Rıhtım Kamarası

Cumhuriyetimizin kurucusu GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ü vefatının 82. yıl dönümünde sevgi, saygı ve özlem ile anıyorum.

18 Beğeni

Hocam ara sıra öykü paylaşıyorsunuz da bunu bir olayı var mıdır? Hep soracağım diyorum da unutuyorum.

Doğan yayınları yayınladıkları öykü kitaplarından her pazartesi sitelerinden bir öykü paylaşıyor, paylaştıklarım Doğan yayınlarının bu öyküleri.

2 Beğeni

Anladım hocam teşekkürler.

1 Beğeni

Bir süredir yeni satın alacağım kitaplar da eğer baskısı varsa karton kapak kitaplar yerine e-kitap baskılarını satın alma düşüncem vardı.

Aslında senede 2-3 kitap da bunu yapıyordum ama bundan sonra özellikle Can yayınları gibi kitaplarının e- kitap baskısı olan yayınevlerinde yeni satın alacağım kitaplarda karton kapak yerine e-kitap satın alacağım.

4 Beğeni

2 haftadır kitap okuyamadım. Sınavlar geliyor diye stres mi oldum acaba? :(( Cidden garip hissediyorum. Ne yapsam Rıhtım Ahalisi :((

3 Beğeni

Ben de Eylül ayının yarısı ve Ekim ayı boyunca kitap okuyamadım, 2-3 gündür ise tek yaptığım iş kitap okumak oldu. :slight_smile:

Bazen bazı konular insanın aklını meşgul edince kitap okuyası gelmiyor, o nedenle bence akışa bırakın, zamanla geçiyor.

Yıl boyunca iyi okudum diyip kendimi teselli ediyorum. :)) Yılın başında da bir ara böyle olmuştum, sonrasında otomatiğe bağlamıştım. Acaba öyle mi olur diye düşündüm sonra :grin:.

Evet akışına bıraktım, müzik dinliyorum. Gün boyunca temizlik yapıyorum . Abartmıyorum gün boyunca cidden. (Annem temizlik hastası o yüzden :roll_eyes::unamused:) 1000kitap da akışta gözüm bir ay sizi aramıştı yalan yok. Tekrar akışta olmanıza mutlu oldum bu arada :buyucu:

2 Beğeni

Canım sıkıldıkça Puma Messi’nin video’larını izliyorum bugünlerde :grin: Namı diğeri “dağ aslanı” olan bir hayvanın adeta bizim bildiğimiz ev kedisine dönüşmesi bir yandan garibime gitse de, stres atmak için açıp izliyorum.

5 Beğeni

Bu konu forumda yeni veya Alper’i tanımayan arkadaşlarımız için sıkıntılı olabilir. Zira Alper’in kitap okuması bir nevi kuantum fiziği gibidir. Onun kitapsal zaman ölçütünde 2 gün ila 2 ay arası algı bizim için 55 dakika ile 1 saat arası fark gibidir. Zira kendisi 2 günde sıradan bir insanın 2 ayda okuyabileceğinin çok daha fazlasını okur ki 2-3 gündür okumuşsa aslına “kitap altı zaman döngüsünde” kendi iki aylık okumasını zaten gerçekleştirmiştir. Ben asıl zamanda ileri geçip, Kasım ve Aralık kitaplarını Ekimde okuyup bitirmiş olabileceğinden kuşkuluyum.

Not, Düzeltme: Mesela ben bu yazıyı yazdım enter’a bastım o an Alper’den like geldi :smiley: Gelecekte okuyup geriye dönmüş işte. Tam doğru zamanda, doğru başlıkta like vermek için bekliyormuş.

9 Beğeni

:slight_smile:
Kitaplık başlığında olan diğer bildirime gitmek için bildirim üzerine mause işaretini getirmişken bu mesajın bildirimi geldi ve bu mesajın bildirimini açmış oldum. :slight_smile:

Galiba biraz BK ve Fantastik kitapları son zamanlarda fazla okuduğum için aynı türlerde okumak bezdirmiş beni, diğer türlerde okumaya başlayınca eskisi gibi keyifle kitap okumaya yeniden başladım.

Bir kitapta küçük yazıdan daha kötü bir şey varsa o da soluk yazıdır herhalde. En fenası da yazının hem soluk hem küçük olması. Sırf bu yüzden bazı kitapları okumaya başlayamıyorum. Okurken gözüm alışıyor aslında ama yine de o baştaki önyargıyı kıramıyorum.

2 Beğeni

Bu yıl kitaplığımı okuyarak geçirdim. Çünkü geçen senelerde istifci gibi biriktip durur kendi kitaplığımdan pek kitap okumazdım. İnsan okuma yaptıkça düşünce şekli cidden çok değişiyor. Smaug gibi hazinesinin üstüne yatan bir ejderha gibiydim. Bugün kitaplığıma tekrar göz attım. Artık okumayı düşünmedigim kitaplarımı ayırıp hediye ettim. Yazında bir kısmını hediye etmiştim. 50 tanesi gitti o şekilde ve mutluyum. En azından okuyacak kişiler var. Ve kitaplığımın 4/3’ünü bitirdiğim için de ayrı mutlu oldum. Mutluluğumu paylaşmak istedim, biraz basit olsa da. :upside_down_face:

13 Beğeni

Mesajın fikrine aykırı olacak ancak Türk mitolojisinde de böyle bir varlık varmış. Hazinenin üzerinde oturan bir varlık yani. Yüzüklerin Efendisi’ni henüz okumadım, mitolojiyle de çok alakam yoktur ama ilginç geldi.

Oturduğu hazine de evrenin merkeziydi sanırım, emin değilim. Evren, evran gibi isimlere sahipmiş ejderha kelimesi yerine.

Bilgiyi nereden aldım, hatırlamıyorum :sweat_smile:.

Ekleme: Galiba buradan. Yanlış aktarmış olabilirim. İlgililerine duyurulur.

4 Beğeni

:grin::grin: Kitaplar benim evrenimin merkez parçası sayılırlar. Kendimi ejderha olarak tanımladığım zamanlarım olmuştur yani. Bilmiyordum, ben de öğrenmiş oldum.

2 Beğeni

Ged Ejderhası :slight_smile:
:fire: :dragon_face:

2 Beğeni

Ek bilgi: Türk mitolojisine göre Evren’i iki evren, yani ejderha evirir. Bu durum, evren hakimiyetini sembolize eder.

Ejderha, Türkçe’de “Evren” demektir. Göktürkler ejderha için “Zaman Tengrisi” ifadesini kullanır ve ona saygı duyardı. Orhun Yazıtlarındaki ünlü “Öd Tengri yasar …” ifadesi Zaman Tengrisini işaret eder.

16 Beğeni

Yerdeniz evreni ejderhaları ile ünlüdür. İçime ejderha ruhu kaçtığını düşünüyorum. Bazen acayip yıkıp döküyor tabi. :confused:

Vay be bunu bilmeden içime ejderha ruhu kaçmış :buyucu:

2 Beğeni

Ek bir bilgi de ben yazayım, Alp Er Tunga’dan öcünü alan “ödlek” de “korkak” değil zamandır.

10 Beğeni

Çok doğru. Ayrıca “öd tengri yasar” ifadesindeki yasar’ı çoğu kişi yaşar diye çevirir ve “zamanı tanrı yaşar” olarak yanlış bir ifade kullanır. Oysa buradaki yasar ifadesi “yasamak” fiilidir. Yani kanun yapmak, yasa koymak. TBMM yasama organıdır. Yani kanun yapar. O yüzden doğru çeviri “zaman Tanrı’sı yasa koymuş, kişioğlu hep ölmek için türemiş” şeklinde olmalıdır. Bilge Kağan, kardeşi Köl Tigin’in ölümünden sonra duyduğu acıyı bu şekilde ifade etmiştir.

14 Beğeni