İlk adsl modemler çıktığında da aynı haberler vardı, kanser yapıyor diye eve sokmak istemeyen, akşamları modemi kapatıp uyuyan vardı. Vücudun tolere edemeyecek kadar zararlı olmaz bence.
4g dağıtıcıları daha kara geçmeye başlamadılar diye bir haber okumuştum. Bundan kaynaklı gibi geliyor.
Ben 5G’nin yaygınlaşmasını bekliyorum, belki TTNet hegemonyasından daha rahat kurtuluruz.
Aslında geniş açıdan bakarsak aynı haberler ilk mikrodalgalar, ilk cep telefonları vb çıktığında da vardı. Hatta daha da geniş açıdan bakarsak ilk LPG’li arabalar çıktığında da benzer komplo teorileri (gaz kokusu yüzünden araba sürerken zehirlenip ölürsünüz!) üretilmişti.
İkinizin de dediği gibi, bunlar hep çıkar çatışmaları yüzünden çıkıyor. Çünkü birilerinin kâr marjı düşüyor, işi tehlikeye giriyor, kazancına rakip çıkıyor. Böylece atıyor ortaya bir teori. Bu sefer de hangisi doğru, hangisi yalan ayırt edemez oluyoruz.
Video bana Nicholas Flamel ve Sırları kitaplarını anımsattı. Benzer bir sahne vardı, korkunç hissettirmeliydi ama ben çok sevmiştim.
@alper ek olarak geçen gün yabancı bir yazar benim neredeyse 5 senedir kullanmadığım ve sadece kaotik durumlarda twitter girdiğimde kolay olsun diye açtığım hesabı takip etmiş. Enteresan gelmişti.
Son olarak @mit çeviri de günah diyorlar. 
Bana bazı insanların gerçekten aptallık sınırını aştığını düşündürüyor. İnsanlar aşı karşıtı oluyor, Corona için alınan önlemlere benim bedenim benim kararım, corona yok, sosyal mesafe kominizmdir gibi saçma sapan pankart açanlar da ver son dönemde. Allah akıl fikir versin bu insanlara. Onlara kullanmaları için bir ürün öneriyorum. Bir de keşke beyinlerini kullansalar.
https://twitter.com/milkmedianewyor/status/1249818690641711107
Bu da 1889’dan olduğu iddia edilen bir karikatür. Şimdi elektrik hayatımızın vazgeçilmez bir parçası.
Özellikle japonca dinlemeye başladıktan sonra her türden şarkıyı dinlemeye başlamış bir insanım ve bazen k-pop filanda dinliyorum. Bir kaç şarkısını dinlediğim bazı grupların bazen diğer şarkısına geçiyorum ve bir anda japonca söylüyorlar aynı şarkılarını neye uğradığımı şaşırıyorum. -Moda sanırım aynısının japoncasını da söylemek.- Japonca söyleyince ne dediklerini de anlayınca ise ayrı bir neye uğradığımı şaşırıyorum. Çünkü bazılarında özellikle ne dediğini anlayınca şarkılar aşırı saçma oluyor. Anlamazken kulağa hoş filan geliyor ama anlayınca iş bozuluyor. Neyse gece gece başıma geldi yazmak istedim. 
Yukarıda bahsi geçmişken ben de sorayım. French presste yapmak için filtre kahve önerisi olan var mı? Tchibo Brazil Mild ile Black & White içiyorum, hoşuma da gidiyor. Bir de şunu dene daha güzel dediğiniz bir şey varsa tavsiyeye açığım. Yine Tchibo’nun African Blue çeşidini de merak ediyorum.
Çok anladığımdan değil ama genelde içimi hafif olduğu için guatemala tercih ediyorum. Yoklukta ise ve her markette en kolay bulunanı Jacobs ve Kurukahveci oluyor.
En iyisi müdürümüze soralım @Ozgur onun fikirleri ve çok tercih edilenler hakkında daha doğru ve iyi bilgiler yazabilir.
Kahve olarak ne içtiğiniz önemli. Şöyle ki ben mesela yoğun kahve seviyorum bu sebeple yoğun kavrulmuş Sumatra kahvesi en sevdiğim kahve. Starbucks (kendim içinde bulundugum icin değil nero haric hepsini denedim piyasada bulunan) kahve konusunda en iyisi diyebilirim. Daha önce içtiğiniz kahveler ne kadar yoğundu bilmiyorum ama Starbucks’tan Guatamala veya Colombia deneyebilirsiniz. Hafif gelirse daha yogunlarina ya da ağır gelirse veranda blend’e dönebilirsiniz.
Not: Telefondan yazdığım icin imla can çekişiyor olabilir. Kurbagaya dönüşme sebebi olmaması için hatırlatmadır. @alper
Çok sert içemiyorum ama yoğun bir tat da olsun istiyorum. Sertlikten kasıt sanırım asidik bir tat oluyor kahvelerde onu sevmiyorum işte. Tam teknik açıklamasını bilmiyorum. 
Sumatra’yı içmedim ama duydum, o bana ağır gelir. Veranda Blend listemdeydi onu alayım bari.
Sağolun cevaplar için.
Bu zıkkımı içerseniz 48 saat uyumazsiniz sertliğinde olanı var mı acaba? 
Ben de daktiloyla yazıyorum. Neyse tüm bunların bir bedeli olacaktır vakti zamanı geldiğinde…
Çıkabilirsem tabi
@galeme kahvenin Aroma (koku), Gövde (ağırlık) , asidite (kola icerken dilde hissettigin o olay, portakalda da vardır) özellikleri var.
Sumatra’nın asiditesi düşük gövdesi dolgun.
Guatamala’nın her iki değeri de orta
Veranda’nın asiditesi yüksek gövdesi hafif. Starbucks.com.tr den bakabilirsin kahvelerin özelliklerine.
İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi,
1928-1942 seneleri arası yayınlanmış 580 bin küsur sayfa gazeteyi pdf formatında erişime açmış. Mesela 1929 yılının 1 Nisan’ında Akşam gazetesini arayıp bulabiliyorsunuz.
Özellikle reklamlara bakmanızı tavsiye ederim. 
15 gün ardından metin2 dönemim bitti ve osu dönemim başladı an itibari ile. 
Normalde yaz sıcağında kavrulurken gelirdi osu dönemi erken geldi, metin2 dönemim de erken bitti şaşkınım. 
2020 etkisi olsa gerek 
Büyük ihtimalle ondan ötürü. Hep evde olup aynı şekilde geçince baygınlık geldi bir anda.
Spice and Wolf’u yeniden izlersen düzelirsin sen [ama yeni sezon olmadığını hatırladığın için yaşayacağın hüsranı ihmal etmen (fizik mi dedi biri) gerek,]
Daha izlemeden düşüncesi bile üzdü. 
Neden getirilmediğine dair bir fikrin var mı yeni sezonun? Hiç araştırmadım o kısmını. Az izlenmeden ötürüdür diye düşünmüştüm hep ama başka bir şey ise çok zoruma gider.
Yok ne yazık ki (zalımlar işte başka n’olcak) ben de başlayayım bari.
Forum nedense bugün çok sessiz gibi geldi bana 