Rıhtım Kamarası

Komodo ejderi ya da engerek yılanı olabiliyor muyuz? İlla amfibi olmamız şart mı?

1 Beğeni

Cadılığın üç önemli yasası vardır.

  1. Bütün üyeler kurbağadır.
  2. Birinci kanunla çakışmadığı sürece bütün kurbağalar üyedir.
  3. Birinci ya da ikinci kanunla çakışmadığı sürece Cadı herkesin kurbağa olarak varlıklarını sürdürebilmelerini garanti eder.

Not: Zamanında Asimov adlı bir genç ormanda Cadı tarafından bulunup özenle büyütülmüştür.

17 Beğeni

Şu an için tek seçenek var. Mecburi değil ama zorunlu olarak kurbağa :sweat_smile:

2 Beğeni

Kurbağa olacaksak bari faydalı bir şey olalım; mesela kurbağacık!

  • Şuradan bana kurbağacığı uzatır mısın?
  • Hangisini?
  • Yeni üye olanı…
    :grin:
4 Beğeni

Bugün itibariyle 18 gün oldu. Yaklaşık 360TL kara geçtim, spora da başladığım için sigara sonra kilo alımını engelledim ve bunun üstüne 2 kilo verdim. Diyet yapmıyorum, sadece marketten abur cubur almıyorum. Evde yapılan kek, pasta gibi şeyleri yemeye devam ediyorum. Sabahları işyerinde kahvaltı yaparsam da suda haşlanmış muzlu tarçınlı yulaf yiyorum. Bakalım bu serüven nereye kadar devam edecek.

7 Beğeni

Spor ne yapıyorsunuz, evde mi dışarıda mı?

1 Beğeni

10 Beğeni

Oturduğum sitenin alt katında kendi salonu var orada yapıyorum, çoğunlukla full body çalışıyorum. Kız arkadaşım pilates konusunda bilgili olduğu için onunla çalıştığımda da pilates yapıyorum. Benim spordaki öncelikli derdim karın ve göğüs bölgesi.

1 Beğeni

Fikrini savunmaya hakkın yoktur. Bilgi temelli fikrini savunmaya hakkın vardır. Hiç kimse cahil kalma hakkına sahip değildir.

Harlan Ellison.

9 Beğeni

Akakiy’in çalınan paltosunun hesabını soracak kimse olmadığından şehre musallat olan hayaleti düşünürken, Palto ’dan sadece altı yıl sonra Avrupa’da dolaştığı müjdelenen bir başka hayaleti anımsıyorum. Bu yazıyı yazabilmek için sığınmak zorunda kaldığım hayali varlığı bunlara ekleyince, ülkedeki yayın ikliminin iyileştirilmesinde yayıncılar birliği, meslek örgütleri, üniversiteler üzerine düşeni yapmazsa işimiz hayaletlere kalacak diye korkuyorum. “Canım, okur da iyiyi kötüyü ayırsın” deyip bütün sorumluluğu okura yüklemek şahsen bana doğru gelmiyor. Paltoları, takkeleri uçuracak güçlü rüzgârlar hayal ederken elimdeki 23 kitabın sadece birini kütüphaneme koyuyorum.

Baskıya Dair

Bu bölümde kitabın fiziki durumuna, baskı özelliklerine, künyesine, çevirmen adının yer alıp almadığına, çevirmen özgeçmişine baktım.

Ayrıntı

Çevirmen: Aslı Takanay
Kapakta çevirmenin ismi, içeride özgeçmişi var. Behçet Çelik’in Sunuş yazısı ile başlayan kitap, Belinski’nin Gogol’e yazdığı ünlü mektupla bitiyor. (Kişisel kanaatim, Belinski’nin mektubunun, öykücü Behçet Çelik’in sunuş yazısından daha edebi olduğu yönünde.)

Aslı Takanay’ın çevirisinin daha önce Bordo Siyah tarafından basıldığı bilgisine yayınevi yer vermemiş. Bu Bordo Siyah, Bordo Siyah olduğu için mi böyle oldu yoksa yeni çeviri zannı oluşturmak mı amaçlandı hiç bilemiyorum.

91 sayfa, 12 lira

Can Çevirmen: Ayşe Hacıhasanoğlu
Kapakta çevirmenin ismi, iç sayfada özgeçmişi var. İlk kez “çeviriye kaynak alınan baskı” ifadesini görmekle mesudum. Ancak burada da kitapta kullanılan illüstrasyonların kime ait olduğu belirtilmemiş.

56 sayfa, 8,5 lira

İletişim Çevirmen: Ergin Altay
Çevirmenin kapakta adı var ancak iç sayfalarda özgeçmişe yer verilmemiş. 284 sayfa ve 7 öykü ile rekoru göğüsleyen bu toplu basım, 31 lira etiketiyle en pahalılardan biri. Ergin Altay’ın yine bu sitedeki bir çeviri karşılaştırma yazısından hatırlayanlar olacaktır, ben de hatırlıyorum. Ama hafızalarda asıl kalan İletişim’in başını kuma gömmesi olmuştur umarım.

284 sayfa, 31 lira

İnsan Kitap Çevirmen: Nesibe Zeynep Koç
Kapakta çevirmenin ismi, iç sayfada özgeçmişi var. Nesibe Zeynep Koç’un kitap satış sitelerinde yer alan başka çevirileri de bulunuyor. Bu çevirilerin (Goethe, Kafka, Christoph Menke) hep Almanca dilinden yapılmış olması, aniden gelen Rusça öğrenme ve Gogol çevirme isteğinin hayata geçirilmesi söz konusu değilse, bu çevirinin de Almanca dilinden yapılmış olabileceği zannını oluşturuyor. Ancak buna dair herhangi bir ifadeye (hangi Almanca baskı referans alındı, çevirmen kimdi, kime telif ödendi vd.) baskıda yer verilmemiş. (Çevirinin Rusça dilinden yapıldığı zannına da sadece yazarın Rus olması nedeniyle kapılmıyor muyuz?)

Kitabın sonunda Anthony Hippisley’in son sözüyle karşılaşıyoruz. İsmini arattığımızda bilgi edinemediğimizden, hangi üstün meziyeti nedeniyle 1976 tarihli bir dergi yazısının Türkçe dilinde basılan Rusça bir kitaba koyulduğunu bilmiyoruz.

91 sayfa, 7,90 lira

İş Bankası Çevirmen: Mazlum Beyhan
Kapakta ismi, arka kapakta çevirdiği eserlerden örnekler yer alıyor ama özgeçmiş bilgisi mevcut değil. Mazlum Beyhan’ın Palto çevirisinin daha önce Sosyal Yayınlar tarafından basıldığı bilgisine yayınevi yer vermemiş. Künyeyi okuyunca yeni bir çeviri zannı oluşuyor. Gogol’ün bir değil üç değil tam altı öyküsü çok ucuz bir fiyata basılarak âdeta Gogol okuyucularının “kaçması” engellenmeye çalışılmış gibi görünüyor.

224 sayfa, 14 lira

İthaki Çevirmen: Serdar Arıkan
Kapakta çevirmenin adı, iç sayfada çevirinin Fransızcadan yapıldığı bilgisi var. Ancak bu Fransızca baskıya dair (hangi yayınevinin baskısı esas alındı, Fransızcaya hangi çevirmen çevirmişti vd.) herhangi bir bilgi olmadığı gibi İthaki’nin hangi ajans üzerinden telif hakkını aldığı bilgisi de yok.

Özgeçmişine yer verilmeyen Arıkan’ın ismini arattığımda başta İthaki olmak üzere çeşitli yayınevlerine Rusçadan çeviriler yaptığını görüyorum. Linkedin profilinde de Rusça ve İngilizce bildiği yazıyor. Bu kitabın neden Fransızcadan çevrildiğini ve iki Serdar Arıkan olup olmadığını merak etmeye başlıyorum.

Kitabın sonundaki Victor Brombert’e ait yazının çevirmeni ile Palto’nun çevirmeninin farklı kişiler olduğunu (-kritik önemde bir unsur olarak- hikâyede “Akakiy” olarak yazılan isim arkadaki yazıda “Akaki” olarak yazılmış, ayrıca Gogol’e getirilen ek yazıda farklı) düşünüyorum ancak yazının çevirmeninin ismi kitapta yer almıyor.

66 sayfa, 11 lira

Kapra / Karbon Kitaplar Çevirmen: Nilüfer Balan
Karbon Kitaplar ve Kapra aynı çeviriyi bastıkları için ben de aynı maddede değerlendirmek istedim. Her iki yayınevi de çevirmen özgeçmişine yer vermemiş. Nilüfer Balan adını arattığımda iletişim uzmanı olan ve İngilizce dilinden çeviriler yapan Nilüfer Aysun Balan’la karşılaştım. (Aynı kişi olduklarına dair bir iddiam yok.) İki ayrı yayınevinin aynı çevirmenin emeğini yayınlamasının hukuki uygunluğunu düşünürken, iki kitabın künyesinin (Genel Yayın Yönetmeni, Editör, Redaksiyon, Son Okuma isimleri) tamamen aynı olduğunu fark ettim. İyice artan merakım beni bandrol kontrolüne götürdü ve orada gördüm ki iki yayınevinin bandrolü de aynı: Repar Tasarım. Bu kadar şey öğrenmeme rağmen açıkçası hâlâ hiçbir şey bilmiyorum.

50 sayfa, 9 lira

Kolektif Çevirmen: Elif Ersavcı
Yayınevi aynı çeviriyi iki ayrı kitap olarak basmış, çevirmen özgeçmişine de iki kere yer vermemiş. Elif Ersavcı kimdir, bilmiyoruz. Adını arattığımızda kitap satış sitelerinden başka sonuç çıkmıyor.

Bu satış sitelerine göre 36 çevirisi bulunan (yaşını merak etmemek mümkün değil) Ersavcı’nın Rusçadan yapılmış Palto’dan başka çevirisi bulunmuyor. Palto çevirisinin İngilizce dilinden yapıldığından, “başmak” kelimesinin (İngilizce telaffuz esaslarına uygun şekilde) “bashmak” olarak yazılması nedeniyle de şüpheleniyorum.

Kolektif Kitap’ın iki Palto baskısından biri resimli. Kör göze parmak, herhangi bir güzel sanatlar lisesi öğrencisinin de yapabileceği çizimlerin esere katkısı yayınevinin kitap için belirlediği fiyatı artırma bahanesinden öteye gidememiş. (Beyaz kapaklının satış fiyatı 18’ken resimli 32 liradan satılıyor.) Yayınevinde bu iki kitabın son okumaları farklı kişiler tarafından yapılmış. Her iki kitabın da birçok Türkçe yanlışı içeriyor olması yayınevinin özensiz tutumundaki tutarlılığı gösteriyorsa da birbirlerinde olmayan yanlışları içermeleri, sözgelimi birinde şapkalı yazılan kelimelerin diğerinde şapkasız yazılması, yayınevinin belli bir yazım tercihinin olmadığını, kitaplarını, son okuma yapan kişinin Türkçe bilgisine emanet ettiğini gösteriyor. Her ikisinin arka kapağı (çizer duyurusunun yapıldığı ek cümle hariç) aynı ve tabii aynı hataları taşıyor: Gogol’ün paltosundan çıktık cümlesini Dostoyevski’nin sanmak ve Gogol’e getirilen ekte Türkçe telaffuza uymamak.

Kapak eninde kulaklı kapak tercihini ise havale ediyorum.

Beyaz kapaklı 61 sayfa, 18 lira

Resimli 69 sayfa, 32 lira

Koridor Çevirmen: Uğur Büke

Çevirmenin kapakta adı, iç sayfada özgeçmişi, arka kapakta da kısaltılmış özgeçmişi var. Arka kapakta özgeçmişe daha önce rastlayıp rastlamadığımı düşünürken kitabın kalınlığı çekiyor dikkatimi. Öyle ya, elli altmış sayfa tutan bir öykü Palto. Sayfaları çevirirken içeride Burun öyküsüyle karşılaştım. Kapakta neden sadece Palto yazıyor, Burun’un nesi var, neden adı yazılmadı, bilmiyorum. Bir ihtimal bez kapakla fark yaratmaya çalışan yayınevi kapak tasarımını yaparken tutturmaya çalıştığı minimalist havayı iki kelimenin bozacağını düşündü. Bu ihtimale tutunmak en iyisi, çünkü diğer ihtimal Burun yazmayı unutmuş olmaları.

Bahsetmeden geçmeyeyim, Sevinç Üçgül imzalı “Çeviride Sözdizimi Sorunları: Türkçede Nikolay Gogol’ün Palto’su” adlı makale, “kaynak dildeki yazarın neyi anlattığından daha fazla nasıl anlattığı konusuna odaklanarak” yapılan bir çalışma ve Büke’nin çevirisini (M.Beyhan’la birlikte) “kaynak metindeki cümlelerdeki sözdizimine fazla önem” veren bir çeviri olarak niteliyor. Kitap 2017, makale 2018 tarihli ve kitabın editörlüğünü Sevinç Üçgül yapmış.

88 sayfa, 10 lira

Maviçatı Çevirmen: Derya Öztürk

İsmine kapakta değil künyede yer verilen ve özgeçmişi bulunmayan Derya Öztürk, şahsen tanışmayı en çok istediğim, en üretken çevirmenlerden biri. Kendisinin Tolstoy (İnsan Ne ile Yaşar), Dostoyevski (Yeraltından Notlar, Beyaz Geceler, İnsancıklar), Goethe (Genç Werther’in Acıları), Victor Hugo (Bir İdam Mahkumunun Son Günü), Jane Austen (Aşk ve Gurur), Kafka (Milena’ya Mektuplar), Stefan Zweig (Ayışığı Sokağı) çevirileri ve yine Zweig’dan Amok adlı bir “derleme”si mevcut. İlk fırsatta okumak için heyecanlandıklarım ise Parola Yayınevi tarafından basılan İlyada ve Odysseia çevirileri oldu. Kitap satış sitelerinden kitabinabak.com 159 Derya Öztürk sonucu listelerken kitapyurdu.com 86 bildiriyor.

Sadece üretken bir çevirmen değil aynı zamanda bir yazar olduğunu öğrendiğim Derya Öztürk’ün yine Maviçatı Yayınları tarafından basılan ismiyle müsemma Erdem Öyküleri, Hayalet Öyküleri, Gizemli Öyküler gibi 10 öykü kitabı var. Birden fazla Derya Öztürk’ün olması elbette mümkün. Ama aynı yayınevinde çalışan iki Derya Öztürk’ün olması olasılığını hesaplayamadım (hep bu sözelcilik).

40 sayfa, 5 lira

Nora Çevirmen: Mehmet Özgül

Kapakta çevirmenin ismi, iç sayfada özgeçmişi ve hazırladığı sunuş yazısı var. Milli Kütüphane kayıtlarına göre Mehmet Özgül’ün Palto çevirisi 2002 yılında Adam yayınları tarafından basılmış. Ancak yayınevi bu bilgiye künyede yer vermiyor.

202 sayfa, 18 lira

Oda Yayınları Çevirmen: Ecem Kodak
Sadece iç sayfada yer verilen ismini tamamlayan bir özgeçmişi bulunmadığı için yine aratmak zorunda kaldığım bir çevirmen Ecem Kodak. kariyer.net’teki profilinde İngilizce dilinden çeviriler yaptığı yazıyor. Bu bilgiyi öğrenmeseydim de kitaptaki “Nikolai, Vasilievich, Pushkin, Akakievitch, Petrovitch” hele hele “Peter the Great Anıtı”ndan, kaynak dilin Rusça olmadığını anlardım sanıyorum. Ancak (artık alıştığım üzere) hangi İngilizce çevirinin esas alındığı ve Rusça-İngilizce çevirisini kimin yaptığı bilgisine yer verilmemiş. Ama zaten Oda Yayınları bandrol alırken eser sahibi olarak “Nikolay Gogol”ü değil, “Gogol Gogol”ü yazarak bu çeviriye ve bu kitaba ne denli titizlikle yaklaştığını göstermiş oluyor diye düşünüyorum. Metinde palto yerine “mont” kelimesinin kullanılmasının yorumunu ise okurlara bırakıyorum.

96 sayfa, 8 lira

Olimpos Çevirmen: Gizem Çay
Kapakta çevirmen adı “Rusça aslından çeviren” olarak yer almış ancak iç sayfalarda özgeçmişe yer verilmemiş. İsmi arattığımda Gizem Kara’nın “Çay Var mı Çay” şarkısına ulaşıyorum. Kullandığı Ukraynaca, Tatarca kelimelerin yanı sıra kendisi de birçok yeni kelime türettiği için deneyimli birçok çevirmen tarafından “çevrilmesi en zor Rus yazar” diye nitelenen Gogol’ü “Rusça aslından” hakkıyla çevirebilecek yetenekteki bu çevirmenin başka hiçbir çevirisinin olmaması, hakkında (internet çağında) hiçbir bilgiye ulaşılamaması oldukça üzüyor beni.

141 sayfa, 12 lira

Palto Çevirmen: Ahmet Uzun
Çevirmenin ismi var, özgeçmişi yok. Çeşitli kitap sitelerinden edindiğim bilgilere göre yazarı olduğu “İktisadi ve Mali Yönleriyle Istabl-ı Amire” adlı bir kitabı ve “Kapitalizmin Doğduğu Yer: Orta Doğu”, “Din ve İktisadi Faaliyet”, “Kapitalizmin Yükselişi ve Bilginin Suistimali”, “Temel Ekonomi: Zenginlik ve Refah Hakkında Bilinmesi Gereken Şeyler, “Büyük Fikirlerin Küçük Kitapları: İktisat” ve “Palto” çevirileri var. Ya bu kitapların çevirmeni bunaltıcı düşlerinden uyandığı bir sabah birdenbire Palto’yu çevirmeye karar verdi ya da isim benzerliği söz konusu. Çünkü iktisat kitabı çevirmekle edebi eser çevirmenin, hele hele Gogol çevirmenin eş olduğunu kabulde zorlanmamak mümkün değil. Kendi adlarını bile Palto koyacak kadar eseri seven bir yayınevinin hiç değilse bu nedenle, her şey bir yana bu nedenle, en azından bu nedenle Palto’nun anadilinden yapılmış bir çevirisini basmasını, çevirmenin özgeçmişini de anıyla şanıyla kitaba koymasını beklerdim.

56 sayfa, 11 lira

Parodi Çevirmen: Haldun Karyol
Çevirmenin adı kapakta yer almış, içeride de özgeçmişi var. Ancak adını arattığımda karşıma çıkan sonuçlar yine sadece kitap satış siteleri oluyor. Kitaptaki özgeçmiş yazısında “İletişim, Belge vb. yayınevlerinde psikoloji, tarih, sosyoloji alanlarında çeviriler (Yunanca, Fransızca, İngilizce, Rusça) yaptı” ifadesi yer alan Karyol’un Milli Kütüphane veri tabanına kayıtlı çevirileri arasında Yunanca ve İngilizce dillerinden yapılmış çevirilere rastlamadım. Rusçadan yaptığı Tolstoy (İnsan Ne ile Yaşar), Dostoyevski (Yeraltından Notlar) ve Gogol (Palto/Burun) çevirileri Parodi yayınları tarafından basılmış.

125 sayfa, 10 lira

Pınar Çevirmen: Gizem Şahin
Çevirmen özgeçmişine yer verilmediği için ismi aratıyorum. Kitap satış siteleri sonucu dışında, Dedalus Kitap’tan çıkan Köpek Kalbi kitabının çevirmeni Gizem Şahin’in çeviri yanlışlarının anlatıldığı “onsroman” imzalı bir yazı çıkıyor karşıma. (Gizem Şahin’in Köpek Kalbi çevirisi Karbon Kitaplar tarafından da basılmış. Yine Gizem Şahin’in hem Dedalus hem de Karbon Kitaplar tarafından basılan bir Dostoyevski çevirisi var. Aynı çeviriyi iki ayrı yayınevinin basmasıyla bir başka karşılamam.) Kitap satış sitelerinde Tolstoy çevirileri de olduğunu gördüğüm Gizem Şahin kim, bilmiyorum.

102 sayfa, 14 lira

Puslu Çevirmen: Laura Kochkarova
Kapakta çevirmenin ismi yer alıyor ancak içeride özgeçmişe yer verilmemiş. Künyede editör adına da son okuma yapanın adına da yer verilmediği için, kitaptaki Gogol yazısını ya da arka kapak yazısını kimin yazdığını, aynı şekilde onca Türkçe hatasını kimin bıraktığını bilemiyorum. Dipnotları ile başka birçok çevirmenden ayrılan, çevirdiği dilin kültürüne de sahip olan çevirmen, daha özenli çalışan bir yayınevinde olsaydı nasıl olurdu diye düşünmeden edemiyorum.

62 sayfa, 15 lira

Turkuvaz Çevirmen: Varol Tümer
Kapakta çevirmenin ismi, iç sayfada özgeçmişi, daha da güzeli çevirmen tarafından yazılan sunuş yazısı var. İçerdiği yanlış bilgiler ve göz yoran punto büyüklüğüyle bir an önce unutmak istediğim arka kapak yazısı olmasa, sorunsuz bir baskı gibi görünüyor.

47 lira, 8 lira

Vaveyla Çevirmen: Mehmet Taylan Öztürk
İç sayfada ismi olan, özgeçmişiyse olmayan Öztürk’ü arattığımda kitap satış sitelerinden başka sonuç çıkmadı. Bu sonuçlara göre aralarında Stefan Zweig, Victor Hugo, Franz Kafka, Charles Dickens, Mark Twain, Dostoyevski ve Gogol’ün de bulunduğu 19 çevirisi olan Öztürk, bu çevirileri (çevirinin doğasına uygun şekilde) anadillerinden yaptıysa, karşımızda Almanca, Fransızca, İngilizce ve Rusça dillerini bilen bir çevirmen var. Çeviriler Vaveyla ve Maviçatı Yayınları tarafından basılmış. Çocuk kitapları (çocuklar için “sadeleştirilmiş” baskı) olduğunu tahmin ettiklerim Maviçatı’dan, klasik eserler Vaveyla’dan çıkmış görünüyor. Böylesine donanımlı bir çevirmenin kariyerini iki yayınevi ile sınırlamış olması diğer yayınevleri için oldukça umut kırıcı olmuş olmalı.

47 sayfa, 12 lira

Yordam Edebiyat Çevirmen: Nuri Yıldırım
Kapakta çevirmenin adı, içeride özgeçmişi ve hazırladığı sunuş yazısı var. Sunuş yazısı ve dipnotları ile (spoiler vermek gibi olmasın ama doğruluk oranı ile de) diğer tüm çevirilerden ayrılan bir çeviri bu. Eşe dosta baktırarak Nuri Yıldırım’ın diğer çevirilerinde de böyle “tez kıvamlı” sunuşlar/dipnotlar hazırladığını öğrendim. Uzun olmasına uzun tabii ama okumayan okumasın diye düşünülmüş olmalı. Yordam Edebiyat neden bu sunuşları toplayıp bir kitap olarak basmıyor ve Rus Dili Edebiyatı öğrencilerine, hatta Rus edebiyatı sevenlere sunmuyor diye düşünmeden edemiyorum. Kitapta kullanılan illüstrasyonların çizerlerinin belirtilmesini ayrıca beğendim.

78 sayfa, 8 lira

Zeplin Çevirmen: Gizem Korkmaz
İç sayfada hem adı hem de özgeçmişi bulunan Gizem Korkmaz, bu özgeçmişe göre ’92 doğumlu ve Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu. Adını arattığımda çeşitli üniversitelerin İngiliz Dili Edebiyatı bölümlerinden mezun, ’91 ve ’92 doğumlu başka Gizem Korkmaz’larla da karşılaşıyorum. O yıllarda doğan bütün Gizem Korkmaz’ların benzer bölümlerde okuması ve edebiyat çevirileri yapması edebiyatımızın geleceği açısından oldukça gurur verici. Gizem Korkmaz enflasyonundan beni Linkedin profiliyle kurtaran (yani ’92 doğumlu ve Hacettepe mezunu olan), buradaki bilgilere göre 2017 yılında mezun olmuş ve 2020 yılında 8 ay çalıştığı Zeplin Kitap’tan aralarında Palto’nun da olduğu 6 çevirisi yayımlanmış. Kitapta çeviride esas alınan kaynak dil belirtilmemiş ancak çevirmenin mezuniyeti göz önüne alınınca bu çevirinin İngilizce dilinden yapıldığı düşüncesi hasıl oluyor. Ama İngilizcedeki hangi çeviri esas alındı, çevirmen kimdi gibi sorular gizemini korumaya devam ediyor.

47 sayfa, 8 lira

http://www.okunasikitaplar.com/paltonun-alti/

7 Beğeni

Eleştirmen buraya bir dipnot eklemeliydi. Okur bunu bilmek zorunda değil. :slight_smile:

Palto 1842 yılında yayımlanmış, eleştirmenin bahsettiği “Avrupa’da dolaşan hayalet” ise 1848 yılında yayımlanan Komünist Parti Manifestosunun ilk cümlesi olan “Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor, komünizm hayaleti”

4 Beğeni

Yine ben :slight_smile: arka arkaya aynı konuda 3. mesajı yazıyorum ama bir arada kaynamasın diye ilk mesajı düzenleyip eklemek yerine 3 ayrı mesaj olarak yazdım.

Muhtemelen Sabri Gürses’in bu yazdığı yukarıda olan çeviri eleştirisi ile ilgili değil ama Levent Kırca’nın dediği gibi. “Tam yerine denk geldi manzara koyduk” durumu oldu. :slight_smile:

5 Beğeni

Andy Weir - Artemis okuyanlar için tanıdık bir sahne.

https://www.bundlehaber.com/detay/bb4e3017-6f27-4d5d-9f10-1dbdda8d3f35?l=1

3 Beğeni

Birşey soracağım. Bir konu nasıl açılır.

Şuraya tıklayın. Uygun kategoriyi de seçersiniz başlığın alakalı olduğu.

Çok teşekkürler.20 karakter.

1 Beğeni

Yahu bu korsanlar o cücük kadar botla yaklaşıp, gökdelen gibi gemiye nasıl çıkabiliyor arkadaş? Ninja gibi çengel atıp tırmanıyorlar mı? Bir türlü aklım almıyor.

2 Beğeni

Burası Arrakis gezegeni olsaydı hepiniz beğenirdiniz. :slight_smile:

18 Beğeni

Ben bu haberde yapay zekanın tutumundan (öğrenme araçları nedeniyle) bütün dünyada islamofobi’nin çok yaygın olduğunu anlıyorum.

6 Beğeni

Arkadaşlar, bir sorum var ama sorularımızı nereye yazmamız gerektiğini bilemediğim için buraya yazıyorum, yanlışsa kusura bakmayın lütfen. :sweat_smile: Bir kitabın baskısının tükendiğini anlayabilmek için genel olarak sitelerde satışı var mı yok mu kontrol etmek haricinde bir site vesaire var mı acaba? :upside_down_face: