Bana bu forumda yapılan çekilişlerden hiç kitap çıkmadı, hemen şikayet ediyorum.
Kitap haberleri diye girdik yasadışı çekilişe katıldık.
4 Beğeni
Forumda 2-3 kez çekiliş ile bende kitap hediye etmiştim, yarın maliyeciler kapıyı çalmasın.
5 Beğeni
Hocam sizi tanımak güzeldi.
9 Beğeni
Milli Piyango özelleştirilince hemen ortaya bir şeyler çıktı. Şans oyunu diye nitelendirilmesini anlamak güç. Milli Piyango çekilişle para mı hediye ediyormuş? Çekilişle kitap hediye etmek ne zaman şans oyunu oldu? Bugüne dek böyle bir kanun vardı da neden gereken zamanında yapılmadı? Bir tek fenomenler mi hedef şimdi? Bunca yayınevi, blogger, booktuber, binlerce instagram, twitter, facebook hesapları ne olacak? Böyle şeylere uyuz oluyorum. Bir kurum özelleşince hemen bir şey oluyor. Pes…
9 Beğeni
Şimdilik tek hedef Fenomenler gibi. Lakin ileriki zamanlarda süreç nasıl işler, orası belirsiz. Hukuki süreci abartıp “Şans dağıtacak biri varsa o da sadece biziz.” aşamasına getirirler mi, getirirseler ne olur, sorular, sorular… 
VAYY!? 
Uğrarsalar ilk önce bana uğrarlar. Sorun olur, haber verme imkânım da olursa haberdar ederim. 
8 Beğeni
O son çekilişler içinde senin yardımını isteseydim, benim kapımı çalarlar mı demezdim. 
1 Beğeni
Bu işler ne kadar dikkat çekildiğiyle de alaklı. Vulcanlı sivri kulaklarım sebebiyle de en büyük dikkati ben çekerim. Zaten Vulkan da yurt dışı. Vay efendim, yurt dışı teşebbüsler bizden izinsiz kitap çekilişi yapmış Olaylar, olaylar…
2 Beğeni
Ne güzel kitap çekilişlerine katılıyordum. Çoğunlukla çıkmıyordu ama heyecanı yetiyordu, güzel oluyordu. 1 kez forumdan, 2 kez de yayınevi çekilişlerinde kitap kazanmışlığım da vardı.
Espri yapacaktım ama forumun %99’u tarafından engel yerim düşüncesiyle yapmıyorum 
4 Beğeni
2 Beğeni
Kediler ve Çocuklar - 1
Geçen gün mutfaktan gelen garip sesler üzerine eşim hızlıca mutfağa gitmiş ve çocukların kedilerimden birisini yakalayıp düdüklü tencere içine koyduklarını ve kapağını kapatmaya çalıştıklarını görmüş. Biri diğerine ben tutuyorum sen kapağını kapat diyormuş. Anneleri kızınca da savunmaları şöyle olmuş: Annecim şaka yapıyorduk, pişirmeyecektik.
12 Beğeni
Metis Kitap’ın kurucu ortağı, çevirmen ve editör Müge Sökmen, 2021’in ilk söyleşisini Oggito’ya verdi.
Son on yıllarda ciddi bir hikâye bombardımanı altında olduğumuzu hissediyoruz; hızlı tüketilen, okuru kendisini ve dünyayı keşfe davet etmek yerine bildiklerini teyit etmeye çağıran, sonu başından belli, sözü tereddütsüz metinler çoğaldı. Yirmi küsur yıldır bağımsız yayıncılığın dünya çapında saldırıya uğrayıp metinden çok kârına bakan şirket yayıncılığının öne geçmesiyle, okurla buluşmasına izin verilen metinler de iyice tek tipleşti,
EA: En çok hangi kitaplar satıyor? Son 10-15 yılla karşılaştırdığınızda bu satış grafiği okurun tercihi olarak aynı mı kalmış yoksa değişimlere uğramış mı?
MS: Okurların bilim kitaplarına ilgisi açık bir şekilde artıyor; aynı şekilde eleştirel düşünce kitapları içinde yıllarca tek baskıda kalmış pek çok kıymetli başlığın da son yıllarda yeni baskılar yapmaya başladığını görüyoruz. Mesela Evelyn Fox Keller’in yıllarca pek az okurun ilgisini çeken önemli kitabı Genin Yüzyılı, on beş yıldan sonra yeni baskı yaptı. Keza Ranajit Guha’nın Dünya-Tarihinin Sınırında Tarih kitabı da öyle. Okurun canlanan ilgisinin zihinlerimize yeni kavram ve bakış açıları armağan eden benzeri kitaplara da yöneleceğini umuyoruz.
Bastığımız kitapları elimizden geldiğince ekonomik tutabilmek için (kâğıdından telifine dolara bağlı bir piyasada bunun ne kadar zor olduğunu tahmin edersiniz) gereksiz punto büyütmemek, kâğıdı israf etmeden kullanmak gibi eski dünya alışkanlıklarımız var. Yakın dönemlere kadar da bu konuda şikâyet aldığımız yoktu. İşin ilginci bu şikâyetler gözlerinin zorlanmasını bekleyeceğimiz ileri yaştaki okurlardan ziyade nispeten genç kuşak okurlardan geliyor. Bizler 20. yüzyıldan, mini mini puntolu Varlık Yayınları Cep Kitapları’nın, Penguin ucuz kitap dizilerinin dünyasından geliyoruz; okuduğumuz tabletteki puntoları iki parmağımızla büyütmeden, gözümüzü ayarlayıp önümüze konan metni takip etmeye alışığız. Zamanında mesela tüm Sait Faik öykülerini 9 puntodan zevkle okumuş birine Metis kitaplarının 10,5 puntosu küçük gelmiyor sanırım. Büyük puntoları çocuk kitaplarına uygun buluyoruz galiba, hatta fazla büyük puntolar fiyatı artırmak için yapılmış bir şişirme duygusu uyandırıyor bizde. Ama sonuçta bu biraz da okur alışkanlığıyla ilgili bir durum, saygı duyuyoruz. Şu sıralar eski kitaplarımızın yeni baskılarını yaparken daha ferah bir okunurluk hedefleyen değişiklikler yapıyoruz.
5 Beğeni
Gözlerimiz bozuldu çünkü… Hep televizyona yakından baktık diye oldu.
3 Beğeni
Günlük hayatta ihtiyaç duymuyorum ama 4-5 sene önce kitap okurken “dumanlı dumanlı oy bizim kitap sayfaları” türküsünü söylemeye başlayınca, gidip muayene olmuştum ve gözlük vermişlerdi, artık okurken mecburen gözlük kullanıyorumm.
Yirmilik diş ağrısı! Kafama sıksam kurtulabilir miyim?
Geçmiş olsun. Listerine Cool mint koyu mavi renk olan (tam adını hatırlayamadım) ile gargara yapmak agrıyı azaltabilir.
Benim lise çağlarından beri bozuk. Gözlükle yan gelip yatarak okuma yapılmıyor. Lens kullanıyorum. Küçük puntolar da yorucu oluyor lensle. En son 4.75 miydi, 5.25 miydi unuttum kaç numara olduğunu. Hani gözlüğü çıkartıp okuma şansım da yok. Gözlük de zaten uzun süre sonra inanılmaz bir baş ağrısı yapmaya başlıyor. Maske kulakları nasıl acıtıyorsa ona benzer acı oluyor. 11-12 punto ideal.
Ayrıca kağıdı israf etmeden kullanmak istiyorlarsa e-kitap geçebilirler. Bunu da mı biz söyleyelim?
4 Beğeni
Ocak ayı deyince aklıma artık Kuzey Işıkları geliyor. Bir gün uygun bir yerden izlemek isterim.
1 Beğeni