Rıhtım Kamarası

Onu bilmiyorum, kampanya şartlarına bakmak gerek güncel bir kampanyanın.

Az önce kontrol ettim. Kitap kampanyası geçerli hala ama Netflix, Spotify ve Youtube kampanyası bitmiş.

1 Beğeni

Enpera kredi kartı da Enpara ön ödemeli kart gibi aynı kampanyalar da geçerli oluyor.

1 Beğeni

Bir müzik yok :grin:

Tıklanma sayıyla da alakalıysa en çok gelir benden geliyor, her defasında yanlışlıkla tıklıyorum :joy:

3 Beğeni

Bu Haftanın Öyküsü

Haziranda Ölmek Zor - Tarık Tufan

PDF- EPUB- MOBİ olarak indirilebilir.

Son bir hafta içerisinde BKM ile iletişime geçen var mı? Maillere cevap vermiyorlar, telefondan da ulaşamıyorum.

1 Beğeni

Malesef en son 15 gün önce iletişime geçmeye çalıştığımda siteden, Whatsapp’tan ve telefondan ulaşamadım. Ama siparişlerin üzerindeki iptal kutucuğu sayesinde alışverişimi iptal edebildim.

1 Beğeni

“maintain good relations with the Lord.”
Çeviri
“İnsanların göklerdeki babasıyla arasını hoş tutmak…”

İnsanın bir dakikası / Lem

Ben muhtemelen cümleleri yazarın anlattığından farklı şeylere dönüştürmek çeviri yapmak değildir diye diye yaşlanacam sanırım ya. Birkaç tane daha var saçma sapan yer ama bazı yerlerde de çeviri cidden tam oturmuş. Ya editör gereksiz müdehale etmiş ya da öyle benzer bir şey var. Çünkü bakıyorum bu cümleyi böyle çeviren biri şunu böyle çeviremez diyorum :sweat_smile: zaten kitabın ismi bile insanın bir dakikası değil “Bir insan dakikası” olmalıydı ama o kadar da ileri gitmeyeyim.

Hayır yuhannadan aldığı ayet bile yarım yazarın, çeviride tamamlamışlar yazar eksik bırakmış diye, ne kadar da düşünceliler.

Buradan alfaya sesleniyorum…

Eyyyyt alfa :grimacing: Lem’in böyle az tanınmasının sebeplerinden biri de eski çevirilerinin çok kötü olmasıydı… Allah aşkına yeni çeviri yaptırın… Eskisini kullanmayın, kolaya kaçmayın…

10 Beğeni

Siparişimde dört kitap vardı. Birini temin edemeyip iptal ettiler. Şimdi de bir kitabı gönderdiklerine dair sms geldi. Diğer iki kitap siparişe hazılanıyor olarak görünüyor. Siparişi oradan vermeme neden olan kitap da hazırlanıyorda kalmış… Bkm’nin parçalı teslimat yaptığına denk gelmemiştim hiç. Kalanları da iptal mi ederler acaba diye düşünüyorum.

1 Beğeni

1 Beğeni

Ya da çevirmen çok kötü editör çoğu yeri düzeltmiş ama bazı yerleri atlamış.

2 Beğeni

Baktım şimdi de sanırım ana metne bakmadan düzenleme yapılmış. İletişim çevirisinde

“insanlığın yukardakiyle arasını hoş tutmak” şeklinde. İletişimde ayet düzgün çevrilmiş ama.

Orijinal metin

In the Holy Scriptures it is said that in the beginning was the Word, and the Word was with God. Paraphrasing for our earthly use, we can observe that in the beginning was a computer, which brought forth this book, which became a computer again. An accident, perhaps, a superficial analogy — but I am afraid that it is not.

Alfa

İletişim

Tam da bu yüzden işte bazı yerleri eksik bazı yerleri yanlış olmasın diye sıfırdan yapmalılar böyle yazarların tüm külliyatını basarken. Yazık yani gerçekten.

2 Beğeni

:+1:t2: (20 karakter)

1 Beğeni

Aslında bunda pek bir sıkıntı göremedim ben. Çevirmen belki de Lord havasını vermek için böyle çevirmeyi tercih etmiş olabilir. Ben olsam “göklerdeki babası” diye çevirmezdim ama buna yanlış çeviri ya da kötü çeviri denilmez bence. Tabii yazarın tarzını bilmiyorum henüz okumadığım için. Bu deyiş yazarın tarzına uymuyorsa kullanılmaması lazım ama zaten yazarın tarzını anlamak ve tamamen ona göre çevirmek de çabucak olmuyor.

Dediğiniz az çok doğru, yazarın anlattığı ve mümkünse tarzı elden geldikçe ve yayınevinin isteğine göre korunmalı ama üstteki cümlede bunu diyecek kadar aykırı bir şey görmediğimi tekrar edeyim. Ayrıca zaten kelimesi kelimesine çeviri pek tercih edilen bir şey değil. Eminim yazarın yazdıkları birebir çevrildiğinde Türkçesi pek hoş durmayacaktır. O yüzden çevirmenin bir tık, abartıya kaçmadan serbest olma hakkı var. Bu kitaptan ayrı olarak en basit örnek İngilizcede yapılmış her kelime oyununu Türkçe çeviriye aktarmak mümkün olmuyor. Bunu ya üzerine düşünüp Türkçeye göre değiştirmek lazım, ya düz çevirip dipnotla açıklamak gibi doğal olmayan bir yol tercih etmek lazım ya da tamamen çıkarıp atmak. Bu yüzden çevirmen çevirdiği kitabın kendi dilinde doğal durması için bir nevi ikinci yazar olmak durumunda.

Bu çeviri de hiç doğal durmuyor mesela. İnsan ilk görüşte garipsiyor. Oysa İnsanın Bir Dakikası gayet kulağa iyi geliyor. Ancak tabii bir nedene dayanarak böyle yazılmasını uygun gördüyseniz, ortada kelime oyunu tarzı bir şey varsa sizin dediğiniz de olabilir. Çevirmen bunu gözünden kaçırmış olabilir.

Bu dedikleriniz arasında bu gerçekten pek doğru olmamış ama yine de attığınız fotoğraflardan okuduğum kadarıyla pek de büyük sıkıntı değil gibi geldi bana.
Bu arada iki baskının çevirmenleri de aynıymış. Bu yüzden üzerinden ana metne bakmadan geçilmiş olması muhtemel, o yüzden eksik yazdığını sanıp eklemiş olabilir.

Eğer çeviri telifinin süresi geçmediyse Alfa başka birine çevirtememiş olabilir ya da hepten yeniden çeviri ücreti vermek yerine üzerinden geçilmesini istemiş olabilir.

4 Beğeni

Bu kısma katılmakla beraber, LEM tanrıya gökteki baba diyecek bir yazar değil, dalga geçmek için bile böyle diyeceğini sanmam. Zaten takıldığım nokta da bu, yazarın demek istediği şey tanrıyla iyi ilişkiler içinde olmak. Ne gök var ne baba var işin inceldiği yer ise gökteki baba zaten ingilizcede bir deyim siz de biliyorsunuz ki “Our lord in heaven” idi zannedersem. Heaven’ı gökler diye düşünse nile cennetteki lordumuz/babamız/tanrımız olurdu.

Yukarıda bahsettiğim şey bu aslında. Çevirmenin anlamı değiştirecek ya da yazarın bahsettiği şeyden farklı bir yere götürecek bir cümle kurması benim nezdimde yazarın eserini değiştirmek oluyor. Mesela ayet kısmı, yazar bilerek ilk kısmı kırpmış ayetten ikinci kısım yok. Ama çevirmen yine de ayeti tamamen alıp koymuş. Bu bana göre doğal bir çeviri değil.

Şöyle ki “Bir insan dakikası” bir ölçü birimi ifade ediyor size değil mi? Kitabın ilk deneme/öyküsü de aynı şeyi anlatıyor. 1 dakika içinde olan her şeyin yazıldığı bir kitap düşünün. Yani One Human Minute olan kitap ismi “bir adet insan dakikasında neler olduğunu anlatan kitap” dan yola çıkarak " Bir insan dakikası olmalıydı". İnsanın bir dakikası ise aslında öykünin amacını ve anlattığı şeyi karşılamıyor.

Ben daha kolaylarına geldiğini düşünüyorum, Yüksek Şatodaki Adam mesela telifi yıllar yıllar önce düştü çeviri için de aynı şekilde ama yine de varolan çeviriyi kullandılar. Hoş o bir editörlük dersi gibi harika olmuşsa da.

2 Beğeni

Öncelikle mesela our lord in heaven için cennetteki lordumuz demek çok yapay dururdu. Çünkü bize Lord zaten yabancı bir kelime olmakla beraber bu kelime kullanıldığında aklımıza tanrı gelmiyor hemen. Çevirmen de belki God kullanılsa direkt tanrı diye geçebilirmiş ama Lord için farklı bir şey kullanmak istemiş olabilir. O yüzden burada olay yazar gök yazmamış, baba yazmamış değil aslında. Anlamı korurken bir yandan Türkçede kulağa güzel gelmesini sağlamak.
Göklerdeki baba veya tanrı diye çevirmenin zaten anlamsal olarak acayip değişiklikler yaptığı da yok. Siz çok kelime kelime bakıyorsunuz gibi geldi bana. Yani tabii çevirmen “Tanrıyla iyi ilişkiler sürdürmek” diyip de geçebilirdi ama şu an yapmış olduğu çeviri de bana göre felaket değil. En azından ben okuyup geçerim.
Lem böyle bir lafı kullanır mı kullanmaz mı bilemiyorum ama tamamen onun tarzına uygun çevirmek için birçok kitabını aynı kişinin çevirmesi lazım. Bu da pek mümkün değil özellikle bizim ülkemizde çevirmene verilen değerle hiç değil… Zaten bakarsanız Alfa’daki Lem kitaplarının çevirmenleri hep farklı.

Bu dediğinize zaten ben de katıldım, doğru bir ekleme olmamış tabii ki ama göz ardı edilebilecek bir hata. Yani tabii bunu eklemesiyle tüm kitap anlamını kaybediyorsa bilemiyorum o zaman. :slightly_smiling_face:

Bu dediğiniz doğru. O zaman konuyla bağlantısından dolayı Bir İnsan Dakikası olarak çevirmek daha doğru olurmuş tabii ki. Ama sanırım genelde başlık çevirilerine yayınevi daha çok müdahale ediyormuş. Belki bir sebebi vardır bunu kullanmamanın. Çevirmen ve yayınevi arasında ne geçtiğini bilmek lazım. Tabii direkt çevirmen böyle çevirip geçmiş de olabilir bilemeyiz.

Maalesef ülkemizde durum böyle. Zaten çevirmene verilen ücret pek parlak değil, bir de bunu hiç vermemek için var olan çeviriyi yenilemiyorlar sanırım. :joy:

2 Beğeni

Tam ifade edememişim sanırım o kısmı. Bahsettiğim şey aslında “Göklerdeki babamız” için aslında “Our lord in heavens” demiş olsa kabul edebilirdim sadece Lord diyince bunu kullanması olmamış babında dedim. Tam toparlayamamışım şimdi okuyunca farkettim :joy: Kelime kelime bakmaktan ziyade tek tek cümleleri alıp çeviriyi yorumlamak istemedim. Çünkü basit ama çok saçma gördüğüm hatalar da vardı ve genel olarak bir olmamışlık var.

Kitabın başlığı İletişim Yayınevindekiyle aynı, muhtemelen ilk çeviride böyleydi insanlar böyle biliyor diyip geçtiler.

Ve yeni çeviriler konusunda hep yeniden çevrilmesini isterim. Çünkü hem neslin değişmesi hem de artık çevirmenin ulaşabileceği kaynak sayısının fazlalığıyla eskiden çeviri yaparken yaşanan eksikliklerin hiçbiri yaşanmazdı.

Çevirilerinin çoğunluğu eski çevirilerle aynı şimdi ben de baktım. Sevil Cerit çevirileri konusunda eskiden kalma ciddi sorunlar vardı. Ekşide epey konuşmuştuk. Ben yeniden çeviri yapıldı sanıyordum, umarım onlar düzeltilmiştir.
Keşke anadilinden çevirselerdi külliyatı, ben hem lehçe de bilmiyorum karşılaştıramaz okur geçerdim :grinning:

Türkçe çeviride bir yerde aslında anadilinde bu kesin bunu demiştir de tam çeviri yapılmamıştır diyip kontrol edip, haklı çıkmak kötü.

2 Beğeni

Tabii çeviriyi beğenmemiş olabilirsiniz. Özellikle insan hakim olduğu yazarlarda daha çok rahatsız oluyor. Belki kitapta gerçekten yanlış yerler vardır, ben sadece örnek verdikleriniz hakkında yorum yaptım. En azından farklı bir bakış açısıyla okuyup bir süre sonra bu tarz şeyler gözünüze çarpmaz ve daha keyifli okursunuz diye fikrimi belirtmek istemiştim. :slightly_smiling_face: Bu örneklerinizden başka hatalar varsa ve çok sık karşılaşıyorsanız zaten hepsi batmaya başlar, o açıdan da hak veriyorum. Ama maalesef bu sektörde her şey çok sıkıntılı. :joy:

1 Beğeni

Teşekkür ediyorum, yeni şeylere kapılarımızı kapatırsak okumanın bir manası kalmıyor zaten. Zamanla ya alışacağız ya da delireceğiz. Yapacak pek fazla bir şey kalmıyor :rofl:

1 Beğeni

Lise sondayken yakalanmadan kopya çekebilmek için Kore alfabesini öğrenmiştim. Acayip işe yaramıştı üstelik, keşke önceden aklıma gelseydi.

Üç yıl geçtiğinden unutmuşumdur diye düşünüyordum ama bugün klavyeyle uğraşırken hala okuyabildiğimi fark ettim. Gramerim, kelime haznem falan olmadığından ne okuduğumu anlamıyorum tabii.

Bu durum boşa gitmese de dili öğrenmeye çalışsam mı, diye düşünüyorum şimdi. :thinking:

5 Beğeni