Benim annem söylüyor bu kitapları okuyacağına Azerbaycan edebiyyatı oku. Ben de yaz ayında okuyacağımı söylüyorum. Ama ne zaman okuduğum kitaplardan konuşsam yine Azerbaycan edebiyyatı okumalı olduğumu söylüyor. 
3 Beğeni
Senin evlenme vaktin geldi artık. 
13 Beğeni
Annem bilimkurgu ve fantastiğe boş iş olarak bakmaz ama aşırı realist birisi olduğundan çabuk sıkılır. (Romantizim ile karıştırılmışsa bitirir ama sonra beğenmedim der. 
)
Şimdi yapmıyor artık ama eskiden bunlar senin psikolojini bozuyor diyip dururdu. Sonunda kendisini kabuslarımda Godzillalar görmediğim, sosyal korkuları olan birisi olduğum konusunda ikna etmeyi başardım. :d
4 Beğeni
Ateş suyu da alacaksak olabilir, malum burada vergiler falan fiyat bayağı arttı…
1 Beğeni
Benim annem değil de abim karışıyordu bazen okuduğum kitaplara. Geçen yıl kütüphaneden Sefiller kitabını aldım okumak için. Abim de o sıralar çok stresliydi ve başka bir şeylerle ilgilenmek istediğini söyledi bana. Ben de kitabı getirip abime verdim. Bir kaç saat okudu sonra da bana “Bunu okuma, senin yaşın için değil, kötü etkilenirsin!” gibisinden şeyler söyledi. Ben de “annem izin verirken sen niye karışıyorsun ki?” dedim ve kavga çıktı. 
O günden beri de tüm kitaplarımı abimden gizlin okumaya başladım. 
4 Beğeni
Senin için @_khatira_06
2 Beğeni
Bana bunun benzerini üniversitede gittiğim sahaf söylemişti. Ne olacak ki bunları okuyunca diyor. Ona göre herkes siyasi kitaplar okumalı ve kavgaya ortak olmalı. Böyle insanlar da çok yorucu doğrusu.
5 Beğeni
Annem siyasi kitaplar değil klasikleri okumamı istiyor. Ona göre bu kitapların sıkıntısı boş olmaları değil edebi açıdan kaliteli olmamaları. Aynı sıkıntıyı çizgi roman okurken de yaşıyorum.
2 Beğeni
Lisedeyken Grange kitapları için annemden niye böyle kanlı şeytanlı kitaplar okuyorsun diye bir tepki almıştım xd onun dışında çok şükür hiç müdahale etmediler. Gerçi liseden sonra ailemi senede iki defa falan görmemin bir etkisi olabilir sanırım ://
3 Beğeni
Can yayınları sansürden gerçekten çok çekmiş. Erdal Öze ölüm tehdidi bile geliyormuş zamanında. Çok değişen bir şey yok aslında. Aynı kitabı hala basamazlar, bugün bile basmaya kalksalar olay olur.
1 Beğeni
Daha fazlasını yaşayanlar da olmuş. Kitap bastığı için resmi görevlilerce dövülerek öldürülmüş yayıncımız dahi var, öyle çok uzak bir geçmişte değil, 9-10 yıl önce baskı hazırlığı bile başlamamış kitap için yaşanılan absürt olaylar var.
Bu hangi kitap, buradan yazmazsan bile ÖM ile iletir misin?
1 Beğeni
7:30 sonrası
5 Beğeni
Cevabı bilmiyoruz fakat kesin olan bir şey var ki insan genetik çeşitliliği gittikçe artıyor. “Dünya çapında her yıl, insan genomundaki her 3.5 milyon baz çiftinin biri için tahminen iki yeni mutasyon ortaya çıkıyor.” diyor Hodgson. Bu durum çok şaşırtıcı olmakla birlikte bir milyon yıl içinde görünüşümüzün aynı kalmasını imkansız kalıyor.
Time dergisi “Tüm Zamanların En iyi 100 Fantastik Kitabı” listesi.
@nefarrias_bredd Benim de pek sevdiğim bir liste değil. Bu tür listeler çoğu zaman yanlı oluyor maalesef. J. K. Nemisin’i hiçbir listeme koymam mesela ama her listede görüyorum ablayı. 
4 Beğeni
Kitap kitap ele almak ilginç bir seçim olmuş. Listenin precision’ı fena değil ama recall’u olmamış. Ayrıca malazan yok, ayıp 
Telefonla arkadaşlarına haber veriyor “Uzaylı turistler gelmiş la”
1 Beğeni
Hocam bu yazıyı okudum az önce; biraz değişik bir yazı, pek katılmadığım noktalar var açıkçası.
- Öncelikle bir milyon yıl çok saçma uzun bir süre, tahmin etmeye çalışmak abesle iştigal gibi geliyor
- İnsan genomunda yaklaşık 3.5 milyon değil milyar baz çifti var, çeviri hatası vs. olabilir ama.
- Her bir baz çifti için iki yeni mutasyon ortaya çıkıyor demek biraz saçma sanki. Zaten her pozisyon için 4 olasılık var, biri zaten halihazırdaki baz. Her baz çifti için her/ yıl 2 yeni mutasyon ortaya çıkıyorsa demektir ki 1.5 yıl içinde bütün çeşitliliği taramışız. Ne?
- Her mutasyon diğeriyle aynı değil aslında. Genomda öyle yerler var ki yüzlerce mutasyon yapsanız hiçbir anlamı olmaz. Öyle yerler de var ki tek bir mutasyon ölü doğdurur. Yukarıdaki metrik bu yüzden doğru olsa bile tamamen anlamsız.
- Aslında evrim için bunlar da önemli değil. Biz 1 milyar kişi bi yere toplansak ve 1 milyar yıl boyunca çiftleşip dursak yine de fenotipimizde kaydadeğer bir değişim olmayabilir (salt şans eseri genomda değişiklikler meydana gelebilir tabi). Önemli olan gerçekleşen değişimlerin bireye fayda/zarar sağlamasıdır. Bireye fayda sağlayan mutasyonlar topluluğa yayılır, zarar sağlayan mutasyonlar yok olur. Ne fayda ne zarar sağlıyorsa pek çok farklı değişkene bağlı olarak yok olabilir yahut topluluğun belli bir yüzdesinde sabitlenebilir. bkz. branching process.
- Burada asıl mesele insanların tarım devriminden sonraki evriminin kuş evrimi gibi ele alınamayacağıdır. Artık kültürümüz, yaşayış tarzımızı (dolayısıyla hangi mutasyonların faydalı hangisinin zararlı olduğunu) belirlemede çevremizden çok daha büyük etkiye sahip. Kültürler de çok çok hızlı bir şekilde değişiyor. Ve daha da önemlisi, insanlar çok uzun bir süredir birbirinden izole yaşamıyor. Gen havuzları sürekli birbirine karışıyor. Bu da farklılaşmanın önüne geçen bir etken.
Sonuçta sanırım öylemesine yazılmış bir makale, ve ben galiba triggerlanıp biraz fazla ciddiye aldım.
6 Beğeni