Rıhtım Kamarası

Sizin önderliğinizle yağmur duasına çıkabiliriz? :thinking:

1 Beğeni

Galiba mesele yağmurdan daha öte gibi. Dua olmadan da dünya kendini yine onarırdı, biz olur muyuz bilmiyorum.

1 Beğeni

2019 ve 2020’de haziranda Ankara’da kar yağmıştı. Bu sene de benzer gidiyor. Bu gidişle haziranda hava durumunu paylaşıp, “Haziran mı Ocak mı belli değil.” diyebiliriz. :slight_smile:

2 Beğeni

Yeni yıl ile birlikte, geleceğe dair umutlarımı söndürmeyin efendim. :face_with_hand_over_mouth:

1 Beğeni

Eksik ifade ettiğim için yanlış anlaşılmayayım. Su, tarımsal kıtlık vs belki birkaç on yılda etkisi hissedilebilir şeyler olabilir. Ama “biz olur muyuz” meselesi yüzlerce belki binlerce yıl sonranın meselesi.

1 Beğeni

Yıllar önce ben çocukken Ankara’da fena bir kuraklık olmuştu. Yazın ortasında 2 gün sular kesilip sadece 1 gün akıyordu. Deniz olmadığı için memleket Dune’a, biz de fremenlere dönmüştük. Ocak ayı oldu İstanbul’da doğru dürüst yağmur yağmadı. Önce karı kaybettik sonra yağmuru. O kötü günler gelmez diye umuyordum ama Ocak oldu tık yok.

Winter is not coming.

6 Beğeni

2007 Haziran - Temmuz - Ağustos ayı olabilir mi?

Muhtemelen. Tam tarihi hatırlamıyorum ya orta okuldaydım ya da lisede.

İyi su satmıştık o yaz biz. :slight_smile: Ama kuraklık kaynaklı değildi, daha çok baraj, belediye ile ilgili bir meseleydi. Biz normalde 250-300 damacana satarken, o yaz günlük 2500-3000 sipariş geliyordu, bizim ise 1400-1500 damacana dağıtma kapasitemiz vardı. Çok zor bir yazdı.

1 Beğeni

Dediğiniz gibidir öyleyse. Nedenini net hatırlamıyorum ama yazın çok sıcak olduğunu ve malum belediye başkanının başımızda olduğunu net hatırlıyorum.

1 Beğeni

Ben son yıllarda takvimi 1 ay öncesiymiş gibi düşünüyorum anca rayına oturuyor mevsimler.

1 Beğeni

Ortalama 10 senede bir böyle kurak dönemler yaşanıyor yani yeni bir durum değil bu. Baraj seviyesinin yüzde 20’lerden 80’lere çıkması için 1-2 hafta yağış olması yeterli. Kuraklık, kıtlık gibi felaketler, gelecek nesillerin bir numaralı sorunları olacak (uzaylı istilasını saymazsak tabi ki).

Var mı bununla ilgili bilgisi olan. Ara ara yapılıyor böyle şeyler.

1 Beğeni

Kendim bir kitap gönderip karşılığında nasıl 30 kitap alıyorum ki. :slight_smile: Büyük ihtimal o 30 kitap sizin olaya dahil ettiğiniz insanlar tarafından size gönderiliyor. Yani siz de böyle paylaşım yapıyorsunuz ve başka biri de katılmak istiyorsa kitabı size gönderiyor, kendisine kitap gönderilmesi için o da bu paylaşımları yapıyor. Bence kandırmaca gibi bir şey, uğraşmazdım hiç.

1 Beğeni

Ponzi sisteminin kitaplısı. :laughing:

Şaka bir yana ilginçmiş. Tabii dünyanın herhangi bir yerinden geleceği için büyük ihtimal (o dili bilmiyorsanız) okuyamayacaksınız. Ama evde otuz değişik dilde kitap bulunması da hoş olurdu. Çince kitabın yanında Fince, Almancanın yanında Korece vb.

2 Beğeni

@Ozgur şimdi baktım çevirmen Ümit Altuğ. 2014’te okumuşum kitabı, çeviri ile ilgili aklıma gelen bir şey yok o_O o zamanlar etiket fiyati 18 lira şimdi 40 Liraya bile var. Vay canına enflasyon xd

1 Beğeni

Malesef enflasyon mahvediyor hepimizi. :expressionless: Okusum bakalım sonra yorum alırız :grimacing:

1 Beğeni

Size de bazen sonsuz bir döngünün içindeyiz gibi geliyor mu?
Haftada bir kötü çeviri savaşları, on günde bir ‘o yayınevi bu kitabı basarım dedi, basmadı’ serzenişleri, en az ayda bir yeni bir üyenin hunharca forum/yönetim eleştirisi… Bazen konuşulup yazılacak herşey bir kazana konmuş da kepçeden o gün ne çıkarsa o konuşuluyor gibi hissediyorum.

13 Beğeni

Hayatımız bir döngü halinde değil mi zaten? Forumun da böyle olmasına şaşırmamak gerek.

6 Beğeni

Doğru diyorsun. Yeni baharatlar katıp yemeğimizin tadını farklılaştırmamızda fayda var.

@SJack Çeşnicibaşını asalım. Belli ki tadım yapmaktan kaçınıyor. :joy:

6 Beğeni