğu küçümsemek için değil de, işte dış görünüşü falan sanki çocuksu bir özenti izlenimi verdi bana. Onu demek istiyorum.
Çeltik tarlasında buğday yetişmez. Yanlışlıkla çeltik tarlasına düşen buğday da çürür.
Bu ufacık çocuk gerçekten IQ sınırlarını zorlayan bir dahi olabilir, ya da ailesi onu öyle görmek istediği için bu şekilde yetiştirmeye uğraşıyor olabilirler. Bilemiyorum. Ama diyelim ki standart insanlar yetiştirmek için bir torna makinesinden farksız bir şekilde çalışan eğitim sistemimizin içine bu ufak çocuk girdi. Sizce sonucu ne olacak? Büyüdüğünde önemli bir filozof/düşünür/yazar olma ihtimali nedir? Elon Musk vs. gibi biri olma ihtimali?
Yazık.